Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 380: Zürriyet

Bu kavram 21 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

380Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

2. Bakara Suresi

Ayet 266

Arapça Metin (Harekeli)

273|2|266|أَيَوَدُّ أَحَدُكُمْ أَن تَكُونَ لَهُۥ جَنَّةٌ مِّن نَّخِيلٍ وَأَعْنَابٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ لَهُۥ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَأَصَابَهُ ٱلْكِبَرُ وَلَهُۥ ذُرِّيَّةٌ ضُعَفَآءُ فَأَصَابَهَآ إِعْصَارٌ فِيهِ نَارٌ فَٱحْتَرَقَتْ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلْءَايَٰتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

273|2|266|ايود احدكم ان تكون له جنه من نخيل واعناب تجري من تحتها الانهر له فيها من كل الثمرت واصابه الكبر وله ذريه ضعفا فاصابها اعصار فيه نار فاحترقت كذلك يبين الله لكم الايت لعلكم تتفكرون

Latin Literal

266. E yeveddu ehadukum en tekûne lehu cennetun min nahîlin ve a’nâbin tecrî min tahtihel enhâru, lehû fîhâ min kullis semarâti ve esâbehul kiberu ve lehu zurriyyetun duafâu fe esâbehâ ı’sârun fîhi nârun fahterakat kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn(tetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

İster mi biriniz ki olur ona bir cennet379; hurmalardan ve üzümlerden; akar onun (cennetin) altından nehirler ona (kimseye); içindedir onun (cennetin) her bir meyveden; ve isabet etti ona (kimseye) yaşlılık/ihtiyarlık; ve ondadır (kimsededir) acizler/güçsüzler (olan) bir zürriyet380; öyle ki isabet etti ona (cennete) bir kasırga/hortum381; ondadır (kasırgadadır/hortumundadır) bir ateş381; öyle ki yaktı kül etti; işte böyledir; beyan eder Allah sizlere ayetleri; belki sizler derinlemesine fikredersiniz868 .

Ahmed Samira Çevirisi

266 Does one of you (like that to) be for him a treed garden from palm trees and grapes, the rivers flow from below/beneath it . For him in it (are) from all the fruits, and old age struck him , and for him (are) weak descendants, (then) a twister/tornado in it fire, struck it, so it burnt. That is how God clarifies/explains to you the signs/evidences , maybe you think.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eyeveddu ister mi أَيَوَدُّ ودد
2 ehadukum birisi sizlerden أَحَدُكُمْ احد
3 en ki أَنْ -
4 tekune olur تَكُونَ كون
5 lehu ona لَهُ -
6 cennetun bir cennet جَنَّةٌ جنن
7 min مِنْ -
8 nehilin hurmalardan نَخِيلٍ نخل
9 ve ea'nabin ve üzümlerden وَأَعْنَابٍ عنب
10 tecri akar تَجْرِي جري
11 min مِنْ -
12 tehtiha onun (cennetin) altından تَحْتِهَا تحت
13 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
14 lehu ona (kimseye) لَهُ -
15 fiha içindedir onun (cennetin) فِيهَا -
16 min مِنْ -
17 kulli her bir كُلِّ كلل
18 s-semerati meyveden الثَّمَرَاتِ ثمر
19 ve esâbehul ve isabet eder ona وَأَصَابَهُ صوب
20 l-kiberu yaşlılık/ihtiyarlık الْكِبَرُ كبر
21 ve lehu ve ondadır ذُرِّيَّةٌ ذرر
22 zurriyyetun zürriyet
23 duafa'u acizler/güçsüzler ضُعَفَاءُ ضعف
24 feesabeha öyle ki isabet etti ona (cennete) فَأَصَابَهَا صوب
25 ia'sarun bir kasırga/hortum إِعْصَارٌ عصر
26 fihi ondadır (kasırganın/hortumun) فِيهِ -
27 narun bir ateş نَارٌ نور
28 fehterakat öyle ki yakar فَاحْتَرَقَتْ حرق
29 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
30 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
31 llahu Allah اللَّهُ -
32 lekumu sizlere لَكُمُ -
33 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
34 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
35 tetefekkerune derinlemesine fikir yürütürsünüz تَتَفَكَّرُونَ فكر

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

327|3|34|ذُرِّيَّةًۢ بَعْضُهَا مِنۢ بَعْضٍ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

327|3|34|ذريه بعضها من بعض والله سميع عليم

Latin Literal

34. Zurriyyeten ba’duhâ min ba’d(ba’din), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Zürriyet380 (ki) bir kısmı onun bir kısımdandır; Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

34 Descendants some of it from some, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zurriyyeten zürriyet (ki) ذُرِّيَّةً ذرر
2 bea'duha bir kısmı onun بَعْضُهَا بعض
3 min مِنْ -
4 bea'din bir kısımdandır بَعْضٍ بعض
5 vallahu Allah وَاللَّهُ -
6 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
7 alimun Alîm’dir. عَلِيمٌ علم

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

329|3|36|فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ إِنِّى وَضَعْتُهَآ أُنثَىٰ وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْ وَلَيْسَ ٱلذَّكَرُ كَٱلْأُنثَىٰ وَإِنِّى سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وَإِنِّىٓ أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ ٱلرَّجِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

329|3|36|فلما وضعتها قالت رب اني وضعتها انثي والله اعلم بما وضعت وليس الذكر كالانثي واني سميتها مريم واني اعيذها بك وذريتها من الشيطن الرجيم

Latin Literal

36. Fe lemmâ vadaathâ kâlet rabbi innî vada’tuhâ unsâ vallâhu a’lemu bi mâ vadaat ve leysez zekeru kel unsâ, ve innî semmeytuhâ meryeme ve innî uîzuhâ bike ve zurriyyetehâ mineş şeytânir racîm(racîmi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman bıraktı/doğurdu onu* dedi: "Rabbim4! Doğrusu ben bıraktım/doğurdum bir kız*"; -ve Allah bilendir bıraktığını/doğurduğunu (onun)**- "ve olmaz erkek kız gibi; ve doğrusu ben Meryem ismini verdim ona; ve doğrusu ben sığındırırım onu* sana; ve zürriyetini380 (de) onun* racîm411 şeytândan29 "

Ahmed Samira Çevirisi

36 So when she gave birth to her, she said: "My Lord, that I gave birth to her, a female." And God (is) more knowing with what she gave birth to. "And the male is not as/like the female and that I named her Mary ,and that I seek protection for her with (in) You, and her descendants, from the devil the cursed/expelled."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 vedeatha bıraktı/doğurdu onu وَضَعَتْهَا وضع
3 kalet dedi قَالَتْ قول
4 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
5 inni doğrusu ben إِنِّي -
6 vedea'tuha bıraktım/doğurdum وَضَعْتُهَا وضع
7 unsa bir kız أُنْثَىٰ انث
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 ea'lemu bilendir أَعْلَمُ علم
10 bima بِمَا -
11 vedeat bıraktığını/doğurduğunu وَضَعَتْ وضع
12 veleyse ve olmaz وَلَيْسَ ليس
13 z-zekeru erkek الذَّكَرُ ذكر
14 kalunsa kız gibi كَالْأُنْثَىٰ انث
15 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
16 semmeytuha isim verdim ona سَمَّيْتُهَا سمو
17 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
18 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
19 uiyzuha sığındırırım onu أُعِيذُهَا عوذ
20 bike sana بِكَ -
21 ve zurriyyeteha ve zürriyetini onun وَذُرِّيَّتَهَا ذرر
22 mine مِنَ -
23 ş-şeytani şeytandan الشَّيْطَانِ شطن
24 r-racimi racim الرَّجِيمِ رجم

Notlar

Not 1

*Dişil zamir ve kız işareti. Meryem'in annesinden doğduğunda dış cinsiyet organlarının tamamen dişil şeklinde görüldüğünü anlarız. **Yüce Allah'ın büyük bir işaretidir. Yüce Allah tabiri caizse; "siz Meryem'i dıştan kız gibi görseniz de durum sizin sandığınız gibi değil. Meryem genetik olarak 46 XX/46 XY'ye sahiptir. Vücudunda Y kromozomuna sahip hücreler de vardır. Erkek özelliği de taşımaktadır. Ben bilirim onu." buyurmaktadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Racîm Kavram 411

411 Fırlamış, taş gibi fırlatılmış, fırlatılan taş gibi uzaklaşmış.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

331|3|38|هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُۥ قَالَ رَبِّ هَبْ لِى مِن لَّدُنكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ ٱلدُّعَآءِ

Arapça Metin (Harekesiz)

331|3|38|هنالك دعا زكريا ربه قال رب هب لي من لدنك ذريه طيبه انك سميع الدعا

Latin Literal

38. Hunâlike deâ zekeriyyâ rabbeh(rabbehu), kâle rabbi heblî min ledunke zurriyyeten tayyibeh(tayyibeten), inneke semîud duâ’(duâi).

