Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 620: Beyanat

Bu kavram 17 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

620Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

6. En'âm Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

846|6|57|قُلْ إِنِّى عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّى وَكَذَّبْتُم بِهِۦ مَا عِندِى مَا تَسْتَعْجِلُونَ بِهِۦٓ إِنِ ٱلْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ يَقُصُّ ٱلْحَقَّ وَهُوَ خَيْرُ ٱلْفَٰصِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

846|6|57|قل اني علي بينه من ربي وكذبتم به ما عندي ما تستعجلون به ان الحكم الا لله يقص الحق وهو خير الفصلين

Latin Literal

57. Kul innî alâ beyyinetin min rabbî, ve kezzebtum bih(bihî), mâ indî mâ testa’cilûne bih(bihî), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), yakussul hakka ve huve hayrul fâsılîn(fâsılîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu ben bir beyanat620 üzerindeyim Rabbimden4; ve (sizler) yalanladınız onu*; indimde/yanımda değildir kendisine acele ettiğiniz**; ki hükmü ancak Allah'adır; kıssalaştırır (Allah) hakkı/gerçeği; ve O (Allah) hayırlısıdır ayıranların."

Ahmed Samira Çevirisi

57 Say: "That I (am) on an evidence from my Lord, and you denied/falsified with it; at me is not what you hurry/urge with it, that the judgment/rule (is) except to God, He narrates/informs the truth , and He (is) best (of) the judges/separators ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 inni doğrusu ben إِنِّي -
3 ala üzerindeyim عَلَىٰ -
4 beyyinetin bir beyanat بَيِّنَةٍ بين
5 min مِنْ -
6 rabbi Rabbimden رَبِّي ربب
7 vekezzebtum ve yalanladınız وَكَذَّبْتُمْ كذب
8 bihi onu بِهِ -
9 ma değildir مَا -
10 indi indimde/yanımda عِنْدِي عند
11 ma مَا -
12 testea'cilune acele ettiğiniz تَسْتَعْجِلُونَ عجل
13 bihi onu بِهِ -
14 ini ki إِنِ -
15 l-hukmu hükmü الْحُكْمُ حكم
16 illa ancak إِلَّا -
17 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
18 yekussu kıssalaştırır يَقُصُّ قصص
19 l-hakka hakkı/gerçeği الْحَقَّ حقق
20 ve huve ve O وَهُوَ -
21 hayru hayırlıdır خَيْرُ خير
22 l-fasiline ayıranların الْفَاصِلِينَ فصل

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**Biz haksızsak azabı bize hemen indir.

6. En'âm Suresi

Ayet 157

Arapça Metin (Harekeli)

946|6|157|أَوْ تَقُولُوا۟ لَوْ أَنَّآ أُنزِلَ عَلَيْنَا ٱلْكِتَٰبُ لَكُنَّآ أَهْدَىٰ مِنْهُمْ فَقَدْ جَآءَكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَصَدَفَ عَنْهَا سَنَجْزِى ٱلَّذِينَ يَصْدِفُونَ عَنْ ءَايَٰتِنَا سُوٓءَ ٱلْعَذَابِ بِمَا كَانُوا۟ يَصْدِفُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

946|6|157|او تقولوا لو انا انزل علينا الكتب لكنا اهدي منهم فقد جاكم بينه من ربكم وهدي ورحمه فمن اظلم ممن كذب بايت الله وصدف عنها سنجزي الذين يصدفون عن ايتنا سو العذاب بما كانوا يصدفون

Latin Literal

157. Ev tekûlû lev ennâ unzile aleynel kitâbu le kunnâ ehdâ minhum, fe kad câekum beyyinetun min rabbikum ve huden ve rahmeh(rahmetun), fe men azlemu mimmen kezzebe bi âyâtillâhi ve sadefe anhâ, se neczîllezîne yasdifûne an âyâtinâ sûel azâbi bimâ kânû yasdifûn(yasdifûne).

Türkçe Çeviri

Ya da dersiniz: "Şayet ki bize; indirilseydi bize kitap*; mutlak olurduk onlardan daha doğru yola kılavuzlu; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; ve bir doğru yola kılavuz ve bir rahmet271; öyle ki kim daha zalimdir257 kimseden (ki) yalanladı Allah'ın ayetlerini454 ve yüz çevirdi/kaçındı ondan**; cezalandıracağız ayetlerimizden454 yüz çeviren/kaçınan kimseleri kötü bir azap (-la); yüz çevirir/kaçınır olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

