Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 256: Bela

Bu kavram 21 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

256Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

2. Bakara Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

56|2|49|وَإِذْ نَجَّيْنَٰكُم مِّنْ ءَالِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوٓءَ ٱلْعَذَابِ يُذَبِّحُونَ أَبْنَآءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَآءَكُمْ وَفِى ذَٰلِكُم بَلَآءٌ مِّن رَّبِّكُمْ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

56|2|49|واذ نجينكم من ال فرعون يسومونكم سو العذاب يذبحون ابناكم ويستحيون نساكم وفي ذلكم بلا من ربكم عظيم

Latin Literal

49. Ve iz necceynâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kurtardığımız zaman sizleri firavun ailesinden/taraftarlarından; uygulamaya koyarlarken sizlere kötü/fena azabı; boğazlarlarken oğullarınızı; ve sağ/canlı bırakırlarken kadınlarınızı; ve bundadır Rabbinizden4 büyük bir bela256.

Ahmed Samira Çevirisi

49 And when/where We saved/rescued you, from Pharaoh’s family, they burden/impose upon you (with) the torture’s evil (worst), they slaughter your sons and they shame your women, and in that (is) a great test from your Lord.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 necceynakum kurtardığımız sizleri نَجَّيْنَاكُمْ نجو
3 min مِنْ -
4 ali ailesinden/yakınlarından الِ اول
5 fir'avne firavun فِرْعَوْنَ -
6 yesumunekum uygulamaya koyarlar sizlere يَسُومُونَكُمْ سوم
7 su'e kötü/fena سُوءَ سوا
8 l-azabi azabı الْعَذَابِ عذب
9 yuzebbihune boğazlarlar يُذَبِّحُونَ ذبح
10 ebna'ekum oğullarınızı أَبْنَاءَكُمْ بني
11 ve yestehyune ve sağ bırakırlar وَيَسْتَحْيُونَ حيي
12 nisa'ekum kadınlarınızı نِسَاءَكُمْ نسو
13 ve fi ve وَفِي -
14 zalikum bundadır ذَٰلِكُمْ -
15 bela'un bir bela بَلَاءٌ بلو
16 min مِنْ -
17 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
18 azimun bir büyük عَظِيمٌ عظم

2. Bakara Suresi

Ayet 124

Arapça Metin (Harekeli)

131|2|124|وَإِذِ ٱبْتَلَىٰٓ إِبْرَٰهِۦمَ رَبُّهُۥ بِكَلِمَٰتٍ فَأَتَمَّهُنَّ قَالَ إِنِّى جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ إِمَامًا قَالَ وَمِن ذُرِّيَّتِى قَالَ لَا يَنَالُ عَهْدِى ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

131|2|124|واذ ابتلي ابرهم ربه بكلمت فاتمهن قال اني جاعلك للناس اماما قال ومن ذريتي قال لا ينال عهدي الظلمين

Latin Literal

124. Ve izibtelâ ibrâhîme rabbuhu bi kelimâtin fe etemmehun(etemmehunne), kâle innî câiluke lin nâsi imâmâ(imâmen), kâle ve min zurriyyetî kâle lâ yenâlu ahdiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve belalandırdığı256 zaman İbrahim'i Rabbi4 kelimelerle; öyle ki tamamladı (Allah) onları (kelimeleri); dedi (Allah): “Doğrusu ben yapıcıyım seni insanlar için bir imam/önder”; dedi (İbrahim): “Ve zürriyetimden* (de)”; dedi (Allah): “Ulaşmaz ahdim/antlaşmam zalimlere.”

Ahmed Samira Çevirisi

124 And when Abraham’s Lord tested (him) with words/expressions, so He completed them, (He) said: "That I am making you to the people a leader/example ." He (Abraham) said: "And from my descendants?" He said: "The unjust/oppressors do not receive/obtain My promise ."

Notlar

Not 1

*Soyumdan, sulbümden.

2. Bakara Suresi

Ayet 155

Arapça Metin (Harekeli)

162|2|155|وَلَنَبْلُوَنَّكُم بِشَىْءٍ مِّنَ ٱلْخَوْفِ وَٱلْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ ٱلْأَمْوَٰلِ وَٱلْأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِ وَبَشِّرِ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

162|2|155|ولنبلونكم بشي من الخوف والجوع ونقص من الامول والانفس والثمرت وبشر الصبرين

Latin Literal

155. Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

*Ve mutlak belalandırırız256 sizleri bir şeyle; korkudan; ve açlıktan; ve noksanlık/eksilme mallardan ve nefislerden201; ve ürünlerden; ve müjdele sabredenleri51.

Ahmed Samira Çevirisi

155 And We will test you (E) with something from the fear/fright and the hunger/starvation and reduction/decrease from the properties owned/wealth , and the selves and the fruits, and announce good news (to) the patient .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velenebluvennekum ve mutlak belalandırırız sizleri وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بلو
2 bişey'in bir şeyle بِشَيْءٍ شيا
3 mine مِنَ -
4 l-havfi korkudan الْخَوْفِ خوف
5 velcui ve açlıktan وَالْجُوعِ جوع
6 ve neksin ve noksanlık/eksilme وَنَقْصٍ نقص
7 mine مِنَ -
8 l-emvali mallardan الْأَمْوَالِ مول
9 vel'enfusi ve nefislerden وَالْأَنْفُسِ نفس
10 vessemerati ve ürünlerinizin وَالثَّمَرَاتِ ثمر
11 vebeşşiri ve müjdele وَبَشِّرِ بشر
12 s-sabirine sabredenleri الصَّابِرِينَ صبر

Notlar

Not 1

*Detaylı inceleme için;Musibetler Allah’ın bilgisi ve izni ile gerçekleşir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

2. Bakara Suresi

Ayet 249

Arapça Metin (Harekeli)

256|2|249|فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِٱلْجُنُودِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ مُبْتَلِيكُم بِنَهَرٍ فَمَن شَرِبَ مِنْهُ فَلَيْسَ مِنِّى وَمَن لَّمْ يَطْعَمْهُ فَإِنَّهُۥ مِنِّىٓ إِلَّا مَنِ ٱغْتَرَفَ غُرْفَةًۢ بِيَدِهِۦ فَشَرِبُوا۟ مِنْهُ إِلَّا قَلِيلًا مِّنْهُمْ فَلَمَّا جَاوَزَهُۥ هُوَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ قَالُوا۟ لَا طَاقَةَ لَنَا ٱلْيَوْمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالَ ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُوا۟ ٱللَّهِ كَم مِّن فِئَةٍ قَلِيلَةٍ غَلَبَتْ فِئَةً كَثِيرَةًۢ بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

256|2|249|فلما فصل طالوت بالجنود قال ان الله مبتليكم بنهر فمن شرب منه فليس مني ومن لم يطعمه فانه مني الا من اغترف غرفه بيده فشربوا منه الا قليلا منهم فلما جاوزه هو والذين امنوا معه قالوا لا طاقه لنا اليوم بجالوت وجنوده قال الذين يظنون انهم ملقوا الله كم من فيه قليله غلبت فيه كثيره باذن الله والله مع الصبرين

Latin Literal

249. Fe lemmâ fesale tâlûtu bil cunûdi, kâle innallâhe mubtelîkum bi neher(neherin), fe men şeribe minhu fe leyse minnî, ve men lem yat’amhu fe innehu minnî illâ menigterafe gurfeten bi yedih(yedihî), fe şeribû minhu illâ kalîlen minhum fe lemmâ câvezehu huve vellezîne âmenû meahu, kâlû lâ tâkate lenâl yevme bi câlûte ve cunûdih(cunûdihî), kâlellezîne yezunnûne ennehum mulâkûllâhi, kem min fietin kalîletin galebet fieten kesîraten bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman ayrıldı Tâlût ordularla dedi: "Doğrusu Allah belalandırıcıdır256 sizleri bir nehirle; öyle ki kim içti ondan; öyle ki değildir benden; ve kim asla tatmaz ondan; öyle ki doğrusu o bendendir; dışındadır kim avuçladı bir avuç eliyle"; öyle ki içtiler ondan onlardan biraz dışında; öyle ki ne zaman geçti (Tâlût) onu (nehri), o (Tâlût) ve onun (Tâlût’un) yanındaki iman etmiş kimseler; dediler (nehirden içenler): "Takat yoktur bizlere bugün; Câlût'a ve ordularına (karşı); onların Allah'a kavuşanlar (olduğunu) zanneden/varsayan kimseler dedi: "Nice az bir grup galip geldi çok bir gruba; Allah'ın izniyle; ve Allah yanındadır sabredenlerin."