Türkçe Çeviri

Orada dua80 etti Zekeriyyâ Rabbine4; dedi: "Rabbim4! Bahşet bana yanından iyi bir zürriyet380; doğrusu sen işitensin duayı80.

Ahmed Samira Çevirisi

38 At that place and time Zachary called his Lord, he said: "My Lord grant/present for me, from at you good descendants, that you are hearing/listening (to) the call/request/prayer."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hunalike orada هُنَالِكَ -
2 deaa dua etti دَعَا دعو
3 zekeriyya Zekeriyya زَكَرِيَّا -
4 rabbehu Rabbine رَبَّهُ ربب
5 kale dedi قَالَ قول
6 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
7 heb bahşet هَبْ وهب
8 li bana لِي -
9 min مِنْ -
10 ledunke yanından لَدُنْكَ لدن
11 zurriyyeten bir zürriyet ذُرِّيَّةً ذرر
12 tayyibeten iyi طَيِّبَةً طيب
13 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
14 semiu işitensin سَمِيعُ سمع
15 d-duaa'i duayı الدُّعَاءِ دعو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Dua Kavram 80

80 Çağırma.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

4. Nisâ Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

502|4|9|وَلْيَخْشَ ٱلَّذِينَ لَوْ تَرَكُوا۟ مِنْ خَلْفِهِمْ ذُرِّيَّةً ضِعَٰفًا خَافُوا۟ عَلَيْهِمْ فَلْيَتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَلْيَقُولُوا۟ قَوْلًا سَدِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

502|4|9|وليخش الذين لو تركوا من خلفهم ذريه ضعفا خافوا عليهم فليتقوا الله وليقولوا قولا سديدا

Latin Literal

9. Velyahşellezîne lev terakû min halfihim zurriyeten dıâfen hâfû aleyhim, felyettekûllâhe velyekûlû kavlen sedîdâ(sedîdan).

Türkçe Çeviri

Ve haşyet53 duysun kimseler (ki) eğer terk etselerdi* kendilerinin ardından gelen zayıf/perişan bir zürriyet380; korkarlardı onlar üzerine; öyleyse takvalı21 olsunlar Allah’a; ve desinler hedefi tam vuran bir söz.

Ahmed Samira Çevirisi

9 And those who, if they left from behind them weak descendants should fear, fear on them, and so they fear and obey (E) God, and they should say an accurate/truthful saying .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velyehşe ve haşyet duysun وَلْيَخْشَ خشي
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 lev eğer لَوْ -
4 teraku terk etseler تَرَكُوا ترك
5 min مِنْ -
6 halfihim onların sonrasında gelen خَلْفِهِمْ خلف
7 zurriyyeten bir zürriyet ذُرِّيَّةً ذرر
8 diaafen zayıf/perişan ضِعَافًا ضعف
9 hafu korkarlardı خَافُوا خوف
10 aleyhim onlar üzerine عَلَيْهِمْ -
11 felyetteku öyle ki takvalı olsunlar فَلْيَتَّقُوا وقي
12 llahe Allah’a اللَّهَ -
13 velyekulu ve desinler وَلْيَقُولُوا قول
14 kavlen söz قَوْلًا قول
15 sediden hedefi tam vuran سَدِيدًا سدد

Notlar

Not 1

*Ölüp gitseler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

6. En'âm Suresi

Ayet 84

Arapça Metin (Harekeli)

873|6|84|وَوَهَبْنَا لَهُۥٓ إِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَ كُلًّا هَدَيْنَا وَنُوحًا هَدَيْنَا مِن قَبْلُ وَمِن ذُرِّيَّتِهِۦ دَاوُۥدَ وَسُلَيْمَٰنَ وَأَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسَىٰ وَهَٰرُونَ وَكَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

873|6|84|ووهبنا له اسحق ويعقوب كلا هدينا ونوحا هدينا من قبل ومن ذريته داود وسليمن وايوب ويوسف وموسي وهرون وكذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

84. Ve vehebnâ lehû ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), kullen hedeynâ ve nûhâ(nûhan) hedeynâ min kablu ve min zurriyyetihî dâvude ve suleymâne ve eyyûbe ve yûsufe ve mûsâ ve hârûn(hârûne) ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve armağan ettik ona (İbrâhîm'e) İshâk’ı ve Yakûb’u; hepsini doğru yola kılavuzladık; ve Nûh'u (ki) doğru yola kılavuzlamıştık önceden; ve zürriyetinden380 onun (Nûh'un) Dâvûd'u; ve Süleymân'ı; ve Eyyûb'u; ve Yûsuf'u; ve Mûsâ'yı; ve Hârûn'u; ve işte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

84 And We granted to him Issac, and Jacob, each/all We guided, and Noah We guided from before, and from his descendants (are) David, and Soliman, and Job, and Joseph, and Moses, and Aaron, and like that We reward the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve vehebna ve hediye ettik/bağışladık وَوَهَبْنَا وهب
2 lehu ona لَهُ -
3 ishaka İshak'ı إِسْحَاقَ -
4 ve yea'kube ve Yakub'u da وَيَعْقُوبَ -
5 kullen hepsini كُلًّا كلل
6 hedeyna doğruya kılavuzladık هَدَيْنَا هدي
7 ve nuhen Nuh'a وَنُوحًا -
8 hedeyna doğru yola kılavuzladık هَدَيْنَا هدي
9 min مِنْ -
10 kablu önceden قَبْلُ قبل
11 ve min ve وَمِنْ -
12 zurriyyetihi zürriyetinden onun ذُرِّيَّتِهِ ذرر
13 davude Davud’u دَاوُودَ -
14 ve suleymane ve Süleyman’ı وَسُلَيْمَانَ -
15 ve eyyube ve Eyyub’u وَأَيُّوبَ -
16 ve yusufe ve Yusuf’u وَيُوسُفَ -
17 ve musa ve Musa’yı وَمُوسَىٰ -
18 ve harune ve Harun’u وَهَارُونَ -
19 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
20 neczi cezalandırırız نَجْزِي جزي
21 l-muhsinine güzel davrananları الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

6. En'âm Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

876|6|87|وَمِنْ ءَابَآئِهِمْ وَذُرِّيَّٰتِهِمْ وَإِخْوَٰنِهِمْ وَٱجْتَبَيْنَٰهُمْ وَهَدَيْنَٰهُمْ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

876|6|87|ومن ابايهم وذريتهم واخونهم واجتبينهم وهدينهم الي صرط مستقيم

Latin Literal

87. Ve min âbâihim ve zurriyyâtihim ve ihvânihim, vectebeynâhum ve hedeynâhum ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

Türkçe Çeviri

Ve babalarından*; ve zürriyetlerinden380; ve kardeşlerinden; seçtik** onları; ve doğru yola kılavuzladık onları; dosdoğru yola124 doğru.

Ahmed Samira Çevirisi

87 And from their fathers/forefathers, and their descendants, and their brothers, and We chose/purified them and We guided them to a straight/direct road/way.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve min ve وَمِنْ -
2 abaihim babalarından ابَائِهِمْ ابو
3 ve zurriyyatihim ve zürriyetlerinden وَذُرِّيَّاتِهِمْ ذرر
4 ve ihvanihim ve kardeşlerinden وَإِخْوَانِهِمْ اخو
5 vectebeynahum seçtik onları وَاجْتَبَيْنَاهُمْ جبي
6 ve hedeynahum ve doğru yola kılavuzladık onları وَهَدَيْنَاهُمْ هدي
7 ila doğru إِلَىٰ -
8 siratin yola صِرَاطٍ صرط
9 mustekimin dosdoğru مُسْتَقِيمٍ قوم

Notlar

Not 1

*Anlarız ki Nûh'un babalarından da resûller gönderilmiştir. **Resûl olarak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Dosdoğru yol Kavram 124

124 Sırâtel mustakîm. Tek ve dosdoğru yol; sadece Kur'an.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

6. En'âm Suresi

Ayet 133

Arapça Metin (Harekeli)

922|6|133|وَرَبُّكَ ٱلْغَنِىُّ ذُو ٱلرَّحْمَةِ إِن يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَسْتَخْلِفْ مِنۢ بَعْدِكُم مَّا يَشَآءُ كَمَآ أَنشَأَكُم مِّن ذُرِّيَّةِ قَوْمٍ ءَاخَرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

922|6|133|وربك الغني ذو الرحمه ان يشا يذهبكم ويستخلف من بعدكم ما يشا كما انشاكم من ذريه قوم اخرين

Latin Literal

133. Ve rabbukel ganiyyu zur rahmeh(rahmeti), in yeşe’ yuzhibkum ve yestahlif min ba’dikum mâ yeşâu kemâ enşeekum min zurriyyeti kavmin âharîn(âharîne).

