Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 326: Felah

Bu kavram 20 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

326Kurtuluş, başarı.

2. Bakara Suresi

Ayet 189

Arapça Metin (Harekeli)

196|2|189|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَهِلَّةِ قُلْ هِىَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلْحَجِّ وَلَيْسَ ٱلْبِرُّ بِأَن تَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰ وَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَٰبِهَا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

196|2|189|يسلونك عن الاهله قل هي موقيت للناس والحج وليس البر بان تاتوا البيوت من ظهورها ولكن البر من اتقي واتوا البيوت من ابوبها واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

189. Yes’elûneke anil ehilleh(ehilleti), kul hiye mevâkîtu lin nâsi vel hacc(haccı), ve leysel birru bi en te’tûl buyûte min zuhûrihâ ve lâkinnel birre menittekâ, ve’tûl buyûte min ebvâbihâ, vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana hilallerden; de ki: "O belirlenmiş vakitlerdir insanlar için ve hac327 için; ve yoktur erdemlilik gelmenizde/varmanızda evlere arkalarından onun328*; velakin erdemlilik takvalı olmuş kimsedir; ve gelin/varın evlere kapılarından onun328*; ve takvalı21 olun Allah'a; belki sizler felaha326 kavuşursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

189 They ask/question you about the crescents . Say: "It is appointed times to the people, and the pilgrimage , and the righteousness is not that you come to the houses/homes from its backs, and but the righteousness (is) who feared and obeyed (God), and came (to) the houses/homes from its doors/entrances. And fear and obey God, maybe you succeed/win."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 ani عَنِ -
3 l-ehilleti hilallerden الْأَهِلَّةِ هلل
4 kul de ki قُلْ قول
5 hiye o هِيَ -
6 mevakitu belirlenmiş vakitlerdir مَوَاقِيتُ وقت
7 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
8 velhacci ve hac için وَالْحَجِّ حجج
9 veleyse ve yoktur وَلَيْسَ ليس
10 l-birru erdemlilik الْبِرُّ برر
11 bien بِأَنْ -
12 te'tu gelmenizde/varmanızda تَأْتُوا اتي
13 l-buyute evlere الْبُيُوتَ بيت
14 min مِنْ -
15 zuhuriha arkalarından onun ظُهُورِهَا ظهر
16 velakinne ve lakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
17 l-birra erdemlilik الْبِرَّ برر
18 meni kimsedir مَنِ -
19 tteka takvalı oldu اتَّقَىٰ وقي
20 ve'tu ve gelin/varın وَأْتُوا اتي
21 l-buyute evlere الْبُيُوتَ بيت
22 min مِنْ -
23 ebvabiha kapılarından onun أَبْوَابِهَا بوب
24 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
25 llahe Allah'a اللَّهَ -
26 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
27 tuflihune felaha kavuşursunuz تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Evin.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 104

Arapça Metin (Harekeli)

397|3|104|وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى ٱلْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

397|3|104|ولتكن منكم امه يدعون الي الخير ويامرون بالمعروف وينهون عن المنكر واوليك هم المفلحون

Latin Literal

104. Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilel hayri ve ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munker(munkeri), ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve olsun sizlerden bir ümmet/topluluk (ki) davet ederler/çağırırlar hayra doğru; ve emrederler200 marufla291; ve menederler münkerden82; ve işte bunlar; onlardır felaha326 ulaşanlar.

Ahmed Samira Çevirisi

104 And to be (E) (should be) from you a nation , (who) call to the good , and they order/command with the kindness/known , and they forbid/prevent from the awfulness/obscenity , and those, they are the successful/winners .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veltekun ve olsun وَلْتَكُنْ كون
2 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
3 ummetun bir ümmet/topluluk أُمَّةٌ امم
4 yed'une davet ederler يَدْعُونَ دعو
5 ila doğru إِلَى -
6 l-hayri hayra الْخَيْرِ خير
7 veye'murune ve emrederler وَيَأْمُرُونَ امر
8 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
9 ve yenhevne ve men ederler وَيَنْهَوْنَ نهي
10 ani عَنِ -
11 l-munkeri münkerden الْمُنْكَرِ نكر
12 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
13 humu onlar هُمُ -
14 l-muflihune felaha ulaşanlardır الْمُفْلِحُونَ فلح

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 130

Arapça Metin (Harekeli)

423|3|130|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَأْكُلُوا۟ ٱلرِّبَوٰٓا۟ أَضْعَٰفًا مُّضَٰعَفَةً وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

423|3|130|يايها الذين امنوا لا تاكلوا الربوا اضعفا مضعفه واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

130. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulur ribâ ad’âfen mudâafeh(mudâafeten), vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yemeyin kat kat katmerli riba383; ve takvalı21 olun Allah’a; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

130 You, you those who believed, do not eat, the growth/increase/interest doubles doubled , and fear and obey God, maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 te'kulu yemeyin تَأْكُلُوا اكل
6 r-riba riba الرِّبَا ربو
7 ed'aafen kat kat أَضْعَافًا ضعف
8 mudaafeten katmerli مُضَاعَفَةً ضعف
9 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
10 llahe Allah’a اللَّهَ -
11 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
12 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Riba Kavram 383

383 Değerde katlanma, katmerlenme, büyüme, çoğalma, ilave.Rabbimiz bu kelimeyi fiil olarak 16:92 ayetinde bir ümmetin başka bir ümmete göre daha katmerli örn: daha gelişmiş, daha kuvvetli, daha güçlü daha zengin; olduğunu işaret etmek için kullanmıştır. Katmerlenme sabit bir değer üzerinden olur. Sabit ve ölçeklenebilir bir değerin katmerlenmesidir. Örn: İki toplumun savaş uçak sayıları eşit olsa bile bir toplumun savaş uçakları diğer toplumun uçaklarından savaşma kapasitesi olarak iki kat daha gelişmişse gelişmiş toplum diğerine göre ribalı olur. Uçak sayısının önemi yoktur. Önemli olan uçağın savaşma kapasitesidir; gerçekten ürettiği değerdir. Para da aynı uçak gibidir. Satın alma kapasitesi değişkendir. 10 adet 100 dolar ile 10 adet 100 TL'nin satın alma güçleri farklıdır. Bu nedenle riba için bir şeyin gerçek değeri üzerinden artış var mı katlanma var mı diye bakılmalıdır.Başka güzel bir örnek daha verelim; on ekmek borç verildiyse ve süre sonunda geriye 11 ekmek alındıysa bu durumda artan, çoğalan, ilave olan o 1 ekmek riba olur. Dönen mal artmamalıdır. Günümüzde mal yerine çoğunlukla değeri değişken olan para kullanıldığı için kafa karışıklığı yaşanmaktadır. Örnek; 10 ekmek değerinde olan para süre sonunda yine aynı para olarak geri alınırsa enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesi sonucu borç veren geri aldığı parayla 10 ekmek alamayacaktır. Örneğin 9 ekmek alabilecektir. Borç verenin 1 ekmek hakkı yenmiş olacaktır. Merkez bankaları yıllık enflasyonun değerini belirler yani paranın değer kaybını belirlerler. O durumda borç para olarak verilecekse enflasyon değerinde paranın artarak geri alınması asla riba olmaz. Aslında malın artması değil korunması söz konusu olur. Ancak enflasyonun üstündeki her değer riba olacaktır. Enflasyon değerinde faiz kesinlikle riba değildir. Ancak faizin ribalaşma durumuna dikkat edilmelidir. Enflasyon üstünde gelir getiren faizlerin enflasyon üstü getirisi riba olmaktadır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 200