Ahmed Samira Çevirisi

249 So when Saul/Taloot separated/parted with the soldiers/warriors , he said: "That God (is) testing you with a river/waterway, so who drank from it, so he is not from me, and who did not taste it , so he is from me, except who scooped a scoop, with his hand." So they drank from it, except a few from them, so when he crossed it (the river), he and those who believed with him, they said: "No power/ability/energy to us today with Goliath and his soldiers/warriors." Those who assume/suppose that they are meeting God said: "How many (times) from a little/small group defeated a group (of) many with God’s will?" And God (is) with the patient/enduring.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 fesale ayrıldı فَصَلَ فصل
3 talutu Talut طَالُوتُ -
4 bil-cunudi ordularla بِالْجُنُودِ جند
5 kale dedi قَالَ قول
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 mubtelikum belalandırıcıdır sizleri مُبْتَلِيكُمْ بلو
9 bineherin bir nehirle بِنَهَرٍ نهر
10 femen öyle ki kim فَمَنْ -
11 şeribe içti شَرِبَ شرب
12 minhu ondan مِنْهُ -
13 feleyse öyle ki değildir فَلَيْسَ ليس
14 minni benden مِنِّي -
15 ve men ve kim وَمَنْ -
16 lem asla لَمْ -
17 yet'amhu tatmazsa ondan يَطْعَمْهُ طعم
18 feinnehu öyle ki doğrusu o فَإِنَّهُ -
19 minni bendendir مِنِّي -
20 illa dışındadır إِلَّا -
21 meni kim مَنِ -
22 gterafe avuçladı اغْتَرَفَ غرف
23 gurfeten bir avuç غُرْفَةً غرف
24 biyedihi eliyle بِيَدِهِ يدي
25 feşeribu öyle ki içtiler فَشَرِبُوا شرب
26 minhu ondan مِنْهُ -
27 illa dışında إِلَّا -
28 kalilen biraz قَلِيلًا قلل
29 minhum onlardan مِنْهُمْ -
30 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
31 cavezehu geçti (Talut) onu (nehri) جَاوَزَهُ جوز
32 huve o (Talut) هُوَ -
33 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
34 amenu iman etmiş امَنُوا امن
35 meahu yanındaki onun (Talut’un) مَعَهُ -
36 kalu dediler (nehirden için diğerleri) قَالُوا قول
37 la لَا -
38 takate takat yoktur طَاقَةَ طوق
39 lena bizlere لَنَا -
40 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
41 bicalute Calut'a بِجَالُوتَ -
42 ve cunudihi ve ordularına وَجُنُودِهِ جند
43 kale dedi قَالَ قول
44 ellezine kimseler الَّذِينَ -
45 yezunnune zanneden/varsayan يَظُنُّونَ ظنن
46 ennehum ki onların أَنَّهُمْ -
47 mulaku kavuşanlar (olduğunu) مُلَاقُو لقي
48 llahi Allah'a اللَّهِ -
49 kem nice كَمْ -
50 min مِنْ -
51 fietin bir grup فِئَةٍ فاي
52 kaliletin biraz قَلِيلَةٍ قلل
53 galebet galib geldi غَلَبَتْ غلب
54 fieten bir gruba فِئَةً فاي
55 kesiraten birçok كَثِيرَةً كثر
56 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
57 llahi Allah'ın اللَّهِ -
58 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
59 mea yanındadır مَعَ -
60 s-sabirine sabredenlerin الصَّابِرِينَ صبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 152

Arapça Metin (Harekeli)

445|3|152|وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ ٱللَّهُ وَعْدَهُۥٓ إِذْ تَحُسُّونَهُم بِإِذْنِهِۦ حَتَّىٰٓ إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَٰزَعْتُمْ فِى ٱلْأَمْرِ وَعَصَيْتُم مِّنۢ بَعْدِ مَآ أَرَىٰكُم مَّا تُحِبُّونَ مِنكُم مَّن يُرِيدُ ٱلدُّنْيَا وَمِنكُم مَّن يُرِيدُ ٱلْءَاخِرَةَ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ وَلَقَدْ عَفَا عَنكُمْ وَٱللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

445|3|152|ولقد صدقكم الله وعده اذ تحسونهم باذنه حتي اذا فشلتم وتنزعتم في الامر وعصيتم من بعد ما اريكم ما تحبون منكم من يريد الدنيا ومنكم من يريد الاخره ثم صرفكم عنهم ليبتليكم ولقد عفا عنكم والله ذو فضل علي المومنين

Latin Literal

152. Ve lekad sadakakumullâhu va’dehû iz tehussûnehum bi iznih(iznihî), hattâ izâ feşiltum ve tenâza’tum fîl emri ve asaytum min ba’di mâ erâkum mâ tuhıbbûn(tuhıbbûne), minkum men yurîdud dunyâ ve minkum men yurîdul âhireh(âhirete), summe sarafekum anhum li yebteliyekum, ve lekad afâ ankum, vallâhu zû fadlin alel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun sadık kaldı sizlere Allah; ve vaadinde (de); süpürüp bozguna uğratıyorken onları O’nun izniyle; ta ki cesaretinizi kaybettiğiniz zamana kadar; ve çekiştiniz emirde; ve isyan ettiniz sizlere gösterdiği sonrasında (Allah'ın) sevdiğinizi; sizlerden kimi arzuluyordu dünyayı; ve sizlerden kimi arzuluyordu ahireti; sonra uzaklaştırdı/çevirdi sizleri onlardan; belalandırmak256 için sizleri; ant olsun affetti sizlerden; Allah Zû Fadli'dir465 müminlere27 karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

152 And God had been (E) truthful to you (in) His promise to you when you killed/uprooted them with His permission, until you weakened and became cowardly/failed and you disputed in the matter/affair, and you disobeyed from after what He showed you what you love/like, from you who want the present world and from you who want the end (other life), then He diverted you from them, to test you and He had (E) forgiven on you, and God (is owner) of grace on the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ant olsun وَلَقَدْ -
2 sadekakumu sadık kaldı sizlere صَدَقَكُمُ صدق
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 vea'dehu ve vaadinde وَعْدَهُ وعد
5 iz zaman إِذْ -
6 tehussunehum süpürüp bozguna uğratıyorken onları تَحُسُّونَهُمْ حسس
7 biiznihi O’nun izniyle بِإِذْنِهِ اذن
8 hatta ta ki حَتَّىٰ -
9 iza zamana kadar إِذَا -
10 feşiltum cesaretinizi kaybettiniz فَشِلْتُمْ فشل
11 ve tenazea'tum ve çekiştiniz وَتَنَازَعْتُمْ نزع
12 fi فِي -
13 l-emri emirde الْأَمْرِ امر
14 ve asaytum ve isyan ettiniz وَعَصَيْتُمْ عصي
15 min مِنْ -
16 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
17 ma مَا -
18 erakum gösterdiği (Allah’ın) أَرَاكُمْ راي
19 ma مَا -
20 tuhibbune sevdiğinizi تُحِبُّونَ حبب
21 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
22 men kimi مَنْ -
23 yuridu arzular يُرِيدُ رود
24 d-dunya dünyayı الدُّنْيَا دنو
25 ve minkum ve sizlerden وَمِنْكُمْ -
26 men kimi مَنْ -
27 yuridu arzular يُرِيدُ رود
28 l-ahirate ahireti الْاخِرَةَ اخر
29 summe sonra ثُمَّ -
30 sarafekum uzaklaştırdı/çevirdi sizleri صَرَفَكُمْ صرف
31 anhum onlardan عَنْهُمْ -
32 liyebteliyekum belalandırmak için sizleri لِيَبْتَلِيَكُمْ بلو
33 velekad ant olsun وَلَقَدْ -
34 afa affetti عَفَا عفو
35 ankum sizlerden عَنْكُمْ -
36 vallahu Allah وَاللَّهُ -
37 zu ذُو -
38 fedlin Fadli فَضْلٍ فضل
39 ala karşı عَلَى -
40 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Zû Fadli Kavram 465

465 Fazlalık, bolluk, çokluk sahibi.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 186

Arapça Metin (Harekeli)

479|3|186|لَتُبْلَوُنَّ فِىٓ أَمْوَٰلِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ أَذًى كَثِيرًا وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

186. Le tublevunne fî emvâlikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve minellezîne eşrakû ezen kesîrâ(kesîran), ve in tasbirû ve tettekû fe inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Mutlak belalandırılırsınız256 mallarınızda ve nefislerinizde201; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar71; ve eğer sabrederseniz51; ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Ahmed Samira Çevirisi

186 You shall be tested (E) in your properties and yourselves, and you will hear (E) from those who were given The Book from before you, and from those who shared/made partners (with God) much mild harm, and if you be patient, and you fear and obey, so then that (is) from the matters’/affairs’ decisiveness/determination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 letublevunne mutlak belalandırılırsınız لَتُبْلَوُنَّ بلو
2 fi فِي -
3 emvalikum mallarınızda أَمْوَالِكُمْ مول
4 ve enfusikum ve nefislerinizde وَأَنْفُسِكُمْ نفس
5 veletesmeunne mutlak işitirisiniz وَلَتَسْمَعُنَّ سمع
6 mine مِنَ -
7 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
8 utu verildiler أُوتُوا اتي
9 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
10 min مِنْ -
11 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
12 ve mine ve وَمِنَ -
13 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
14 eşraku şirk koş أَشْرَكُوا شرك
15 ezen eziyet/inciten أَذًى اذي
16 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
17 ve in ve eğer وَإِنْ -
18 tesbiru sabrederseniz تَصْبِرُوا صبر
19 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
20 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
21 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
22 min مِنْ -
23 azmi azmi gerektiren عَزْمِ عزم
24 l-umuri işlerdir الْأُمُورِ امر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

5. Mâide Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

717|5|48|وَأَنزَلْنَآ إِلَيْكَ ٱلْكِتَٰبَ بِٱلْحَقِّ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ ٱلْكِتَٰبِ وَمُهَيْمِنًا عَلَيْهِ فَٱحْكُم بَيْنَهُم بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ عَمَّا جَآءَكَ مِنَ ٱلْحَقِّ لِكُلٍّ جَعَلْنَا مِنكُمْ شِرْعَةً وَمِنْهَاجًا وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَجَعَلَكُمْ أُمَّةً وَٰحِدَةً وَلَٰكِن لِّيَبْلُوَكُمْ فِى مَآ ءَاتَىٰكُمْ فَٱسْتَبِقُوا۟ ٱلْخَيْرَٰتِ إِلَى ٱللَّهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

717|5|48|وانزلنا اليك الكتب بالحق مصدقا لما بين يديه من الكتب ومهيمنا عليه فاحكم بينهم بما انزل الله ولا تتبع اهواهم عما جاك من الحق لكل جعلنا منكم شرعه ومنهاجا ولو شا الله لجعلكم امه وحده ولكن ليبلوكم في ما اتيكم فاستبقوا الخيرت الي الله مرجعكم جميعا فينبيكم بما كنتم فيه تختلفون