Türkçe Çeviri

Ve (senin) Rabbin Ganiyy’dir106; rahmet271 sahibidir; eğer dilerse giderir sizleri; ve halife65 eder sizlerin ardından dilediğini; inşa* ettiği gibi sizleri son bir kavimin/toplumun** zürriyetinden380.

Ahmed Samira Çevirisi

133 And your Lord (is) the rich (owner of) the mercy, if He wants/wills He wipes you off , and makes a successor from after you, what He wills/wants, as He created you from another nation’s descendants.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rabbuke ve (senin) Rabbin وَرَبُّكَ ربب
2 l-ganiyyu Ganiyy’dir الْغَنِيُّ غني
3 zu sahibidir ذُو -
4 r-rahmeti rahmet الرَّحْمَةِ رحم
5 in eğer إِنْ -
6 yeşe' dilerse يَشَأْ شيا
7 yuzhibkum giderir sizleri يُذْهِبْكُمْ ذهب
8 ve yestehlif ve halife eder وَيَسْتَخْلِفْ خلف
9 min مِنْ -
10 bea'dikum sizlerin ardından بَعْدِكُمْ بعد
11 ma مَا -
12 yeşa'u dilediğini يَشَاءُ شيا
13 kema كَمَا -
14 enşeekum inşa ettiği أَنْشَأَكُمْ نشا
15 min مِنْ -
16 zurriyyeti zürriyetinden ذُرِّيَّةِ ذرر
17 kavmin bir kavim قَوْمٍ قوم
18 aharine son اخَرِينَ اخر

Notlar

Not 1

*İnşa kelimesinin kullanılması önemlidir. Bilge insan olan Homo Sapiens kendisinden önce yeryüzünde yaşamış olan başka insan kavimlerinin DNA'sı üzerine inşa edilmiştir. **Kendi türü yok olan ancak zürriyetinden/neslinden Homo Sapiens olan bilge insanın türediği Homo türleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Halife Kavram 65

65 Sonrası gelen, halef.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

7. A'râf Suresi

Ayet 172

Arapça Metin (Harekeli)

1126|7|172|وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِنۢ بَنِىٓ ءَادَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمْ أَلَسْتُ بِرَبِّكُمْ قَالُوا۟ بَلَىٰ شَهِدْنَآ أَن تَقُولُوا۟ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَٰذَا غَٰفِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1126|7|172|واذ اخذ ربك من بني ادم من ظهورهم ذريتهم واشهدهم علي انفسهم الست بربكم قالوا بلي شهدنا ان تقولوا يوم القيمه انا كنا عن هذا غفلين

Latin Literal

172. Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığı zaman (senin) Rabbin4 Âdemoğullarından; sırtlarından onların zürriyetlerini380; ve tanık/şahit yaptı onları kendi nefisleri201 üzerine: “Değil miyim Rabbiniz4!”; dediler: “Evet! Tanık/şahit olduk”; ki dersiniz kıyamet günü148: “Doğrusu biz olmuştuk bundan gâfil310.” (diye).

Ahmed Samira Çevirisi

172 And when/if your Lord took/received from Adam’s sons and daughters from their backs their descendants, and He made them witness/testify on themselves. "Am I not your Lord (E)?" They said: "Yes/certainly, We witnessed/testified." That You say (on) the Resurrection Day: "That We were about this ignoring/disregarding ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 ehaze aldı أَخَذَ اخذ
3 rabbuke Rabbin رَبُّكَ ربب
4 min مِنْ -
5 beni oğullarından بَنِي بني
6 ademe Adem ادَمَ -
7 min مِنْ -
8 zuhurihim sırtlarından onların ظُهُورِهِمْ ظهر
9 zurriyyetehum zürriyetlerini/nesillerini ذُرِّيَّتَهُمْ ذرر
10 ve eşhedehum ve tanık yaptı onları وَأَشْهَدَهُمْ شهد
11 ala üzerine عَلَىٰ -
12 enfusihim nefisleri أَنْفُسِهِمْ نفس
13 elestu değil miyim أَلَسْتُ ليس
14 birabbikum Rabbiniz بِرَبِّكُمْ ربب
15 kalu dediler قَالُوا قول
16 bela evet بَلَىٰ -
17 şehidna tanık/şahit olduk شَهِدْنَا شهد
18 en ki أَنْ -
19 tekulu dersiniz تَقُولُوا قول
20 yevme günü يَوْمَ يوم
21 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
22 inna doğrusu biz إِنَّا -
23 kunna olduk كُنَّا كون
24 an عَنْ -
25 haza bundan هَٰذَا -
26 gafiline gâfil /aymaz غَافِلِينَ غفل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

7. A'râf Suresi

Ayet 173

Arapça Metin (Harekeli)

1127|7|173|أَوْ تَقُولُوٓا۟ إِنَّمَآ أَشْرَكَ ءَابَآؤُنَا مِن قَبْلُ وَكُنَّا ذُرِّيَّةً مِّنۢ بَعْدِهِمْ أَفَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ ٱلْمُبْطِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1127|7|173|او تقولوا انما اشرك اباونا من قبل وكنا ذريه من بعدهم افتهلكنا بما فعل المبطلون

Latin Literal

173. Ev tekûlû innemâ eşreke âbâunâ min kablu ve kunnâ zurriyyeten min ba’dihim, e fe tuhlikunâ bimâ fealel mubtilûn(mubtilûne).

Türkçe Çeviri

Ya da dersiniz (diye): "Doğrusu şirk71 koştuğudur babalarımız/atalarımızın önceden; ve olduk bir zürriyet380 onlardan sonra; helak mı edersin bizleri faaliyet ettiğiyle batıllaştıranların/iptal edenlerin682."

Ahmed Samira Çevirisi

173 Or you say: "But our fathers shared/made partners (with God) from before, and we were descendants from after them, do you perish us/destroy us because (of) what the wasters/cancellors made/did ?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ev ya da أَوْ -
2 tekulu dersiniz تَقُولُوا قول
3 innema doğrusu إِنَّمَا -
4 eşrake şirk koştuğu أَشْرَكَ شرك
5 aba'una babalarımız/atalarımızın ابَاؤُنَا ابو
6 min مِنْ -
7 kablu önceden قَبْلُ قبل
8 ve kunna ve olduk وَكُنَّا كون
9 zurriyyeten bir zürriyet ذُرِّيَّةً ذرر
10 min مِنْ -
11 bea'dihim onlardan sonra بَعْدِهِمْ بعد
12 efetuhlikuna helak mı edersin bizleri أَفَتُهْلِكُنَا هلك
13 bima بِمَا -
14 feale faaliyet ettiğiyle فَعَلَ فعل
15 l-mubtilune batıllaştıranların/iptal edenlerin الْمُبْطِلُونَ بطل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Mubtilûn, batıllaştıranlar, iptal edenler. Kavram 682

682 Yüce Allah'ın mesajını boşa çıkaranlar, yok hükmüne getirenler, boşaltanlar. Ayetlerin anlamını uyduruk, tamamı zan olan söylentilerle boşa çıkaranlar. Yüce Allah'ın kutsal kitaplarınddaki mesajını iptal edenler, feshedenler. Nasih mensûh uydurmasyonlarıyla, kendi elleriyle yazdıkları hadislerle Kur'an'ın ayetlerini yok sayanlar. Tevrât'ın ayetlerini kendi elleriyle yazdıkları Talmud ile yok hükmüne getirenler.

