Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 194: Ashâb

Bu kavram 25 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

194Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

2. Bakara Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

46|2|39|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

46|2|39|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

39. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbun nâr(nârı), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve yalanladılar195 ayetlerimizi; işte bunlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

39 And those who disbelieved and denied with Our verses/evidences , those are the fire’s owners/company, they (are) in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 ve kezzebu ve yalanladılar وَكَذَّبُوا كذب
4 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
5 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
6 eshabu ashâbıdır أَصْحَابُ صحب
7 n-nari ateş النَّارِ نور
8 hum onlar هُمْ -
9 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
10 halidune ölümsüzlerdir. خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

2. Bakara Suresi

Ayet 119

Arapça Metin (Harekeli)

126|2|119|إِنَّآ أَرْسَلْنَٰكَ بِٱلْحَقِّ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَلَا تُسْـَٔلُ عَنْ أَصْحَٰبِ ٱلْجَحِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

126|2|119|انا ارسلنك بالحق بشيرا ونذيرا ولا تسل عن اصحب الجحيم

Latin Literal

119. İnnâ erselnâke bil hakkı beşîren ve nezîren, ve lâ tus’elu an ashâbil cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz gönderdik seni hakla/gerçekle; bir müjdeci ve bir uyarıcı; ve sual edilmezsin/sorulmazsın (sen) cahîm808 ashâbından194.

Ahmed Samira Çevirisi

119 That We sent you with the truth (as) an announcer of good news and a warner/giver of notice, and you are not (to) be asked/questioned about the roaring fire’s/Hell’s owners/company .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inna doğrusu biz إِنَّا -
2 erselnake gönderdik seni أَرْسَلْنَاكَ رسل
3 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
4 beşiran Bir müjdeleyen بَشِيرًا بشر
5 ve neziran ve bir uyarıcı وَنَذِيرًا نذر
6 ve la ve وَلَا -
7 tuselu sual edilmezsin/sorulmazsın تُسْأَلُ سال
8 an عَنْ -
9 eshabi ashabından/yoldaşlarından أَصْحَابِ صحب
10 l-cehimi cahîm الْجَحِيمِ جحم

2. Bakara Suresi

Ayet 257

Arapça Metin (Harekeli)

264|2|257|ٱللَّهُ وَلِىُّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُخْرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَوْلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّٰغُوتُ يُخْرِجُونَهُم مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

264|2|257|الله ولي الذين امنوا يخرجهم من الظلمت الي النور والذين كفروا اولياوهم الطغوت يخرجونهم من النور الي الظلمت اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

257. Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Allah velisidir28 iman47 etmiş kimselerin; çıkarır (Allah) onları karanlıklardan nura/aydınlığa doğru; ve kâfirlik25 etmiş kimselerin kendi velileri28 tâgûttur375; çıkarırlar onları nurdan/aydınlıktan karanlıklara doğru; işte bunlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

257 God (is) guardian/patron (of) those who believed, He brings them out from the darknesses to the light, and those who disbelieved, their guardian/patron (is) the devil/every thing worshipped other than God they bring them out from the light to the darknesses, those are the fire’s owners/company , they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 veliyyu velisidir وَلِيُّ ولي
3 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
4 amenu iman ettiler امَنُوا امن
5 yuhricuhum çıkarır (Allah) onları يُخْرِجُهُمْ خرج
6 mine مِنَ -
7 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
8 ila doğru إِلَى -
9 n-nuri nura/aydınlığa النُّورِ نور
10 vellezine ve kimselerin وَالَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
12 evliya'uhumu velileri onları أَوْلِيَاؤُهُمُ ولي
13 t-ttagutu tağuttur الطَّاغُوتُ طغي
14 yuhricunehum çıkarırlar onları يُخْرِجُونَهُمْ خرج
15 mine مِنَ -
16 n-nuri nurda/aydınlıktan النُّورِ نور
17 ila doğru إِلَى -
18 z-zulumati karanlıklara الظُّلُمَاتِ ظلم
19 ulaike İşte bunlar أُولَٰئِكَ -
20 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
21 n-nari ateş النَّارِ نور
22 hum onlar هُمْ -
23 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
24 halidune ölümsüz خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Tâgût Kavram 375

375 Taşkınlık, azgınlık, sınır aşmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 275

Arapça Metin (Harekeli)

282|2|275|ٱلَّذِينَ يَأْكُلُونَ ٱلرِّبَوٰا۟ لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ ٱلَّذِى يَتَخَبَّطُهُ ٱلشَّيْطَٰنُ مِنَ ٱلْمَسِّ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوٓا۟ إِنَّمَا ٱلْبَيْعُ مِثْلُ ٱلرِّبَوٰا۟ وَأَحَلَّ ٱللَّهُ ٱلْبَيْعَ وَحَرَّمَ ٱلرِّبَوٰا۟ فَمَن جَآءَهُۥ مَوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّهِۦ فَٱنتَهَىٰ فَلَهُۥ مَا سَلَفَ وَأَمْرُهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِ وَمَنْ عَادَ فَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

282|2|275|الذين ياكلون الربوا لا يقومون الا كما يقوم الذي يتخبطه الشيطن من المس ذلك بانهم قالوا انما البيع مثل الربوا واحل الله البيع وحرم الربوا فمن جاه موعظه من ربه فانتهي فله ما سلف وامره الي الله ومن عاد فاوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

275. Ellezîne ye’kulûner ribâ lâ yekûmûne illâ kemâ yekûmullezî yetehabbetuhuş şeytânu minel mess(messi), zâlike bi ennehum kâlû innemal bey’u mislur ribâ, ve ehallallâhul bey’a ve harramer ribâ fe men câehu mev’izatun min rabbihî fentehâ fe lehu mâ selef(selefe), ve emruhû ilâllâh(ilâllâhi), ve men âde fe ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) yerler riba383; kalkmazlar (onlar) ancak kalkan kimse gibi; çarptı onu şeytan temasından; işte bu onların "Doğrusu (ki) satış neyse riba383 (da) mislidir870" demelerindendir; ve helal kıldı Allah satışı; ve haram etti ribayı383; öyle ki kim getirdi kendine bir vaaz653 Rabbinden; öyle ki engelledi (o); öyle ki önceden geçeni ona; ve emri/işi onun Allah'adır; ve kim geri döndü; öyle ki işte bunlar ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

