Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 490: Fahişelik.

Bu kavram 7 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

490Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

515|4|22|وَلَا تَنكِحُوا۟ مَا نَكَحَ ءَابَآؤُكُم مِّنَ ٱلنِّسَآءِ إِلَّا مَا قَدْ سَلَفَ إِنَّهُۥ كَانَ فَٰحِشَةً وَمَقْتًا وَسَآءَ سَبِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

515|4|22|ولا تنكحوا ما نكح اباوكم من النسا الا ما قد سلف انه كان فحشه ومقتا وسا سبيلا

Latin Literal

22. Ve lâ tenkihû mâ nekaha âbâukum minen nisâi, illâ mâ kad selef(selefe). İnnehu kâne fâhışeten ve maktâ(maktan). Ve sâe sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Nikâhlamayın491 nikâhladığını* babalarınızın/atalarınızın** kadınlardan; dışındadır geçmişte olan***; doğrusu o oldu bir fahişelik490; ve nefret; ve kötü bir yol.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And do not marry what your fathers married from the women, except what had preceded/passed, that it was an enormous/atrocious deed , and abhorrence/hateful , and (it is an) evil way/path.

Notlar

Not 1

*Geçmiş zaman kipiyle geldiği için bir kez bile nikâhlanma yasağı aktif hale getirir. **Öz babanın, öz baba tarafından dedenin (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir) daha önceden karıları olmuş olanlar. Öz ana tarafından dedenin (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir) daha önceden karıları olmuş olanlar.***Ayet inmeden önce böyle bir yasağın olmadığı anlaşılmaktadır. Ayet öncesi gerçekleşmiş bu tarz nikâhlar aynen devam edecektir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Nikâhlanması haram olan kimseler. Kavram 491

491 4:22, 4:23 ve 220 ayetlerinde Yüce Rabbimiz bizlere açık ve net olarak nikâhlanmanın haram olduğu durumları açık ve net olarak bildirmiştir. 4:22'de; bir erkek için nikâh şunlara haramdır;Kadınlara ki (erkeğin) öz olarak babasının, baba tarafından dedesinin (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir) daha önceden karıları olmuşlar; kadınlara ki (erkeğin) öz olarak ana tarafından dedesinin (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir) karıları olmuşlar.4:23'de; nikâh şunlara haramdır;Öz anaya, öz ana tarafından anneanneye (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir), öz baba tarafından babaanneye (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir).Öz kızlara; öz kız torunlara (ve bu şekilde yeni nesillere ilerletilebilir).Kız kardeşlere.Halalara ve teyzelere.Öz kız yeğenlere.Süt analara.Süt ananın kızlarına, süt kardeşlere.Kadının önceki evliliğinden olan ve yeni kocanın himayesine giren üvey kızlara. Kadınla cinsel birleşme olmadan bir boşanma gerçekleşmişse bu kızlarla evlenmek haram değildir.Öz oğulların, öz torunların (ve bu şekilde yeni nesillere ilerletilebilir) daha önceden karıları olmuş kadınlara.Kız kardeşlerle aynı anda evli olmak.2:220'de nikâh şunlara haramdır;Ailenin bir üyesi olarak aileye karışan yani evlat edinilen kızlara. Rabbimiz evlatlık edinilen kız ve erkeklerin artık kardeş olduklarını açıkça bildirmiştir. 4:23'de bildirildiği üzere kardeşlerle evlenmek haramdır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

518|4|25|وَمَن لَّمْ يَسْتَطِعْ مِنكُمْ طَوْلًا أَن يَنكِحَ ٱلْمُحْصَنَٰتِ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ فَمِن مَّا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُم مِّن فَتَيَٰتِكُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَٰنِكُم بَعْضُكُم مِّنۢ بَعْضٍ فَٱنكِحُوهُنَّ بِإِذْنِ أَهْلِهِنَّ وَءَاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ مُحْصَنَٰتٍ غَيْرَ مُسَٰفِحَٰتٍ وَلَا مُتَّخِذَٰتِ أَخْدَانٍ فَإِذَآ أُحْصِنَّ فَإِنْ أَتَيْنَ بِفَٰحِشَةٍ فَعَلَيْهِنَّ نِصْفُ مَا عَلَى ٱلْمُحْصَنَٰتِ مِنَ ٱلْعَذَابِ ذَٰلِكَ لِمَنْ خَشِىَ ٱلْعَنَتَ مِنكُمْ وَأَن تَصْبِرُوا۟ خَيْرٌ لَّكُمْ وَٱللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