10. Yunus Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

1445|10|83|فَمَآ ءَامَنَ لِمُوسَىٰٓ إِلَّا ذُرِّيَّةٌ مِّن قَوْمِهِۦ عَلَىٰ خَوْفٍ مِّن فِرْعَوْنَ وَمَلَإِي۟هِمْ أَن يَفْتِنَهُمْ وَإِنَّ فِرْعَوْنَ لَعَالٍ فِى ٱلْأَرْضِ وَإِنَّهُۥ لَمِنَ ٱلْمُسْرِفِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1445|10|83|فما امن لموسي الا ذريه من قومه علي خوف من فرعون وملايهم ان يفتنهم وان فرعون لعال في الارض وانه لمن المسرفين

Latin Literal

83. Fe mâ âmene li mûsâ illâ zurriyyetun min kavmihî alâ havfin min fir’avne ve melâihim en yeftinehum, ve inne fir’avne leâlin fîl ard(ardı) ve innehu le minel musrifîn(musrifîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki iman47 etmiş değildi Mûsâ’ya onun kavminden/toplumundan bir zürriyet380* dışında; firavundan678 ve onun melesinden364 bir korkuya karşı ki fitne332** verirler onlara; ve doğrusu firavun678 mutlak bir yücelendi yerde; ve doğrusu o mutlak müsriflerdendi784.

Ahmed Samira Çevirisi

83 So did not believe in Moses except descendants from his nation on fear from Pharaoh and their nobles/groups/assembly that he (Pharaoh) tortures them , and that Pharaoh (is) high and mighty (E) in the earth/planet Earth, and that he (is) from (E) the spoilers/exceeders of the limit .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fema öyle ki değildi فَمَا -
2 amene iman etmiş امَنَ امن
3 limusa Mûsâ’ya لِمُوسَىٰ -
4 illa dışında إِلَّا -
5 zurriyyetun bir zürriyet ذُرِّيَّةٌ ذرر
6 min مِنْ -
7 kavmihi onun kavminden قَوْمِهِ قوم
8 ala karşılık عَلَىٰ -
9 havfin bir korkuya خَوْفٍ خوف
10 min مِنْ -
11 fir'avne firavundan فِرْعَوْنَ -
12 ve meleihim ve onun melesinden وَمَلَئِهِمْ ملا
13 en ki أَنْ -
14 yeftinehum fitnelendirirler onları يَفْتِنَهُمْ فتن
15 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
16 fir'avne firavun فِرْعَوْنَ -
17 leaalin mutlak bir yücelendi لَعَالٍ علو
18 fi فِي -
19 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
20 ve innehu ve doğrusu o وَإِنَّهُ -
21 lemine mutlak لَمِنَ -
22 l-musrifine müsriflerdendi الْمُسْرِفِينَ سرف

Notlar

Not 1

*Gençler.**İşkence ederek ayartırlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Fitne Kavram 332

332 Ayartarak doğru yoldan saptırmak.

Mele Kavram 364

364 Toplumun önde gelenleri, yetkinleri.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Firavun (Sobekhotep VIII (Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII) ) ve ailesine gönderilen musibetler (Kuraklık, ürünlerden eksiltme, tufan; ve çekirge; ve bit; ve kurbağalar ve kan) Kavram 678

678 Kur'an'ın işaretlerine göre Mûsâ'nın Mısır'dan çıkış firavununun MÖ 1645–1629 yılları arasında yukarı Mısır'da (Teb bölgesi, Luksor) hüküm süren Sobekhotep VIII (Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII) olduğunu söyleyebiliriz. Karnak tapınağının 3. pilonunda bulunan bir taş stelde Kur'an'ın işaret ettiği tayfun/taşma olağan üstü bir olay olarak tasvir edilmiştir. Nil suyunun tapınağı bastığı, firavunun suyu durdurmak için tapınağa gittiği ve tapınağın avlusunda suya girerek yürüdüğü ve suya çekilmesini emrettiği tasvir edilir. Firavun bu taşmadan ders alacağına aksine kibirlenmiş ve kendisini diğer firavunlardan farklı bir konuma getirmiştir. Kendisini tanrılaştırmıştır. Bunu yine stelden anlıyoruz. Stelde bu tür eserler için alışılmadık bir durum olan firavunun kendisini yarı ilahi bir formda, Nil tanrısı Hapi’den faydalar alırken tasvir etmektedir. 7:133 ayetinde Rabbimiz firavunun ve ailesinin kibirlediğini, büyüklendiğini işaret etmiştir. Normal bir insan musibetlere karşı Rabbine yakarır. Firavun ise kendisine tanrı rolü vermeyi tercih etmiştir. Ne büyük bir sapkınlık. Sobekhotep VIII'in başına gelen musibetler;1. En az 3 veya daha fazla sene kuraklık ve ürünlerden eksiltme (7:130).2. Tufan.3. Çekirge4. Bit5. Kurbağalar5. Kan7:130 ayetinde Yüce Allah'ın firavunu kuraklık seneleriyle ve ürünlerden eksiltmeyle sınadığını anlıyoruz. En az 3 ve daha fazla süren bir kuraklık sonrası tufanın geldiğini de anlarız. Tufan sonrası gelişen çekirge salgını önceki kuraklık yıllarıyla direkt olarak ilgilidir. Uzun kuraklık sonrası boş yağış çekirgelerin üreme döngüsünü tetiklemiş ve büyük bir çekirge salgını olmuştur. Ardından büyük bir bit/pire salgını baş göstermiştir. Bitler epidemik tifüs ‘Epidemic typhus’ denilen bir hastalığa neden olurlar. ‘Rickettsia prowazekii’ isimli çok küçük bir bakteri bitlerden insana geçer ve tedavi edilmediğinde (ki eski Mısır’da tedavisi mümkün olan bir hastalık değildi) ciltten-deriden kanamaya neden olurlar. İnsanın tüm vücudunu kaplayan beneklerden-deri yaralarından kanama olur. İnsanların vücudunun her yerinde kanamalı yaralar oluşur ve beyin fonksiyonları bozulur. ‘delirium’ denilen korkulu hallusinasyonlarının eşlik ettiği aklını kaçırma benzeri karmaşık bir durum gelişir ve sonunda ölüm gerçekleşir. Bit salgınından sonra ayrıca kurbağa istilasının da gerçekleştiğini görmekteyiz. Tufan düşük hava basıncı ve bol su getirmektedir. Uzun süreli düşük hava basıncı ve bol su dişi kurbağaların yumurtlamasına neden olur. Yine düşük hava basıncı ve aşırı sel erkek kurbağalarını da cinsel olarak uyarır. Firavun ve hanedanlığına gönderilen musibetler: Tufan, çekirge, bit, kurbağalar ve kan

Müsrif Kavram 784

784 Sınırları aşmak, taşmak, normal değerleri çiğnemek, ölçüsüz, dengesiz, israf etmek, savurganlık.

13. Ra'd Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

1728|13|23|جَنَّٰتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا وَمَن صَلَحَ مِنْ ءَابَآئِهِمْ وَأَزْوَٰجِهِمْ وَذُرِّيَّٰتِهِمْ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَدْخُلُونَ عَلَيْهِم مِّن كُلِّ بَابٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1728|13|23|جنت عدن يدخلونها ومن صلح من ابايهم وازوجهم وذريتهم والمليكه يدخلون عليهم من كل باب

Latin Literal

23. Cennâtu adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim vel melâiketu yedhulûne aleyhim min kulli bâb(bâbin).

Türkçe Çeviri

Adn812 cennetleri970 (ki) girerler ona*; ve babalarından/atalarından sâlihât18 yapmış kimse (de); ve zevcelerinden (de); ve zürriyetlerinden380 (de); ve melekler (ki) girerler üzerlerine onların her bir kapıdan.