Arapça Metin (Harekeli)

493|3|200|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱصْبِرُوا۟ وَصَابِرُوا۟ وَرَابِطُوا۟ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

493|3|200|يايها الذين امنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

200. Yâ eyyuhellezîne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sabredin51; ve yarışın sabırda51; ve bağlanın*; ve takvalı21 olun Allah’a; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

200 You, you those who believed, be patient, and compete in patience, and stand firmly on guard/steadfast, and fear and obey God, maybe/perhaps you succeed/win.47

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 sbiru sabredin اصْبِرُوا صبر
5 ve sabiru ve yarışın sabırda وَصَابِرُوا صبر
6 ve rabitu ve bağlanın وَرَابِطُوا ربط
7 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
8 llahe Allah’a اللَّهَ -
9 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
10 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Tutunmak, ayakları yere sağlam basmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

5. Mâide Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

704|5|35|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱبْتَغُوٓا۟ إِلَيْهِ ٱلْوَسِيلَةَ وَجَٰهِدُوا۟ فِى سَبِيلِهِۦ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

704|5|35|يايها الذين امنوا اتقوا الله وابتغوا اليه الوسيله وجهدوا في سبيله لعلكم تفلحون

Latin Literal

35. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; ve arayın/bakının O'na vesile/fırsat/sebep; ve cihat356 edin O'nun yolunda336; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

35 You, you those who believed, fear and obey God, and ask/wish to him the means to approach , and struggle in His way/path (sake), maybe you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 tteku takvalı olun اتَّقُوا وقي
5 llahe Allah’a اللَّهَ -
6 vebtegu ve arayın/bakının وَابْتَغُوا بغي
7 ileyhi O'na إِلَيْهِ -
8 l-vesilete vesile الْوَسِيلَةَ وسل
9 ve cahidu ve cihat edin وَجَاهِدُوا جهد
10 fi فِي -
11 sebilihi O'nun yolunda سَبِيلِهِ سبل
12 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
13 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

5. Mâide Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

759|5|90|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِنَّمَا ٱلْخَمْرُ وَٱلْمَيْسِرُ وَٱلْأَنصَابُ وَٱلْأَزْلَٰمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ ٱلشَّيْطَٰنِ فَٱجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

759|5|90|يايها الذين امنوا انما الخمر والميسر والانصاب والازلم رجس من عمل الشيطن فاجتنبوه لعلكم تفلحون

Latin Literal

90. Yâ eyyuhellezîne âmenû innemel hamru vel meysiru vel ensâbu vel ezlâmu ricsun min ameliş şeytâni fectenibûhu leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Doğrusu hamr138; ve meysir359; ve anıtlar/abideler/idoller*; ve şans okları bir pisliktir şeytânın29 amelinden/işinden; öyle ki uzak kalın ona; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

90 You, you those who believed, that the intoxicants , and the gambling and the monuments , and the featherless arrows (are) sin/crime from the devil’s making/work, so avoid it , maybe you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 innema doğrusu إِنَّمَا -
5 l-hamru hamr الْخَمْرُ خمر
6 velmeysiru ve meysir وَالْمَيْسِرُ يسر
7 vel'ensabu ve anıtlar/abideler/idoller وَالْأَنْصَابُ نصب
8 vel'ezlamu ve şans okları وَالْأَزْلَامُ زلم
9 ricsun bir pisliktir رِجْسٌ رجس
10 min مِنْ -
11 ameli amelinden/işinden عَمَلِ عمل
12 ş-şeytani şeytan الشَّيْطَانِ شطن
13 fectenibuhu öyle ki uzak kalın ona فَاجْتَنِبُوهُ جنب
14 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
15 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Tekkeler, türbeler, putlar, ölmüş insanların mezarları vb.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Hamr Kavram 138

138 Örten, gizleyen. Mayalı. Aklı devre dışı bırakan her şey. Sadece alkolle kısıtlı değildir.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Meysir Kavram 359

359 Kumar, şans oyunları. Kelimenin anlamı 'kolay/zor olmayan' olduğu için daha geniş anlamda kolay/emeksiz kazanç getiren her şeyi kapsar.

5. Mâide Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

769|5|100|قُل لَّا يَسْتَوِى ٱلْخَبِيثُ وَٱلطَّيِّبُ وَلَوْ أَعْجَبَكَ كَثْرَةُ ٱلْخَبِيثِ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

769|5|100|قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو اعجبك كثره الخبيث فاتقوا الله ياولي الالبب لعلكم تفلحون

Latin Literal

100. Kul lâ yestevîl habîsu vet tayyibu ve lev a’cebeke kesretul habîs(habîsi), fettekullâhe yâ ulîl elbâbi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Olmaz aynı seviyede habis/kötülük ve iyilik; şayet hayranlık/şaşkınlık uyandırsa (da) sana çokluğu habisin/kötülüğün; öyle ki takvalı21 olun Allah’a ey elbâb88 sahipleri!; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

100 Say: "The bad/spoiled and the good/pure do not become equal/alike, and even if it pleased/marveled you the bad’s/spoiled’s plentifulness, so fear and obey God, you (owners) of the pure minds/intelligences ,maybe/perhaps you win/succeed."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 la olmaz لَا -
3 yestevi aynı seviyede يَسْتَوِي سوي
4 l-habisu habis الْخَبِيثُ خبث
5 ve ttayyibu ve iyilik وَالطَّيِّبُ طيب
6 velev şayet وَلَوْ -
7 ea'cebeke hayranlık/şaşkınlık uyandırsa sana أَعْجَبَكَ عجب
8 kesratu çokluğu كَثْرَةُ كثر
9 l-habisi habisin الْخَبِيثِ خبث
10 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
11 llahe Allah’a اللَّهَ -
12 ya uli ey sahipleri يَا أُولِي اول
13 l-elbabi elbab الْأَلْبَابِ لبب
14 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
15 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Elbâb Kavram 88

88 Akıl ve mantık. Analitik/rasyonel düşünme.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

6. En'âm Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

810|6|21|وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ ٱفْتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِهِۦٓ إِنَّهُۥ لَا يُفْلِحُ ٱلظَّٰلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

810|6|21|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته انه لا يفلح الظلمون

Latin Literal

21. Ve men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kezzebe bi âyâtih(âyatihî), innehu lâ yuflihuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve kim daha zalimdir257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalanı ya da yalanladı195 O'nun ayetlerini; doğrusu O (Allah) felaha326 ulaştırmaz zalimleri257.