518|4|25|ومن لم يستطع منكم طولا ان ينكح المحصنت المومنت فمن ما ملكت ايمنكم من فتيتكم المومنت والله اعلم بايمنكم بعضكم من بعض فانكحوهن باذن اهلهن واتوهن اجورهن بالمعروف محصنت غير مسفحت ولا متخذت اخدان فاذا احصن فان اتين بفحشه فعليهن نصف ما علي المحصنت من العذاب ذلك لمن خشي العنت منكم وان تصبروا خير لكم والله غفور رحيم

Latin Literal

25. Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât(mu’minâti). Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d(ba’dın), fenkihûhunne bi izni ehlihinne ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân(ahdânin), fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb(azâbi). Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum. Vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kim asla güç yetiremez sizlerden bir uzanıp ulaşmaya ki nikâhlar müminât493 muhsanât492; öyle ki müminât493 fettanlarınızdan*, sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğundandır; ve Allah daha iyi bilir imanlarınızı; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki nikâhlayın onları (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarını) ehlinin/ahalisinin** izniyle; ve verin ecirlerini*** marufla291; muhsanât492 (olsunlar) olmaksızın musâfihât494; ve edinmeyenler (olsunlar) gizli/saklı arkadaş; öyle ki muhsanât492 oldukları zaman; öyle ki (sonrası) eğer işlerlerse bir fahişelik490 öyle ki onlar üzerinedir yarısı muhsanât492 üzerine (olan) azaptan; işte bu kimse içindir (ki) haşyet duyar zorluğa/strese sizlerden; ve ki sabretmeniz**** bir hayırdır sizlere; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And who is not able, from you wealth/capability (means) that he marries the chaste, the believing (F) (free women), so from what your rights owned from your youths (girls) the believers (F), and God (is) more knowing with your (P) faith/belief, some of you (are) from some, so marry them (F), with their families’/relations’/(masters’) permission, and give them (F) their rewards/fees (dowries) with the kindness marrying, not fornicating/adulterating, and not taking (P/F) lovers/secret friends, so if they (F) married, so if they committed with an enormous deed/atrocious deed/adultery, so on them (F) half what (is) on the chaste/married (woman) from the torture, that (is) to who feared the exertion/corruption from you, and (to) be patient (is) better for you, and God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 lem asla لَمْ -
3 yestetia' gücü yetiremez يَسْتَطِعْ طوع
4 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
5 tavlen bir uzanıp ulaşmaya طَوْلًا طول
6 en ki أَنْ -
7 yenkiha nikâhlar يَنْكِحَ نكح
8 l-muhsanati muhsanât الْمُحْصَنَاتِ حصن
9 l-mu'minati müminât الْمُؤْمِنَاتِ امن
10 femin öyle ki فَمِنْ -
11 ma مَا -
12 meleket malik/sahip olduğunuzdan مَلَكَتْ ملك
13 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
14 min مِنْ -
15 feteyatikumu fettanlarınızdan فَتَيَاتِكُمُ فتي
16 l-mu'minati müminât الْمُؤْمِنَاتِ امن
17 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
18 ea'lemu daha iyi bilir أَعْلَمُ علم
19 biimanikum imanlarınızı بِإِيمَانِكُمْ امن
20 bea'dukum bir kısmınız بَعْضُكُمْ بعض
21 min مِنْ -
22 bea'din bir kısımdandır بَعْضٍ بعض
23 fenkihuhunne öyle ki nikâhların onları فَانْكِحُوهُنَّ نكح
24 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
25 ehlihinne ehlinin/ahalisinin أَهْلِهِنَّ اهل
26 ve atuhunne ve verin وَاتُوهُنَّ اتي
27 ucurahunne ecirlerini أُجُورَهُنَّ اجر
28 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
29 muhsanatin muhsanât مُحْصَنَاتٍ حصن
30 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
31 musafihatin musâfihât مُسَافِحَاتٍ سفح
32 ve la وَلَا -
33 muttehizati ve edinmeyenler مُتَّخِذَاتِ اخذ
34 ehdanin gizli/saklı arkadaş أَخْدَانٍ خدن
35 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
36 uhsinne muhsenât أُحْصِنَّ حصن
37 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
38 eteyne işlerlerse أَتَيْنَ اتي
39 bifahişetin bir fahişelik بِفَاحِشَةٍ فحش
40 fealeyhinne öyle ki onlar üzerinedir فَعَلَيْهِنَّ -
41 nisfu yarısı نِصْفُ نصف
42 ma مَا -
43 ala üzerine عَلَى -
44 l-muhsanati muhsanât الْمُحْصَنَاتِ حصن
45 mine مِنَ -
46 l-azabi azaptan الْعَذَابِ عذب
47 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
48 limen kimse içindir لِمَنْ -
49 haşiye haşyet duyar خَشِيَ خشي
50 l-anete zorluğa/strese الْعَنَتَ عنت
51 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
52 ve en ve ki وَأَنْ -
53 tesbiru sabretmeniz تَصْبِرُوا صبر
54 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
55 lekum sizlere لَكُمْ -
56 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
57 gafurun Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
58 rahimun Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Gençler.**Onlardan sorumlu olan ilgili kimselerin. ***Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.****Müminât muhsanât kadınlarla evlenmek için gereken mücadeleyi sabırla devam etmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 151