157 Or you say: "If (only) that The Book was descended on us, we would have been more guided than them." So an evidence had come to you from your Lord, and guidance, and mercy, so who (is) more unjust/oppressive than who denied/falsified with God’s verses/evidences and discouraged/turned away from it? We will reward/reimburse those who discourage/turn away from Our verses/evidences the torture’s evil/harm ,because (of) what they were discouraging/turning away.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ev ya da أَوْ -
2 tekulu dersiniz تَقُولُوا قول
3 lev şayet لَوْ -
4 enna ki biz أَنَّا -
5 unzile indirilseydi أُنْزِلَ نزل
6 aleyna bize عَلَيْنَا -
7 l-kitabu Kitap الْكِتَابُ كتب
8 lekunna mutlak olurduk لَكُنَّا كون
9 ehda daha doğru yola kılavuzlu أَهْدَىٰ هدي
10 minhum onlardan مِنْهُمْ -
11 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
12 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
13 beyyinetun bir beyanat بَيِّنَةٌ بين
14 min مِنْ -
15 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
16 ve huden ve doğru yola kılavuz وَهُدًى هدي
17 ve rahmetun ve bir rahmet وَرَحْمَةٌ رحم
18 femen öyle ki kim فَمَنْ -
19 ezlemu daha zalimdir أَظْلَمُ ظلم
20 mimmen kimseden مِمَّنْ -
21 kezzebe yalanladı كَذَّبَ كذب
22 biayati ayetlerini بِايَاتِ ايي
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 ve sadefe ve yüz çevirdi/kaçındı وَصَدَفَ صدف
25 anha ondan عَنْهَا -
26 seneczi cezalandıracağız سَنَجْزِي جزي
27 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
28 yesdifune yüz çevirirler/kaçınırlar يَصْدِفُونَ صدف
29 an عَنْ -
30 ayatina ayetlerimizden ايَاتِنَا ايي
31 su'e kötü سُوءَ سوا
32 l-azabi azabın الْعَذَابِ عذب
33 bima بِمَا -
34 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
35 yesdifune yüz çevirirler/kaçınırlar يَصْدِفُونَ صدف

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.**Ayetten.

7. A'râf Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

1027|7|73|وَإِلَىٰ ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَٰلِحًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥ قَدْ جَآءَتْكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ هَٰذِهِۦ نَاقَةُ ٱللَّهِ لَكُمْ ءَايَةً فَذَرُوهَا تَأْكُلْ فِىٓ أَرْضِ ٱللَّهِ وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوٓءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1027|7|73|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم هذه ناقه الله لكم ايه فذروها تاكل في ارض الله ولا تمسوها بسو فياخذكم عذاب اليم

Latin Literal

73. Ve ilâ semûde ehâhum sâlihan kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu, kad câetkum beyyinetun min rabbikum hâzihî nâkatullâhi lekum âyeten fe zerûha te’kul fî ardıllâhi ve lâ temessûhâ bi sûin fe ye’huzekum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Semûd’a kardeşleri Sâlih'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; bu dişi devesi672 Allah'ın sizlere bir ayetidir287; öyle ki bırakın onu (dişi deveyi) yesin Allah'ın yerinde; ve temas etmeyin ona (dişi deveye) bir kötülükle; öyle ki yakalar sizleri elim bir azap."

Ahmed Samira Çevirisi

73 And to Thamud/a pre-Islamic Arab tribe that could have been in Hegaz, (We sent) their brother Saleh, he said: "My nation, worship God, (there) is no God for you from other than Him, an evidence had come to you from your Lord, this (is) God’s female camel for you (as) a sign/evidence , so leave it eat in God’s ground/earth/land, and do not touch it with evil/harm , so (then a) painful torture takes/punishes you."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 semude Semud’a ثَمُودَ -
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 salihen Salih'i صَالِحًا صلح
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiçbir مِنْ -
12 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 kad muhakkak قَدْ -
15 ca'etkum gelsi sizlere جَاءَتْكُمْ جيا
16 beyyinetun bir beyanat بَيِّنَةٌ بين
17 min مِنْ -
18 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
19 hazihi budur هَٰذِهِ -
20 nakatu dişi devesi نَاقَةُ نوق
21 llahi Allah'ın اللَّهِ -
22 lekum sizlere لَكُمْ -
23 ayeten bir ayet (olarak) ايَةً ايي
24 fezeruha öyle ki bırakın onu (dişi deveyi) فَذَرُوهَا وذر
25 te'kul yesin تَأْكُلْ اكل
26 fi فِي -
27 erdi yerde أَرْضِ ارض
28 llahi Allah'ın اللَّهِ -
29 ve la ve وَلَا -
30 temessuha temas etmeyin ona تَمَسُّوهَا مسس
31 bisu'in bir kötülükle بِسُوءٍ سوا
32 feye'huzekum öyle ki yakalar sizleri فَيَأْخُذَكُمْ اخذ
33 azabun bir azab عَذَابٌ عذب
34 elimun bir elim أَلِيمٌ الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Allah'ın dişi devesi. Kavram 672

672 Semûd kavmine verilen bir ayettir; mucizedir. Allah'ın bir malı, bir evi, bir hayvanı asla olmaz. Evrenin her şeyi zaten O'nundur. Anlarız ki bir şeyin Yüce Allah'a ait olduğunun vurgulanması onun kamuya, topluma ait olmasındandır. Hiç kimseye, hiçbir şahsa ait olmayan şey demektir. Allah'ın evi, Allah'ın dişi devesi, Allah'a ait olan ganimetler bu şekilde okunmalıdır.Anlarız ki bu dişi deve bir mucizedir. Muhtemel ki kendi başına gezinen, Yüce Allah'ın yeri olan kamuya ait arazilerde beslenen bu dişi deve ihtiyaç sahipleri için bol miktarda süt vermektedir. 7:73 ayetinde deveye kötülükle temas edilmemesi vurgulanmıştır. Anlarız ki bu deveye iyilik amaçlı olarak temas edilmektedir. Belirli aralıklarla sütü alınıp dağıtılmaktadır.