Ahmed Samira Çevirisi

21 And who (is) more unjust/oppressive than who fabricated on God lies/falsifications or denied/falsified with His verses/evidences, that He does not (allow) the unjust/oppressors (to) succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 ezlemu daha zalimdir أَظْلَمُ ظلم
3 mimmeni kimseden مِمَّنِ -
4 ftera iftira افْتَرَىٰ فري
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 keziben bir yalanı كَذِبًا كذب
8 ev ya da أَوْ -
9 kezzebe yalanladı كَذَّبَ كذب
10 biayatihi O'nun ayetlerini بِايَاتِهِ ايي
11 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
12 la لَا -
13 yuflihu felaha ulaştırmaz يُفْلِحُ فلح
14 z-zalimune zalimleri الظَّالِمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

7. A'râf Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

962|7|8|وَٱلْوَزْنُ يَوْمَئِذٍ ٱلْحَقُّ فَمَن ثَقُلَتْ مَوَٰزِينُهُۥ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

962|7|8|والوزن يوميذ الحق فمن ثقلت موزينه فاوليك هم المفلحون

Latin Literal

8. Vel veznu yevme izinil hakk(hakku), fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve o gün hak/gerçek mizandır658; öyle ki kime ağırlaştı onun mizanları658*; öyle ki işte bunlar; onlardır felaha326 kavuşanlar.

Ahmed Samira Çevirisi

8 And the weight/measure that day (is) the correct/deserved/just , so who his (whose) weights/measures became heavy, so those, they are the successful/winners.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velveznu ve mizandır وَالْوَزْنُ وزن
2 yevmeizin o gün يَوْمَئِذٍ -
3 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
4 femen öyle ki kime فَمَنْ -
5 sekulet ağırlaştı ثَقُلَتْ ثقل
6 mevazinuhu mizanları onun مَوَازِينُهُ وزن
7 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
8 humu onlardır هُمُ -
9 l-muflihune felaha kavuşanlar الْمُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Çoğul olarak gelmiş olması önemlidir. Anlaşılır ki bir çok mizan olacaktır. Bu mizanların ağır gelmesi kurtuluş için gereklidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Mizan Kavram 658

658 Tartı/terazi/ölçen mekanizma.

7. A'râf Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

1023|7|69|أَوَعَجِبْتُمْ أَن جَآءَكُمْ ذِكْرٌ مِّن رَّبِّكُمْ عَلَىٰ رَجُلٍ مِّنكُمْ لِيُنذِرَكُمْ وَٱذْكُرُوٓا۟ إِذْ جَعَلَكُمْ خُلَفَآءَ مِنۢ بَعْدِ قَوْمِ نُوحٍ وَزَادَكُمْ فِى ٱلْخَلْقِ بَصْۜطَةً فَٱذْكُرُوٓا۟ ءَالَآءَ ٱللَّهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1023|7|69|اوعجبتم ان جاكم ذكر من ربكم علي رجل منكم لينذركم واذكروا اذ جعلكم خلفا من بعد قوم نوح وزادكم في الخلق بصطه فاذكروا الا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

69. E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzirekum, vezkurû iz cealekum hulefâe min ba’di kavmi nûhın ve zâdekum fil halkı bastaten, fezkurû âlâallahi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Acayip mi karşıladınız ki geldi sizlere bir zikir78 Rabbinizden4; bir adam* üzerine sizlerden; uyarması içindir sizleri; ve zikredin78 yaptığı zaman sizleri halifeler65 Nûh kavmi sonrasında; ve ziyade etti sizlere yaratılışta bir genişliği/uzatmayı671; öyle ki zikredin78 nimetlerini Allah'ın; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

69 Are you astonished/surprised , that a reminder came to you from your Lord on a man from you to warn/give you notice, and remember when He made/put you (as) successors and replacers/top leaders from after Noah’s nation, and He increased you in the creation’s expansion/abundance/wealth , so remember God’s blessings, maybe/ perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eveacibtum acayip mi karşıladınız أَوَعَجِبْتُمْ عجب
2 en ki أَنْ -
3 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
4 zikrun bir zikir ذِكْرٌ ذكر
5 min مِنْ -
6 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
7 ala üzerine عَلَىٰ -
8 raculin bir adam رَجُلٍ رجل
9 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
10 liyunzirakum uyarmazı içindir sizleri لِيُنْذِرَكُمْ نذر
11 vezkuru ve zikredin وَاذْكُرُوا ذكر
12 iz zaman إِذْ -
13 cealekum yaptığı sizleri جَعَلَكُمْ جعل
14 hulefa'e halifeler خُلَفَاءَ خلف
15 min مِنْ -
16 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
17 kavmi kavmi قَوْمِ قوم
18 nuhin Nûh نُوحٍ -
19 ve zadekum ve ziyade etti sizlere وَزَادَكُمْ زيد
20 fi فِي -
21 l-halki yaratılışta الْخَلْقِ خلق
22 bestaten bir genişlik/uzatma بَسْطَةً بسط
23 fezkuru öyle ki zikredin فَاذْكُرُوا ذكر
24 ala'e nimetlerini الَاءَ الو
25 llahi Allah'ın اللَّهِ -
26 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
27 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Resûl Hûd.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Halife Kavram 65

65 Sonrası gelen, halef.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Nûh kavmine göre yaratılışta bir genişlik/uzatma. Kavram 671

671 Nûh kavminin antik Sümerliler olduğunu Kur'an'ın işaretiyle rahatlıkla söyleyebiliriz. Antik Sümerlilerin fiziksel özellikleri, özellikle boy ve ağırlık açısından, arkeolojik buluntular ve antropolojik analizlerle kısmen aydınlatılmıştır. Erkeklerin ortalama boyu yaklaşık 164,5 cm, kadınların ortalama boyu yaklaşık 153,5 cm olarak bulunmuştur. Ağırlık, yaklaşık 60 kg (erkekler) ve 55 kg (kadınlar) olarak tahmin edilmiştir, ancak bu değerler kesin değildir. En (genişlik) ile ilgili spesifik veriler mevcut değildir, ancak "ince ve kaslı bedenler" tanımı, ortalama veya biraz daha küçük vücut ölçülerini işaret edebilir. Bu bilgiler, Sümerlilerin modern insanlara göre daha kısa ve muhtemelen daha hafif olduklarını, ancak fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzına sahip olduklarını göstermektedir. Bir insanın yüzey alanı boy ve kilosuyla direkt olarak ilgili olduğu için anlarız ki yeryüzüne Nûh kavmi sonrası insanların yüzey alanları genişlemiştir; yayılmıştır, artmıştır.