Arapça Metin (Harekeli)

940|6|151|قُلْ تَعَالَوْا۟ أَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ أَلَّا تُشْرِكُوا۟ بِهِۦ شَيْـًٔا وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا وَلَا تَقْتُلُوٓا۟ أَوْلَٰدَكُم مِّنْ إِمْلَٰقٍ نَّحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ وَلَا تَقْرَبُوا۟ ٱلْفَوَٰحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلَا تَقْتُلُوا۟ ٱلنَّفْسَ ٱلَّتِى حَرَّمَ ٱللَّهُ إِلَّا بِٱلْحَقِّ ذَٰلِكُمْ وَصَّىٰكُم بِهِۦ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

940|6|151|قل تعالوا اتل ما حرم ربكم عليكم الا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا ولا تقتلوا اولدكم من املق نحن نرزقكم واياهم ولا تقربوا الفوحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله الا بالحق ذلكم وصيكم به لعلكم تعقلون

Latin Literal

151. Kul teâlev etlu mâ harreme rabbukum aleykum ellâ tuşrikû bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ taktulû evlâdekum min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrebûl fevâhışe mâ zahere minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ taktulûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gelin; okuyayım Rabbinizin4 haram kıldığını üzerinize; ki şirk71 koşmayın O’na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsan/güzellik; ve katletmeyin35 evlatlarınızı yoksulluktan; biz rızıklandırırız onları; onlaradır (o rızık); yaklaşmayın fahişeliklere490 açılmışa ondan ve gizlenmişe; ve katletmeyin35 nefsi201 ki (o) haram ettiğidir649 Allah'ın hakla* (olması) dışında; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere bunu; belki sizler akledersiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