275 Those who eat the growth/interest/usury , they do not stand/keep up except as (that who) stands/keeps up who the devil strikes/touches him from the madness, that (is) because they (E) said: "But the selling/trading (is) equal/similar/alike (to) the growth/interest/usury , and God permitted/allowed the selling/trading and forbade the growth/interest/usury ." So who came to him (got) a warning/advice from his Lord, so he ended/stopped , so for him what preceded/past , and his matter/affair (is) to God, and who returned , so those are the fire’s owners/company , they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 ye'kulune yerler يَأْكُلُونَ اكل
3 r-riba riba الرِّبَا ربو
4 la لَا -
5 yekumune kalkmazlar يَقُومُونَ قوم
6 illa dışında إِلَّا -
7 kema gibi كَمَا -
8 yekumu kalkar يَقُومُ قوم
9 llezi kimse الَّذِي -
10 yetehabbetuhu çarptı onu يَتَخَبَّطُهُ خبط
11 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
12 mine مِنَ -
13 l-messi temasından الْمَسِّ مسس
14 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
15 biennehum onların ki بِأَنَّهُمْ -
16 kalu derler قَالُوا قول
17 innema doğrusu neyse إِنَّمَا -
18 l-bey'u satış الْبَيْعُ بيع
19 mislu mislidir/benzeridir مِثْلُ مثل
20 r-riba riba الرِّبَا ربو
21 veehalle ve helal kıldı وَأَحَلَّ حلل
22 llahu Allah اللَّهُ -
23 l-bey'a satışı الْبَيْعَ بيع
24 veharrame ve haram etti وَحَرَّمَ حرم
25 r-riba ribayı الرِّبَا ربو
26 femen öyle ki kim فَمَنْ -
27 ca'ehu getirdi kendine جَاءَهُ جيا
28 mev'izetun bir vaaz/tavsiye مَوْعِظَةٌ وعظ
29 min مِنْ -
30 rabbihi Rabbinden رَبِّهِ ربب
31 fenteha öyle ki engelledi فَانْتَهَىٰ نهي
32 fe lehu öyle ki ona
33 ma مَا -
34 selefe önceden geçeni سَلَفَ سلف
35 ve emruhu ve emri/işi onun وَأَمْرُهُ امر
36 ila إِلَى -
37 llahi Allah'adır اللَّهِ -
38 ve men ve kim وَمَنْ -
39 aade geri döndü عَادَ عود
40 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
41 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
42 n-nari ateş النَّارِ نور
43 hum onlar هُمْ -
44 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
45 halidune ölümsüzler خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Riba Kavram 383

383 Değerde katlanma, katmerlenme, büyüme, çoğalma, ilave.Rabbimiz bu kelimeyi fiil olarak 16:92 ayetinde bir ümmetin başka bir ümmete göre daha katmerli örn: daha gelişmiş, daha kuvvetli, daha güçlü daha zengin; olduğunu işaret etmek için kullanmıştır. Katmerlenme sabit bir değer üzerinden olur. Sabit ve ölçeklenebilir bir değerin katmerlenmesidir. Örn: İki toplumun savaş uçak sayıları eşit olsa bile bir toplumun savaş uçakları diğer toplumun uçaklarından savaşma kapasitesi olarak iki kat daha gelişmişse gelişmiş toplum diğerine göre ribalı olur. Uçak sayısının önemi yoktur. Önemli olan uçağın savaşma kapasitesidir; gerçekten ürettiği değerdir. Para da aynı uçak gibidir. Satın alma kapasitesi değişkendir. 10 adet 100 dolar ile 10 adet 100 TL'nin satın alma güçleri farklıdır. Bu nedenle riba için bir şeyin gerçek değeri üzerinden artış var mı katlanma var mı diye bakılmalıdır.Başka güzel bir örnek daha verelim; on ekmek borç verildiyse ve süre sonunda geriye 11 ekmek alındıysa bu durumda artan, çoğalan, ilave olan o 1 ekmek riba olur. Dönen mal artmamalıdır. Günümüzde mal yerine çoğunlukla değeri değişken olan para kullanıldığı için kafa karışıklığı yaşanmaktadır. Örnek; 10 ekmek değerinde olan para süre sonunda yine aynı para olarak geri alınırsa enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesi sonucu borç veren geri aldığı parayla 10 ekmek alamayacaktır. Örneğin 9 ekmek alabilecektir. Borç verenin 1 ekmek hakkı yenmiş olacaktır. Merkez bankaları yıllık enflasyonun değerini belirler yani paranın değer kaybını belirlerler. O durumda borç para olarak verilecekse enflasyon değerinde paranın artarak geri alınması asla riba olmaz. Aslında malın artması değil korunması söz konusu olur. Ancak enflasyonun üstündeki her değer riba olacaktır. Enflasyon değerinde faiz kesinlikle riba değildir. Ancak faizin ribalaşma durumuna dikkat edilmelidir. Enflasyon üstünde gelir getiren faizlerin enflasyon üstü getirisi riba olmaktadır.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 116

Arapça Metin (Harekeli)

409|3|116|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَن تُغْنِىَ عَنْهُمْ أَمْوَٰلُهُمْ وَلَآ أَوْلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيْـًٔا وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

409|3|116|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

116. İnnellezîne keferû len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; asla kazandırmaz onlara malları ve ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte onlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

116 That those who disbelieved, their properties/possessions/wealths and nor their children enrich (them) from God a thing, and those are the fire’s company , they are in it immortally/eternally.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 len asla لَنْ -
5 tugniye kazandırmaz تُغْنِيَ غني
6 anhum onlara عَنْهُمْ -
7 emvaluhum malları أَمْوَالُهُمْ مول
8 ve la ve ne de وَلَا -
9 evladuhum evladları أَوْلَادُهُمْ ولد
10 mine مِنَ -
11 llahi Allah’tan اللَّهِ -
12 şey'en hiçbir şey شَيْئًا شيا
13 ve ulaike ve iş onlar وَأُولَٰئِكَ -
14 eshabu ashabı/yoldaşları أَصْحَابُ صحب
15 n-nari ateş النَّارِ نور
16 hum onlar هُمْ -
17 fiha orada فِيهَا -
18 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

5. Mâide Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

679|5|10|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَحِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

679|5|10|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Latin Literal

10. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cehîm(cehîmî).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve yalanladılar ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm808 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

10 And those who disbelieved and denied/falsified with Our signs/verses/evidences, those are the roaring fire’s/Hell’s company.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 ve kezzebu ve yalanladılar وَكَذَّبُوا كذب
4 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
5 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
6 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
7 l-cehimi cehîm الْجَحِيمِ جحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

5. Mâide Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

698|5|29|إِنِّىٓ أُرِيدُ أَن تَبُوٓأَ بِإِثْمِى وَإِثْمِكَ فَتَكُونَ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلنَّارِ وَذَٰلِكَ جَزَٰٓؤُا۟ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

698|5|29|اني اريد ان تبوا باثمي واثمك فتكون من اصحب النار وذلك جزوا الظلمين

Latin Literal

29. İnnî urîdu en tebûe bi ismî ve ismike fe tekûne min ashâbin nâr(nâri), ve zâlike cezâûz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu ben isterim ki dönersin benim günahımla ve kendi günahınla; öyle ki olursun ateş834 ashâbından194; ve işte budur cezası63 zalimlerin257.

Ahmed Samira Çevirisi

29 I want that you return with my sin/crime and your sin/crime, so you be from the fire’s company, and that (is) the unjust’s/oppressor’s reimbursement .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inni doğrusu ben إِنِّي -
2 uridu isterim أُرِيدُ رود
3 en ki أَنْ -
4 tebu'e dönersin تَبُوءَ بوا
5 biismi benim günahımla بِإِثْمِي اثم
6 ve ismike ve kendi günahınla وَإِثْمِكَ اثم
7 fetekune öyle ki olursun فَتَكُونَ كون
8 min مِنْ -
9 eshabi ashabından أَصْحَابِ صحب
10 n-nari ateş النَّارِ نور
11 ve zalike ve işte budur وَذَٰلِكَ -
12 ceza'u cezası جَزَاءُ جزي
13 z-zalimine zalimlerin الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

5. Mâide Suresi

Ayet 86

Arapça Metin (Harekeli)

755|5|86|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَحِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

755|5|86|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Latin Literal

86. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve yalanladılar195 ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm808 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