7. A'râf Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

1039|7|85|وَإِلَىٰ مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْبًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥ قَدْ جَآءَتْكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ فَأَوْفُوا۟ ٱلْكَيْلَ وَٱلْمِيزَانَ وَلَا تَبْخَسُوا۟ ٱلنَّاسَ أَشْيَآءَهُمْ وَلَا تُفْسِدُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ بَعْدَ إِصْلَٰحِهَا ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1039|7|85|والي مدين اخاهم شعيبا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم فاوفوا الكيل والميزان ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها ذلكم خير لكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

85. Ve ilâ medyene ehâhum şuaybâ kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu kad câetkum beyyinetun min rabbikum fe evfûl keyle vel mîzâne ve lâ tebhasûn nâse eşyâehum ve lâ tufsidû fîl ardı ba’de ıslahıhâ zâlikum hayrun lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve Medyen'e kardeşleri Şuayb'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; öyle ki tamamlayın ölçüyü650 ve mizanı650; ve eksiltmeyin insanların eşyalarını; fesat265 çıkarmayın yerde onun ıslahı360 sonrasında; işte sizleredir; bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız müminler27."

Ahmed Samira Çevirisi

85 And to Madya/an ancient city, that could have been by the Red Sea, (We sent) their brother Shu’aib, he said: "My nation, worship God, (there is) no God for you from other than Him, an evidence had come to you from your Lord, so fulfill/complete the measuring/weighing device, and the scale/measuring instrument , and do not reduce/cheat the people (from) their things, and do not corrupt/disorder in the earth/Planet Earth, (from) after its correction/repairment, that (is) better for you, if you were believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 medyene Medyen'e مَدْيَنَ -
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 şuayben Şuayb'i شُعَيْبًا -
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiçbir مِنْ -
12 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 kad muhakkak قَدْ -
15 ca'etkum geldi sizlere جَاءَتْكُمْ جيا
16 beyyinetun bir beyanat بَيِّنَةٌ بين
17 min مِنْ -
18 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
19 feevfu öyle ki tamamlayın فَأَوْفُوا وفي
20 l-keyle ölçüyü الْكَيْلَ كيل
21 velmizane ve mizanı وَالْمِيزَانَ وزن
22 ve la ve وَلَا -
23 tebhasu eksiltmeyin تَبْخَسُوا بخس
24 n-nase insanların النَّاسَ نوس
25 eşya'ehum eşyalarını أَشْيَاءَهُمْ شيا
26 ve la وَلَا -
27 tufsidu fesat çıkarmayın تُفْسِدُوا فسد
28 fi فِي -
29 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
30 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
31 islahiha ıslahı onun إِصْلَاحِهَا صلح
32 zalikum işte sizlersiniz ذَٰلِكُمْ -
33 hayrun bir hayır خَيْرٌ خير
34 lekum sizlere لَكُمْ -
35 in eğer إِنْ -
36 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
37 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Islah/ıslah Kavram 360

360 İyileştirme, düzeltme.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Ölçüyü ve mizanı eşitlikle yapmak. Kavram 650

650 Mizan tartı/terazi demektir. Sadece fiziksel tartıları değil beyinde gerçekleşen her türlü tartıyı da işaret eder. Beyinde kurulan tartıda/terazide her zaman eşitlik gözetilmelidir. Ölçü de eşitlikle yapılmalıdır. Yine beyinde yapılan her türlü ölçme, değerini belirleme işlemi eşitlikle yapılmalıdır.

7. A'râf Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

1055|7|101|تِلْكَ ٱلْقُرَىٰ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنۢبَآئِهَا وَلَقَدْ جَآءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَمَا كَانُوا۟ لِيُؤْمِنُوا۟ بِمَا كَذَّبُوا۟ مِن قَبْلُ كَذَٰلِكَ يَطْبَعُ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1055|7|101|تلك القري نقص عليك من انبايها ولقد جاتهم رسلهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله علي قلوب الكفرين

Latin Literal

101. Tilkel kurâ nakussu aleyke min enbâihâ ve lekad câethum rusuluhum bil beyyinâti fe mâ kânû liyu’minû bi mâ kezzebû min kablu kezâlike yatbaullâhu alâ kulûbil kâfirîn (kâfirîne).

Türkçe Çeviri

İşte şudur; kentler (ki) kıssalaştırırız sana onun* haberlerinden; ve ant olsun geldi onlara onların resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki olmuş değillerdi iman47 etmeye öncesinde yalanladıkları nedeniyle; işte böyledir; mühürler175 Allah kâfirlerin25 kalplerinin üzerini.