151 Say: "Come I (will) read/recite what your Lord forbade on you, that do not make partners with Him (in) a thing, and with the parents (treat with) goodness, and do not kill your children from poverty We provide for you and them, and do not approach/near the enormous/atrocious deeds , what is visible from it, and what is hidden, and do not kill the self that God forbade, except with the right , that He directed/commanded you with it, maybe you reason/comprehend ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 teaalev gelin تَعَالَوْا علو
3 etlu okurum أَتْلُ تلو
4 ma مَا -
5 harrame haram kıldığını حَرَّمَ حرم
6 rabbukum Rabbinizin رَبُّكُمْ ربب
7 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
8 ella ki أَلَّا -
9 tuşriku şirk koşmayın تُشْرِكُوا شرك
10 bihi O’na بِهِ -
11 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
12 ve bil-valideyni ve ana babaya وَبِالْوَالِدَيْنِ ولد
13 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
14 ve la ve وَلَا -
15 tektulu katletmeyin تَقْتُلُوا قتل
16 evladekum evlatlarınızı أَوْلَادَكُمْ ولد
17 min مِنْ -
18 imlakin yoksulluktan إِمْلَاقٍ ملق
19 nehnu biz نَحْنُ -
20 nerzukukum rızıklandırırız onları نَرْزُقُكُمْ رزق
21 ve iyyahum ve onlaradır وَإِيَّاهُمْ -
22 ve la وَلَا -
23 tekrabu yaklaşmayın تَقْرَبُوا قرب
24 l-fevahişe fahişeliklere الْفَوَاحِشَ فحش
25 ma مَا -
26 zehera açılana ظَهَرَ ظهر
27 minha ondan مِنْهَا -
28 ve ma ve وَمَا -
29 betane gizlenene بَطَنَ بطن
30 ve la وَلَا -
31 tektulu ve katletmeyin تَقْتُلُوا قتل
32 n-nefse nefsi النَّفْسَ نفس
33 lleti ki الَّتِي -
34 harrame haram ettiğidir حَرَّمَ حرم
35 llahu Allah'ın اللَّهُ -
36 illa dışında إِلَّا -
37 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
38 zalikum işte sizlere ذَٰلِكُمْ -
39 vessakum vasiyet etti (Allah) وَصَّاكُمْ وصي
40 bihi bunu بِهِ -
41 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
42 tea'kilune akledersiniz تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Nefsi müdafaa; katledenleri katletmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

Bir nefsi katletmek hangi şartlara bağlıdır? Kavram 649

649 Yüce Allah bir nefsi haksız yere katletmeyi haram kılmıştır. Zorunlu şartlar 5:32 ayetinde göre şunlardır.Nefsi müdafaa kapsamında başka bir nefsi ölümden kurtarmak için diğer nefis katledilebilir. Yeryüzünde fitne/fesat çıkaran nefisler gerekirse katledilebilir.

12. Yusuf Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

1618|12|24|وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِۦ وَهَمَّ بِهَا لَوْلَآ أَن رَّءَا بُرْهَٰنَ رَبِّهِۦ كَذَٰلِكَ لِنَصْرِفَ عَنْهُ ٱلسُّوٓءَ وَٱلْفَحْشَآءَ إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُخْلَصِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1618|12|24|ولقد همت به وهم بها لولا ان را برهن ربه كذلك لنصرف عنه السو والفحشا انه من عبادنا المخلصين

Latin Literal

24. Ve le kad hemmet bihî ve hemme bihâ, levlâ en reâ burhâne rabbih(rabbihi), kezâlike li nasrife anhus sûe vel fahşâ(fahşâe), innehu min ibâdinel muhlesîn(muhlesîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun ehemmiyet* verdi** ona***; ve ehemmiyet* verirdi**** ona***** şayet ki görmeseydi burhânı293 Rabbinin4; işte böyledir; çevirmek/uzak tutmak içindir ondan****** kötülüğü ve fahişeliği490; doğrusu o**** muhles934 kullarımızdandı46.

Ahmed Samira Çevirisi

24 And she had been intended/resolved with him, and he intended/resolved with her, where it not for that he saw/understood his Lord’s proof/evidence, and like that to send away/divert from him the bad/evil/harm and the enormous/atrocious deeds , that he truly is from Our worshippers/slaves, the faithful/loyal/devoted.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 hemmet ehemmiyet verdi هَمَّتْ همم
3 bihi ona بِهِ -
4 ve hemme ve ehemmiyet verirdi وَهَمَّ همم
5 biha ona بِهَا -
6 levla şayet لَوْلَا -
7 en ki أَنْ -
8 raa görmeseydi رَأَىٰ راي
9 burhane burhanını بُرْهَانَ برهن
10 rabbihi Rabbinin رَبِّهِ ربب
11 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
12 linesrife çevirmek/uzak tutmak içindir لِنَصْرِفَ صرف
13 anhu ondan عَنْهُ -
14 s-su'e kötülüğü السُّوءَ سوا
15 velfehşa'e ve fahişeliği وَالْفَحْشَاءَ فحش
16 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
17 min مِنْ -
18 ibadina kullarımızdandı عِبَادِنَا عبد
19 l-muhlesine muhles الْمُخْلَصِينَ خلص