86 And those who disbelieved and they denied with Our verses/signs/evidences, those are the Hell’s people

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 ve kezzebu ve yalanladılar وَكَذَّبُوا كذب
4 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
5 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
6 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
7 l-cehimi cahîm الْجَحِيمِ جحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

7. A'râf Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

990|7|36|وَٱلَّذِينَ كَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا وَٱسْتَكْبَرُوا۟ عَنْهَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

990|7|36|والذين كذبوا بايتنا واستكبروا عنها اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

36. Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ ulâike ashabun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; ve büyüklendiler663 ona*; işte bunlar; ashâbıdır194 ateş834; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And those who lied/denied/falsified, with Our verses/evidences and they became arrogant from it, those are the fire’s owners/company/friends, they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 kezzebu yalanladılar كَذَّبُوا كذب
3 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
4 vestekberu ve büyüklendiler وَاسْتَكْبَرُوا كبر
5 anha ona عَنْهَا -
6 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
7 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
8 n-nari ateş النَّارِ نور
9 hum onlar هُمْ -
10 fiha orada فِيهَا -
11 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Ayete.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Yüce Allah'ın ayetlerine karşı büyüklenmek. Kavram 663

663 Kutsal kitaplarda bulunan ayetlere karşı kibirli olmak, büyüklenmek. Ayetlerin hükümlerini bazı söylentilerle/hadislerle yok sayanlar da; yok hükmüne çıkaranlar da bu gruptadır.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

7. A'râf Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

996|7|42|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

996|7|42|والذين امنوا وعملوا الصلحت لا نكلف نفسا الا وسعها اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

42. Vellezîne âmenû ve amilus sâlihâti lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; mükellef kılmayız bir nefsi201 kuşattığının dışında; işte bunlar; cennet ashâbıdır194; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

42 And those who believed and made/did the correct/righteous deeds, We do not burden/impose a self except its endurance/capacity , those are the Paradises’ owners/company , they are in it immortally/eternally.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 amenu iman etmiş امَنُوا امن
3 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
4 s-salihati saliha الصَّالِحَاتِ صلح
5 la لَا -
6 nukellifu mükellef kılmayız نُكَلِّفُ كلف
7 nefsen bir nefsi نَفْسًا نفس
8 illa dışında إِلَّا -
9 vus'aha kuşattığının وُسْعَهَا وسع
10 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
11 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
12 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
13 hum onlar هُمْ -
14 fiha orada فِيهَا -
15 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

7. A'râf Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

998|7|44|وَنَادَىٰٓ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ أَصْحَٰبَ ٱلنَّارِ أَن قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقًّا فَهَلْ وَجَدتُّم مَّا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا قَالُوا۟ نَعَمْ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنٌۢ بَيْنَهُمْ أَن لَّعْنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

998|7|44|ونادي اصحب الجنه اصحب النار ان قد وجدنا ما وعدنا ربنا حقا فهل وجدتم ما وعد ربكم حقا قالوا نعم فاذن موذن بينهم ان لعنه الله علي الظلمين

Latin Literal

44. Ve nâdâ ashâbul cenneti ashâben nâri en kad vecednâ mâ vâadenâ rabbunâ hakka(hakkan) fe hel vecedtum mâ vaade rabbukum hakka(hakkan) kâlû neam fe ezzene muezzinun beynehum en lâ’netullâhi alez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti cennet** ashâbı194 ateş*** ashâbına194 ki "Muhakkak bulduk**** vaat ettiğini bizlere Rabbimizin4 bir hak/gerçek (olarak); öyle ki buldunuz***** mu vaat ettiğini Rabbinizin4 bir hak/gerçek (olarak)?"; dediler: "Evet"; öyle ki ünledi bir ünleyici666 aralarında ki "Allah'ın laneti280 zalimlerin257 üzerinedir."

Ahmed Samira Çevirisi

44 And the Paradises’ owners/company called/cried (to) the fire’s owners/company: "That we had found what our Lord promised us truthful/factually , so did you find what your Lord promised truthfully/factually ?" They said: "Yes." So an announcer/informer (from) between them announced/informed : "That God’s curse/torture (is) on the unjust/oppressors ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve nada ve nida etti وَنَادَىٰ ندو
2 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
3 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
4 eshabe ashabına أَصْحَابَ صحب
5 n-nari ateş النَّارِ نور
6 en ki أَنْ -
7 kad muhakkak قَدْ -
8 vecedna bulduk وَجَدْنَا وجد
9 ma مَا -
10 veadena vaat ettiğini bizlere وَعَدَنَا وعد
11 rabbuna Rabbimizin رَبُّنَا ربب
12 hakkan bir hak/gerçek (olarak) حَقًّا حقق
13 fehel öyle ki فَهَلْ -
14 vecedtum buldunuz mu وَجَدْتُمْ وجد
15 ma مَا -
16 veade vaat ettiğini وَعَدَ وعد
17 rabbukum Rabbinizin رَبُّكُمْ ربب
18 hakkan bir hak/gerçek (olarak) حَقًّا حقق
19 kalu dediler قَالُوا قول
20 neam evet نَعَمْ -
21 feezzene öyle ki ünledi فَأَذَّنَ اذن
22 mu'ezzinun bir ünleyici مُؤَذِّنٌ اذن
23 beynehum aralarında بَيْنَهُمْ بين
24 en ki أَنْ -
25 lea'netu laneti لَعْنَةُ لعن
26 llahi Allah'ın اللَّهِ -
27 ala üzerinedir عَلَى -
28 z-zalimine zalimlerin الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cennetlere henüz girmemiş ancak girecek olan.***Cehenneme henüz girmemiş ancak girecek olan.****Gerçeği bulduk. Cennetlere gireceğimizi anladık.*****Gerçeği bulduk. Cehenneme gireceğimizi anladık.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Din gününde cennet ve cehennem ashâbları arasındaki ünleyici. Kavram 666

666 7:44 ayetinde Rabbimiz bizlere önemli bir işaret vermiştir. Din gününde cennet ashâbıyla cehennem ashâbı arasında bir seslenişli konuşma gerçekleşmektedir. Bu konuşma cennet ve cehennem evrenleri arasında değildir. Olay din gününde gerçekleşmektedir. Bu iki insan topluluğu arasında bir engel olduğunu net bir şekilde anlıyoruz. Bu engel bölgesinde bazı görevli varlıkların olduğunu da anlıyoruz. Bu varlıkların ünleyiciler/anons ediciler oldukları ortadadır.

7. A'râf Suresi

Ayet 46

Arapça Metin (Harekeli)

1000|7|46|وَبَيْنَهُمَا حِجَابٌ وَعَلَى ٱلْأَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلًّۢا بِسِيمَىٰهُمْ وَنَادَوْا۟ أَصْحَٰبَ ٱلْجَنَّةِ أَن سَلَٰمٌ عَلَيْكُمْ لَمْ يَدْخُلُوهَا وَهُمْ يَطْمَعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1000|7|46|وبينهما حجاب وعلي الاعراف رجال يعرفون كلا بسيميهم ونادوا اصحب الجنه ان سلم عليكم لم يدخلوها وهم يطمعون

Latin Literal

46. Ve beynehumâ hicâb(hicâbun) ve alel a’râfi ricâlun ya’rifûne kullen bi sîmâhum ve nâdev ashâbel cenneti en selâmun aleykum lem yedhulûhâ ve hum yatmeûn(yatmeûne).