Latin Literal

48. Ve enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı musaddıkan limâ beyne yedeyhi minel kitâbi ve muheyminen aleyhi fahkum beynehum bimâ enzelallâhu ve lâ tettebi’ ehvâehum ammâ câeke minel hakk(hakkı) li kullin cealnâ minkum şir’aten ve minhâcâ(minhâcen) ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhıdeten ve lâkin li yebluvekum fî mâ âtâkum festebikûl hayrât(hayrâti) ilâllâhi merciukum cemîan fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Ve indirdik sana kitabı* hakla/gerçekle (ki) bir musaddıktır140 (onun) iki elinin arasındakine kitaptan (Tevrât'tan); ve bir tanık/şahit olup hamilik** edendir*** onun (Tevrât'ın) üzerine; öyle ki hükmet aralarında onların Allah'ın indirdiğiyle***; ve tabi olma hevalarına sana gelen hakkında haktan/gerçekten; her birinize yaptık kendinizden bir şeriat546 ve bir metot/yöntem; şayet dileseydi Allah mutlak yapardı sizleri tek bir ümmet; fakat belalandırmak256 içindir sizleri sizlere verdiğinde; öyleyse koşun hayırlara; Allah'a karşıdır dönüş yeri topluca; öyle ki haber verir sizlere (Allah) kendisinde ihtilaf içinde olduğunuzu.

Ahmed Samira Çevirisi

48 And We descended to you The Book with the truth , confirming to what (is) between his hands from The Book , and guarding/protecting on it, so judge/rule between them with what God descended and do not follow their self attractions for desires about what came to you from the truth, to each from you We made/put God’s decreed way of life/method/law and order , and a clear/easy/plain way , and if God wanted/willed, He would have made you one nation/generation, and but to test you in what He gave you, so race/surpass (to) the goodnesses/generosity (good deeds), to God (is) your return altogether, so He informs you with what you were in it differing/disagreeing (P).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve enzelna ve indirdik وَأَنْزَلْنَا نزل
2 ileyke sana إِلَيْكَ -
3 l-kitabe Kitabı الْكِتَابَ كتب
4 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
5 musaddikan bir musaddıktır مُصَدِّقًا صدق
6 lima لِمَا -
7 beyne arasındakine بَيْنَ بين
8 yedeyhi iki elinin onun يَدَيْهِ يدي
9 mine مِنَ -
10 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
11 ve muheyminen ve bir gözetleyip/tanık olup hamilik eden وَمُهَيْمِنًا همن
12 aleyhi onun üzerine عَلَيْهِ -
13 fehkum öyle ki hükmet فَاحْكُمْ حكم
14 beynehum aralarında onların بَيْنَهُمْ بين
15 bima بِمَا -
16 enzele indirdiğiyle أَنْزَلَ نزل
17 llahu Allah'ın اللَّهُ -
18 ve la ve وَلَا -
19 tettebia' tabi olma تَتَّبِعْ تبع
20 ehva'ehum hevalarına onların أَهْوَاءَهُمْ هوي
21 amma hakkında عَمَّا -
22 ca'eke sana gelen جَاءَكَ جيا
23 mine مِنَ -
24 l-hakki haktan/gerçekten الْحَقِّ حقق
25 likullin her biriniz için لِكُلٍّ كلل
26 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
27 minkum kendinizden مِنْكُمْ -
28 şir'aten bir şeriat شِرْعَةً شرع
29 ve minhacen ve bir metod/yöntem وَمِنْهَاجًا نهج
30 velev şayet وَلَوْ -
31 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
32 llahu Allah اللَّهُ -
33 lecealekum mutlak yapardı sizleri لَجَعَلَكُمْ جعل
34 ummeten ümmet أُمَّةً امم
35 vahideten bir tek وَاحِدَةً وحد
36 velakin fakat وَلَٰكِنْ -
37 liyebluvekum belalandırmak için sizleri لِيَبْلُوَكُمْ بلو
38 fi فِي -
39 ma مَا -
40 atakum verdiğinde sizlere اتَاكُمْ اتي
41 festebiku öyleyse koşun فَاسْتَبِقُوا سبق
42 l-hayrati hayırlara الْخَيْرَاتِ خير
43 ila karşıdır إِلَى -
44 llahi Allah'a اللَّهِ -
45 merciukum dönüş yeri مَرْجِعُكُمْ رجع
46 cemian topluca جَمِيعًا جمع
47 feyunebbiukum öyle ki haber verir sizlere فَيُنَبِّئُكُمْ نبا
48 bima بِمَا -
49 kuntum olduğunuzu كُنْتُمْ كون
50 fihi kendisinde فِيهِ -
51 tehtelifune ihtilaf içinde تَخْتَلِفُونَ خلف

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ı.**Koruyan, gözeten.***Kur'ân.****Kur'ân'la.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Şeriat Kavram 546

546 Yasa, kanun. Yüce Allah her bir ümmete farklı bir şeriat koyduğunu bildirmiştir. Yüce Allah'ın dini tektir; o da İslam'dır. Tüm nebiler ancak İslâm'ı getirir. Dinin özü asla değişmez. Ancak dinden şeriat farklı olabilir. Örneğin; Tevrât'ta hayvanların iç yağları haram edilmişken Kur'an bunu kaldırmıştır. 5:48 ayetinde Yüce Allah dileseydi insanlığı tek bir ümmet yapacağını bildirmiştir. Oysa böyle yapmadı. Şeriatın farklı olması sınama amaçlıdır. Tarafın belli edilmesi amaçlıdır.

5. Mâide Suresi

Ayet 94

Arapça Metin (Harekeli)

763|5|94|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَيَبْلُوَنَّكُمُ ٱللَّهُ بِشَىْءٍ مِّنَ ٱلصَّيْدِ تَنَالُهُۥٓ أَيْدِيكُمْ وَرِمَاحُكُمْ لِيَعْلَمَ ٱللَّهُ مَن يَخَافُهُۥ بِٱلْغَيْبِ فَمَنِ ٱعْتَدَىٰ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَلَهُۥ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

763|5|94|يايها الذين امنوا ليبلونكم الله بشي من الصيد تناله ايديكم ورماحكم ليعلم الله من يخافه بالغيب فمن اعتدي بعد ذلك فله عذاب اليم

Latin Literal

94. Yâ eyyuhellezîne âmenû le yebluvennekumullâhu bi şey’in mines saydı tenâluhu eydîkum ve rimâhukum li ya’lemallâhu men yahâfuhu bil gayb(gaybi), fe meni’tedâ ba’de zâlike fe lehu azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Mutlak belalandırır256 Allah avlanmadan şeyle (ki) erişir elleriniz ve mızraklarınız/zıpkınlarınız; bilindik kılması içindir Allah'ın (ki) kim korku474 duyar O'na gaybta62; öyle ki kim sınırı aştı/taştı bunun sonrası öyle ki onadır elim/acıklı bir azaptır.

Ahmed Samira Çevirisi

94 You, you those who believed, God will test you (E) with something from the hunt/fishing/trapping, your hands and your spears/lances take/receive/obtain (reach) it, (for) God (is) to know who fears Him with the unseen , so who transgressed/violated after that, so for him (is) a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 leyebluvennekumu mutlak belalandırır لَيَبْلُوَنَّكُمُ بلو
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 bişey'in bişeyle بِشَيْءٍ شيا
7 mine مِنَ -
8 s-saydi avlanmadan الصَّيْدِ صيد
9 tenaluhu erişir تَنَالُهُ نيل
10 eydikum elleriniz أَيْدِيكُمْ يدي
11 ve rimahukum ve mızraklarınız/zıpkınlarınız وَرِمَاحُكُمْ رمح
12 liyea'leme bilmek için لِيَعْلَمَ علم
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 men kim مَنْ -
15 yehafuhu korku duyar kendisine يَخَافُهُ خوف
16 bil-gaybi gaybta بِالْغَيْبِ غيب
17 fe meni öyle ki kim فَمَنِ -
18 a'teda sınırı aştı/taştı اعْتَدَىٰ عدو
19 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
20 zalike bunun ذَٰلِكَ -
21 felehu öyle ki onadır
22 azabun bir azaptır عَذَابٌ عذب
23 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Allah'a karşı çekince duymak, Allah'tan korkmak. Kavram 474

474 Yüce Allah'ın öfkesine neden olacak işlerden/eylemlerden uzak durmak. Yüce Allah'ın gazabının hak edene karşı (kâfirlik etmiş ve müşrik olmuş kimselere) tecelli edebileceğini bilmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 165

Arapça Metin (Harekeli)

954|6|165|وَهُوَ ٱلَّذِى جَعَلَكُمْ خَلَٰٓئِفَ ٱلْأَرْضِ وَرَفَعَ بَعْضَكُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَٰتٍ لِّيَبْلُوَكُمْ فِى مَآ ءَاتَىٰكُمْ إِنَّ رَبَّكَ سَرِيعُ ٱلْعِقَابِ وَإِنَّهُۥ لَغَفُورٌ رَّحِيمٌۢ

Arapça Metin (Harekesiz)

954|6|165|وهو الذي جعلكم خليف الارض ورفع بعضكم فوق بعض درجت ليبلوكم في ما اتيكم ان ربك سريع العقاب وانه لغفور رحيم

Latin Literal

165. Ve huvellezî cealekum halâifelardı ve refea ba’dakum fevka ba’dın derecâtin li yebluvekum fî mâ âtâkum, inne rabbeke serîul ikâbi ve innehu le gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur yapan sizleri yere halifeler65*;ve yükseltti bir kısmınızı bir kısım üzerine dereceler (-le); belalandırmak256 için sizleri sizlere verdiğinde; doğrusu (senin) Rabbin4 seridir akabinde**; ve doğrusu O (Allah) mutlak bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