Notlar

Not 1

*Önem vermek, ilgilenmek.**Kadın.***Yusuf'a.****Yûsuf.*****Kadına.******Yûsuf'tan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Burhân Kavram 293

293 Delil, kanıt, ispat, gösterim.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

3561|33|30|يَٰنِسَآءَ ٱلنَّبِىِّ مَن يَأْتِ مِنكُنَّ بِفَٰحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ يُضَٰعَفْ لَهَا ٱلْعَذَابُ ضِعْفَيْنِ وَكَانَ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3561|33|30|ينسا النبي من يات منكن بفحشه مبينه يضعف لها العذاب ضعفين وكان ذلك علي الله يسيرا

Latin Literal

30. Yâ nisâen nebiyyi men ye’ti min kunne bi fâhışetin mubeyyinetin yudâ’af lehel’azâbu dı’feyn(dı’feyni), ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).

Türkçe Çeviri

Ey nebinin* kadınları! Kim gelir sizlerden apaçık bir fahişelikle490; katlanır723 ona** azap iki kat; ve olmuştur bu Allah'a karşı bir kolay.

Ahmed Samira Çevirisi

30 You, the prophet’s women (wives), who does/commits from you (F) with an evident enormous/atrocious deed , the torture be doubled/multiplied for her two doubles, and that was/is on God easy/little.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in.**Kadına.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

53. Necm Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

4814|53|32|ٱلَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَٰٓئِرَ ٱلْإِثْمِ وَٱلْفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلْمَغْفِرَةِ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِى بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمْ فَلَا تُزَكُّوٓا۟ أَنفُسَكُمْ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

4814|53|32|الذين يجتنبون كبير الاثم والفوحش الا اللمم ان ربك وسع المغفره هو اعلم بكم اذ انشاكم من الارض واذ انتم اجنه في بطون امهتكم فلا تزكوا انفسكم هو اعلم بمن اتقي

Latin Literal

32. Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe lemem(lememe), inne rabbeke vâsiul magfireh(magfireti), huve a’lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum, fe lâ tuzekkû enfusekum, huve a’lemu bi menittekâ.

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) uzak tutarlar büyükler* (olan) günahları ve fahişelikleri490; dışındadır lemem957**; doğrusu (senin) Rabbin4 Vâsi’dir297 mağfirete319; O*** (ki) daha iyi bilendir sizleri inşa ettiği zaman sizleri yerden****; sizler ceninlerken***** annelerinizin karınlarında; öyle ki temize çıkarmayın955 nefislerinizi201; O*** (ki) daha iyi bilendir takvalı21 olan kimseyi.