Türkçe Çeviri

Ve ikisi* arasındadır bir hicab/engel; ve a’râfa668 karşı** (olan) erkekler arif olurlar/farkına varırlar her birinin*** nişanlarıyla/işaretleriyle onların; ve nida**** ettiler cennet***** ashâbına194 ki "bir selâmdır98 üzerinize" (diye); (kimselere ki) asla girmeyen ona****** ve onlar (girmeyi) tamah ederler/şiddetli arzularlar.

Ahmed Samira Çevirisi

46 And between them (B) (is) a partition/barrier/protection , and on the fence between Heaven and Hell/the highest tip of anything (are) men they know each/all with (by) their marks/identifications/expressions, and they called/cried (to) the Paradises’ company/friends : "That a greeting/security/peace on you." They did not enter it and they are coveting/desiring .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve beynehuma ve ikisi arasında وَبَيْنَهُمَا بين
2 hicabun bir hicab/engel حِجَابٌ حجب
3 ve ala ve karşı وَعَلَى -
4 l-ea'rafi en tepeye الْأَعْرَافِ عرف
5 ricalun erkekler رِجَالٌ رجل
6 yea'rifune arif olurlar/farkına varırlar يَعْرِفُونَ عرف
7 kullen her birinin كُلًّا كلل
8 bisimahum nişanlarıyla/işaretleriyle onların بِسِيمَاهُمْ سوم
9 ve nadev ve nida ettiler وَنَادَوْا ندو
10 eshabe ashabına أَصْحَابَ صحب
11 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
12 en ki أَنْ -
13 selamun bir selamdır سَلَامٌ سلم
14 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
15 lem asla لَمْ -
16 yedhuluha girmez ona يَدْخُلُوهَا دخل
17 vehum ve onlar وَهُمْ -
18 yetmeune tamah ederler/şiddetli arzularlar يَطْمَعُونَ طمع

Notlar

Not 1

*Din gününde cennetlere girecek olan kimselerle cehenneme girecek olan kimseler.**A’râf bölgesini karşıdan görenler.***A’râf bölgesine giren kimselerde bir değişiklik olur. Bir nişan, belirti, iz, işaret sahibi olurlar. Bu durumu henüz a’râfa girmemiş ancak onu karşıdan gören kimseler fark eder. ****Seslendiler.*****Cennete henüz girmemiş ancak girecek olan, a’râf bölgesini henüz görmemiş ancak görecek olan kimseler.******Cennete. Bu noktada kesin olarak anlarız ki Yüce Allah henüz cennetlere girmemiş olan ancak girecek olan kimseleri cennet ashâbı olarak nitelemektedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

A’râf Kavram 668

668 Bir üst boyutlarda bulunan cennet evrenlerine yükselme yerleri. Kelime anlamı olarak bir yerdeki en yüksek tepe, en yüksek yer anlamındadır. Din günündeki yerin en yüksek yeri de mutlak ki oradaki başka bir yer değildir. Anlarız ki daha üst boyutta bulunan, daha yüksek pozisyonda olan cennet evrenlerine yükselme portalleri, kapıları vardır. Cennet ashâbı din gününde a’râf bölgesine girer ve o yükselme yerinden cennete evrenine yükselir.

7. A'râf Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

1001|7|47|وَإِذَا صُرِفَتْ أَبْصَٰرُهُمْ تِلْقَآءَ أَصْحَٰبِ ٱلنَّارِ قَالُوا۟ رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا مَعَ ٱلْقَوْمِ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1001|7|47|واذا صرفت ابصرهم تلقا اصحب النار قالوا ربنا لا تجعلنا مع القوم الظلمين

Latin Literal

47. Ve izâ surifet ebsâruhum tilkâe ashâbin nâri kâlû rabbenâ lâ tec’alnâ mealkavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Çevirdikleri zaman bakışlarını* karşılaştırmaya ateş** ashâbına194 (doğru); dediler: "Rabbimiz4! Yapma*** bizleri zalim257 kavimle/toplulukla birlikte."

Ahmed Samira Çevirisi

47 And if their eye sights/understanding was diverted towards the fire’s company/friends , they said: "Our Lord do not make/put us with the nation the unjust/oppressive ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza zaman وَإِذَا -
2 surifet çevirdikleri صُرِفَتْ صرف
3 ebsaruhum bakışlarını أَبْصَارُهُمْ بصر
4 tilka'e karşılaşmaya تِلْقَاءَ لقي
5 eshabi ashâbına أَصْحَابِ صحب
6 n-nari ateş النَّارِ نور
7 kalu dediler قَالُوا قول
8 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
9 la لَا -
10 tec'alna yapma bizleri تَجْعَلْنَا جعل
11 mea birlikte مَعَ -
12 l-kavmi kavimle الْقَوْمِ قوم
13 z-zalimine zalim الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*A'râfı karşıdan gören, kendileri de oraya gidecek olan, arkalarında olan ancak henüz a'râfı görmeyen kimseleri gördükleriyle müjdeleyen kimseler.**Cehenneme girmek için bekleşen kimseleri.***Anlarız ki bu kimseler zaten cennete gideceklerdir. Ancak cehennem ashâbının durumunu görünce Rabblerine seslenmişlerdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

7. A'râf Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

1002|7|48|وَنَادَىٰٓ أَصْحَٰبُ ٱلْأَعْرَافِ رِجَالًا يَعْرِفُونَهُم بِسِيمَىٰهُمْ قَالُوا۟ مَآ أَغْنَىٰ عَنكُمْ جَمْعُكُمْ وَمَا كُنتُمْ تَسْتَكْبِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1002|7|48|ونادي اصحب الاعراف رجالا يعرفونهم بسيميهم قالوا ما اغني عنكم جمعكم وما كنتم تستكبرون

Latin Literal

48. Ve nâdâ ashâbul’a’râfi ricâlen ya’rifunehum bi sîmâhum kâlû mâ agnâ ankum cem’ukum ve mâ kuntum testekbirûn(testekbirûne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti a’râf668 ashâbı194 nişanlarıyla** arif oldukları/fark ettikleri adamlara***; dediler****: "İhtiyaçtan kurtarmış değildir sizlerden toplanmanız ve değilsiniz olmuş büyüklenenler*****."

Ahmed Samira Çevirisi

48 And company/friends (of) the fence between Heaven and Hell/the highest tip of anything called/cried (to) men (that) they know them by their marks/identifications/expressions. They said: "Your gatherings/collecting/group and what you were being arrogant did not enrich/satisfy from you."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve nada ve nida etti وَنَادَىٰ ندو
2 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
3 l-ea'rafi a’raf الْأَعْرَافِ عرف
4 ricalen adamlar رِجَالًا رجل
5 yea'rifunehum arif oldular/fark ettiler يَعْرِفُونَهُمْ عرف
6 bisimahum nişanlarıyla بِسِيمَاهُمْ سوم
7 kalu dediler قَالُوا قول
8 ma değildir مَا -
9 egna ihtiyaçtan kurtarmış أَغْنَىٰ غني
10 ankum sizlerden عَنْكُمْ -
11 cem'ukum toplanmanız جَمْعُكُمْ جمع
12 ve ma ve değilsiniz وَمَا -
13 kuntum olmuş كُنْتُمْ كون
14 testekbirune büyüklenirler تَسْتَكْبِرُونَ كبر

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cehenneme girecek olan kimselerin tıpkı cennetlere girecek kimselerdeki gibi bir nişanları vardır. Mutlak ki bu nişan alçaltıcı bir işarettir. ***Cehenneme girecek kimseler.****A'râf ashâbındaki kimseler.*****Alçaltılmış durumdasınız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

A’râf Kavram 668

668 Bir üst boyutlarda bulunan cennet evrenlerine yükselme yerleri. Kelime anlamı olarak bir yerdeki en yüksek tepe, en yüksek yer anlamındadır. Din günündeki yerin en yüksek yeri de mutlak ki oradaki başka bir yer değildir. Anlarız ki daha üst boyutta bulunan, daha yüksek pozisyonda olan cennet evrenlerine yükselme portalleri, kapıları vardır. Cennet ashâbı din gününde a’râf bölgesine girer ve o yükselme yerinden cennete evrenine yükselir.