7. A'râf Suresi

Ayet 157

Arapça Metin (Harekeli)

1111|7|157|ٱلَّذِينَ يَتَّبِعُونَ ٱلرَّسُولَ ٱلنَّبِىَّ ٱلْأُمِّىَّ ٱلَّذِى يَجِدُونَهُۥ مَكْتُوبًا عِندَهُمْ فِى ٱلتَّوْرَىٰةِ وَٱلْإِنجِيلِ يَأْمُرُهُم بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَىٰهُمْ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ ٱلطَّيِّبَٰتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ ٱلْخَبَٰٓئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَٱلْأَغْلَٰلَ ٱلَّتِى كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ بِهِۦ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَٱتَّبَعُوا۟ ٱلنُّورَ ٱلَّذِىٓ أُنزِلَ مَعَهُۥٓ أُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1111|7|157|الذين يتبعون الرسول النبي الامي الذي يجدونه مكتوبا عندهم في التوريه والانجيل يامرهم بالمعروف وينهيهم عن المنكر ويحل لهم الطيبت ويحرم عليهم الخبيث ويضع عنهم اصرهم والاغلل التي كانت عليهم فالذين امنوا به وعزروه ونصروه واتبعوا النور الذي انزل معه اوليك هم المفلحون

Latin Literal

157. Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyyel ummiyyellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti vel incîli ye’muruhum bil ma’rûfi ve yenhâhum anil munkeri ve yuhıllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimul habâise ve yedau anhum ısrahum vel aglâlelletî kânet aleyhim, fellezîne âmenû bihî ve azzerûhu ve nasarûhu vettebeûn nûrellezî unzile meahu ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) tabi olurlar resûle*; ümmi277 nebiye*; kimsedir (ki) bulurlar onu* yanlarındaki Tevrât’taki ve İncil’deki bir mektup/yazıt (-la); emreder* onlara marufla; ve men eder* onları çirkinleştirilmişten; ve helal kılar* onlara iyileri; ve haram kılar* üzerlerine kötüleri; ve kaldırır* onlardan bağlarını onların ve prangaları ki oldu (o) üzerlerinde; öyle ki kimselerdir (ki) iman ederler ona*; ve azarlarlar** kendilerini ona* ve yardım ederler ona*; ve tabi olurlar onunla* beraber indirilen nura***; işte bunlar; onlardır felaha326 erenler.

Ahmed Samira Çevirisi

157 Those who follow the messenger, the prophet the illiterate/belonging to a nation, whom they find him written at them in the Torah/Old Testament, and the New Testament/Bible , He orders them with the kindness/goodness , and forbids/prevents them from the obscenity , and He permits/allows for them the pure/allowed/permitted , and forbids/prohibits on them the bad/spoiled/wicked , and lays/raises from them their weight/crime/burden, and the leather or iron collars or handcuffs which was on them, so those who believed with him and supported/aided him , and gave him victory/aid and followed the light which was descended with him, those are the successful/winners.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 yettebiune tabi olurlar يَتَّبِعُونَ تبع
3 r-rasule resûle الرَّسُولَ رسل
4 n-nebiyye nebiye النَّبِيَّ نبا
5 l-ummiyye ümmi الْأُمِّيَّ امم
6 llezi kimse الَّذِي -
7 yecidunehu bulurlar onu يَجِدُونَهُ وجد
8 mektuben bir mektup/yazıt (-la) مَكْتُوبًا كتب
9 indehum yanlarında عِنْدَهُمْ عند
10 fi فِي -
11 t-tevrati Tevrât’taki التَّوْرَاةِ -
12 vel'incili ve İncil’deki وَالْإِنْجِيلِ -
13 ye'muruhum emreder onlara يَأْمُرُهُمْ امر
14 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
15 ve yenhahum ve men eder onları وَيَنْهَاهُمْ نهي
16 ani عَنِ -
17 l-munkeri çirkinleştirilmişten الْمُنْكَرِ نكر
18 ve yuhillu ve helal kılar وَيُحِلُّ حلل
19 lehumu onlara لَهُمُ -
20 t-tayyibati iyileri الطَّيِّبَاتِ طيب
21 ve yuharrimu ve haram kılar وَيُحَرِّمُ حرم
22 aleyhimu üzerlerine عَلَيْهِمُ -
23 l-habaise kötüleri الْخَبَائِثَ خبث
24 ve yedeu ve kaldırır وَيَضَعُ وضع
25 anhum onlardan عَنْهُمْ -
26 israhum bağlarını onların إِصْرَهُمْ اصر
27 vel'eglale ve prangaları وَالْأَغْلَالَ غلل
28 lleti الَّتِي -
29 kanet olmuş olanı كَانَتْ كون
30 aleyhim üzerlerinde عَلَيْهِمْ -
31 fellezine öyle ki kimseler فَالَّذِينَ -
32 amenu iman ederler امَنُوا امن
33 bihi ona بِهِ -
34 ve azzeruhu ve azarlarlar kendilerini ona وَعَزَّرُوهُ عزر
35 ve nesaruhu ve yardım ederler ona وَنَصَرُوهُ نصر
36 vettebeu ve tabi olurlar وَاتَّبَعُوا تبع
37 n-nura nura النُّورَ نور
38 llezi الَّذِي -
39 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
40 meahu onunla beraber مَعَهُ -
41 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
42 humu onlardır هُمُ -
43 l-muflihune felaha erenler الْمُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Resûl, nebi Muhammed.**Zapt ederler, tutarlar.***Kur'an'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ümmi, ümmi Kavram 277

277 Kutsal kitapları anlayarak okumayan ya da okuyamayan. Günümüzde kendilerini müslüman sanan milyarlarca insan kendi dillerinde okuma yazmaya sahip olsalar da Kur'an'a ümmidirler. Kur'an'ı anlamadan yüzünden okuyanların hepsi ümmidir. Kur'an'ın anladığı dilde tercümesini okuyanlar ümmi sınıfına girmezler.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

8. Enfâl Suresi

Ayet 45

Arapça Metin (Harekeli)