Ahmed Samira Çevirisi

23 Treed gardens/paradises (as) eternal residence, they enter it, and who was righteous/correct from their167fathers/forefathers, and their spouses , and their descendants, and the angels enter on them from every door/entrance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 cennatu cennetleri جَنَّاتُ جنن
2 adnin Adn عَدْنٍ -
3 yedhuluneha girerler ona يَدْخُلُونَهَا دخل
4 ve men ve kimseler وَمَنْ -
5 saleha salihat yaptı صَلَحَ صلح
6 min مِنْ -
7 abaihim babalarından/atalarından ابَائِهِمْ ابو
8 ve ezvacihim ve zevcelerinden وَأَزْوَاجِهِمْ زوج
9 ve zurriyyatihim ve zürriyetlerinden وَذُرِّيَّاتِهِمْ ذرر
10 velmelaiketu ve melekler de وَالْمَلَائِكَةُ ملك
11 yedhulune girerler يَدْخُلُونَ دخل
12 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
13 min مِنْ -
14 kulli her bir كُلِّ كلل
15 babin bir kapıdan بَابٍ بوب

Notlar

Not 1

*Cennete.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

13. Ra'd Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

1743|13|38|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِّن قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَٰجًا وَذُرِّيَّةً وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِىَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ لِكُلِّ أَجَلٍ كِتَابٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1743|13|38|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك وجعلنا لهم ازوجا وذريه وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله لكل اجل كتاب

Latin Literal

38. Ve lekad erselnâ rusulen min kablike ve cealnâ lehum ezvâcen ve zurriyyeh(zurriyyeten), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), li kulli ecelin kitâb(kitâbun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik resûller418 senden* önce; ve verdik onlara** zevceler*** ve bir zürriyet380; olmuş değildir bir resûle418 (ki) gelir bir ayetle287; Allah'ın izniyle (olması) dışında; her bir eceledir bir kitap****.

Ahmed Samira Çevirisi

38 And We had sent messengers from before you and We made for them spouses and descendants. And (it) was not to a messenger that he comes with a verse/evidence except with God’s permission, to every term/time (is) a judgment/fate .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
3 rusulen resûller رُسُلًا رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 ve cealna ve verdik وَجَعَلْنَا جعل
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 ezvacen zevceler أَزْوَاجًا زوج
9 ve zurriyyeten ve bir zürriyet وَذُرِّيَّةً ذرر
10 ve ma değildir وَمَا -
11 kane olmuş كَانَ كون
12 lirasulin hiçbir elçinin لِرَسُولٍ رسل
13 en أَنْ -
14 ye'tiye gelir يَأْتِيَ اتي
15 biayetin bir ayetle بِايَةٍ ايي
16 illa dışındadır إِلَّا -
17 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
18 llahi Allah'ın اللَّهِ -
19 likulli her bir لِكُلِّ كلل
20 ecelin eceledir أَجَلٍ اجل
21 kitabun bir kitap كِتَابٌ كتب

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Resûllere.***Eşler.****Yazıt, kayıt. Levh-i Mahfûz'da bulunan kuantum bilgileri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

14. İbrahim Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

1785|14|37|رَّبَّنَآ إِنِّىٓ أَسْكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِى بِوَادٍ غَيْرِ ذِى زَرْعٍ عِندَ بَيْتِكَ ٱلْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ فَٱجْعَلْ أَفْـِٔدَةً مِّنَ ٱلنَّاسِ تَهْوِىٓ إِلَيْهِمْ وَٱرْزُقْهُم مِّنَ ٱلثَّمَرَٰتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1785|14|37|ربنا اني اسكنت من ذريتي بواد غير ذي زرع عند بيتك المحرم ربنا ليقيموا الصلوه فاجعل افده من الناس تهوي اليهم وارزقهم من الثمرت لعلهم يشكرون

Latin Literal

37. Rabbenâ innî eskentu min zurriyyetî bi vâdin gayri zî zer’ın inde beytilkel muharremi rabbenâ li yukîmus salâte fec’al ef’ideten minen nâsi tehvî ileyhim verzukhum mines semerâti leallehum yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Doğrusu ben* yerleştirdim bir vadiye** zürriyetimden380; olmayan*** ekin sahibi; haram535 edilmiş beytinin/evinin32 yanında; Rabbimiz4! İkame572 etmeleri için salâtı5; öyle ki yap kalp gözleri insanlardan (ki) kılavuzlanır**** onlara***** doğru; ve rızıklandır onları****** meyvelerden; belki onlar şükrederler43."

Ahmed Samira Çevirisi

37 Our Lord, that I resided/inhabited from my descendants at a valley of no plants/crops at Your House/Home, the Forbidden/Respected/Sacred. Our Lord to stand/keep up the prayers, so make hearts from the people fall/drop to them, and provide for them, from the fruits, perhaps they thank/be grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 inni doğrusu ben إِنِّي -
3 eskentu yerleştirdim أَسْكَنْتُ سكن
4 min مِنْ -
5 zurriyeti zürriyetimden ذُرِّيَّتِي ذرر
6 bivadin bir vadiye بِوَادٍ ودي
7 gayri olmayan غَيْرِ غير
8 zi sahibi ذِي -
9 zer'in ekin زَرْعٍ زرع
10 inde yanında عِنْدَ عند
11 beytike senin evinin بَيْتِكَ بيت
12 l-muharrami haram edilmiş الْمُحَرَّمِ حرم
13 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
14 liyukimu dikmeleri/ayağa kaldırmaları için لِيُقِيمُوا قوم
15 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
16 fec'al öyle ki yap فَاجْعَلْ جعل
17 ef'ideten kalp gözleri أَفْئِدَةً فاد
18 mine مِنَ -
19 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
20 tehvi kılavuzlanır تَهْوِي هوي
21 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
22 verzukhum ve rızıklandır onları وَارْزُقْهُمْ رزق
23 mine مِنَ -
24 s-semerati meyvelerden الثَّمَرَاتِ ثمر
25 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
26 yeşkurune şükrederler يَشْكُرُونَ شكر

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Mekke'ye.***Çöl ikliminin hakim olduğu bir yer olduğuna işarettir. ****İnsanlar.*****Zürriyetime.******Zürriyetimi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Beyt/ev Kavram 32

32 Topluma ait olan, dini öğretilerin takip edildiği ev, mekân. Kur'an'ın okunup öğrenildiği topluma ait mekân.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Haram ev, haram beyt. Kavram 535

535 Bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan ev.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

14. İbrahim Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

1788|14|40|رَبِّ ٱجْعَلْنِى مُقِيمَ ٱلصَّلَوٰةِ وَمِن ذُرِّيَّتِى رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَآءِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1788|14|40|رب اجعلني مقيم الصلوه ومن ذريتي ربنا وتقبل دعا

Latin Literal

40. Rabbic’alnî mukîmas salâti ve min zurriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâ(duâi).

Türkçe Çeviri

"Rabbim4! Yap beni* ikame572 eden salâtı5; ve zürriyetimden380 (de); Rabbimiz4! Ve kabul et çağrımı/duamı80."

Ahmed Samira Çevirisi

40 My Lord make me continuing/keeping up the prayers, and from my descendants, our Lord, and accept my call/prayer .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbi Rabbim! رَبِّ ربب
2 c'alni yap beni (İbrahim) اجْعَلْنِي جعل
3 mukime diken/ayağa kaldıran مُقِيمَ قوم
4 s-salati salatı الصَّلَاةِ صلو
5 ve min وَمِنْ -
6 zurriyeti ve zürriyetimden ذُرِّيَّتِي ذرر
7 rabbena Rabbimiz! رَبَّنَا ربب
8 ve tekabbel ve kabul et وَتَقَبَّلْ قبل
9 duaa'i çağrımı/duamı دُعَاءِ دعو

Notlar

Not 1

*İbrahim.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Dua Kavram 80

80 Çağırma.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

17. İsrâ Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

2030|17|3|ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ إِنَّهُۥ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2030|17|3|ذريه من حملنا مع نوح انه كان عبدا شكورا

Latin Literal

3. Zurriyyete men hamelnâ mea nûh(nûhin), innehu kâne abden şekûrâ(şekûren).

Türkçe Çeviri

Zürriyetidir380 kimsenin (ki) taşıdık Nûh’la birlikte; doğrusu o (Nûh) oldu şükreden43 bir kul.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Descendants (of) whom We carried/loaded with Noah, that he truly was a thankful/grateful worshipper/slave.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zurriyyete zürriyettir ذُرِّيَّةَ ذرر
2 men kimsenin (ki) مَنْ -
3 hamelna taşıdık حَمَلْنَا حمل
4 mea birlikte مَعَ -
5 nuhin Nuh’la نُوحٍ -
6 innehu doğrusu o (Nuh) إِنَّهُ -
7 kane oldu كَانَ كون
8 abden bir kul عَبْدًا عبد
9 şekuran bir şükreden شَكُورًا شكر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

17. İsrâ Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

2089|17|62|قَالَ أَرَءَيْتَكَ هَٰذَا ٱلَّذِى كَرَّمْتَ عَلَىَّ لَئِنْ أَخَّرْتَنِ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ لَأَحْتَنِكَنَّ ذُرِّيَّتَهُۥٓ إِلَّا قَلِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2089|17|62|قال اريتك هذا الذي كرمت علي لين اخرتن الي يوم القيمه لاحتنكن ذريته الا قليلا

Latin Literal

62. Kâle e raeyteke hâzellezî kerremte aley(aleyye), le in ahharteni ilâ yevmil kıyâmeti le ahtenikenne zurriyyetehû illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Dedi (iblîs): "Gördün mü sen bunu*; o* ki şerefli kıldın üzerime; muhakkak ki eğer ertelediysen beni kıyamet gününe148 kadar; mutlak kontrol ederim zürriyetini380 onun* bir az dışında."