7. A'râf Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

1004|7|50|وَنَادَىٰٓ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ أَصْحَٰبَ ٱلْجَنَّةِ أَنْ أَفِيضُوا۟ عَلَيْنَا مِنَ ٱلْمَآءِ أَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1004|7|50|ونادي اصحب النار اصحب الجنه ان افيضوا علينا من الما او مما رزقكم الله قالوا ان الله حرمهما علي الكفرين

Latin Literal

50. Ve nâdâ ashâbun nâri ashâbel cenneti en efîdû aleynâ minel mâi ev mimmâ rezekakumullâh(rezekakumullâhu), kâlû innallâhe harremehumâ alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti ateş** ashâbı194 cennet*** ashâbına194 ki "Akıtın**** üzerimize suyunuzdan veya Allah'ın rızıklandırdığından" (diye); dediler***: "Doğrusu Allah haram etti ikisini kâfirler25 üzerine."

Ahmed Samira Çevirisi

50 And the fire’s company/friends called/cried (to) the Paradises’ company/friends : "That spread/flow on us from the water or from what God provided for you." They said: "That God forbade/prohibited them (B) on the disbelievers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve nada ve nida etti وَنَادَىٰ ندو
2 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
3 n-nari ateş النَّارِ نور
4 eshabe ashabına أَصْحَابَ صحب
5 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
6 en ki أَنْ -
7 efidu akıtın أَفِيضُوا فيض
8 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
9 mine مِنَ -
10 l-mai suyunuzdan الْمَاءِ موه
11 ev veya أَوْ -
12 mimma مِمَّا -
13 razekakumu rızıklandırdığından رَزَقَكُمُ رزق
14 llahu Allah'ın اللَّهُ -
15 kalu dediler قَالُوا قول
16 inne doğrusu إِنَّ -
17 llahe Allah اللَّهَ -
18 harramehuma haram etti ikisini حَرَّمَهُمَا حرم
19 ala üzerine عَلَى -
20 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cehenneme girecek olan henüz girmemiş olan kimseler.***Cennete girecek olan henüz girmemiş olan kimseler.****Anlarız ki cehennem ashâbı cennet ashâbının bulunduğu yerden daha aşağıda bir yerlerdedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

9. Tevbe Suresi

Ayet 113

Arapça Metin (Harekeli)

1348|9|113|مَا كَانَ لِلنَّبِىِّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَن يَسْتَغْفِرُوا۟ لِلْمُشْرِكِينَ وَلَوْ كَانُوٓا۟ أُو۟لِى قُرْبَىٰ مِنۢ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُمْ أَصْحَٰبُ ٱلْجَحِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1348|9|113|ما كان للنبي والذين امنوا ان يستغفروا للمشركين ولو كانوا اولي قربي من بعد ما تبين لهم انهم اصحب الجحيم

Latin Literal

113. Mâ kâne lin nebiyyi vellezîne âmenû en yestagfirû lil muşrikîne ve lev kânû ulî kurbâ min ba’di mâ tebeyyene lehum ennehum ashâbul cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir nebiye132 ve iman47 etmiş kimselere ki mağfiret319 dilerler müşriklere36; şayet olduysalar (bile) yakınlık sahibi beyan226 olmuş olan sonrasında onlara; ki onlar cahîm808 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

113 (It) was not to the prophet and those who believed that they ask for forgiveness to the sharers/takers of partners (with God) , and even if they were of (the) relations/near from after what was clarified/explained to them, that they are the roaring fires’/Hell’s owners/friends .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 linnebiyyi nebiye لِلنَّبِيِّ نبا
4 vellezine ve kimselere وَالَّذِينَ -
5 amenu iman ettiler امَنُوا امن
6 en ki أَنْ -
7 yestegfiru mağfiret dilemek يَسْتَغْفِرُوا غفر
8 lilmuşrikine müşriklere لِلْمُشْرِكِينَ شرك
9 velev şayet وَلَوْ -
10 kanu olduysalar كَانُوا كون
11 uli أُولِي اول
12 kurba yakınlık sahibi قُرْبَىٰ قرب
13 min مِنْ -
14 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
15 ma مَا -
16 tebeyyene beyan olmuş olan تَبَيَّنَ بين
17 lehum onlara لَهُمْ -
18 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
19 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
20 l-cehimi cehennem الْجَحِيمِ جحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

10. Yunus Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

1388|10|26|لِّلَّذِينَ أَحْسَنُوا۟ ٱلْحُسْنَىٰ وَزِيَادَةٌ وَلَا يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلَا ذِلَّةٌ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1388|10|26|للذين احسنوا الحسني وزياده ولا يرهق وجوههم قتر ولا ذله اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

26. Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh(zîyâdetun), ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh(zilletun), ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

İyilik/güzellik yapmış kimseleredir iyisi/güzeli* ve ziyadesi/artmışı*; bürümez yüzlerini onların bir katran879**; ve ne de bir zillet452; bunlar cennet ashâbıdır194; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

26 To those who did good, the best/most beautiful/goodness and an increase (more), and no smoke/dust and nor humiliation/disgrace burdens/depresses/oppresses their faces, those are the treed garden’s/paradise’s owners/company they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lillezine kimseleredir لِلَّذِينَ -
2 ehsenu iyilik/güzellik yaptılar أَحْسَنُوا حسن
3 l-husna iyisi/güzeli الْحُسْنَىٰ حسن
4 ve ziyadetun ve ziyadesi وَزِيَادَةٌ زيد
5 ve la وَلَا -
6 yerheku bürümez يَرْهَقُ رهق
7 vucuhehum yüzlerini onların وُجُوهَهُمْ وجه
8 katerun bir katran قَتَرٌ قتر
9 ve la ve ne de وَلَا -
10 zilletun bir zillet ذِلَّةٌ ذلل
11 ulaike bunlar أُولَٰئِكَ -
12 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
13 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
14 hum onlar هُمْ -
15 fiha orada فِيهَا -
16 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Selam diyarından/yurdundan daha iyisi/güzeli ve daha fazlalıklı olanı. Cennetler. **Cennettekilerin yüzleri cehennemdekilerin gibi katranla bürünmez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Zillet Kavram 452

452 Alçaklık, aşağılık, hor görülmek.

Yüzlerin katranla bürünmesi. Kavram 879

880 Cehennem evreninde bulunan bir cahîm kompleksindeki (Hâviye (kara delik), Hutame (akresyon diski)) Sekar gezegeninde bulunan insanların yüzlerinin katranla bürüneceğini Rabbimiz bildirmiştir. Bu gezegende akışkan metal yağmurlarının gerçekleştiğini bilmekteyiz. Anlarız ki Sekarın atmosferi yoğun metan (CH₄) ve etan (C₂H₆) konsantrasyonu içermektedir. Özellikle hutameden gelen lezâ ateşi/radyasyonu etkileşimi gerçekleştir. "Tholin" adı verilen organik polimerler, katran benzeri yapışkan maddeler olarak yüzeye iner.