165 And He is who made/created you the earth’s/Planet Earth’s successors and replacers/leaders , and He rose some of you above/over some (by) steps/stages/degrees, to test you in what He gave you, that your Lord (is) quick (in) the punishment, and that He (is) forgiving (E), merciful.93

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O'dur وَهُوَ -
2 llezi الَّذِي -
3 cealekum yapandır sizleri جَعَلَكُمْ جعل
4 halaife halifeler خَلَائِفَ خلف
5 l-erdi yere الْأَرْضِ ارض
6 ve rafea ve yükseltti وَرَفَعَ رفع
7 bea'dekum bir kısmınızı بَعْضَكُمْ بعض
8 fevka üzerine فَوْقَ فوق
9 bea'din bir kısım بَعْضٍ بعض
10 deracatin dereceler (-le) دَرَجَاتٍ درج
11 liyebluvekum belalandırmak için sizleri لِيَبْلُوَكُمْ بلو
12 fi فِي -
13 ma مَا -
14 atakum verdiğinde sizlere اتَاكُمْ اتي
15 inne doğrusu إِنَّ -
16 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
17 seriu seridir سَرِيعُ سرع
18 l-ikabi akabinde الْعِقَابِ عقب
19 ve innehu ve doğrusu O وَإِنَّهُ -
20 legafurun mutlak bir Gafûr’dur لَغَفُورٌ غفر
21 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Homo Sapiensin (bilge insan) kendisinden önceki Homo türlerinin yerini alması.**Ardında.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Halife Kavram 65

65 Sonrası gelen, halef.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

7. A'râf Suresi

Ayet 163

Arapça Metin (Harekeli)

1117|7|163|وَسْـَٔلْهُمْ عَنِ ٱلْقَرْيَةِ ٱلَّتِى كَانَتْ حَاضِرَةَ ٱلْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِى ٱلسَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَٰلِكَ نَبْلُوهُم بِمَا كَانُوا۟ يَفْسُقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1117|7|163|وسلهم عن القريه التي كانت حاضره البحر اذ يعدون في السبت اذ تاتيهم حيتانهم يوم سبتهم شرعا ويوم لا يسبتون لا تاتيهم كذلك نبلوهم بما كانوا يفسقون

Latin Literal

163. Ves’elhum anil karyetilletî kânet hâdıratel bahri iz ya’dûne fîs sebti iz te’tîhim hîtânuhum yevme sebtihim şurre’an ve yevme lâ yesbitune lâ te’tîhim, kezâlike neblûhum bi mâ kânû yefsukûn(yefsukûne).

Türkçe Çeviri

Ve sor* onlara kentten; öyle ki olmuştu (o) denize sunuşlu**; taşıyorlardı/sınırı aşıyorlardı o zaman (onlar) sebte272; geliyordu o zaman balıkları onların sebt272 günü belirginleşenler*** (olarak); ve sebt272 olmayan gün gelmiyorlardı; işte böyledir; belalandırıyorduk256 onları fâsıklık38 eder olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

163 And ask/question them about the village/urban city that was present (near) the sea/ocean , when they transgress/violate in the Saturday/Sabbath, when the fishes/large fishes/whales comes to them raised high/clearly showing (on the) day of their Sabbath/Saturday, and (the) day they do not observe the Sabbath by resting and worshipping (it) does not come to them, as/like that We test them because (of) what they were debauching .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veselhum ve sor onlara وَاسْأَلْهُمْ سال
2 ani عَنِ -
3 l-karyeti kentten الْقَرْيَةِ قري
4 lleti öyle ki الَّتِي -
5 kanet oldu كَانَتْ كون
6 hadirate sunuşlu حَاضِرَةَ حضر
7 l-behri denize الْبَحْرِ بحر
8 iz zaman إِذْ -
9 yea'dune taştılar يَعْدُونَ عدو
10 fi فِي -
11 s-sebti sebte السَّبْتِ سبت
12 iz o zaman إِذْ -
13 te'tihim geliyordu تَأْتِيهِمْ اتي
14 hitanuhum balıkları onların حِيتَانُهُمْ حوت
15 yevme günü يَوْمَ يوم
16 sebtihim sebt سَبْتِهِمْ سبت
17 şurraan belirginleşenler (olarak) شُرَّعًا شرع
18 ve yevme ve gün وَيَوْمَ يوم
19 la olmayan لَا -
20 yesbitune sebt يَسْبِتُونَ سبت
21 la لَا -
22 te'tihim gelmiyorlardı تَأْتِيهِمْ اتي
23 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
24 nebluhum belalandıyorduk نَبْلُوهُمْ بلو
25 bima بِمَا -
26 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
27 yefsukune fasıklık eder يَفْسُقُونَ فسق

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Deniz kenarında.***Görünürler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Sebt Kavram 272

272 Sebt/Şabat/Şabbat; Yahudilere dinden bir şeriat olan, onlara özel emredilen bir uygulama. Haftanın bir gününde iş bırakılacak ve o gün Tevrat dersleri yapılacaktır. Günümüz Yahudileri bu günü Cumartesi olarak uygulamaktadırlar. Yüce Allah'ın sebt emri yine şirke kurban gitmiş ve Yahudiler sınırı aşmıştır. Günümüzde Cumartesi günleri elektrik düğmesine bile basmadan tüm günü hiç bir iş yapmadan geçirmektedirler.

7. A'râf Suresi

Ayet 168

Arapça Metin (Harekeli)

1122|7|168|وَقَطَّعْنَٰهُمْ فِى ٱلْأَرْضِ أُمَمًا مِّنْهُمُ ٱلصَّٰلِحُونَ وَمِنْهُمْ دُونَ ذَٰلِكَ وَبَلَوْنَٰهُم بِٱلْحَسَنَٰتِ وَٱلسَّيِّـَٔاتِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1122|7|168|وقطعنهم في الارض امما منهم الصلحون ومنهم دون ذلك وبلونهم بالحسنت والسيات لعلهم يرجعون

Latin Literal

168. Ve katta’nâhum fîl ardı umemâ(umemen), minhumus sâlihûne ve minhum dûne zâlike ve belevnâhum bil hasenâti ves seyyiâti leallehum yerciûn(yerciûne).

Türkçe Çeviri

Ve kestik onları681 yerde ümmetlere305; onlardandır** sâlihler217; ve onlardandır** bunun astından/aşağısından; ve belalandırdık256 onları güzelliklerle ve kötülüklerle; belki onlar dönerler.

Ahmed Samira Çevirisi

168 And We separated/divided them in the earth/Planet Earth (into) nations, from them the correct/righteous people, and from them other than that, and We tested them with the goodnesses and the sins/crimes, maybe/perhaps they return.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kattaa'nahum ve kestik oları وَقَطَّعْنَاهُمْ قطع
2 fi فِي -
3 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
4 umemen ümmetlere أُمَمًا امم
5 minhumu onlardandır مِنْهُمُ -
6 s-salihune salihlerdir الصَّالِحُونَ صلح
7 ve minhum ve onlardandır وَمِنْهُمْ -
8 dune astından دُونَ دون
9 zalike bunun ذَٰلِكَ -
10 ve belevnahum ve belalandırdık onları وَبَلَوْنَاهُمْ بلو
11 bil-hasenati güzelliklerle بِالْحَسَنَاتِ حسن
12 ve sseyyiati ve kötülüklerle وَالسَّيِّئَاتِ سوا
13 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
14 yerciune dönerler يَرْجِعُونَ رجع

Notlar

Not 1

*Yahudiler kıyamet gününe kadar asla tek bir ümmet şeklinde bir araya gelemez. Dünya'nın dört bir yanına dağılmış ümmetler şeklinde dağılmışlardır.**Bir toplum/kavim için tamamen kötüdür ya da tamamen iyidir demek asla doğru değildir. Her toplumda olduğu gibi iyi ve kötü insanlar vardır. Bir toplumu/kavmi oluşturan insanlarda iyilerin sayısının artması kavmin/toplumun da aynı istikamette gitmesini sağlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihler Kavram 217

217 Düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler yapanlar.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Yahudilere azabın kötüsünü dayatan kimse; Adolf Hitler. Kavram 681

681 Yüce Allah 7:167 ayetinde açık ve net olarak Yahudileşen kimselere kötü bir azap dayatacak bir kimseyi göndereceğini bildirmiştir. Bir süre belirtilmese de bunun kıyamet öncesi mutlak gerçekleşmesi gerektiğini anlarız. Bu kimsenin Hitler olduğu ve kötü azabın da Holokost olduğunu görülmektedir. Alemlere rahmet olan Kuran’ın inişinin tamamlandığı 633 yılından tam 1295 ay yılı (1256 güneş yılı) sonra Hitler doğmuştur. 1889 yılında; bu bir tesadüf olabilir mi?Holokost

8. Enfâl Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

1177|8|17|فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ قَتَلَهُمْ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ رَمَىٰ وَلِيُبْلِىَ ٱلْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلَآءً حَسَنًا إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1177|8|17|فلم تقتلوهم ولكن الله قتلهم وما رميت اذ رميت ولكن الله رمي وليبلي المومنين منه بلا حسنا ان الله سميع عليم

Latin Literal

17. Fe lem taktulûhum ve lâkinnallâhe katelehum, ve mâ remeyte iz remeyte ve lâkinnallâhe remâ, ve li yubliyel mu’minîne minhu belâen hasenâ(hasenen), innallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki asla* katletmediniz35 onları**; velakin/fakat Allah katletti35 onları**; ve atmış değildin* attığın zaman; velakin/fakat Allah attı; ve belalandırması256 içindir (Allah'ın) müminleri27 kendisinden güzel bir bela701 (-yla); doğrusu Allah bir Semî’dir; bir Alîm’dir.