1205|8|45|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا لَقِيتُمْ فِئَةً فَٱثْبُتُوا۟ وَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1205|8|45|يايها الذين امنوا اذا لقيتم فيه فاثبتوا واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

Latin Literal

45. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ lekîtum fieten fesbutû vezkurullâhe kesîren leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Karşılaştığınız zaman bir gruba*; öyle ki sabit durun/sebat edin; ve zikredin347 Allah'ı çokça; belki sizler felaha326 kavuşursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

45 You, you those who believed, if you met/found a group so be courageous/steadfast and remember/mention/glorify God much, maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza zaman إِذَا -
5 lekitum karşılaştığınız لَقِيتُمْ لقي
6 fieten bir grupla فِئَةً فاي
7 fesbutu öyle ki sabit durun/sebat edin فَاثْبُتُوا ثبت
8 vezkuru ve zikredin وَاذْكُرُوا ذكر
9 llahe Allah'ı اللَّهَ -
10 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
11 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
12 tuflihune felaha kavuşursunuz تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Her türlü grup, topluluk.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Yüce Allah'ın zikredilmesi/hatırlanması. Kavram 347

347 Öğrenilen Kur'an ayetlerinin ve Yüce Allah'ın sıfatlarının akla getirilmesi, hatırlanması.

10. Yunus Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

1379|10|17|فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ ٱفْتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِهِۦٓ إِنَّهُۥ لَا يُفْلِحُ ٱلْمُجْرِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1379|10|17|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته انه لا يفلح المجرمون

Latin Literal

17. Fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kezzebe bi âyâtih(âyâtihî), innehû lâ yuflihul mucrimûn(mucrimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimdir daha zalim257 kimseden (ki) iftira attı402 Allah'a karşı bir yalanı ya da yalanladı195 ayetlerini O’nun*; doğrusu O**; felaha326 kavuşturmaz mücrimleri674.

Ahmed Samira Çevirisi

17 So who (is) more unjust/oppressive than who fabricated on God lies/denials/falsifications or lied/falsified with His verses/evidences ? That He does not make the criminals/sinners succeed/win

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

Mücrim Kavram 674

674 Cürüm işleyenler, suçlular.

10. Yunus Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

1431|10|69|قُلْ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1431|10|69|قل ان الذين يفترون علي الله الكذب لا يفلحون

Latin Literal

69. Kul innellezîne yefterûne alâllâhil kezibe lâ yuflihûn(yuflihûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu kimseler (ki) iftira atarlar402 Allah karşı yalanı195; felaha326 kavuşamazlar."

Ahmed Samira Çevirisi

69 Say: "That those who fabricate/cut and split on God the lies/falsehood do not succeed/win."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 inne doğrusu إِنَّ -
3 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
4 yefterune iftira atarlar يَفْتَرُونَ فري
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah اللَّهِ -
7 l-kezibe yalanı الْكَذِبَ كذب
8 la لَا -
9 yuflihune felaha kavuşamazlar يُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

10. Yunus Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

1439|10|77|قَالَ مُوسَىٰٓ أَتَقُولُونَ لِلْحَقِّ لَمَّا جَآءَكُمْ أَسِحْرٌ هَٰذَا وَلَا يُفْلِحُ ٱلسَّٰحِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1439|10|77|قال موسي اتقولون للحق لما جاكم اسحر هذا ولا يفلح السحرون

Latin Literal

77. Kâle mûsâ e tekûlûne lil hakkı lemmâ câekum, e sıhrun hâzâ, ve lâ yuflihus sâhırûn(sâhırûne).

Türkçe Çeviri

Dedi Mûsâ: "Der misiniz hakka/gerçeğe; ne zaman ki geldi sizlere*; "Bir sihir mi bu?"; ve felaha326 kavuşmaz sihirbazlar.

Ahmed Samira Çevirisi

77 Moses Said: "Do you say to the truth when it came to you, is that magic/sorcery?" and the magicians/sorcerers do not succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 musa Musa مُوسَىٰ -
3 etekulune der misiniz أَتَقُولُونَ قول
4 lilhakki hakka/gerçeğe لِلْحَقِّ حقق
5 lemma ne zaman ki لَمَّا -
6 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
7 esihrun bir sihir mi أَسِحْرٌ سحر
8 haza bu هَٰذَا -
9 vela ve وَلَا -
10 yuflihu felaha kavuşmaz يُفْلِحُ فلح
11 s-sahirune sihirbazlar السَّاحِرُونَ سحر

Notlar

Not 1

*Hak/gerçek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

22. Hac Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

2670|22|77|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱرْكَعُوا۟ وَٱسْجُدُوا۟ وَٱعْبُدُوا۟ رَبَّكُمْ وَٱفْعَلُوا۟ ٱلْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2670|22|77|يايها الذين امنوا اركعوا واسجدوا واعبدوا ربكم وافعلوا الخير لعلكم تفلحون

Latin Literal

77. Yâ eyyuhellezîne âmenûrkeû vescudû va’budû rabbekum vef’alûl hayre leallekum tuflihûn(tuflihûne). (Secde Ayeti)

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Ve rükû11 edin; ve secde12 edin; ve kulluk edin46 Rabbinize4; ve hayır/iyilik faaliyetinde bulunun; belki de sizler felaha326 kavuşursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

77 You, you those who believed, bow , and prostrate, and worship your Lord, and make/do the good ,maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 rkeu ve rükû edin/eğilin/dize gelin/baş eğin ارْكَعُوا ركع
5 vescudu ve secde edin/teslim olun وَاسْجُدُوا سجد
6 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد
7 rabbekum Rabbinize رَبَّكُمْ ربب
8 vef'alu ve faaliyetinde bulunun وَافْعَلُوا فعل
9 l-hayra hayır/iyilik الْخَيْرَ خير
10 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
11 tuflihune felaha/kurtuluşa kavuşursunuz تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not

Rükû için; bak 2:43

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

24. Nûr Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

2820|24|31|وَقُل لِّلْمُؤْمِنَٰتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَٰرِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَىٰ جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ ءَابَآئِهِنَّ أَوْ ءَابَآءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَآئِهِنَّ أَوْ أَبْنَآءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَٰنِهِنَّ أَوْ بَنِىٓ إِخْوَٰنِهِنَّ أَوْ بَنِىٓ أَخَوَٰتِهِنَّ أَوْ نِسَآئِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُهُنَّ أَوِ ٱلتَّٰبِعِينَ غَيْرِ أُو۟لِى ٱلْإِرْبَةِ مِنَ ٱلرِّجَالِ أَوِ ٱلطِّفْلِ ٱلَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا۟ عَلَىٰ عَوْرَٰتِ ٱلنِّسَآءِ وَلَا يَضْرِبْنَ بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِن زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوٓا۟ إِلَى ٱللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَ ٱلْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2820|24|31|وقل للمومنت يغضضن من ابصرهن ويحفظن فروجهن ولا يبدين زينتهن الا ما ظهر منها وليضربن بخمرهن علي جيوبهن ولا يبدين زينتهن الا لبعولتهن او ابايهن او ابا بعولتهن او ابنايهن او ابنا بعولتهن او اخونهن او بني اخونهن او بني اخوتهن او نسايهن او ما ملكت ايمنهن او التبعين غير اولي الاربه من الرجال او الطفل الذين لم يظهروا علي عورت النسا ولا يضربن بارجلهن ليعلم ما يخفين من زينتهن وتوبوا الي الله جميعا ايه المومنون لعلكم تفلحون