10. Yunus Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

1389|10|27|وَٱلَّذِينَ كَسَبُوا۟ ٱلسَّيِّـَٔاتِ جَزَآءُ سَيِّئَةٍۭ بِمِثْلِهَا وَتَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ مَّا لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِنْ عَاصِمٍ كَأَنَّمَآ أُغْشِيَتْ وُجُوهُهُمْ قِطَعًا مِّنَ ٱلَّيْلِ مُظْلِمًا أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1389|10|27|والذين كسبوا السيات جزا سييه بمثلها وترهقهم ذله ما لهم من الله من عاصم كانما اغشيت وجوههم قطعا من اليل مظلما اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

27. Vellezîne kesebûs seyyiâti cezâu seyyietin bi mislihâ ve terhekuhum zilleh(zilletun), mâ lehum minallâhi min âsim(âsimin), ke ennemâ ugsîyet vucûhuhum kita’an minel leyli muzlimâ(muzlimen), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselere (ki) kazandılar kötülükler; cezadır63 bir kötülüğe misliyle870 onun*; ve bürür onları bir zillet452; yoktur onlara Allah'tan hiçbir koruma; sanki kaplanmıştır yüzlerini geceden kararmış kıtalar** (-la); işte bunlar ateş834 ashâbıdır194; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

27 And (to) those who gathered/acquired the sins/crimes (a) reimbursement (of) a sin/crime with similar/equal to it and humiliation/disgrace burdens/depresses/oppresses them, none from (a) protector/shelterer (is) for them from (other than) God, as though their faces (are) covered/darkened (with) parts/portions (of) the darkened night. Those are the fire’s owners/company , they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
2 kesebu kazandılar كَسَبُوا كسب
3 s-seyyiati kötülükler السَّيِّئَاتِ سوا
4 ceza'u cezadır جَزَاءُ جزي
5 seyyietin bir kötülüğe سَيِّئَةٍ سوا
6 bimisliha misliyle onun بِمِثْلِهَا مثل
7 ve terhekuhum ve bürür onları وَتَرْهَقُهُمْ رهق
8 zilletun bir zillet ذِلَّةٌ ذلل
9 ma yoktur مَا -
10 lehum onlara لَهُمْ -
11 mine -tan مِنَ -
12 llahi Allah- اللَّهِ -
13 min hiçbir مِنْ -
14 aasimin bir koruma عَاصِمٍ عصم
15 keennema sanki كَأَنَّمَا -
16 ugşiyet kaplandı أُغْشِيَتْ غشو
17 vucuhuhum yüzleri وُجُوهُهُمْ وجه
18 kitaan kıtalar (-la) قِطَعًا قطع
19 mine مِنَ -
20 l-leyli geceden اللَّيْلِ ليل
21 muzlimen kararmış مُظْلِمًا ظلم
22 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
23 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
24 n-nari ateş النَّارِ نور
25 hum onlar هُمْ -
26 fiha orada فِيهَا -
27 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Kötülüğün.**Parçalar, kesik alanlar. Önceki ayette gecen katranla bürümenin mozaik yapıda olduğunu anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Zillet Kavram 452

452 Alçaklık, aşağılık, hor görülmek.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

11. Hûd Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

1494|11|23|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَأَخْبَتُوٓا۟ إِلَىٰ رَبِّهِمْ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1494|11|23|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واخبتوا الي ربهم اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

23. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ahbetû ilâ rabbihim ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; ve boyun eğdiler* Rablerine4 doğru; işte bunlar; cennet ashâbıdır194 ; onlar orada** ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

23 That those who believed and made/did the correct/righteous deeds, and they became humble/tranquil to their Lord, those are the Paradise’s owners/company/friends, they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 ve ehbetu ve boyun eğdiler وَأَخْبَتُوا خبت
7 ila doğru إِلَىٰ -
8 rabbihim Rablerine رَبِّهِمْ ربب
9 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
10 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
11 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
12 hum onlar هُمْ -
13 fiha orada فِيهَا -
14 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Kalpleri titredi/ürperdi.**Cennette.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

13. Ra'd Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

1710|13|5|وَإِن تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ أَءِذَا كُنَّا تُرَٰبًا أَءِنَّا لَفِى خَلْقٍ جَدِيدٍ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِرَبِّهِمْ وَأُو۟لَٰٓئِكَ ٱلْأَغْلَٰلُ فِىٓ أَعْنَاقِهِمْ وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1710|13|5|وان تعجب فعجب قولهم اذا كنا تربا انا لفي خلق جديد اوليك الذين كفروا بربهم واوليك الاغلل في اعناقهم واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

5. Ve in ta’ceb fe acebun kavluhum e izâ kunnâ turâben e innâ le fî halkın cedîd(cedîdin), ulâikellezîne keferû bi rabbihim, ve ulâikel aglâlu fî a’nâkıhim, ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer acayip karşılarsan*; öyle ki acayip (olan) onların "Olduğumuz zaman mı bir turabin428, doğrusu bizler (olur) muyuz mutlak yeni bir yaratılış içinde?" sözleridir; işte bunlar; kimselerdir (ki) kâfirlik25 ettiler Rablerine4; ve işte bunlaradır kelepçeler** boyunlarında; ve işte bunlar; ateş834 ashâbıdır194; onlar orada*** ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

5 And if you be astonished, so their saying/opinion and belief (is a) wonderment/astonishment/ surprise: "Is it that if we were dust/earth are we (to be) in (E) (a) new creation ?" Those are those who disbelieved with their Lord, and those, the leather or iron collars or handcuffs (will be) in their necks, and those are the fire’s owners/company/friends, they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 tea'ceb acayip karşılarsan تَعْجَبْ عجب
3 feacebun öyle ki acayip (olan) فَعَجَبٌ عجب
4 kavluhum sözleridir onların قَوْلُهُمْ قول
5 eiza zaman mı? أَإِذَا -
6 kunna olduğumuz كُنَّا كون
7 turaben bir turâbin تُرَابًا ترب
8 einna doğrusu bizler miyiz أَإِنَّا -
9 lefi mutlak لَفِي -
10 halkin bir yaratılış içinde خَلْقٍ خلق
11 cedidin bir yeni جَدِيدٍ جدد
12 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
13 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
15 birabbihim Rablerine بِرَبِّهِمْ ربب
16 ve ulaike ve işte bunlaradır وَأُولَٰئِكَ -
17 l-eglalu kelepçeler الْأَغْلَالُ غلل
18 fi فِي -
19 ea'nakihim boyunlarında أَعْنَاقِهِمْ عنق
20 veulaike ve işte bunlardır وَأُولَٰئِكَ -
21 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
22 n-nari ateş النَّارِ نور
23 hum onlar هُمْ -
24 fiha orada فِيهَا -
25 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Şaşarsan.**Demir kelepçeler.***Sekar'da.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Turâbin Kavram 428

428 Toz. Yıldız tozu. Nötron/Pulsar yani Tarık yıldızlarını oluşturan süpernova patlamalarında uzaya saçılan gaz ve toz bulutları. İnsan yaratılışı için gerekli tüm atomları içeren bu turâbin Güneş sistemimizi oluşturacaktır. İnsanın topraktan yaratılması; ‘tînin’, ‘turâbin’, ‘salsâlin’ geçişleri; karbon (C12) ve azot (N14) atomları; çıngırdayan/tıngırdayan moleküller; 'turâbin' yıldız tozu.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

29. Ankebût Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

3353|29|15|فَأَنجَيْنَٰهُ وَأَصْحَٰبَ ٱلسَّفِينَةِ وَجَعَلْنَٰهَآ ءَايَةً لِّلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3353|29|15|فانجينه واصحب السفينه وجعلنها ايه للعلمين

Latin Literal

15. Fe enceynâhu ve ashâbes sefîneti ve cealnâ hââyeten lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kurtardık onu* ve gemi/tekne ashâbını194; ve yaptık onu** alemlere bir ayet287 .