Ahmed Samira Çevirisi

32 Those who avoid/distance themselves (from) the sin’s/crime’s greatest/biggest and the enormous/atrocious deeds , except the minor sins , that truly your Lord (is) rich/spread (in) the forgiveness, He is more knowledgeable with (of) you, when He created/originated you from the earth/Planet Earth and when you are embryos/fetuses/hidden in your mother’s bellies/insides, so do not commend/claim righteousness (for) yourselves, He is more knowledgeable with who feared and obeyed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
2 yectenibune uzak tutarlar يَجْتَنِبُونَ جنب
3 kebaira büyükler (olanları) كَبَائِرَ كبر
4 l-ismi günahların الْإِثْمِ اثم
5 velfevahişe ve fahişelikleri وَالْفَوَاحِشَ فحش
6 illa dışındadır إِلَّا -
7 l-lememe lemem اللَّمَمَ لمم
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 rabbeke (senin) Rabbinin رَبَّكَ ربب
10 vasiu Vâsi’dir وَاسِعُ وسع
11 l-megfirati mağfirete الْمَغْفِرَةِ غفر
12 huve O هُوَ -
13 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
14 bikum sizleri بِكُمْ -
15 iz zaman إِذْ -
16 enşeekum inşa etti sizleri أَنْشَأَكُمْ نشا
17 mine مِنَ -
18 l-erdi yerden الْأَرْضِ ارض
19 ve iz zaman وَإِذْ -
20 entum sizler أَنْتُمْ -
21 ecinnetun ceninlerken أَجِنَّةٌ جنن
22 fi فِي -
23 butuni karınlarında بُطُونِ بطن
24 ummehatikum annelerinizin أُمَّهَاتِكُمْ امم
25 fela öyle ki فَلَا -
26 tuzekku temize çıkarmayın تُزَكُّوا زكو
27 enfusekum nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
28 huve O هُوَ -
29 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
30 bimeni kimseyi بِمَنِ -
31 tteka takvalı olur اتَّقَىٰ وقي

Notlar

Not 1

*Sıfat değil isim kelimesidir. Çoğuldur. Dikkat: Günahları derecesi ne olursa olsun sürekli işlemek de büyükleştirir. **Büyüklerden olan günahlar dışında kısa süreli, tekrarlamayan.***Allah.****Yeryüzündeki atomlardan evrim süreciyle.*****Fetüs.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

65. Talâk Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5216|65|1|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا۟ ٱلْعِدَّةَ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ رَبَّكُمْ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِنۢ بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّآ أَن يَأْتِينَ بِفَٰحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ وَتِلْكَ حُدُودُ ٱللَّهِ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُۥ لَا تَدْرِى لَعَلَّ ٱللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَٰلِكَ أَمْرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5216|65|1|يايها النبي اذا طلقتم النسا فطلقوهن لعدتهن واحصوا العده واتقوا الله ربكم لا تخرجوهن من بيوتهن ولا يخرجن الا ان ياتين بفحشه مبينه وتلك حدود الله ومن يتعد حدود الله فقد ظلم نفسه لا تدري لعل الله يحدث بعد ذلك امرا

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyu izâ tallaktumun nisâe fe tallikûhunne li iddetihinne ve ahsûl iddeh(iddete), vettekûllâhe rabbekum, lâ tuhricûhunne min buyûtihinne ve lâ yahrucne illâ en ye’tîne bi fâhişetin mubeyyineh(mubeyyinetin), ve tilke hudûdullâh(hudûdullâhi), ve men yeteadde hudûdallâhi fe kad zaleme nefseh(nefsetu), lâ tedrî leallallâhe yuhdısu ba’de zâlike emrâ(emren).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132! Boşadığınız zaman kadınları; öyle ki boşayın onları iddetleri652 için*, ve hesaplayın iddeti652; ve takvalı olun Allah’a; Rabbinize4; çıkarmayın onları evlerinden; ve çıkmasınlar (onlar da); dışında ki gelirler apaçık (olmuş) bir fahişelikle490; ve işte şu; hudutlarıdır Allah'ın; ve kim taştı hudutlarını Allah'ın; öyle ki muhakkak zulmetti257 kendi nefsine201 farkına varmaksızın; belki Allah söyler/ortaya çıkarır bunun sonrası bir emir**.