Ahmed Samira Çevirisi

17 So you did not kill them, and but God killed them, and you did not throw when you threw, and but God threw, and (it is for) God to test the believers from Him a good test, that God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe lem öyle ki asla فَلَمْ -
2 tektuluhum katletmediniz onları تَقْتُلُوهُمْ قتل
3 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
4 llahe Allah اللَّهَ -
5 katelehum katletti onları قَتَلَهُمْ قتل
6 ve ma ve değildin وَمَا -
7 rameyte atmış رَمَيْتَ رمي
8 iz zaman إِذْ -
9 rameyte attığın رَمَيْتَ رمي
10 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
11 llahe Allah اللَّهَ -
12 rama attı رَمَىٰ رمي
13 veliyubliye ve belalandırmısı için (Allah'ın) وَلِيُبْلِيَ بلو
14 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن
15 minhu O’ndan مِنْهُ -
16 bela'en bir bela (-yla) بَلَاءً بلو
17 hasenen bir güzel حَسَنًا حسن
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 semiun bir Semî’dir سَمِيعٌ سمع
21 alimun bir Alım’dir. عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Her şey Yüce Allah'ın izni ve bilgisiyle gerçekleşir. Evrenin kumaşını oluşturan Planck uzunluğunda titreşen ipler/sicimler O'nun bilgisi ve izniyle O'nun dilediği gibi titreşir. Evren Levh-i Mahfûz'dan gelen bilgiyle O'nun dilediği gibi canlanır. **Kâfirleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Güzel bir bela. Kavram 701

701 Bela kelimesi test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, zor bir durum demektir. Yüce Allah 8:17 ayetinde bela kelimesiyle güzel kelimesini bir arada kullanmıştır. Yüce Allah'ın bizzat kendisinden gelen güzel bir bela müminler için gerçekten güzel bir beladır. Bütün önlemler alınsa bile sıkıntılar, zorluklar, felaketler her daim insanların başına gelebilir. Bu belaların bir deneme/test amacıyla geldiğini bilen müminler kendilerini kaybetmeden, sabırla, çalışarak ve mücadele ederek bu belayı güzelliklere döndürürler.

11. Hûd Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

1478|11|7|وَهُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ فِى سِتَّةِ أَيَّامٍ وَكَانَ عَرْشُهُۥ عَلَى ٱلْمَآءِ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَلَئِن قُلْتَ إِنَّكُم مَّبْعُوثُونَ مِنۢ بَعْدِ ٱلْمَوْتِ لَيَقُولَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِنْ هَٰذَآ إِلَّا سِحْرٌ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1478|11|7|وهو الذي خلق السموت والارض في سته ايام وكان عرشه علي الما ليبلوكم ايكم احسن عملا ولين قلت انكم مبعوثون من بعد الموت ليقولن الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

Latin Literal

7. Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin ve kâne arşuhu alel mâi li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve le in kulte innekum meb’ûsûne min ba’dil mevti le yekûlennellezîne keferû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve O* (ki) yaratandır gökleri162 ve yeri altı günde781; ve oldu arşı66 O’nun** mayi/sıvı üzerinde916; belalandırmak256 içindir sizleri hanginiz daha güzeldir bir amel*** (-de); ve şayet dediysen "doğrusu sizler diriltilenlersiniz ölüm sonrasında"; mutlak derler kâfirlik25 etmiş kimseler: "değildir bu apaçık bir sihir dışında"

Ahmed Samira Çevirisi

7 And He is who created the skies/space and the earth, in six days/times, and His throne was/is on the water, to test you which of you (is) best/better (in) deed(s), and if (E) you said: "That you are being resurrected/revived from after the death/lifelessness." Those who disbelieved will say (E): "That, this (is) except clear/evident magic/sorcery."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O (ki) وَهُوَ -
2 llezi الَّذِي -
3 haleka yaratandır خَلَقَ خلق
4 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
5 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
6 fi içinde فِي -
7 sitteti altı سِتَّةِ ستت
8 eyyamin güne أَيَّامٍ يوم
9 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
10 arşuhu arşı O’nun عَرْشُهُ عرش
11 ala üzerinde عَلَى -
12 l-mai mayi/sıvı الْمَاءِ موه
13 liyebluvekum belelanırmak için sizleri لِيَبْلُوَكُمْ بلو
14 eyyukum hanginiz أَيُّكُمْ -
15 ehsenu daha güzelir أَحْسَنُ حسن
16 amelen bir ameli (-e) عَمَلًا عمل
17 velein ve şayet وَلَئِنْ -
18 kulte dediysen قُلْتَ قول
19 innekum doğrusu sizler إِنَّكُمْ -
20 meb'usune diriltilenlersiniz مَبْعُوثُونَ بعث
21 min مِنْ -
22 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
23 l-mevti ölüm الْمَوْتِ موت
24 leyekulenne mutlak derler لَيَقُولَنَّ قول
25 ellezine kimseler الَّذِينَ -
26 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
27 in değildir إِنْ -
28 haza bu هَٰذَا -
29 illa dışına إِلَّا -
30 sihrun bir sihirden سِحْرٌ سحر
31 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Allah.**Allah'ın.***Yapıp etmede.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Arş Kavram 66

66 Taht/kürsü. Yüce Allah'ın belirli sıfatlarının tecelli etmesiyle oluşmuş olan, çoklu boyutlara sahip bir kürsü, bir platform. Bu kürsü içinde evrenler yaratılmaktadır. Şu an içinde bulunduğumuz evrenimiz de bu kürsünün içindedir. Yargılamanın yapılacağı ahiret evreni, cennet evrenleri ve cehennem evreni yine bu kürsü içinde yaratılacaktır.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Göklerin ve yerin 6 günde yaratılması. Kavram 781

781 Gün kelimesi evre/dönem demektir. Kur'an'da yerin yani Dünya gezegeninin 2 günde yaratıldığı bildirilmiştir. Dünya gezegeninin yaşının 4.6 milyar yıl olduğu bilimsel verilerle bilinmektedir. Evrenimizin yaşının 13.8 milyar yıl olduğu da kesin olarak tespit edilmiştir. Oranlama (4.6/13.8) yaptığımızda ilginç şekilde 1/3 oranı yani 2/6 oranı elde edilmektedir. Böylece anlarız ki 6 gün ile işaret edilen evrenin kendisidir. Bilimsel verilerin Kur'an'ın verileriyle örtüşmesi bu şerefli kitabın Yüce Allah'ın katından olduğuna kesin kanıt oluşturur.

14. İbrahim Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

1754|14|6|وَإِذْ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوْمِهِ ٱذْكُرُوا۟ نِعْمَةَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ أَنجَىٰكُم مِّنْ ءَالِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوٓءَ ٱلْعَذَابِ وَيُذَبِّحُونَ أَبْنَآءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَآءَكُمْ وَفِى ذَٰلِكُم بَلَآءٌ مِّن رَّبِّكُمْ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1754|14|6|واذ قال موسي لقومه اذكروا نعمه الله عليكم اذ انجيكم من ال فرعون يسومونكم سو العذاب ويذبحون ابناكم ويستحيون نساكم وفي ذلكم بلا من ربكم عظيم

Latin Literal

6. Ve iz kâle mûsâ li kavmihizkurû ni’metallâhi aleykum iz encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi ve yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum, ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Mûsâ kavmine/toplumuna; "Zikredin78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini757; kurtardığı zaman sizleri firavun678 ailesinden (ki) zorluyorlardı sizleri azabın kötüsüne; ve boğazlıyorlardı oğullarınızı; ve hayatta bırakıyorlardı kadınlarınızı; ve işte sizlereydi Rabbinizden4 bir büyük bir bela256.

Ahmed Samira Çevirisi

6 And when Moses said to his nation: "Remember/mention God’s blessing/goodness on you, when He saved/rescued you from Pharaoh’s family, they impose upon you the torture’s harm/evil , and they slaughter your sons and they shame your women, and in that is a great test from your Lord.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kale dediği قَالَ قول
3 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
4 likavmihi kavmine/toplumuna لِقَوْمِهِ قوم
5 zkuru zikredin اذْكُرُوا ذكر
6 nia'mete nimetini نِعْمَةَ نعم
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
9 iz zaman إِذْ -
10 encakum kurtardı sizleri أَنْجَاكُمْ نجو
11 min مِنْ -
12 ali ailesinden الِ اول
13 fir'avne firavun فِرْعَوْنَ -
14 yesumunekum zorluyorlardı يَسُومُونَكُمْ سوم
15 su'e kötüsüne سُوءَ سوا
16 l-azabi azabın الْعَذَابِ عذب
17 ve yuzebbihune ve boğazlıyorlardı وَيُذَبِّحُونَ ذبح
18 ebna'ekum oğullarınızı أَبْنَاءَكُمْ بني
19 ve yestehyune vehayatta bırakıyorlardı وَيَسْتَحْيُونَ حيي
20 nisa'ekum kadınlarınızı نِسَاءَكُمْ نسو
21 ve fi ve وَفِي -
22 zalikum işte bundadır ذَٰلِكُمْ -
23 bela'un bir bela بَلَاءٌ بلو
24 min مِنْ -
25 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
26 azimun bir büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Firavun (Sobekhotep VIII (Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII) ) ve ailesine gönderilen musibetler (Kuraklık, ürünlerden eksiltme, tufan; ve çekirge; ve bit; ve kurbağalar ve kan) Kavram 678