Ahmed Samira Çevirisi

15 So We saved/rescued him and the ship’s/boat’s owners/company/friends, and We made it a sign/evidence to the creations all together/(universes).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feenceynahu öyle ki kurtardık onu فَأَنْجَيْنَاهُ نجو
2 ve eshabe ve ashabını وَأَصْحَابَ صحب
3 s-sefineti gemi/tekne السَّفِينَةِ سفن
4 ve cealnaha ve yaptık onu وَجَعَلْنَاهَا جعل
5 ayeten bir ayet ايَةً ايي
6 lil'aalemine alemlere لِلْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*Nûh'u.**Dişil zamir gemiye/tekneye gider.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

5161|60|13|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَوَلَّوْا۟ قَوْمًا غَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَئِسُوا۟ مِنَ ٱلْءَاخِرَةِ كَمَا يَئِسَ ٱلْكُفَّارُ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلْقُبُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5161|60|13|يايها الذين امنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد ييسوا من الاخره كما ييس الكفار من اصحب القبور

Latin Literal

13. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tetevellev kavmen gadıballâhu aleyhim kad yeisû minel âhireti kemâ yeisel kuffâru min ashâbil kubûr(kubûri).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Veliler28 edinmeyin bir kavmi/toplumu (ki) gazap127 etti Allah üzerlerine; muhakkak umudu kestiler (onlar) ahiretten kâfirlerin25 kabir ashâbından194 umudu kestiği gibi.

Ahmed Samira Çevirisi

13 You, you those who believed, do not follow a nation God became angry/angered on them, they had despaired/become hopeless from the end (other life), as/like the disbelievers despair/become hopeless from the graves’/burial place’s owners 415

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tetevellev veliler edinmeyin تَتَوَلَّوْا ولي
6 kavmen bir kavmi/toplumu قَوْمًا قوم
7 gadibe gazap etti غَضِبَ غضب
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
10 kad muhakkak قَدْ -
11 yeisu umudu kestiler يَئِسُوا ياس
12 mine مِنَ -
13 l-ahirati ahiretten الْاخِرَةِ اخر
14 kema gibi كَمَا -
15 yeise umudu kestiği يَئِسَ ياس
16 l-kuffaru kâfirlerin الْكُفَّارُ كفر
17 min مِنْ -
18 eshabi ashabından أَصْحَابِ صحب
19 l-kuburi kabir الْقُبُورِ قبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Üzerlerine gazap edilen kimseler Kavram 127

127 Yüce Allah'ın öfkesinin üzerlerine hak olduğu kimseler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

85. Bürûc Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

5911|85|4|قُتِلَ أَصْحَٰبُ ٱلْأُخْدُودِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5911|85|4|قتل اصحب الاخدود

Latin Literal

4. Kutile ashâbul uhdûd(uhdûdi).

Türkçe Çeviri

Katledildi35 uhdûd847* ashâbı194.

Ahmed Samira Çevirisi

4 The geological rift’s-fault line’s owners/company/friends were killed.

Notlar

Not 1

*Hendek korunma/savunma amaçlı kazılır. Anlarız ki müminler (85:7) korunma amaçlı şehirlerinin etrafına hendekler kazmışlardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

90. Beled Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

6039|90|18|أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6039|90|18|اوليك اصحب الميمنه

Latin Literal

18. Ulâike ashâbul meymeneh(meymeneti).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; meymene830 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

18 Those are the blessings’/right’s (side’s/hand’s) owners/friends/company.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlardır أُولَٰئِكَ -
2 eshabu ashab-ı أَصْحَابُ صحب
3 l-meymeneti meymene الْمَيْمَنَةِ يمن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

90. Beled Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

6040|90|19|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا هُمْ أَصْحَٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6040|90|19|والذين كفروا بايتنا هم اصحب المشمه

Latin Literal

19. Vellezîne keferû bi âyâtinâ hum ashâbul meş’emeh(meş’emeti).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ayetlerimize; onlar (ki) meşeme831 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

19 And those who disbelieved with Our verses/evidences , they are the bad omen’s/left side’s owners/friends/company.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 biayatina ayetlerimize بِايَاتِنَا ايي
4 hum onlar هُمْ -
5 eshabu ashâb أَصْحَابُ صحب
6 l-meşemeti meşemedir الْمَشْأَمَةِ شام

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 194: Ashâb

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Ashâb

Kavram No: 194

Kısa Açıklama: 194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 25

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; ve yalanladılar 195 ayetlerimizi; işte bunlar; ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 46|2|39|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Bakara Suresi - Ayet 119

Türkçe Meal: Doğrusu biz gönderdik seni hakla/gerçekle; bir müjdeci ve bir uyarıcı; ve sual edilmezsin/sorulmazsın (sen) cahîm 808 ashâbından 194 .

Arapça: 126|2|119|انا ارسلنك بالحق بشيرا ونذيرا ولا تسل عن اصحب الجحيم

Bakara Suresi - Ayet 257

Türkçe Meal: Allah velisidir 28 iman 47 etmiş kimselerin; çıkarır (Allah) onları karanlıklardan nura/aydınlığa doğru; ve kâfirlik 25 etmiş kimselerin kendi velileri 28 tâgûttur 375 ; çıkarırlar onları nurdan/aydınlıktan karanlıklara doğru; işte bunlar; ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 264|2|257|الله ولي الذين امنوا يخرجهم من الظلمت الي النور والذين كفروا اولياوهم الطغوت يخرجونهم من النور الي الظلمت اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Bakara Suresi - Ayet 275

Türkçe Meal: Kimseler (ki) yerler riba 383 ; kalkmazlar (onlar) ancak kalkan kimse gibi; çarptı onu şeytan temasından; işte bu onların "Doğrusu (ki) satış neyse riba 383 (da) mislidir 870 " demelerindendir; ve helal kıldı Allah satışı; ve haram etti ribayı 383 ; öyle ki kim getirdi kendine bir vaaz 653 Rabbinden; öyle ki engelledi (o); öyle ki önceden geçeni ona; ve emri/işi onun Allah'adır; ve kim geri döndü; öyle ki işte bunlar ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 282|2|275|الذين ياكلون الربوا لا يقومون الا كما يقوم الذي يتخبطه الشيطن من المس ذلك بانهم قالوا انما البيع مثل الربوا واحل الله البيع وحرم الربوا فمن جاه موعظه من ربه فانتهي فله ما سلف وامره الي الله ومن عاد فاوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 116

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; asla kazandırmaz onlara malları ve ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte onlar; ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 409|3|116|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Mâide Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler ve yalanladılar ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm 808 ashâbıdır 194 .