Latin Literal

31. Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn(zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhel mu’minûne leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve mümin27 kadınlara de ki "Alçaltsınlar* bakışlarından; ve muhafaza etsinler fürûclarını110; ve sergilemesinler** kendilerinin ziynetini854; dışındadır göründüğü ondan***; ve vursunlar örtülerini koyunlarının855 üstüne; ve sergilemesinler** kendilerinin ziynetini854 (ki) dışındadır kocaları ya da babaları ya da kocalarının babaları ya da oğulları ya da kocalarının oğulları ya da erkek kardeşleri ya da erkek kardeşlerinin oğulları ya da kız kardeşlerinin oğulları ya da kendi kadınları ya da sağ ellerinin malik olduğu77 yahut tabiler**** (ki) olmaksızın sahipleri maharet/beceri erkeklerden yahut tıfıl***** kimseler (ki) asla algılamazlar kadınların avratlarına******* karşı; ve vurmasınlar******** ayaklarını bildirmek için hafiyelik****** ettiklerini kendilerinin ziynetinden854"; ve tevbe33 edin Allah'a karşı topluca ey müminler27! Belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

31 And say to the believers they (F) lower/humble from their eye sights, and they (F) protect/safe keep from their genital parts between their legs, and they do not show their decoration/beauty except what appeared/is visible from it, and they hold in place/sew (E) with their head covers/covers on their collar opening in clothes/chests , and they do not show their decoration/beauty except to their husbands, or their fathers, or their husband’s fathers (fathers in-law), or their sons, or their husband’s sons (step- sons), or their brothers, or their brother’s sons (nephews), or their sisters’ sons (nephews), or their women, or what their right (hands) owned/possessed (i.e. care-giers under contract), or the followers/servants (those) not (owners) of need/desire/intelligence and resourcefulness (without a sexual drive) from the men or the child/children (the very old or very young), those who did not see and know of on the women’s shameful genital parts , and they (F) do not beat/strike with their (F) feet to be known what they (F) hide from their decoration/beauty , and repent to God all together , oh you the believers, maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kul ve de ki وَقُلْ قول
2 lilmu'minati mümin kadınlara لِلْمُؤْمِنَاتِ امن
3 yegdudne alçaltsınlar يَغْضُضْنَ غضض
4 min مِنْ -
5 ebsarihinne bakışlarından أَبْصَارِهِنَّ بصر
6 ve yehfezne ve muhafaza etsinler وَيَحْفَظْنَ حفظ
7 furucehunne fürûclarını فُرُوجَهُنَّ فرج
8 ve la ve وَلَا -
9 yubdine sergilemesinler يُبْدِينَ بدو
10 zinetehunne kendilerinin ziynetini زِينَتَهُنَّ زين
11 illa dışındadır إِلَّا -
12 ma مَا -
13 zehera göründüğü ظَهَرَ ظهر
14 minha ondan مِنْهَا -
15 velyedribne ve vursunlar وَلْيَضْرِبْنَ ضرب
16 bihumurihinne örtülerini بِخُمُرِهِنَّ خمر
17 ala üstüne عَلَىٰ -
18 cuyubihinne koyunlarının جُيُوبِهِنَّ جيب
19 ve la ve وَلَا -
20 yubdine sergilemesinler يُبْدِينَ بدو
21 zinetehunne kendilerinin ziynetini زِينَتَهُنَّ زين
22 illa dışındadır إِلَّا -
23 libuuletihinne kocaları لِبُعُولَتِهِنَّ بعل
24 ev ya da أَوْ -
25 abaihinne babaları ابَائِهِنَّ ابو
26 ev ya da أَوْ -
27 aba'i babaları ابَاءِ ابو
28 buuletihinne kocalarının بُعُولَتِهِنَّ بعل
29 ev ya da أَوْ -
30 ebnaihinne oğulları أَبْنَائِهِنَّ بني
31 ev ya da أَوْ -
32 ebna'i oğulları أَبْنَاءِ بني
33 buuletihinne kocalarının بُعُولَتِهِنَّ بعل
34 ev ya da أَوْ -
35 ihvanihinne erkek kardeşleri إِخْوَانِهِنَّ اخو
36 ev ya da أَوْ -
37 beni oğulları بَنِي بني
38 ihvanihinne erkek kardeşlerinin إِخْوَانِهِنَّ اخو
39 ev ya da أَوْ -
40 beni oğulları بَنِي بني
41 ehavatihinne kızkardeşlerinin أَخَوَاتِهِنَّ اخو
42 ev ya da أَوْ -
43 nisaihinne kendi kadınları نِسَائِهِنَّ نسو
44 ev ya da أَوْ -
45 ma مَا -
46 meleket malik olduğu مَلَكَتْ ملك
47 eymanuhunne sağ ellerinin أَيْمَانُهُنَّ يمن
48 evi yahut أَوِ -
49 t-tabiiyne tabiler التَّابِعِينَ تبع
50 gayri olmaksızın غَيْرِ غير
51 uli sahipleri أُولِي اول
52 l-irbeti maharet/beceri الْإِرْبَةِ ارب
53 mine مِنَ -
54 r-ricali erkekleden الرِّجَالِ رجل
55 evi yahut أَوِ -
56 t-tifli tıfıl الطِّفْلِ طفل
57 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
58 lem asla لَمْ -
59 yezheru algılamazlar يَظْهَرُوا ظهر
60 ala karşı عَلَىٰ -
61 avrati avrat yerlerine عَوْرَاتِ عور
62 n-nisa'i kadınların النِّسَاءِ نسو
63 ve la ve وَلَا -
64 yedribne vurmasınlar يَضْرِبْنَ ضرب
65 bierculihinne ayaklarını بِأَرْجُلِهِنَّ رجل
66 liyua'leme bildirmek için لِيُعْلَمَ علم
67 ma مَا -
68 yuhfine hafiyelik ettiklerini يُخْفِينَ خفي
69 min مِنْ -
70 zinetihinne kendilerinin ziynetinden زِينَتِهِنَّ زين
71 ve tubu ve tevbe edin وَتُوبُوا توب
72 ila karşı إِلَى -
73 llahi Allah'a اللَّهِ -
74 cemian topluca جَمِيعًا جمع
75 eyyuhe ey أَيُّهَ -
76 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن
77 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
78 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*İndirmek, azaltmak, küçültmek. Şehvetle bakmamak.**Göstermek, sergilemek, kanıtlamak, açığa vurmak, beyan etmek, açıkça ilan etmek.***Ziynetten.****Kadına tabi olanlar yani hizmetçi erkekler.*****Erkek çocuk.******Gizlediklerini.*******Cinsel organ organlar.********Anlarız ki ayakların yere vurulmasıyla ziynetten gizlenen bazı şeyler hareket etmelidir. Memenin sallanarak