Ahmed Samira Çevirisi

101 Those are the villages’/urban cities’, We narrate/inform on (to) you from its information/news, and their messengers had come to them with the evidences, so they were not to believe with what they denied/falsified from before, as/like that God stamps/covers/seals on the disbelievers’ hearts/minds .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şudur تِلْكَ -
2 l-kura kentler الْقُرَىٰ قري
3 nekussu kıssalaştırırız نَقُصُّ قصص
4 aleyke sana عَلَيْكَ -
5 min مِنْ -
6 enbaiha haberlerinden onun أَنْبَائِهَا نبا
7 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
8 ca'ethum gelmişti onlara جَاءَتْهُمْ جيا
9 rusuluhum onların resûlleri رُسُلُهُمْ رسل
10 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
11 fema öyle ki değildi فَمَا -
12 kanu oldular كَانُوا كون
13 liyu'minu iman etmeye لِيُؤْمِنُوا امن
14 bima ötürü بِمَا -
15 kezzebu yalanladıklarıyla كَذَّبُوا كذب
16 min مِنْ -
17 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
18 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
19 yetbeu mühürledi يَطْبَعُ طبع
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 ala üzerini عَلَىٰ -
22 kulubi kalplerinin قُلُوبِ قلب
23 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Kentin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

10. Yunus Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

1377|10|15|وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ ءَايَاتُنَا بَيِّنَٰتٍ قَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَرْجُونَ لِقَآءَنَا ٱئْتِ بِقُرْءَانٍ غَيْرِ هَٰذَآ أَوْ بَدِّلْهُ قُلْ مَا يَكُونُ لِىٓ أَنْ أُبَدِّلَهُۥ مِن تِلْقَآئِ نَفْسِىٓ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰٓ إِلَىَّ إِنِّىٓ أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّى عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1377|10|15|واذا تتلي عليهم اياتنا بينت قال الذين لا يرجون لقانا ايت بقران غير هذا او بدله قل ما يكون لي ان ابدله من تلقاي نفسي ان اتبع الا ما يوحي الي اني اخاف ان عصيت ربي عذاب يوم عظيم

Latin Literal

15. Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlellezîne lâ yercûne likâena’ti bi kur’ânin gayri hâzâ ev beddilh(beddilhu), kul mâ yekûnu lî en ubeddilehû min tilkâi nefsî, in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyy(ileyye), innî ehâfu in asaytu rabbî azâbe yevmin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Ve tilâvet874 edildiği zaman üzerlerine ayetlerimiz389 beyanatlar620 (-la); dediler kimseler (ki) ummazlar kavuşmayı bizlere: "Gel bunun başkası bir Kur’ân’la850 ya da değiştir onu*"; de ki: "Olur değildir bana ki değiştiririm onu* nefsim201 tarafından**; tabi olmam*** üzerime vahyedilen603 dışında; doğrusu ben korkarım eğer asilik ettiysem Rabbime4; (korku duyarım) büyük bir günün azabına.

Ahmed Samira Çevirisi

15 And if Our signs/verses evidences are read/recited on them, those who do not hope/expect meeting Us said: "Come/bring with a Koran other than that or exchange/replace it ." Say: "(It) is not to me that I exchange/replace it from my self/spontaneously/willingly that I follow except what is inspired/revealed to me, that I fear if I disobeyed my Lord (from) a great day’s torture."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 tutla tilâvet edilir تُتْلَىٰ تلو
3 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
4 ayatuna ayetlerimiz ايَاتُنَا ايي
5 beyyinatin beyanatlar (-la) بَيِّنَاتٍ بين
6 kale dediler قَالَ قول
7 ellezine kimseler الَّذِينَ -
8 la لَا -
9 yercune ummazlar يَرْجُونَ رجو
10 lika'ena kavuşmayı bizlere لِقَاءَنَا لقي
11 ti gel ائْتِ اتي
12 bikur'anin bir Kur’an’la بِقُرْانٍ قرا
13 gayri başkası غَيْرِ غير
14 haza bunun هَٰذَا -
15 ev ya da أَوْ -
16 beddilhu değiştir onu بَدِّلْهُ بدل
17 kul de ki قُلْ قول
18 ma değildir مَا -
19 yekunu olur يَكُونُ كون
20 li bana لِي -
21 en ki أَنْ -
22 ubeddilehu değiştiririm onu أُبَدِّلَهُ بدل
23 min مِنْ -
24 tilka'i tarafından تِلْقَاءِ لقي
25 nefsi nefsim نَفْسِي نفس
26 in إِنْ -
27 ettebiu tabi olmam أَتَّبِعُ تبع
28 illa dışında إِلَّا -
29 ma مَا -
30 yuha vahyedilene يُوحَىٰ وحي
31 ileyye bana إِلَيَّ -
32 inni doğrusu ben إِنِّي -
33 ehafu korkarım أَخَافُ خوف
34 in eğer إِنْ -
35 asaytu asilik ettiysem عَصَيْتُ عصي
36 rabbi Rabbime رَبِّي ربب
37 azabe azabına عَذَابَ عذب
38 yevmin bir günün يَوْمٍ يوم
39 azimin büyük عَظِيمٍ عظم

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı. Kur'an'ın ayetlerini kabul edip uygulamak yerine işlerine gelen hükümlerin Kur'an'ın yerine geçmesini isteyen kimseler resûlden Kur'an'ı değiştirmesini istemektedir.**Kendi isteğimle, dileğimle, rızamla.***Mutlak ki resûl sadece Kur'an der. Kur'an bize yeter der. Aksi düşünülemez. Mutlak ki sadece Kur'an'a tabi olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Kur'an ayetleri. Kavram 389

389 Şerefli Kur'an'da 112 numarasız besmele (0. ayet olarak) ve 6234 numaralı ayet olarak toplam 6346 ayet vardır.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Kur'an, kuran. Kavram 850