Ahmed Samira Çevirisi

62 He said: "Did I show You, that which you honoured on me, If (E), You delayed me, to the Resurrection Day, I will possess/take over (all) their descendants except little/few."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 eraeyteke gördün mü sen أَرَأَيْتَكَ راي
3 haza bu هَٰذَا -
4 llezi o ki الَّذِي -
5 kerramte şerefli kıldın كَرَّمْتَ كرم
6 aleyye üzerime عَلَيَّ -
7 lein muhakkak ki eğer لَئِنْ -
8 ehharteni ertediysen beni أَخَّرْتَنِ اخر
9 ila kadar إِلَىٰ -
10 yevmi gününe يَوْمِ يوم
11 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
12 leehtenikenne mutlak kontrol ederim لَأَحْتَنِكَنَّ حنك
13 zurriyyetehu zürriyetini onun ذُرِّيَّتَهُ ذرر
14 illa dışında إِلَّا -
15 kalilen bir az قَلِيلًا قلل

Notlar

Not 1

*Âdem.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

18. Kehf Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

2188|18|50|وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ ٱلْجِنِّ فَفَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِۦٓ أَفَتَتَّخِذُونَهُۥ وَذُرِّيَّتَهُۥٓ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِى وَهُمْ لَكُمْ عَدُوٌّۢ بِئْسَ لِلظَّٰلِمِينَ بَدَلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2188|18|50|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس كان من الجن ففسق عن امر ربه افتتخذونه وذريته اوليا من دوني وهم لكم عدو بيس للظلمين بدلا

Latin Literal

50. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâne minel cinni fe feseka an emri rabbih(rabbihî), e fe tettehızûnehu ve zurriyyetehû evliyâe min dûnî ve hum lekum aduvv(aduvvun), bi’se liz zâlimîne bedelâ(bedelen).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48; secde70 edin Âdem'e50; öyle ki secde70 ettiler iblîs190 dışında; oldu (iblîs) cinden210; öyle ki fâsık oldu/saptı Rabbinin4 emrinden; öyle ki onu (iblisi) ve onun (iblisin) zürriyetini380 evliya212 mı edinirsiniz astımdan?; ve onlar sizlere düşmandır; ne perişan/sefil bir bedel/karşılık oldu zalimlere257.

Ahmed Samira Çevirisi

50 And when We said to the angels: "Prostrate to Adam, so they prostrated except Satan/Iblis (he) was from the Jinns/an intelligent free willing creature created before man , so he debauched from his Lord’s order/command , do you take him and his descendants (as) guardians/allies from other than Me? And they are for you an enemy, and how bad to the unjust/oppressive an exchange/replacement/substitution?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kulna dediğimiz قُلْنَا قول
3 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
4 scudu secde edin اسْجُدُوا سجد
5 liademe Adem'e لِادَمَ -
6 fesecedu öyle ki secde ettiler فَسَجَدُوا سجد
7 illa dışında إِلَّا -
8 iblise iblis إِبْلِيسَ -
9 kane oldu كَانَ كون
10 mine مِنَ -
11 l-cinni cinden الْجِنِّ جنن
12 fe fe seka öyle ki fasık oldu/saptı فَفَسَقَ فسق
13 an عَنْ -
14 emri emrinden أَمْرِ امر
15 rabbihi Rabbinin رَبِّهِ ربب
16 efetettehizunehu öyle ki edinir misiniz onu أَفَتَتَّخِذُونَهُ اخذ
17 ve zurriyyetehu ve onun zürriyetini/neslini/soyunu وَذُرِّيَّتَهُ ذرر
18 evliya'e evliya/veliler أَوْلِيَاءَ ولي
19 min مِنْ -
20 duni astımdan دُونِي دون
21 vehum ve onlar وَهُمْ -
22 lekum sizlere لَكُمْ -
23 aduvvun düşmanlık etti عَدُوٌّ عدو
24 bi'se perişan/sefil oldu بِئْسَ باس
25 lizzalimine zalimler için لِلظَّالِمِينَ ظلم
26 bedelen bir bedel/karşılık بَدَلًا بدل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

37. Sâffât Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

3863|37|77|وَجَعَلْنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلْبَاقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3863|37|77|وجعلنا ذريته هم الباقين

Latin Literal

77. Ve cealnâ zurriyyetehu humul bâkîn(bâkîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık zürriyetini380 onun (Nûh'un) (ki) onlar* bakilerdir567.

Ahmed Samira Çevirisi

77 And We made/put his descendants, they are the remaining .

Notlar

Not 1

*Bir önceki ayetteki ahaliden kimseleri işaret etmesi daha olasıdır. Anlarız ki Nûh'la birlikte kurtulan kimselerin soyları da baki kalmıştır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

46. Ahkaf Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

4523|46|15|وَوَصَّيْنَا ٱلْإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيْهِ إِحْسَٰنًا حَمَلَتْهُ أُمُّهُۥ كُرْهًا وَوَضَعَتْهُ كُرْهًا وَحَمْلُهُۥ وَفِصَٰلُهُۥ ثَلَٰثُونَ شَهْرًا حَتَّىٰٓ إِذَا بَلَغَ أَشُدَّهُۥ وَبَلَغَ أَرْبَعِينَ سَنَةً قَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِىٓ أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ ٱلَّتِىٓ أَنْعَمْتَ عَلَىَّ وَعَلَىٰ وَٰلِدَىَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَٰلِحًا تَرْضَىٰهُ وَأَصْلِحْ لِى فِى ذُرِّيَّتِىٓ إِنِّى تُبْتُ إِلَيْكَ وَإِنِّى مِنَ ٱلْمُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4523|46|15|ووصينا الانسن بولديه احسنا حملته امه كرها ووضعته كرها وحمله وفصله ثلثون شهرا حتي اذا بلغ اشده وبلغ اربعين سنه قال رب اوزعني ان اشكر نعمتك التي انعمت علي وعلي ولدي وان اعمل صلحا ترضيه واصلح لي في ذريتي اني تبت اليك واني من المسلمين

Latin Literal

15. Ve vassaynel insâne bi vâlideyhi ihsânâ(ihsânen), hamelethu ummuhu kurhen ve vadaathu kurhâ(kurhan), ve hamluhu ve fisâluhu selâsûne şehrâ(şehren), hattâ izâ belega eşuddehu ve belega erbaîne seneten kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve vasiyet973 ettik insana ana babasına (karşı) bir ihsân250; taşıdı onu* anası bir zahmetle; ve doğurdu onu* bir zahmetle; ve taşınması onun** ve ayrılması onun** otuz aydır974; ta ki ulaştığı zaman şiddetlisine ve ulaştığında kırk seneye***; dedi: "Rabbim! Sevk eyle/dizginle beni ki şükrederim (senin) nimetine ki nimetlendirdin üzerime ve anama babama karşı; ve ki yaparım bir sâlihât18 (ki) razı olursun ona***; ve ıslah316 et bana zürriyetimde380; doğrusu ben tevbe33 ettim sana ve doğrusu ben müslimdenim45."