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

62. Cum'a Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5185|62|10|فَإِذَا قُضِيَتِ ٱلصَّلَوٰةُ فَٱنتَشِرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ وَٱبْتَغُوا۟ مِن فَضْلِ ٱللَّهِ وَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5185|62|10|فاذا قضيت الصلوه فانتشروا في الارض وابتغوا من فضل الله واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

Latin Literal

10. Fe izâ kudiyetıs salâtu fenteşirû fîl ardı vebtegû min fadlillâhi vezkurûllâhe kesîren leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tamamlandığı zaman salât108; öyle ki dağılın yeryüzüne; ve arayın/bakının fazlından/lütfundan Allah'ın; ve zikredin78 Allah'ı çokça; belki sizler felaha326 kavuşursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

10 So if the prayers were accomplished/ended , so spread/spread out in the Earth/land , and ask/wish/desire from God’s grace/favour/blessing, and mention/remember/praise/ glorify God much, maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
2 kudiyeti tamamlandığı/sonlandığı قُضِيَتِ قضي
3 s-salatu salat الصَّلَاةُ صلو
4 fenteşiru öyle ki dağılın فَانْتَشِرُوا نشر
5 fi فِي -
6 l-erdi yeryüzüne الْأَرْضِ ارض
7 vebtegu ve arayın/bakının وَابْتَغُوا بغي
8 min مِنْ -
9 fedli fazlından/lütfundan فَضْلِ فضل
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 vezkuru ve anın وَاذْكُرُوا ذكر
12 llahe Allah'ı اللَّهَ -
13 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
14 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
15 tuflihune felaha erersiniz/başarırsınız تُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

87. A'lâ Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

5960|87|14|قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

5960|87|14|قد افلح من تزكي

Latin Literal

14. Kad efleha men tezekkâ.

Türkçe Çeviri

Muhakkak felaha326 kavuştu kimse (ki) arındı/saflaştı.

Ahmed Samira Çevirisi

14 Who purified/corrected had succeeded/won.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 efleha felaha kavuştu أَفْلَحَ فلح
3 men kimse (ki) مَنْ -
4 tezekka arındı/saflaştı تَزَكَّىٰ زكو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

91. Şems Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

6050|91|9|قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّىٰهَا

Arapça Metin (Harekesiz)

6050|91|9|قد افلح من زكيها

Latin Literal

9. Kad efleha men zekkâhâ.

Türkçe Çeviri

Muhakkak felaha326 ulaştı kimse (ki) geliştirdi/saflaştırdı onu*.

Ahmed Samira Çevirisi

9 Who purified/corrected it had succeeded/won.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 efleha felaha ulaştı أَفْلَحَ فلح
3 men kimse مَنْ -
4 zekkaha geliştirdi/saflaştırdı onu زَكَّاهَا زكو

Notlar

Not 1

*Nefsin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 326: Felah

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Felah

Kavram No: 326

Kısa Açıklama: 326 Kurtuluş, başarı.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 20

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 189

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana hilallerden; de ki: "O belirlenmiş vakitlerdir insanlar için ve hac 327 için; ve yoktur erdemlilik gelmenizde/varmanızda evlere arkalarından onun 328 *; velakin erdemlilik takvalı olmuş kimsedir; ve gelin/varın evlere kapılarından onun 328 *; ve takvalı 21 olun Allah'a; belki sizler felaha 326 kavuşursunuz.

Arapça: 196|2|189|يسلونك عن الاهله قل هي موقيت للناس والحج وليس البر بان تاتوا البيوت من ظهورها ولكن البر من اتقي واتوا البيوت من ابوبها واتقوا الله لعلكم تفلحون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 104

Türkçe Meal: Ve olsun sizlerden bir ümmet/topluluk (ki) davet ederler/çağırırlar hayra doğru; ve emrederler 200 marufla 291 ; ve menederler münkerden 82 ; ve işte bunlar; onlardır felaha 326 ulaşanlar.

Arapça: 397|3|104|ولتكن منكم امه يدعون الي الخير ويامرون بالمعروف وينهون عن المنكر واوليك هم المفلحون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 130

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Yemeyin kat kat katmerli riba 383 ; ve takvalı 21 olun Allah’a; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 423|3|130|يايها الذين امنوا لا تاكلوا الربوا اضعفا مضعفه واتقوا الله لعلكم تفلحون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 200

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Sabredin 51 ; ve yarışın sabırda 51 ; ve bağlanın * ; ve takvalı 21 olun Allah’a; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 493|3|200|يايها الذين امنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلحون

Mâide Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Takvalı 21 olun Allah’a; ve arayın/bakının O'na vesile/fırsat/sebep; ve cihat 356 edin O'nun yolunda 336 ; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 704|5|35|يايها الذين امنوا اتقوا الله وابتغوا اليه الوسيله وجهدوا في سبيله لعلكم تفلحون

Mâide Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Doğrusu hamr 138 ; ve meysir 359 ; ve anıtlar/abideler/idoller * ; ve şans okları bir pisliktir şeytânın 29 amelinden/işinden; öyle ki uzak kalın ona; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 759|5|90|يايها الذين امنوا انما الخمر والميسر والانصاب والازلم رجس من عمل الشيطن فاجتنبوه لعلكم تفلحون

Mâide Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: De ki: "Olmaz aynı seviyede habis/kötülük ve iyilik; şayet hayranlık/şaşkınlık uyandırsa (da) sana çokluğu habisin/kötülüğün; öyle ki takvalı 21 olun Allah’a ey elbâb 88 sahipleri!; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 769|5|100|قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو اعجبك كثره الخبيث فاتقوا الله ياولي الالبب لعلكم تفلحون

En'âm Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ve kim daha zalimdir 257 kimseden (ki) iftira 402 attı Allah'a karşı bir yalanı ya da yalanladı 195 O'nun ayetlerini; doğrusu O (Allah) felaha 326 ulaştırmaz zalimleri 257 .