678 Kur'an'ın işaretlerine göre Mûsâ'nın Mısır'dan çıkış firavununun MÖ 1645–1629 yılları arasında yukarı Mısır'da (Teb bölgesi, Luksor) hüküm süren Sobekhotep VIII (Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII) olduğunu söyleyebiliriz. Karnak tapınağının 3. pilonunda bulunan bir taş stelde Kur'an'ın işaret ettiği tayfun/taşma olağan üstü bir olay olarak tasvir edilmiştir. Nil suyunun tapınağı bastığı, firavunun suyu durdurmak için tapınağa gittiği ve tapınağın avlusunda suya girerek yürüdüğü ve suya çekilmesini emrettiği tasvir edilir. Firavun bu taşmadan ders alacağına aksine kibirlenmiş ve kendisini diğer firavunlardan farklı bir konuma getirmiştir. Kendisini tanrılaştırmıştır. Bunu yine stelden anlıyoruz. Stelde bu tür eserler için alışılmadık bir durum olan firavunun kendisini yarı ilahi bir formda, Nil tanrısı Hapi’den faydalar alırken tasvir etmektedir. 7:133 ayetinde Rabbimiz firavunun ve ailesinin kibirlediğini, büyüklendiğini işaret etmiştir. Normal bir insan musibetlere karşı Rabbine yakarır. Firavun ise kendisine tanrı rolü vermeyi tercih etmiştir. Ne büyük bir sapkınlık. Sobekhotep VIII'in başına gelen musibetler;1. En az 3 veya daha fazla sene kuraklık ve ürünlerden eksiltme (7:130).2. Tufan.3. Çekirge4. Bit5. Kurbağalar5. Kan7:130 ayetinde Yüce Allah'ın firavunu kuraklık seneleriyle ve ürünlerden eksiltmeyle sınadığını anlıyoruz. En az 3 ve daha fazla süren bir kuraklık sonrası tufanın geldiğini de anlarız. Tufan sonrası gelişen çekirge salgını önceki kuraklık yıllarıyla direkt olarak ilgilidir. Uzun kuraklık sonrası boş yağış çekirgelerin üreme döngüsünü tetiklemiş ve büyük bir çekirge salgını olmuştur. Ardından büyük bir bit/pire salgını baş göstermiştir. Bitler epidemik tifüs ‘Epidemic typhus’ denilen bir hastalığa neden olurlar. ‘Rickettsia prowazekii’ isimli çok küçük bir bakteri bitlerden insana geçer ve tedavi edilmediğinde (ki eski Mısır’da tedavisi mümkün olan bir hastalık değildi) ciltten-deriden kanamaya neden olurlar. İnsanın tüm vücudunu kaplayan beneklerden-deri yaralarından kanama olur. İnsanların vücudunun her yerinde kanamalı yaralar oluşur ve beyin fonksiyonları bozulur. ‘delirium’ denilen korkulu hallusinasyonlarının eşlik ettiği aklını kaçırma benzeri karmaşık bir durum gelişir ve sonunda ölüm gerçekleşir. Bit salgınından sonra ayrıca kurbağa istilasının da gerçekleştiğini görmekteyiz. Tufan düşük hava basıncı ve bol su getirmektedir. Uzun süreli düşük hava basıncı ve bol su dişi kurbağaların yumurtlamasına neden olur. Yine düşük hava basıncı ve aşırı sel erkek kurbağalarını da cinsel olarak uyarır. Firavun ve hanedanlığına gönderilen musibetler: Tufan, çekirge, bit, kurbağalar ve kan

Nimetler Kavram 757

757 Yüce Allah Rahmân suresinde nimetlere bir işaret buyurmuştur. 31 temel parçacığın oluşturduğu tüm evren Yüce Allah'ın bir nimetidir. Cennetlerde de Yüce Allah hak eden kullarına ayakta/dikelmiş/kıyamda nimetler vereceğini bildirmektedir (Örn: 9:21). Anlarız ki cennetler gerçek anlamda yaratılan evrenler olacaktır. Muhtemel ki farklı atomlar muhteşem şeyle oluşturacak ve Rabbimiz bizlere inşAllah bu nimetlerinden tattıracaktır.

16. Nahl Suresi

Ayet 92

Arapça Metin (Harekeli)

1991|16|92|وَلَا تَكُونُوا۟ كَٱلَّتِى نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِنۢ بَعْدِ قُوَّةٍ أَنكَٰثًا تَتَّخِذُونَ أَيْمَٰنَكُمْ دَخَلًۢا بَيْنَكُمْ أَن تَكُونَ أُمَّةٌ هِىَ أَرْبَىٰ مِنْ أُمَّةٍ إِنَّمَا يَبْلُوكُمُ ٱللَّهُ بِهِۦ وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ مَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1991|16|92|ولا تكونوا كالتي نقضت غزلها من بعد قوه انكثا تتخذون ايمنكم دخلا بينكم ان تكون امه هي اربي من امه انما يبلوكم الله به وليبينن لكم يوم القيمه ما كنتم فيه تختلفون

Latin Literal

92. Ve lâ tekûnû kelletî nekadat gazlehâ min ba’di kuvvetin enkâsâ(enkâsen), tettehızûne eymânekum dehalen beynekum en tekûne ummetun hiye erbâ min ummeh(ummetin), innemâ yeblûkumullâhu bih(bihî), ve le yubeyyinenne lekum yevmel kıyâmeti mâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmayın bozan* gibi eğirişmiş ipliği** sonrasında bir kuvvetli***; çözülmüşler**** (olarak); edinirsiniz yeminlerinizi aranızda bir dehale1024; ki olur bir ümmet305 o (ki) ribalandı383 bir ümmetten305; ancak belalandırır256 sizleri Allah onunla*****; ve mutlak beyan226 eder sizlere kıyamet günü148 olduğunuzu kendisinde (ki) ihtilafa düşersiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

92 And do no be like who unbound/broke/destroyed her yarn/spun thread (into) unraveling/fraying/untwisted strands of yarn from after (its) strength , you take your rights/oaths (as) deceit/blemishes between you, that (E) a nation be more grown/increased than a nation, but/truly God tests you with it, and to clarify/show/explain for you (on) the Resurrection Day what you were in it differing/disagreeing/disputing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tekunu olmayın تَكُونُوا كون
3 kalleti gibi كَالَّتِي -
4 nekadet bozan نَقَضَتْ نقض
5 gazleha eğirişmiş ipliği غَزْلَهَا غزل
6 min مِنْ -
7 bea'di sonra بَعْدِ بعد
8 kuvvetin bir kuvvetli قُوَّةٍ قوي
9 enkasen çözülmüşler أَنْكَاثًا نكث
10 tettehizune edinirsiniz تَتَّخِذُونَ اخذ
11 eymanekum yeminlerinizi أَيْمَانَكُمْ يمن
12 dehalen bir dahile دَخَلًا دخل
13 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
14 en ki أَنْ -
15 tekune olur تَكُونَ كون
16 ummetun bir ümmet أُمَّةٌ امم
17 hiye o هِيَ -
18 erba katlandı أَرْبَىٰ ربو
19 min مِنْ -
20 ummetin bir ümmetten أُمَّةٍ امم
21 innema ancak إِنَّمَا -
22 yeblukumu belalandırır sizleri يَبْلُوكُمُ بلو
23 llahu Allah اللَّهُ -
24 bihi onunla بِهِ -
25 veleyubeyyinenne ve mutlak beyan eder وَلَيُبَيِّنَنَّ بين
26 lekum sizlere لَكُمْ -
27 yevme günü يَوْمَ يوم
28 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
29 ma مَا -
30 kuntum olduğunuzu كُنْتُمْ كون
31 fihi onda فِيهِ -
32 tehtelifune ihtilafa düşersiniz تَخْتَلِفُونَ خلف

Notlar

Not 1

*Kadın.**Kadın ince iplikleri eğirerek birbirine sarar ve çok kuvvetli tek bir ip elde eder.***Birbirine sarılmış küçük ipler çok sağlam/kuvvetli tek bir ip olur.****Sağlam/kuvvetli bir ipin liflerinin birbirinden ayrılmış, çözülmüş halleri.*****Verdiği katmerli üstünlükle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Riba Kavram 383

383 Değerde katlanma, katmerlenme, büyüme, çoğalma, ilave.Rabbimiz bu kelimeyi fiil olarak 16:92 ayetinde bir ümmetin başka bir ümmete göre daha katmerli örn: daha gelişmiş, daha kuvvetli, daha güçlü daha zengin; olduğunu işaret etmek için kullanmıştır. Katmerlenme sabit bir değer üzerinden olur. Sabit ve ölçeklenebilir bir değerin katmerlenmesidir. Örn: İki toplumun savaş uçak sayıları eşit olsa bile bir toplumun savaş uçakları diğer toplumun uçaklarından savaşma kapasitesi olarak iki kat daha gelişmişse gelişmiş toplum diğerine göre ribalı olur. Uçak sayısının önemi yoktur. Önemli olan uçağın savaşma kapasitesidir; gerçekten ürettiği değerdir. Para da aynı uçak gibidir. Satın alma kapasitesi değişkendir. 10 adet 100 dolar ile 10 adet 100 TL'nin satın alma güçleri farklıdır. Bu nedenle riba için bir şeyin gerçek değeri üzerinden artış var mı katlanma var mı diye bakılmalıdır.Başka güzel bir örnek daha verelim; on ekmek borç verildiyse ve süre sonunda geriye 11 ekmek alındıysa bu durumda artan, çoğalan, ilave olan o 1 ekmek riba olur. Dönen mal artmamalıdır. Günümüzde mal yerine çoğunlukla değeri değişken olan para kullanıldığı için kafa karışıklığı yaşanmaktadır. Örnek; 10 ekmek değerinde olan para süre sonunda yine aynı para olarak geri alınırsa enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesi sonucu borç veren geri aldığı parayla 10 ekmek alamayacaktır. Örneğin 9 ekmek alabilecektir. Borç verenin 1 ekmek hakkı yenmiş olacaktır. Merkez bankaları yıllık enflasyonun değerini belirler yani paranın değer kaybını belirlerler. O durumda borç para olarak verilecekse enflasyon değerinde paranın artarak geri alınması asla riba olmaz. Aslında malın artması değil korunması söz konusu olur. Ancak enflasyonun üstündeki her değer riba olacaktır. Enflasyon değerinde faiz kesinlikle riba değildir. Ancak faizin ribalaşma durumuna dikkat edilmelidir. Enflasyon üstünde gelir getiren faizlerin enflasyon üstü getirisi riba olmaktadır.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