Ahmed Samira Çevirisi

15 And We directed/commanded the human (with) a goodness (in treatment) with (to) his parents, his mother bore/became pregnant with him compellingly/forcefully/involuntarily and she gave birth to him compellingly/forcefully/involuntarily, and his weight/pregnancy with him , and his wearing/separation thirty months, until when he reached his maturity/strength, and he reached forty years, he said: "My Lord inspire/influence me that (E) I thank/be grateful (for) your blessing which you blessed on me and on my parents, and that (E) I make/do correct/righteous deeds you accept/approve it, and correct/repair for me in my descendants, that I repented to you, and that I am from the Moslems/submitters/surrenderers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve vessayna ve vasiyet ettik وَوَصَّيْنَا وصي
2 l-insane insana الْإِنْسَانَ انس
3 bivalideyhi ana babasına (karşı) بِوَالِدَيْهِ ولد
4 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
5 hamelethu taşıdı onu حَمَلَتْهُ حمل
6 ummuhu anası أُمُّهُ امم
7 kurhen bir zahmetle كُرْهًا كره
8 ve vedeathu ve doğurdu onu وَوَضَعَتْهُ وضع
9 kurhen bir zahmetle كُرْهًا كره
10 ve hamluhu ve taşınması onun وَحَمْلُهُ حمل
11 ve fisaluhu ve ayrılması onun وَفِصَالُهُ فصل
12 selasune otuz ثَلَاثُونَ ثلث
13 şehran aydır شَهْرًا شهر
14 hatta ta ki حَتَّىٰ -
15 iza zaman إِذَا -
16 belega ulaştığı بَلَغَ بلغ
17 eşuddehu şiddetlisine أَشُدَّهُ شدد
18 ve belega ve ulaştı وَبَلَغَ بلغ
19 erbeiyne kırk أَرْبَعِينَ ربع
20 seneten seneye سَنَةً سنو
21 kale dedi قَالَ قول
22 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
23 evzia'ni sevk eyle/dizginle beni أَوْزِعْنِي وزع
24 en ki أَنْ -
25 eşkura şükrederim أَشْكُرَ شكر
26 nia'meteke (senin) nimetine نِعْمَتَكَ نعم
27 lleti ki الَّتِي -
28 en'amte nimetlendirdin أَنْعَمْتَ نعم
29 aleyye üzerime عَلَيَّ -
30 ve ala ve karşı وَعَلَىٰ -
31 velideyye anama babama وَالِدَيَّ ولد
32 ve en ve ki وَأَنْ -
33 ea'mele yaparım أَعْمَلَ عمل
34 salihen bir salihat صَالِحًا صلح
35 terdahu razı olursun ona تَرْضَاهُ رضو
36 ve eslih ve islah et وَأَصْلِحْ صلح
37 li bana لِي -
38 fi فِي -
39 zurriyeti zürriyetimde ذُرِّيَّتِي ذرر
40 inni doğrusu ben إِنِّي -
41 tubtu tevbe ettim تُبْتُ توب
42 ileyke sana إِلَيْكَ -
43 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
44 mine مِنَ -
45 l-muslimine müslimdenim الْمُسْلِمِينَ سلم

Notlar

Not 1

*İnsanı.**İnsanın.***Sâlihâta

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

57. Hadid Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

5099|57|26|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا وَإِبْرَٰهِيمَ وَجَعَلْنَا فِى ذُرِّيَّتِهِمَا ٱلنُّبُوَّةَ وَٱلْكِتَٰبَ فَمِنْهُم مُّهْتَدٍ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَٰسِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5099|57|26|ولقد ارسلنا نوحا وابرهيم وجعلنا في ذريتهما النبوه والكتب فمنهم مهتد وكثير منهم فسقون

Latin Literal

26. Ve lekad erselnâ nûhan ve ibrâhîme ve cealnâ fî zurriyyetihimen nubuvvete vel kitâbe fe minhum muhted(muhtedin), ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Nûh'u ve İbrahim'i; ve yaptık ikisinin zürriyetinde380 nebiliği*; ve kitabı*; öyle ki onlardandır** doğru yola kılavuzlu; ve ekserisi*** onlardan** fâsıklardır38.

Ahmed Samira Çevirisi

26 And We (E) had sent Noah and Abraham, and We made/put in their (B)’s descendants the prophethood and The Book , so from them (who) is guided and many from them (are) debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
3 nuhen Nuh'u نُوحًا -
4 ve ibrahime ve İbrahim'i وَإِبْرَاهِيمَ -
5 ve cealna ve yaptık وَجَعَلْنَا جعل
6 fi فِي -
7 zurriyyetihima ikisinin zürriyetinde ذُرِّيَّتِهِمَا ذرر
8 n-nubuvvete nebiliği النُّبُوَّةَ نبا
9 velkitabe ve kitabı وَالْكِتَابَ كتب
10 fe minhum öyle ki onlardan فَمِنْهُمْ -
11 muhtedin doğru yola kılavzlu مُهْتَدٍ هدي
12 vekesirun ve ekserisi وَكَثِيرٌ كثر
13 minhum onlardan مِنْهُمْ -
14 fasikune fasıklardır فَاسِقُونَ فسق

Notlar

Not 1

*Nebiler yani kendilerine kitap verilen resûllerin tamamı mutlaka Nûh ve İbrahim'in soyundan/zürriyetinden gelir. **Nûh ve İbrahim'in soyundan gelenler. Araplar ve İsrailoğulları bu soya dahildir.***Nûh ve İbrahim'in soyundan gelenlerin, biyolojik olarak ataları Nûh ve İbrahim olanların çoğu fasıktır. Azı doğru yola kılavuzludur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 380: Zürriyet

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Zürriyet

Kavram No: 380

Kısa Açıklama: 380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 21

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 266

Türkçe Meal: İster mi biriniz ki olur ona bir cennet 379 ; hurmalardan ve üzümlerden; akar onun (cennetin) altından nehirler ona (kimseye); içindedir onun (cennetin) her bir meyveden; ve isabet etti ona (kimseye) yaşlılık/ihtiyarlık; ve ondadır (kimsededir) acizler/güçsüzler (olan) bir zürriyet 380 ; öyle ki isabet etti ona (cennete) bir kasırga/hortum 381 ; ondadır (kasırgadadır/hortumundadır) bir ateş 381 ; öyle ki yaktı kül etti; işte böyledir; beyan eder Allah sizlere ayetleri; belki sizler derinlemesine fikredersiniz 868 .

Arapça: 273|2|266|ايود احدكم ان تكون له جنه من نخيل واعناب تجري من تحتها الانهر له فيها من كل الثمرت واصابه الكبر وله ذريه ضعفا فاصابها اعصار فيه نار فاحترقت كذلك يبين الله لكم الايت لعلكم تتفكرون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Zürriyet 380 (ki) bir kısmı onun bir kısımdandır; Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 327|3|34|ذريه بعضها من بعض والله سميع عليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman bıraktı/doğurdu onu * dedi: "Rabbim 4 ! Doğrusu ben bıraktım/doğurdum bir kız * "; -ve Allah bilendir bıraktığını/doğurduğunu (onun) ** - "ve olmaz erkek kız gibi; ve doğrusu ben Meryem ismini verdim ona; ve doğrusu ben sığındırırım onu * sana; ve zürriyetini 380 (de) onun * racîm 411 şeytândan 29 "

Arapça: 329|3|36|فلما وضعتها قالت رب اني وضعتها انثي والله اعلم بما وضعت وليس الذكر كالانثي واني سميتها مريم واني اعيذها بك وذريتها من الشيطن الرجيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Orada dua 80 etti Zekeriyyâ Rabbine 4 ; dedi: "Rabbim 4 ! Bahşet bana yanından iyi bir zürriyet 380 ; doğrusu sen işitensin duayı 80 .

Arapça: 331|3|38|هنالك دعا زكريا ربه قال رب هب لي من لدنك ذريه طيبه انك سميع الدعا

Nisâ Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ve haşyet 53 duysun kimseler (ki) eğer terk etselerdi * kendilerinin ardından gelen zayıf/perişan bir zürriyet 380 ; korkarlardı onlar üzerine; öyleyse takvalı 21 olsunlar Allah’a; ve desinler hedefi tam vuran bir söz.

Arapça: 502|4|9|وليخش الذين لو تركوا من خلفهم ذريه ضعفا خافوا عليهم فليتقوا الله وليقولوا قولا سديدا

En'âm Suresi - Ayet 84

Türkçe Meal: Ve armağan ettik ona (İbrâhîm'e) İshâk’ı ve Yakûb’u; hepsini doğru yola kılavuzladık; ve Nûh'u (ki) doğru yola kılavuzlamıştık önceden; ve zürriyetinden 380 onun (Nûh'un) Dâvûd'u; ve Süleymân'ı; ve Eyyûb'u; ve Yûsuf'u; ve Mûsâ'yı; ve Hârûn'u; ve işte böyledir; cezalandırırız 63 muhsinleri 294 .