850 İkra kelimesiyle aynı kökten gelir. İkra oku, okumayı başkaları duyacak şekilde oku, okuyarak ilet, okuduğunu naklet, okuduğunu çalış, okuduğunu incele, okuduğunu araştır, okuduğunu öğret anlamındadır. Kur'an da ikra edilen şeydir. Şerefli Kur'an'da 6234 tane numaralı ayet ve 112 numarasız besmele vardır. İki kapak arasına alınmasıyla kitap haline getirilmiştir. Şerefli Kur'an'ın ikra edilmesi MS 610 yılında başlamış ve MS 633 yılında tamamlanmıştır. Ayetleri nebi ve resûl Muhammed tilavet etmiş, ikra etmiştir. İnen ayetler parşömenlere satır satır yazılmış ve rulo haline getirilerek bir odada saklanmıştır. Elbette insanlar ezberlemiştir de. Nebi vefat etmeden önce şerefli elçi Cibrîl'in eşliğinde rulo olan parşömenler açılmış/yayılmış ve Cibrîl'in talimatıyla iki kapak arasına alınmıştır. Şerefli Kur'an'ın her bir ayeti ikra edilen bir Kur'an'dır.

Tilâvet Kavram 874

874 Takip edip okumak, ardından gelmek, sesli okumak, bir metni takip ederek okumak, ardışık gelen/mütevali kelimeleri/harfleri okumak.

11. Hûd Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

1488|11|17|أَفَمَن كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّهِۦ وَيَتْلُوهُ شَاهِدٌ مِّنْهُ وَمِن قَبْلِهِۦ كِتَٰبُ مُوسَىٰٓ إِمَامًا وَرَحْمَةً أُو۟لَٰٓئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِۦ وَمَن يَكْفُرْ بِهِۦ مِنَ ٱلْأَحْزَابِ فَٱلنَّارُ مَوْعِدُهُۥ فَلَا تَكُ فِى مِرْيَةٍ مِّنْهُ إِنَّهُ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1488|11|17|افمن كان علي بينه من ربه ويتلوه شاهد منه ومن قبله كتب موسي اماما ورحمه اوليك يومنون به ومن يكفر به من الاحزاب فالنار موعده فلا تك في مريه منه انه الحق من ربك ولكن اكثر الناس لا يومنون

Latin Literal

17. E fe men kâne alâ beyyinetin min rabbihî ve yetlûhu şâhidun minhu ve min kablihî kitâbu mûsâ imâmen ve rahmeh(rahmeten), ulâike yu’minûne bih(bihî), ve men yekfur bihî minel ahzâbi fen nâru mev’ıduh(mev’ıduhu), fe lâ teku fî miryetin minhu innehul hakku min rabbike ve lâkinne ekseren nâsi lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse mi* (ki) oldu bir beyanat620 üzere Rabbinden4; ve tilâvet874 eder onu** ondan*** bir şahit/tanık (olarak) ; ve onun**** öncesinde Mûsâ'nın kitabı***** bir imamdı884 ve bir rahmetti271; işte bunlardır; iman47 ederler ona******; ve kim kâfirlik25 eder ona****** gruplardan/partilerden; öyle ki ateştir834 vaat edilen yeri onun; öyle ki olma şüphede ondan*******; doğrusu o******** haktır/gerçektir (senin) Rabbinden4; velakin/fakat çoğu insan iman47 etmez.

Ahmed Samira Çevirisi

17 Is who was on an evidence from his Lord, and he reads/recites/follows it a witness/testifier from Him, and from before him/it Moses’ Book a leader/clear road/an example and a mercy? Those believe with it, and who disbelieves from the groups/parties with Him/it, so the fire (is) his appointment/promise, so do not be in doubt from it, that it is the truth from your Lord, and but most of the people do not believe.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efemen öyle ki kimse mi (ki) أَفَمَنْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 ala üzere عَلَىٰ -
4 beyyinetin bir beyanat بَيِّنَةٍ بين
5 min مِنْ -
6 rabbihi Rabbinden رَبِّهِ ربب
7 ve yetluhu ve tilavet eder onu وَيَتْلُوهُ تلو
8 şahidun bir şahit/tanık (olarak) شَاهِدٌ شهد
9 minhu ondan مِنْهُ -
10 ve min ve وَمِنْ -
11 kablihi öncesinden onun قَبْلِهِ قبل
12 kitabu kitabı كِتَابُ كتب
13 musa Mûsâ'nın مُوسَىٰ -
14 imamen bir imamdı إِمَامًا امم
15 ve rahmeten ve bir rahmetti وَرَحْمَةً رحم
16 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
17 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
18 bihi ona بِهِ -
19 vemen ve kim وَمَنْ -
20 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
21 bihi ona بِهِ -
22 mine مِنَ -
23 l-ehzabi gruplardan/partilerden الْأَحْزَابِ حزب
24 fennaru öyle ki ateştir فَالنَّارُ نور
25 mev'iduhu vaat edilen yeri onun مَوْعِدُهُ وعد
26 fela öyle ki فَلَا -
27 teku olma تَكُ كون
28 fi فِي -
29 miryetin şüphede مِرْيَةٍ مري
30 minhu ondan مِنْهُ -
31 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
32 l-hakku haktır/gerçektir الْحَقُّ حقق
33 min مِنْ -
34 rabbike (senin) Rabbinden رَبِّكَ ربب
35 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
36 eksera çoğu أَكْثَرَ كثر
37 n-nasi insan النَّاسِ نوس
38 la لَا -
39 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Ateşe girer?**Kur'an'ı.***Kur'an'dan. Kur'an'ın Yüce Allah katından olduğuna bizzat yine Kur'an'dan tanık/şahit olarak.****Kur'an'ın.*****Tevrât.******Kur'an'a.*******Kur'an'dan.********Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