2466|20|120|فَوَسْوَسَ إِلَيْهِ ٱلشَّيْطَٰنُ قَالَ يَٰٓـَٔادَمُ هَلْ أَدُلُّكَ عَلَىٰ شَجَرَةِ ٱلْخُلْدِ وَمُلْكٍ لَّا يَبْلَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

2466|20|120|فوسوس اليه الشيطن قال يادم هل ادلك علي شجره الخلد وملك لا يبلي

Latin Literal

120. Fe vesvese ileyhiş şeytânu kâle yâ âdemu hel edulluke alâ şeceretil huldi ve mulkin lâ yeblâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki vesvese verdi ona doğru şeytân; dedi (şeytân): "Ey Âdem! Kılavuz olayım mı sana ölümsüzlük ağacına karşı; ve bir mülke (ki) belalanmaz?256.

Ahmed Samira Çevirisi

120 So the devil inspired and talked to him, he said: "You Adam, do I guide you on (to) the immortality’s/eternity’s tree, and possession and free will/kingdom (that) does not wear out?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fevesvese öyle ki vesvese verdi فَوَسْوَسَ وسوس
2 ileyhi ona doğru إِلَيْهِ -
3 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
4 kale dedi قَالَ قول
5 ya ademu ey Âdem يَا ادَمُ -
6 hel mi? هَلْ -
7 edulluke kılavuz olayım mı sana أَدُلُّكَ دلل
8 ala عَلَىٰ -
9 şecerati ağacına karşı شَجَرَةِ شجر
10 l-huldi ölümsüzlük الْخُلْدِ خلد
11 ve mulkin ve mülk وَمُلْكٍ ملك
12 la لَا -
13 yebla belalanmaz يَبْلَىٰ بلو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

2701|23|30|إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ وَإِن كُنَّا لَمُبْتَلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2701|23|30|ان في ذلك لايت وان كنا لمبتلين

Latin Literal

30. İnne fî zâlike le âyâtin ve in kunnâ le mubtelîn(mubtelîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bundadır* mutlak bir ayetler237 ve eğer ki olduysak mutlak belalandıranlar256.

Ahmed Samira Çevirisi

30 That in that (are) evidences/signs (E), and if We were testing (E).

Notlar

Not 1

*Nûh'un gemisinin bereketli topraklar olan Cudi'ye (52o 26' 44'' Doğu boylamı; 24o Kuzey enlemi) oturtulacak olması; onun oturduğu yerin GPS koordinatlarının 2025 yılında Allah'ın izniyle tecelli edeceği ve geminin kalıntılarının yine Allah'ın izniyle bulunacağı bir ayet olacaktır insanlara.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

3542|33|11|هُنَالِكَ ٱبْتُلِىَ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَزُلْزِلُوا۟ زِلْزَالًا شَدِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3542|33|11|هنالك ابتلي المومنون وزلزلوا زلزالا شديدا

Latin Literal

11. Hunâlikebtuliyel mu’minûne ve zulzilû zilzâlen şedîdâ(şedîden).

Türkçe Çeviri

İşte orada/o anda belalandırıldı256 müminler27; ve sarsıldılar şiddetli bir sarsıntı (-yla).

Ahmed Samira Çevirisi

11 At that place and time the believers were tested, and they were shaken/trembled a strong (severe) shake/tremble.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hunalike işte orada/o anda هُنَالِكَ -
2 btuliye belalandırıldı ابْتُلِيَ بلو
3 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن
4 ve zulzilu ve sarsıldılar وَزُلْزِلُوا زلزل
5 zilzalen bir sarsıntı (-yla) زِلْزَالًا زلزل
6 şediden şiddetli شَدِيدًا شدد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

37. Sâffât Suresi

Ayet 106

Arapça Metin (Harekeli)

3892|37|106|إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلْبَلَٰٓؤُا۟ ٱلْمُبِينُ

Arapça Metin (Harekesiz)

3892|37|106|ان هذا لهو البلوا المبين

Latin Literal

106. İnne hâzâ le huvel belâul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu* (ki) mutlak ki o* apaçık bir beladır256.

Ahmed Samira Çevirisi

106 That truly that it is (E) the test, the clear/evident .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 haza bu هَٰذَا -
3 lehuve mutlak o لَهُوَ -
4 l-bela'u bir beladır الْبَلَاءُ بلو
5 l-mubinu apaçık الْمُبِينُ بين

Notlar

Not 1

*İbrahim ve oğlu İshâk arasında geçen bu olay.**İbrahim'in gördüğü rüya.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

44. Duhân Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

4445|44|33|وَءَاتَيْنَٰهُم مِّنَ ٱلْءَايَٰتِ مَا فِيهِ بَلَٰٓؤٌا۟ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4445|44|33|واتينهم من الايت ما فيه بلوا مبين

Latin Literal

33. Ve âteynâhum minel âyâti mâ fîhi belâun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve verdik onlara* ayetlerden454 * (ki) onun*** içindeki apaçık bir beladır256****.

Ahmed Samira Çevirisi

33 And We gave/brought them from the verses/evidences what is in it a clear/evident test.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ateynahum ve verdik onlara وَاتَيْنَاهُمْ اتي
2 mine مِنَ -
3 l-ayati ayetlerden الْايَاتِ ايي
4 ma مَا -
5 fihi içindeki onun فِيهِ -
6 bela'un bir beladır بَلَاءٌ بلو
7 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*İsrâîloğullarına.**Tevrât'ın ayetleri.***Tevrât'ın. Eril zamir Tevrât'a gider.****Tevrât'a tabi olup olak apaçık sıkıntılı/zor bir test olacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

86. Târık Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

5938|86|9|يَوْمَ تُبْلَى ٱلسَّرَآئِرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5938|86|9|يوم تبلي السراير

Latin Literal

9. Yevme tubles serâir(serâiru).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) belalandırılır256* sırlar.

Ahmed Samira Çevirisi

9 A day/time the secrets/intentions be tested.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevme gündür (ki) يَوْمَ يوم
2 tubla belalandırılır تُبْلَى بلو
3 s-serairu sırlar السَّرَائِرُ سرر

Notlar

Not 1

*Test edilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 256: Bela

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Bela

Kavram No: 256

Kısa Açıklama: 256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 21

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Ve kurtardığımız zaman sizleri firavun ailesinden/taraftarlarından; uygulamaya koyarlarken sizlere kötü/fena azabı; boğazlarlarken oğullarınızı; ve sağ/canlı bırakırlarken kadınlarınızı; ve bundadır Rabbinizden 4 büyük bir bela 256 .

Arapça: 56|2|49|واذ نجينكم من ال فرعون يسومونكم سو العذاب يذبحون ابناكم ويستحيون نساكم وفي ذلكم بلا من ربكم عظيم

Bakara Suresi - Ayet 124

Türkçe Meal: Ve belalandırdığı 256 zaman İbrahim'i Rabbi 4 kelimelerle; öyle ki tamamladı (Allah) onları (kelimeleri); dedi (Allah): “Doğrusu ben yapıcıyım seni insanlar için bir imam/önder”; dedi (İbrahim): “Ve zürriyetimden * (de)”; dedi (Allah): “Ulaşmaz ahdim/antlaşmam zalimlere.”

Arapça: 131|2|124|واذ ابتلي ابرهم ربه بكلمت فاتمهن قال اني جاعلك للناس اماما قال ومن ذريتي قال لا ينال عهدي الظلمين

Bakara Suresi - Ayet 155

Türkçe Meal: * Ve mutlak belalandırırız 256 sizleri bir şeyle; korkudan; ve açlıktan; ve noksanlık/eksilme mallardan ve nefislerden 201 ; ve ürünlerden; ve müjdele sabredenleri 51 .

Arapça: 162|2|155|ولنبلونكم بشي من الخوف والجوع ونقص من الامول والانفس والثمرت وبشر الصبرين

Bakara Suresi - Ayet 249

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman ayrıldı Tâlût ordularla dedi: "Doğrusu Allah belalandırıcıdır 256 sizleri bir nehirle; öyle ki kim içti ondan; öyle ki değildir benden; ve kim asla tatmaz ondan; öyle ki doğrusu o bendendir; dışındadır kim avuçladı bir avuç eliyle"; öyle ki içtiler ondan onlardan biraz dışında; öyle ki ne zaman geçti (Tâlût) onu (nehri), o (Tâlût) ve onun (Tâlût’un) yanındaki iman etmiş kimseler; dediler (nehirden içenler): "Takat yoktur bizlere bugün; Câlût'a ve ordularına (karşı); onların Allah'a kavuşanlar (olduğunu) zanneden/varsayan kimseler dedi: "Nice az bir grup galip geldi çok bir gruba; Allah'ın izniyle; ve Allah yanındadır sabredenlerin."