Arapça: 873|6|84|ووهبنا له اسحق ويعقوب كلا هدينا ونوحا هدينا من قبل ومن ذريته داود وسليمن وايوب ويوسف وموسي وهرون وكذلك نجزي المحسنين

En'âm Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: Ve babalarından * ; ve zürriyetlerinden 380 ; ve kardeşlerinden; seçtik ** onları; ve doğru yola kılavuzladık onları; dosdoğru yola 124 doğru.

Arapça: 876|6|87|ومن ابايهم وذريتهم واخونهم واجتبينهم وهدينهم الي صرط مستقيم

En'âm Suresi - Ayet 133

Türkçe Meal: Ve (senin) Rabbin Ganiyy’dir 106 ; rahmet 271 sahibidir; eğer dilerse giderir sizleri; ve halife 65 eder sizlerin ardından dilediğini; inşa * ettiği gibi sizleri son bir kavimin/toplumun ** zürriyetinden 380 .

Arapça: 922|6|133|وربك الغني ذو الرحمه ان يشا يذهبكم ويستخلف من بعدكم ما يشا كما انشاكم من ذريه قوم اخرين

A'râf Suresi - Ayet 172

Türkçe Meal: Ve aldığı zaman (senin) Rabbin 4 Âdemoğullarından; sırtlarından onların zürriyetlerini 380 ; ve tanık/şahit yaptı onları kendi nefisleri 201 üzerine: “Değil miyim Rabbiniz 4 !”; dediler: “Evet! Tanık/şahit olduk”; ki dersiniz kıyamet günü 148 : “Doğrusu biz olmuştuk bundan gâfil 310 .” (diye).

Arapça: 1126|7|172|واذ اخذ ربك من بني ادم من ظهورهم ذريتهم واشهدهم علي انفسهم الست بربكم قالوا بلي شهدنا ان تقولوا يوم القيمه انا كنا عن هذا غفلين

A'râf Suresi - Ayet 173

Türkçe Meal: Ya da dersiniz (diye): "Doğrusu şirk 71 koştuğudur babalarımız/atalarımızın önceden; ve olduk bir zürriyet 380 onlardan sonra; helak mı edersin bizleri faaliyet ettiğiyle batıllaştıranların/iptal edenlerin 682 ."

Arapça: 1127|7|173|او تقولوا انما اشرك اباونا من قبل وكنا ذريه من بعدهم افتهلكنا بما فعل المبطلون

Yunus Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Öyle ki iman 47 etmiş değildi Mûsâ’ya onun kavminden/toplumundan bir zürriyet 380 * dışında; firavundan 678 ve onun melesinden 364 bir korkuya karşı ki fitne 332 ** verirler onlara; ve doğrusu firavun 678 mutlak bir yücelendi yerde; ve doğrusu o mutlak müsriflerdendi 784 .

Arapça: 1445|10|83|فما امن لموسي الا ذريه من قومه علي خوف من فرعون وملايهم ان يفتنهم وان فرعون لعال في الارض وانه لمن المسرفين

Ra'd Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Adn 812 cennetleri 970 (ki) girerler ona * ; ve babalarından/atalarından sâlihât 18 yapmış kimse (de); ve zevcelerinden (de); ve zürriyetlerinden 380 (de); ve melekler (ki) girerler üzerlerine onların her bir kapıdan.

Arapça: 1728|13|23|جنت عدن يدخلونها ومن صلح من ابايهم وازوجهم وذريتهم والمليكه يدخلون عليهم من كل باب

Ra'd Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Ve ant olsun gönderdik resûller 418 senden * önce; ve verdik onlara ** zevceler *** ve bir zürriyet 380 ; olmuş değildir bir resûle 418 (ki) gelir bir ayetle 287 ; Allah'ın izniyle (olması) dışında; her bir eceledir bir kitap **** .

Arapça: 1743|13|38|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك وجعلنا لهم ازوجا وذريه وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله لكل اجل كتاب

İbrahim Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: "Rabbimiz 4 ! Doğrusu ben * yerleştirdim bir vadiye ** zürriyetimden 380 ; olmayan *** ekin sahibi; haram 535 edilmiş beytinin/evinin 32 yanında; Rabbimiz 4 ! İkame 572 etmeleri için salâtı 5 ; öyle ki yap kalp gözleri insanlardan (ki) kılavuzlanır **** onlara ***** doğru; ve rızıklandır onları ****** meyvelerden; belki onlar şükrederler 43 ."

Arapça: 1785|14|37|ربنا اني اسكنت من ذريتي بواد غير ذي زرع عند بيتك المحرم ربنا ليقيموا الصلوه فاجعل افده من الناس تهوي اليهم وارزقهم من الثمرت لعلهم يشكرون

İbrahim Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: "Rabbim 4 ! Yap beni * ikame 572 eden salâtı 5 ; ve zürriyetimden 380 (de); Rabbimiz 4 ! Ve kabul et çağrımı/duamı 80 ."

Arapça: 1788|14|40|رب اجعلني مقيم الصلوه ومن ذريتي ربنا وتقبل دعا

İsrâ Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Zürriyetidir 380 kimsenin (ki) taşıdık Nûh’la birlikte; doğrusu o (Nûh) oldu şükreden 43 bir kul.

Arapça: 2030|17|3|ذريه من حملنا مع نوح انه كان عبدا شكورا

İsrâ Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Dedi (iblîs): "Gördün mü sen bunu * ; o * ki şerefli kıldın üzerime; muhakkak ki eğer ertelediysen beni kıyamet gününe 148 kadar; mutlak kontrol ederim zürriyetini 380 onun * bir az dışında."

Arapça: 2089|17|62|قال اريتك هذا الذي كرمت علي لين اخرتن الي يوم القيمه لاحتنكن ذريته الا قليلا

Kehf Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Ve dediğimiz zaman meleklere 48 ; secde 70 edin Âdem'e 50 ; öyle ki secde 70 ettiler iblîs 190 dışında; oldu (iblîs) cinden 210 ; öyle ki fâsık oldu/saptı Rabbinin 4 emrinden; öyle ki onu (iblisi) ve onun (iblisin) zürriyetini 380 evliya 212 mı edinirsiniz astımdan?; ve onlar sizlere düşmandır; ne perişan/sefil bir bedel/karşılık oldu zalimlere 257 .

Arapça: 2188|18|50|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس كان من الجن ففسق عن امر ربه افتتخذونه وذريته اوليا من دوني وهم لكم عدو بيس للظلمين بدلا

Sâffât Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Ve yaptık zürriyetini 380 onun (Nûh'un) (ki) onlar * bakilerdir 567 .

Arapça: 3863|37|77|وجعلنا ذريته هم الباقين

Ahkaf Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ve vasiyet 973 ettik insana ana babasına (karşı) bir ihsân 250 ; taşıdı onu * anası bir zahmetle; ve doğurdu onu * bir zahmetle; ve taşınması onun ** ve ayrılması onun ** otuz aydır 974 ; ta ki ulaştığı zaman şiddetlisine ve ulaştığında kırk seneye *** ; dedi: "Rabbim! Sevk eyle/dizginle beni ki şükrederim (senin) nimetine ki nimetlendirdin üzerime ve anama babama karşı; ve ki yaparım bir sâlihât 18 (ki) razı olursun ona *** ; ve ıslah 316 et bana zürriyetimde 380 ; doğrusu ben tevbe 33 ettim sana ve doğrusu ben müslimdenim 45 ."

Arapça: 4523|46|15|ووصينا الانسن بولديه احسنا حملته امه كرها ووضعته كرها وحمله وفصله ثلثون شهرا حتي اذا بلغ اشده وبلغ اربعين سنه قال رب اوزعني ان اشكر نعمتك التي انعمت علي وعلي ولدي وان اعمل صلحا ترضيه واصلح لي في ذريتي اني تبت اليك واني من المسلمين

Hadid Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ve ant olsun gönderdik Nûh'u ve İbrahim'i; ve yaptık ikisinin zürriyetinde 380 nebiliği * ; ve kitabı * ; öyle ki onlardandır ** doğru yola kılavuzlu; ve ekserisi *** onlardan ** fâsıklardır 38 .

Arapça: 5099|57|26|ولقد ارسلنا نوحا وابرهيم وجعلنا في ذريتهما النبوه والكتب فمنهم مهتد وكثير منهم فسقون