Tilâvet Kavram 874

874 Takip edip okumak, ardından gelmek, sesli okumak, bir metni takip ederek okumak, ardışık gelen/mütevali kelimeleri/harfleri okumak.

11. Hûd Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

1499|11|28|قَالَ يَٰقَوْمِ أَرَءَيْتُمْ إِن كُنتُ عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّى وَءَاتَىٰنِى رَحْمَةً مِّنْ عِندِهِۦ فَعُمِّيَتْ عَلَيْكُمْ أَنُلْزِمُكُمُوهَا وَأَنتُمْ لَهَا كَٰرِهُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1499|11|28|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي واتيني رحمه من عنده فعميت عليكم انلزمكموها وانتم لها كرهون

Latin Literal

28. Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve âtânî rahmeten min indihî fe ummiyet aleykum, e nulzimukumûhâ ve entum lehâ kârihûn(kârihûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam Rabbimden4 bir beyanata620 karşı; ve geldiyse bir rahmet271 indinden/katından O’nun**; öyle ki körleştirildiyse*** sizlere; yapıştırır**** mıyım onu***** sizlere?; ve sizler ona****** kerhensiniz697."

Ahmed Samira Çevirisi

28 He said: "You (my) nation, did you see/understand if I was on an evidence from my Lord, and He gave me mercy from at Him, so (it) was blinding/confusing on you, that do we oblige/compel it to you , and you are to it hating?"147

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
3 eraeytum gördünüz mü أَرَأَيْتُمْ راي
4 in eğer إِنْ -
5 kuntu olduysam كُنْتُ كون
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 beyyinetin bir beyanat بَيِّنَةٍ بين
8 min مِنْ -
9 rabbi Rabbimden رَبِّي ربب
10 ve atani ve geldiyse وَاتَانِي اتي
11 rahmeten bir rahmet رَحْمَةً رحم
12 min مِنْ -
13 indihi indinden/katından O’nun عِنْدِهِ عند
14 feummiyet öyle ki körleştirildiyse فَعُمِّيَتْ عمي
15 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
16 enulzimukumuha yapıştırır mıyım onu sizlere أَنُلْزِمُكُمُوهَا لزم
17 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
18 leha ona لَهَا -
19 karihune kerhensiniz كَارِهُونَ كره

Notlar

Not 1

*Nûh.**Allah'ın.***Apaçık beyanatları görmeyen körlerseniz.****Musallat etmem onu sizlere.*****Risâleti.******Risâlete.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Kerhen. Kavram 697

697 İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak, tiksinerek, iğrenerek.

11. Hûd Suresi

Ayet 53

Arapça Metin (Harekeli)

1524|11|53|قَالُوا۟ يَٰهُودُ مَا جِئْتَنَا بِبَيِّنَةٍ وَمَا نَحْنُ بِتَارِكِىٓ ءَالِهَتِنَا عَن قَوْلِكَ وَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1524|11|53|قالوا يهود ما جيتنا ببينه وما نحن بتاركي الهتنا عن قولك وما نحن لك بمومنين

Latin Literal

53. Kâlû yâ hûdu mâ ci’tenâ bibeyyinetin ve mâ nahnu bi târikî âlihetinâ an kavlike ve mâ nahnu leke bi muminîn(muminîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Hûd! Gelmiş değilsin bizlere bir beyanatla620; ve bizler terk edenler değiliz ilâhlarımızı74 * senin sözünden (dolayı); ve bizler değiliz sana mümin27."

Ahmed Samira Çevirisi

53 They said: "You Hood, you did not come to us with an evidence, and we are not with leaving our Gods from/on your saying/opinion and belief and We are not to you with believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 ya hudu ey Hûd يَا هُودُ هود
3 ma değilsiin مَا -
4 ci'tena gelmiş bizlere جِئْتَنَا جيا
5 bibeyyinetin bir beyanatla بِبَيِّنَةٍ بين
6 ve ma ve değiliz وَمَا -
7 nehnu bizler نَحْنُ -
8 bitariki terk eder بِتَارِكِي ترك
9 alihetina ilâhlarımızı الِهَتِنَا اله
10 an عَنْ -
11 kavlike senin sözünden (dolayı) قَوْلِكَ قول
12 ve ma ve değiliz وَمَا -
13 nehnu bizler نَحْنُ -
14 leke sana لَكَ -
15 bimu'minine mümin بِمُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Sizde ilâhlar. Yüce Allah'ın astından O'nun ilâhlığına ortak edilen sözde ilâhlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

11. Hûd Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1534|11|63|قَالَ يَٰقَوْمِ أَرَءَيْتُمْ إِن كُنتُ عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّى وَءَاتَىٰنِى مِنْهُ رَحْمَةً فَمَن يَنصُرُنِى مِنَ ٱللَّهِ إِنْ عَصَيْتُهُۥ فَمَا تَزِيدُونَنِى غَيْرَ تَخْسِيرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1534|11|63|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي واتيني منه رحمه فمن ينصرني من الله ان عصيته فما تزيدونني غير تخسير

Latin Literal

63. Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve âtânî minhu rahmeten fe men yansurunî minallâhi in asaytuhu fe mâ tezîdûnenî gayre tahsîr(tahsîrin).