Ahmed Samira Çevirisi

1 You, you the prophet, if you divorced the women, so divorce them (F) to their term (F), and count/calculate the menstrual cycle/term and fear and obey God, your Lord, do not bring them out from their (F) houses/homes, and they (F) do not get out except that they do/commit with an evident enormous/atrocious deed , and those are God’s limits/boundaries/orders, and who transgresses/violates God’s limits/boundaries/orders, so he had caused injustice/oppression (to) his self, you do not know, maybe/perhaps God initiates/causes after that a matter/affair (event) .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 iza zaman إِذَا -
4 tallektumu boşadığınız zaman طَلَّقْتُمُ طلق
5 n-nisa'e kadınları النِّسَاءَ نسو
6 fetallikuhunne öyle ki boşayın onları فَطَلِّقُوهُنَّ طلق
7 liiddetihinne iddetlerinde لِعِدَّتِهِنَّ عدد
8 ve ehsu ve hesaplayın وَأَحْصُوا حصي
9 l-iddete iddeti الْعِدَّةَ عدد
10 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
11 llahe Allah’a اللَّهَ -
12 rabbekum Rabbinize رَبَّكُمْ ربب
13 la لَا -
14 tuhricuhunne çıkarmayın onları تُخْرِجُوهُنَّ خرج
15 min مِنْ -
16 buyutihinne evlerinden بُيُوتِهِنَّ بيت
17 ve la ve وَلَا -
18 yehrucne çıkmasınlar يَخْرُجْنَ خرج
19 illa dışında إِلَّا -
20 en ki أَنْ -
21 ye'tine gelirler يَأْتِينَ اتي
22 bifahişetin bir fahişelikle بِفَاحِشَةٍ فحش
23 mubeyyinetin apaçık (olmuş) مُبَيِّنَةٍ بين
24 ve tilke ve işte şu وَتِلْكَ -
25 hududu hududlarıdır حُدُودُ حدد
26 llahi Allah'ın اللَّهِ -
27 ve men ve kim وَمَنْ -
28 yeteadde taştı يَتَعَدَّ عدو
29 hudude hududtlarını حُدُودَ حدد
30 llahi Allah'ın اللَّهِ -
31 fekad öyleki muhakkak فَقَدْ -
32 zeleme zulmetti ظَلَمَ ظلم
33 nefsehu kendi nefsine نَفْسَهُ نفس
34 la لَا -
35 tedri farkına varmaksınız تَدْرِي دري
36 lealle belki لَعَلَّ -
37 llahe Allah اللَّهَ -
38 yuhdisu söyler/ortaya çıkarır يُحْدِثُ حدث
39 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
40 zalike bunun ذَٰلِكَ -
41 emran bir emir أَمْرًا امر

Notlar

Not 1

*İddet sürelerini gözeterek/hesaplayarak boşayın.**Onların işleri artık Yüce Allah'adır. Dilediği gibi emreder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 490: Fahişelik.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Fahişelik.

Kavram No: 490

Kısa Açıklama: 490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 7

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Nisâ Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Nikâhlamayın 491 nikâhladığını * babalarınızın/atalarınızın ** kadınlardan; dışındadır geçmişte olan *** ; doğrusu o oldu bir fahişelik 490 ; ve nefret; ve kötü bir yol.

Arapça: 515|4|22|ولا تنكحوا ما نكح اباوكم من النسا الا ما قد سلف انه كان فحشه ومقتا وسا سبيلا

Nisâ Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve kim asla güç yetiremez sizlerden bir uzanıp ulaşmaya ki nikâhlar müminât 493 muhsanât 492 ; öyle ki müminât 493 fettanlarınızdan * , sağ ellerinizin malik/sahip 77 olduğundandır; ve Allah daha iyi bilir imanlarınızı; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki nikâhlayın onları (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarını) ehlinin/ahalisinin ** izniyle; ve verin ecirlerini *** marufla 291 ; muhsanât 492 (olsunlar) olmaksızın musâfihât 494 ; ve edinmeyenler (olsunlar) gizli/saklı arkadaş; öyle ki muhsanât 492 oldukları zaman; öyle ki (sonrası) eğer işlerlerse bir fahişelik 490 öyle ki onlar üzerinedir yarısı muhsanât 492 üzerine (olan) azaptan; işte bu kimse içindir (ki) haşyet duyar zorluğa/strese sizlerden; ve ki sabretmeniz **** bir hayırdır sizlere; ve Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 518|4|25|ومن لم يستطع منكم طولا ان ينكح المحصنت المومنت فمن ما ملكت ايمنكم من فتيتكم المومنت والله اعلم بايمنكم بعضكم من بعض فانكحوهن باذن اهلهن واتوهن اجورهن بالمعروف محصنت غير مسفحت ولا متخذت اخدان فاذا احصن فان اتين بفحشه فعليهن نصف ما علي المحصنت من العذاب ذلك لمن خشي العنت منكم وان تصبروا خير لكم والله غفور رحيم