Arapça: 256|2|249|فلما فصل طالوت بالجنود قال ان الله مبتليكم بنهر فمن شرب منه فليس مني ومن لم يطعمه فانه مني الا من اغترف غرفه بيده فشربوا منه الا قليلا منهم فلما جاوزه هو والذين امنوا معه قالوا لا طاقه لنا اليوم بجالوت وجنوده قال الذين يظنون انهم ملقوا الله كم من فيه قليله غلبت فيه كثيره باذن الله والله مع الصبرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 152

Türkçe Meal: Ant olsun sadık kaldı sizlere Allah; ve vaadinde (de); süpürüp bozguna uğratıyorken onları O’nun izniyle; ta ki cesaretinizi kaybettiğiniz zamana kadar; ve çekiştiniz emirde; ve isyan ettiniz sizlere gösterdiği sonrasında (Allah'ın) sevdiğinizi; sizlerden kimi arzuluyordu dünyayı; ve sizlerden kimi arzuluyordu ahireti; sonra uzaklaştırdı/çevirdi sizleri onlardan; belalandırmak 256 için sizleri; ant olsun affetti sizlerden; Allah Zû Fadli'dir 465 müminlere 27 karşı.

Arapça: 445|3|152|ولقد صدقكم الله وعده اذ تحسونهم باذنه حتي اذا فشلتم وتنزعتم في الامر وعصيتم من بعد ما اريكم ما تحبون منكم من يريد الدنيا ومنكم من يريد الاخره ثم صرفكم عنهم ليبتليكم ولقد عفا عنكم والله ذو فضل علي المومنين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 186

Türkçe Meal: Mutlak belalandırılırsınız 256 mallarınızda ve nefislerinizde 201 ; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap 135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar 71 ; ve eğer sabrederseniz 51 ; ve takvalı 21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Arapça: 479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Mâide Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Ve indirdik sana kitabı * hakla/gerçekle (ki) bir musaddıktır 140 (onun) iki elinin arasındakine kitaptan (Tevrât'tan); ve bir tanık/şahit olup hamilik ** edendir *** onun (Tevrât'ın) üzerine; öyle ki hükmet aralarında onların Allah'ın indirdiğiyle *** ; ve tabi olma hevalarına sana gelen hakkında haktan/gerçekten; her birinize yaptık kendinizden bir şeriat 546 ve bir metot/yöntem; şayet dileseydi Allah mutlak yapardı sizleri tek bir ümmet; fakat belalandırmak 256 içindir sizleri sizlere verdiğinde; öyleyse koşun hayırlara; Allah'a karşıdır dönüş yeri topluca; öyle ki haber verir sizlere (Allah) kendisinde ihtilaf içinde olduğunuzu.

Arapça: 717|5|48|وانزلنا اليك الكتب بالحق مصدقا لما بين يديه من الكتب ومهيمنا عليه فاحكم بينهم بما انزل الله ولا تتبع اهواهم عما جاك من الحق لكل جعلنا منكم شرعه ومنهاجا ولو شا الله لجعلكم امه وحده ولكن ليبلوكم في ما اتيكم فاستبقوا الخيرت الي الله مرجعكم جميعا فينبيكم بما كنتم فيه تختلفون

Mâide Suresi - Ayet 94

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Mutlak belalandırır 256 Allah avlanmadan şeyle (ki) erişir elleriniz ve mızraklarınız/zıpkınlarınız; bilindik kılması içindir Allah'ın (ki) kim korku 474 duyar O'na gaybta 62 ; öyle ki kim sınırı aştı/taştı bunun sonrası öyle ki onadır elim/acıklı bir azaptır.

Arapça: 763|5|94|يايها الذين امنوا ليبلونكم الله بشي من الصيد تناله ايديكم ورماحكم ليعلم الله من يخافه بالغيب فمن اعتدي بعد ذلك فله عذاب اليم

En'âm Suresi - Ayet 165

Türkçe Meal: Ve O'dur yapan sizleri yere halifeler 65 *;ve yükseltti bir kısmınızı bir kısım üzerine dereceler (-le); belalandırmak 256 için sizleri sizlere verdiğinde; doğrusu (senin) Rabbin 4 seridir akabinde ** ; ve doğrusu O (Allah) mutlak bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 954|6|165|وهو الذي جعلكم خليف الارض ورفع بعضكم فوق بعض درجت ليبلوكم في ما اتيكم ان ربك سريع العقاب وانه لغفور رحيم

A'râf Suresi - Ayet 163

Türkçe Meal: Ve sor * onlara kentten; öyle ki olmuştu (o) denize sunuşlu ** ; taşıyorlardı/sınırı aşıyorlardı o zaman (onlar) sebte 272 ; geliyordu o zaman balıkları onların sebt 272 günü belirginleşenler *** (olarak); ve sebt 272 olmayan gün gelmiyorlardı; işte böyledir; belalandırıyorduk 256 onları fâsıklık 38 eder olduklarıyla.

Arapça: 1117|7|163|وسلهم عن القريه التي كانت حاضره البحر اذ يعدون في السبت اذ تاتيهم حيتانهم يوم سبتهم شرعا ويوم لا يسبتون لا تاتيهم كذلك نبلوهم بما كانوا يفسقون

A'râf Suresi - Ayet 168

Türkçe Meal: Ve kestik onları 681 yerde ümmetlere 305 ; onlardandır ** sâlihler 217 ; ve onlardandır ** bunun astından/aşağısından; ve belalandırdık 256 onları güzelliklerle ve kötülüklerle; belki onlar dönerler.

Arapça: 1122|7|168|وقطعنهم في الارض امما منهم الصلحون ومنهم دون ذلك وبلونهم بالحسنت والسيات لعلهم يرجعون

Enfâl Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Öyle ki asla * katletmediniz 35 onları ** ; velakin/fakat Allah katletti 35 onları ** ; ve atmış değildin * attığın zaman; velakin/fakat Allah attı; ve belalandırması 256 içindir (Allah'ın) müminleri 27 kendisinden güzel bir bela 701 (-yla); doğrusu Allah bir Semî’dir; bir Alîm’dir.

Arapça: 1177|8|17|فلم تقتلوهم ولكن الله قتلهم وما رميت اذ رميت ولكن الله رمي وليبلي المومنين منه بلا حسنا ان الله سميع عليم

Hûd Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve O * (ki) yaratandır gökleri 162 ve yeri altı günde 781 ; ve oldu arşı 66 O’nun ** mayi/sıvı üzerinde 916 ; belalandırmak 256 içindir sizleri hanginiz daha güzeldir bir amel *** (-de); ve şayet dediysen "doğrusu sizler diriltilenlersiniz ölüm sonrasında"; mutlak derler kâfirlik 25 etmiş kimseler: "değildir bu apaçık bir sihir dışında"

Arapça: 1478|11|7|وهو الذي خلق السموت والارض في سته ايام وكان عرشه علي الما ليبلوكم ايكم احسن عملا ولين قلت انكم مبعوثون من بعد الموت ليقولن الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

İbrahim Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Ve dediği zaman Mûsâ kavmine/toplumuna; "Zikredin 78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini 757 ; kurtardığı zaman sizleri firavun 678 ailesinden (ki) zorluyorlardı sizleri azabın kötüsüne; ve boğazlıyorlardı oğullarınızı; ve hayatta bırakıyorlardı kadınlarınızı; ve işte sizlereydi Rabbinizden 4 bir büyük bir bela 256 .

Arapça: 1754|14|6|واذ قال موسي لقومه اذكروا نعمه الله عليكم اذ انجيكم من ال فرعون يسومونكم سو العذاب ويذبحون ابناكم ويستحيون نساكم وفي ذلكم بلا من ربكم عظيم

Nahl Suresi - Ayet 92

Türkçe Meal: Ve olmayın bozan * gibi eğirişmiş ipliği ** sonrasında bir kuvvetli *** ; çözülmüşler **** (olarak); edinirsiniz yeminlerinizi aranızda bir dehale 1024 ; ki olur bir ümmet 305 o (ki) ribalandı 383 bir ümmetten 305 ; ancak belalandırır 256 sizleri Allah onunla ***** ; ve mutlak beyan 226 eder sizlere kıyamet günü 148 olduğunuzu kendisinde (ki) ihtilafa düşersiniz.

Arapça: 1991|16|92|ولا تكونوا كالتي نقضت غزلها من بعد قوه انكثا تتخذون ايمنكم دخلا بينكم ان تكون امه هي اربي من امه انما يبلوكم الله به وليبينن لكم يوم القيمه ما كنتم فيه تختلفون

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Öyle ki vesvese verdi ona doğru şeytân; dedi (şeytân): "Ey Âdem! Kılavuz olayım mı sana ölümsüzlük ağacına karşı; ve bir mülke (ki) belalanmaz? 256 .

Arapça: 2466|20|120|فوسوس اليه الشيطن قال يادم هل ادلك علي شجره الخلد وملك لا يبلي

Mü'minûn Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Doğrusu bundadır * mutlak bir ayetler 237 ve eğer ki olduysak mutlak belalandıranlar 256 .

Arapça: 2701|23|30|ان في ذلك لايت وان كنا لمبتلين

Ahzâb Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: İşte orada/o anda belalandırıldı 256 müminler 27 ; ve sarsıldılar şiddetli bir sarsıntı (-yla).

Arapça: 3542|33|11|هنالك ابتلي المومنون وزلزلوا زلزالا شديدا

Sâffât Suresi - Ayet 106

Türkçe Meal: Doğrusu bu * (ki) mutlak ki o * apaçık bir beladır 256 .

Arapça: 3892|37|106|ان هذا لهو البلوا المبين

Duhân Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Ve verdik onlara * ayetlerden 454 * (ki) onun *** içindeki apaçık bir beladır 256 ****.

Arapça: 4445|44|33|واتينهم من الايت ما فيه بلوا مبين

Târık Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Gündür (ki) belalandırılır 256 * sırlar.

Arapça: 5938|86|9|يوم تبلي السراير