Türkçe Çeviri

Dedi: "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam bir beyanata620 karşı Rabbimden4; ve verdiyse* bana kendisinden bir rahmet271; öyle ki kim yardım eder Allah'a karşı eğer isyan ettiysem O’na; öyle ki ziyade eder değilsiniz bana bir hüsran (-dan) başkasını.

Ahmed Samira Çevirisi

63 He said: "You (my) nation did you see/understand if I was on an evidence from my Lord, and He gave me from Him mercy, so who gives me victory/aid if I disobeyed Him, so you do not increase me except loss ?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
3 eraeytum gördünüz mü أَرَأَيْتُمْ راي
4 in eğer إِنْ -
5 kuntu olduysam كُنْتُ كون
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 beyyinetin bir beyanata بَيِّنَةٍ بين
8 min مِنْ -
9 rabbi Rabbimden رَبِّي ربب
10 ve atani ve verdiyse bana وَاتَانِي اتي
11 minhu kendisinden مِنْهُ -
12 rahmeten bir rahmet رَحْمَةً رحم
13 femen öyle ki kim فَمَنْ -
14 yensuruni yardım eder يَنْصُرُنِي نصر
15 mine karşı مِنَ -
16 llahi Allah'a اللَّهِ -
17 in eğer إِنْ -
18 asaytuhu isyan ettiysem O’na عَصَيْتُهُ عصي
19 fema öyleki değilsiniz فَمَا -
20 teziduneni ziyade eder bana تَزِيدُونَنِي زيد
21 gayra başka غَيْرَ غير
22 tehsirin hüsran تَخْسِيرٍ خسر

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

11. Hûd Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

1559|11|88|قَالَ يَٰقَوْمِ أَرَءَيْتُمْ إِن كُنتُ عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّى وَرَزَقَنِى مِنْهُ رِزْقًا حَسَنًا وَمَآ أُرِيدُ أَنْ أُخَالِفَكُمْ إِلَىٰ مَآ أَنْهَىٰكُمْ عَنْهُ إِنْ أُرِيدُ إِلَّا ٱلْإِصْلَٰحَ مَا ٱسْتَطَعْتُ وَمَا تَوْفِيقِىٓ إِلَّا بِٱللَّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1559|11|88|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي ورزقني منه رزقا حسنا وما اريد ان اخالفكم الي ما انهيكم عنه ان اريد الا الاصلح ما استطعت وما توفيقي الا بالله عليه توكلت واليه انيب

Latin Literal

88. Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve rezekanî minhu rızkan hasenâ(hasenen), ve mâ urîdu en uhâlifekum ilâ mâ enhâkum anh(anhu), in urîdu illel ıslâha mesteta’tu, ve mâ tevfîkî illâ billâh(billâhi), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam Rabbimden4 bir beyanat620 üzerine; ve rızıklandırdıysa beni kendinden güzel bir rızık (-la); ve razı olur değilim ki ihtilaf içinde olurum sizlere karşı sizleri kendisinden men ettiğimde; razı olmam ıslah360 dışında (ki) tabi** olduğumadır; ve yoktur bir başarım Allah’la (olması) dışında; O'na*** tevekkül79 ettim; ve O'na*** sürekli/tekrarla dönerim.

Ahmed Samira Çevirisi

88 He said: "You (my) nation, did you see/understand if I were on an evidence from my Lord, and He provided for me from Him a good/beautiful provision , and I do not want that I differ/disagree with you to what I forbid/prevented you from it, that truly I want (nothing) except the correction/repair/reconciliation what I was able (to do), and my success/inspiration is except by God, on Him I relied/depended , and to Him I151repent/obey ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
3 eraeytum gördünüz mü أَرَأَيْتُمْ راي
4 in eğer إِنْ -
5 kuntu olduysam كُنْتُ كون
6 ala üzerine عَلَىٰ -
7 beyyinetin bir beyanat بَيِّنَةٍ بين
8 min مِنْ -
9 rabbi Rabbimden رَبِّي ربب
10 ve razekani ve rızıklandırdıysa beni وَرَزَقَنِي رزق
11 minhu kendinden مِنْهُ -
12 rizkan bir rızık (-la) رِزْقًا رزق
13 hasenen bir güzel حَسَنًا حسن
14 ve ma ve değilim وَمَا -
15 uridu razı olur أُرِيدُ رود
16 en ki أَنْ -
17 uhalifekum ihtilaf içinde olurum sizlere أُخَالِفَكُمْ خلف
18 ila karşı إِلَىٰ -
19 ma مَا -
20 enhakum men ettiğime sizleri أَنْهَاكُمْ نهي
21 anhu kendisinden عَنْهُ -
22 in değilim إِنْ -
23 uridu razı olur أُرِيدُ رود
24 illa dışında إِلَّا -
25 l-islaha ıslah الْإِصْلَاحَ صلح
26 ma مَا -
27 stetaa'tu tabi olduğuma اسْتَطَعْتُ طوع
28 ve ma ve yoktur وَمَا -
29 tevfiki bir başarım تَوْفِيقِي وفق
30 illa dışında إِلَّا -
31 billahi Allah’la بِاللَّهِ -
32 aleyhi O'na عَلَيْهِ -
33 tevekkeltu tevekkül ettim تَوَكَّلْتُ وكل
34 ve ileyhi ve O'na وَإِلَيْهِ -
35 unibu sürekli/tekrarla dönerim أُنِيبُ نوب