En'âm Suresi - Ayet 151

Türkçe Meal: De ki: "Gelin; okuyayım Rabbinizin 4 haram kıldığını üzerinize; ki şirk 71 koşmayın O’na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsan/güzellik; ve katletmeyin 35 evlatlarınızı yoksulluktan; biz rızıklandırırız onları; onlaradır (o rızık); yaklaşmayın fahişeliklere 490 açılmışa ondan ve gizlenmişe; ve katletmeyin 35 nefsi 201 ki (o) haram ettiğidir 649 Allah'ın hakla * (olması) dışında; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere bunu; belki sizler akledersiniz.

Arapça: 940|6|151|قل تعالوا اتل ما حرم ربكم عليكم الا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا ولا تقتلوا اولدكم من املق نحن نرزقكم واياهم ولا تقربوا الفوحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله الا بالحق ذلكم وصيكم به لعلكم تعقلون

Yusuf Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve ant olsun ehemmiyet * verdi ** ona *** ; ve ehemmiyet * verirdi **** ona ***** şayet ki görmeseydi burhânı 293 Rabbinin 4 ; işte böyledir; çevirmek/uzak tutmak içindir ondan ****** kötülüğü ve fahişeliği 490 ; doğrusu o **** muhles 934 kullarımızdandı 46 .

Arapça: 1618|12|24|ولقد همت به وهم بها لولا ان را برهن ربه كذلك لنصرف عنه السو والفحشا انه من عبادنا المخلصين

Ahzâb Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Ey nebinin * kadınları! Kim gelir sizlerden apaçık bir fahişelikle 490 ; katlanır 723 ona ** azap iki kat; ve olmuştur bu Allah'a karşı bir kolay.

Arapça: 3561|33|30|ينسا النبي من يات منكن بفحشه مبينه يضعف لها العذاب ضعفين وكان ذلك علي الله يسيرا

Necm Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) uzak tutarlar büyükler * (olan) günahları ve fahişelikleri 490 ; dışındadır lemem 957 **; doğrusu (senin) Rabbin 4 Vâsi’dir 297 mağfirete 319 ; O *** (ki) daha iyi bilendir sizleri inşa ettiği zaman sizleri yerden **** ; sizler ceninlerken ***** annelerinizin karınlarında; öyle ki temize çıkarmayın 955 nefislerinizi 201 ; O *** (ki) daha iyi bilendir takvalı 21 olan kimseyi.

Arapça: 4814|53|32|الذين يجتنبون كبير الاثم والفوحش الا اللمم ان ربك وسع المغفره هو اعلم بكم اذ انشاكم من الارض واذ انتم اجنه في بطون امهتكم فلا تزكوا انفسكم هو اعلم بمن اتقي

Talâk Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Ey nebi 132 ! Boşadığınız zaman kadınları; öyle ki boşayın onları iddetleri 652 için * , ve hesaplayın iddeti 652 ; ve takvalı olun Allah’a; Rabbinize 4 ; çıkarmayın onları evlerinden; ve çıkmasınlar (onlar da); dışında ki gelirler apaçık (olmuş) bir fahişelikle 490 ; ve işte şu; hudutlarıdır Allah'ın; ve kim taştı hudutlarını Allah'ın; öyle ki muhakkak zulmetti 257 kendi nefsine 201 farkına varmaksızın; belki Allah söyler/ortaya çıkarır bunun sonrası bir emir ** .

Arapça: 5216|65|1|يايها النبي اذا طلقتم النسا فطلقوهن لعدتهن واحصوا العده واتقوا الله ربكم لا تخرجوهن من بيوتهن ولا يخرجن الا ان ياتين بفحشه مبينه وتلك حدود الله ومن يتعد حدود الله فقد ظلم نفسه لا تدري لعل الله يحدث بعد ذلك امرا