Arapça: 810|6|21|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته انه لا يفلح الظلمون

A'râf Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ve o gün hak/gerçek mizandır 658 ; öyle ki kime ağırlaştı onun mizanları 658 *; öyle ki işte bunlar; onlardır felaha 326 kavuşanlar.

Arapça: 962|7|8|والوزن يوميذ الحق فمن ثقلت موزينه فاوليك هم المفلحون

A'râf Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: Acayip mi karşıladınız ki geldi sizlere bir zikir 78 Rabbinizden 4 ; bir adam * üzerine sizlerden; uyarması içindir sizleri; ve zikredin 78 yaptığı zaman sizleri halifeler 65 Nûh kavmi sonrasında; ve ziyade etti sizlere yaratılışta bir genişliği/uzatmayı 671 ; öyle ki zikredin 78 nimetlerini Allah'ın; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 1023|7|69|اوعجبتم ان جاكم ذكر من ربكم علي رجل منكم لينذركم واذكروا اذ جعلكم خلفا من بعد قوم نوح وزادكم في الخلق بصطه فاذكروا الا الله لعلكم تفلحون

A'râf Suresi - Ayet 157

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) tabi olurlar resûle * ; ümmi 277 nebiye * ; kimsedir (ki) bulurlar onu * yanlarındaki Tevrât’taki ve İncil’deki bir mektup/yazıt (-la); emreder * onlara marufla; ve men eder * onları çirkinleştirilmişten; ve helal kılar * onlara iyileri; ve haram kılar * üzerlerine kötüleri; ve kaldırır * onlardan bağlarını onların ve prangaları ki oldu (o) üzerlerinde; öyle ki kimselerdir (ki) iman ederler ona * ; ve azarlarlar ** kendilerini ona * ve yardım ederler ona * ; ve tabi olurlar onunla * beraber indirilen nura *** ; işte bunlar; onlardır felaha 326 erenler.

Arapça: 1111|7|157|الذين يتبعون الرسول النبي الامي الذي يجدونه مكتوبا عندهم في التوريه والانجيل يامرهم بالمعروف وينهيهم عن المنكر ويحل لهم الطيبت ويحرم عليهم الخبيث ويضع عنهم اصرهم والاغلل التي كانت عليهم فالذين امنوا به وعزروه ونصروه واتبعوا النور الذي انزل معه اوليك هم المفلحون

Enfâl Suresi - Ayet 45

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Karşılaştığınız zaman bir gruba * ; öyle ki sabit durun/sebat edin; ve zikredin 347 Allah'ı çokça; belki sizler felaha 326 kavuşursunuz.

Arapça: 1205|8|45|يايها الذين امنوا اذا لقيتم فيه فاثبتوا واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

Yunus Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Öyle ki kimdir daha zalim 257 kimseden (ki) iftira attı 402 Allah'a karşı bir yalanı ya da yalanladı 195 ayetlerini O’nun * ; doğrusu O ** ; felaha 326 kavuşturmaz mücrimleri 674 .

Arapça: 1379|10|17|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته انه لا يفلح المجرمون

Yunus Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: De ki: "Doğrusu kimseler (ki) iftira atarlar 402 Allah karşı yalanı 195 ; felaha 326 kavuşamazlar."

Arapça: 1431|10|69|قل ان الذين يفترون علي الله الكذب لا يفلحون

Yunus Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Dedi Mûsâ: "Der misiniz hakka/gerçeğe; ne zaman ki geldi sizlere * ; "Bir sihir mi bu?"; ve felaha 326 kavuşmaz sihirbazlar.

Arapça: 1439|10|77|قال موسي اتقولون للحق لما جاكم اسحر هذا ولا يفلح السحرون

Hac Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Ve rükû 11 edin; ve secde 12 edin; ve kulluk edin 46 Rabbinize 4 ; ve hayır/iyilik faaliyetinde bulunun; belki de sizler felaha 326 kavuşursunuz.

Arapça: 2670|22|77|يايها الذين امنوا اركعوا واسجدوا واعبدوا ربكم وافعلوا الخير لعلكم تفلحون

Nûr Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: Ve mümin 27 kadınlara de ki "Alçaltsınlar * bakışlarından; ve muhafaza etsinler fürûclarını 110 ; ve sergilemesinler ** kendilerinin ziynetini 854 ; dışındadır göründüğü ondan *** ; ve vursunlar örtülerini koyunlarının 855 üstüne; ve sergilemesinler ** kendilerinin ziynetini 854 (ki) dışındadır kocaları ya da babaları ya da kocalarının babaları ya da oğulları ya da kocalarının oğulları ya da erkek kardeşleri ya da erkek kardeşlerinin oğulları ya da kız kardeşlerinin oğulları ya da kendi kadınları ya da sağ ellerinin malik olduğu 77 yahut tabiler **** (ki) olmaksızın sahipleri maharet/beceri erkeklerden yahut tıfıl ***** kimseler (ki) asla algılamazlar kadınların avratlarına ******* karşı; ve vurmasınlar ******** ayaklarını bildirmek için hafiyelik ****** ettiklerini kendilerinin ziynetinden 854 "; ve tevbe 33 edin Allah'a karşı topluca ey müminler 27 ! Belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 2820|24|31|وقل للمومنت يغضضن من ابصرهن ويحفظن فروجهن ولا يبدين زينتهن الا ما ظهر منها وليضربن بخمرهن علي جيوبهن ولا يبدين زينتهن الا لبعولتهن او ابايهن او ابا بعولتهن او ابنايهن او ابنا بعولتهن او اخونهن او بني اخونهن او بني اخوتهن او نسايهن او ما ملكت ايمنهن او التبعين غير اولي الاربه من الرجال او الطفل الذين لم يظهروا علي عورت النسا ولا يضربن بارجلهن ليعلم ما يخفين من زينتهن وتوبوا الي الله جميعا ايه المومنون لعلكم تفلحون

Cum'a Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Öyle ki tamamlandığı zaman salât 108 ; öyle ki dağılın yeryüzüne; ve arayın/bakının fazlından/lütfundan Allah'ın; ve zikredin 78 Allah'ı çokça; belki sizler felaha 326 kavuşursunuz.

Arapça: 5185|62|10|فاذا قضيت الصلوه فانتشروا في الارض وابتغوا من فضل الله واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

A'lâ Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: Muhakkak felaha 326 kavuştu kimse (ki) arındı/saflaştı.

Arapça: 5960|87|14|قد افلح من تزكي

Şems Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Muhakkak felaha 326 ulaştı kimse (ki) geliştirdi/saflaştırdı onu * .

Arapça: 6050|91|9|قد افلح من زكيها