Arapça: 679|5|10|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Mâide Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Doğrusu ben isterim ki dönersin benim günahımla ve kendi günahınla; öyle ki olursun ateş 834 ashâbından 194 ; ve işte budur cezası 63 zalimlerin 257 .

Arapça: 698|5|29|اني اريد ان تبوا باثمي واثمك فتكون من اصحب النار وذلك جزوا الظلمين

Mâide Suresi - Ayet 86

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler ve yalanladılar 195 ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm 808 ashâbıdır 194 .

Arapça: 755|5|86|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

A'râf Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) yalanladılar 195 ayetlerimizi; ve büyüklendiler 663 ona * ; işte bunlar; ashâbıdır 194 ateş 834 ; onlar orada ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 990|7|36|والذين كذبوا بايتنا واستكبروا عنها اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

A'râf Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; mükellef kılmayız bir nefsi 201 kuşattığının dışında; işte bunlar; cennet ashâbıdır 194 ; onlar orada ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 996|7|42|والذين امنوا وعملوا الصلحت لا نكلف نفسا الا وسعها اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

A'râf Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Ve nida * etti cennet ** ashâbı 194 ateş *** ashâbına 194 ki "Muhakkak bulduk **** vaat ettiğini bizlere Rabbimizin 4 bir hak/gerçek (olarak); öyle ki buldunuz ***** mu vaat ettiğini Rabbinizin 4 bir hak/gerçek (olarak)?"; dediler: "Evet"; öyle ki ünledi bir ünleyici 666 aralarında ki "Allah'ın laneti 280 zalimlerin 257 üzerinedir."

Arapça: 998|7|44|ونادي اصحب الجنه اصحب النار ان قد وجدنا ما وعدنا ربنا حقا فهل وجدتم ما وعد ربكم حقا قالوا نعم فاذن موذن بينهم ان لعنه الله علي الظلمين

A'râf Suresi - Ayet 46

Türkçe Meal: Ve ikisi * arasındadır bir hicab/engel; ve a’râfa 668 karşı ** (olan) erkekler arif olurlar/farkına varırlar her birinin *** nişanlarıyla/işaretleriyle onların; ve nida **** ettiler cennet ***** ashâbına 194 ki "bir selâmdır 98 üzerinize" (diye); (kimselere ki) asla girmeyen ona ****** ve onlar (girmeyi) tamah ederler/şiddetli arzularlar.

Arapça: 1000|7|46|وبينهما حجاب وعلي الاعراف رجال يعرفون كلا بسيميهم ونادوا اصحب الجنه ان سلم عليكم لم يدخلوها وهم يطمعون

A'râf Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Çevirdikleri zaman bakışlarını * karşılaştırmaya ateş ** ashâbına 194 (doğru); dediler: "Rabbimiz 4 ! Yapma *** bizleri zalim 257 kavimle/toplulukla birlikte."

Arapça: 1001|7|47|واذا صرفت ابصرهم تلقا اصحب النار قالوا ربنا لا تجعلنا مع القوم الظلمين

A'râf Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Ve nida * etti a’râf 668 ashâbı 194 nişanlarıyla ** arif oldukları/fark ettikleri adamlara *** ; dediler **** : "İhtiyaçtan kurtarmış değildir sizlerden toplanmanız ve değilsiniz olmuş büyüklenenler ***** ."

Arapça: 1002|7|48|ونادي اصحب الاعراف رجالا يعرفونهم بسيميهم قالوا ما اغني عنكم جمعكم وما كنتم تستكبرون

A'râf Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Ve nida * etti ateş ** ashâbı 194 cennet *** ashâbına 194 ki "Akıtın **** üzerimize suyunuzdan veya Allah'ın rızıklandırdığından" (diye); dediler *** : "Doğrusu Allah haram etti ikisini kâfirler 25 üzerine."

Arapça: 1004|7|50|ونادي اصحب النار اصحب الجنه ان افيضوا علينا من الما او مما رزقكم الله قالوا ان الله حرمهما علي الكفرين

Tevbe Suresi - Ayet 113

Türkçe Meal: Olmuş değildir nebiye 132 ve iman 47 etmiş kimselere ki mağfiret 319 dilerler müşriklere 36 ; şayet olduysalar (bile) yakınlık sahibi beyan 226 olmuş olan sonrasında onlara; ki onlar cahîm 808 ashâbıdır 194 .

Arapça: 1348|9|113|ما كان للنبي والذين امنوا ان يستغفروا للمشركين ولو كانوا اولي قربي من بعد ما تبين لهم انهم اصحب الجحيم

Yunus Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: İyilik/güzellik yapmış kimseleredir iyisi/güzeli * ve ziyadesi/artmışı * ; bürümez yüzlerini onların bir katran 879 **; ve ne de bir zillet 452 ; bunlar cennet ashâbıdır 194 ; onlar orada ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 1388|10|26|للذين احسنوا الحسني وزياده ولا يرهق وجوههم قتر ولا ذله اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Yunus Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ve kimselere (ki) kazandılar kötülükler; cezadır 63 bir kötülüğe misliyle 870 onun * ; ve bürür onları bir zillet 452 ; yoktur onlara Allah'tan hiçbir koruma; sanki kaplanmıştır yüzlerini geceden kararmış kıtalar ** (-la); işte bunlar ateş 834 ashâbıdır 194 ; onlar orada ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 1389|10|27|والذين كسبوا السيات جزا سييه بمثلها وترهقهم ذله ما لهم من الله من عاصم كانما اغشيت وجوههم قطعا من اليل مظلما اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Hûd Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; ve boyun eğdiler * Rablerine 4 doğru; işte bunlar; cennet ashâbıdır 194 ; onlar orada ** ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 1494|11|23|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واخبتوا الي ربهم اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Ra'd Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Ve eğer acayip karşılarsan * ; öyle ki acayip (olan) onların "Olduğumuz zaman mı bir turabin 428 , doğrusu bizler (olur) muyuz mutlak yeni bir yaratılış içinde?" sözleridir; işte bunlar; kimselerdir (ki) kâfirlik 25 ettiler Rablerine 4 ; ve işte bunlaradır kelepçeler ** boyunlarında; ve işte bunlar; ateş 834 ashâbıdır 194 ; onlar orada *** ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 1710|13|5|وان تعجب فعجب قولهم اذا كنا تربا انا لفي خلق جديد اوليك الذين كفروا بربهم واوليك الاغلل في اعناقهم واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Ankebût Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Öyle ki kurtardık onu * ve gemi/tekne ashâbını 194 ; ve yaptık onu ** alemlere bir ayet 287 .

Arapça: 3353|29|15|فانجينه واصحب السفينه وجعلنها ايه للعلمين

Mümtehine Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Veliler 28 edinmeyin bir kavmi/toplumu (ki) gazap 127 etti Allah üzerlerine; muhakkak umudu kestiler (onlar) ahiretten kâfirlerin 25 kabir ashâbından 194 umudu kestiği gibi.

Arapça: 5161|60|13|يايها الذين امنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد ييسوا من الاخره كما ييس الكفار من اصحب القبور

Bürûc Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Katledildi 35 uhdûd 847 * ashâbı 194 .

Arapça: 5911|85|4|قتل اصحب الاخدود

Beled Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: İşte bunlar; meymene 830 ashâbıdır 194 .

Arapça: 6039|90|18|اوليك اصحب الميمنه

Beled Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler ayetlerimize; onlar (ki) meşeme 831 ashâbıdır 194 .

Arapça: 6040|90|19|والذين كفروا بايتنا هم اصحب المشمه