Notlar

Not 1

*Şuayb.**Gücümün yettiği kadardır.***Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Islah/ıslah Kavram 360

360 İyileştirme, düzeltme.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

14. İbrahim Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

1757|14|9|أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُا۟ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَٱلَّذِينَ مِنۢ بَعْدِهِمْ لَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا ٱللَّهُ جَآءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَرَدُّوٓا۟ أَيْدِيَهُمْ فِىٓ أَفْوَٰهِهِمْ وَقَالُوٓا۟ إِنَّا كَفَرْنَا بِمَآ أُرْسِلْتُم بِهِۦ وَإِنَّا لَفِى شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَنَآ إِلَيْهِ مُرِيبٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1757|14|9|الم ياتكم نبوا الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم الا الله جاتهم رسلهم بالبينت فردوا ايديهم في افوههم وقالوا انا كفرنا بما ارسلتم به وانا لفي شك مما تدعوننا اليه مريب

Latin Literal

9. E lem ye’tikum nebeullezîne min kablikum kavmi nûhın ve âdin ve semûd(semûde), vellezîne min ba’dihim, lâ ya’lemuhum illallâh(illallâhu), câethum rusuluhum bil beyyinâti fe reddû eydiyehum fî efvâhihim ve kâlû innâ kefernâ bi mâ ursiltum bihî ve innâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnenâ ileyhi murîb(murîbin).

Türkçe Çeviri

Hiç gelmez mi sizlere sizlerden önceki kimselerin haberi; Nûh kavminin/toplumunun; ve Âd'ın; ve Semûd'un; ve onlardan sonraki kimselerin? Bilmez onları Allah’ın dışında; geldi onlara kendi resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki reddettiler ellerini* onların** ağızlarında***; ve dediler: "Doğrusu bizler kâfirlik25 ettik kendisiyle**** gönderildiğinize; ve bizler mutlak bir kuşkudayız bizleri kendisine çağırdığınızdan; bir şüphedeyiz."

Ahmed Samira Çevirisi

9 Did not information/news (of) those from before you come to you, nation (of) Noah and Aad and Thamud and those from after them? No (one) knows them except God, their messengers came to them with the evidences, so they returned their hands in their mouths (they bit their fingers from anger), and they said: "We have disbelieved with what you were sent with it, and we are in (E) doubtful/suspicious doubt/suspicion from what you call us to it."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem hiç أَلَمْ -
2 ye'tikum gelmez mi يَأْتِكُمْ اتي
3 nebeu haberi نَبَأُ نبا
4 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
5 min مِنْ -
6 kablikum sizlerden önce قَبْلِكُمْ قبل
7 kavmi kavmin/toplumu قَوْمِ قوم
8 nuhin Nûh نُوحٍ -
9 ve aadin ve Âd وَعَادٍ عود
10 ve semude ve Semud وَثَمُودَ -
11 vellezine ve kimselerin وَالَّذِينَ -
12 min مِنْ -
13 bea'dihim onlardan sonra بَعْدِهِمْ بعد
14 la لَا -
15 yea'lemuhum bilmez onları يَعْلَمُهُمْ علم
16 illa dışında إِلَّا -
17 llahu Allah’ın اللَّهُ -
18 ca'ethum geldi onlara جَاءَتْهُمْ جيا
19 rusuluhum kendi resûlleri رُسُلُهُمْ رسل
20 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
21 feraddu öyle ki reddettiler فَرَدُّوا ردد
22 eydiyehum ellerini onların أَيْدِيَهُمْ يدي
23 fi فِي -
24 efvahihim ağızlarında أَفْوَاهِهِمْ فوه
25 ve kalu ve dediler ki وَقَالُوا قول
26 inna doğrusu biz إِنَّا -
27 keferna kâfirlik ettik كَفَرْنَا كفر
28 bima بِمَا -
29 ursiltum sizlerin gönderildiğine أُرْسِلْتُمْ رسل
30 bihi onunla بِهِ -
31 ve inna ve bizler وَإِنَّا -
32 lefi mutlak لَفِي -
33 şekkin bir kuşkudayız شَكٍّ شكك
34 mimma مِمَّا -
35 ted'unena sizlerin çağırdığınızdan bizleri تَدْعُونَنَا دعو
36 ileyhi kendisine إِلَيْهِ -
37 muribin bir şüphe مُرِيبٍ ريب

Notlar

Not 1

*Allah'ın yoluna doğru çeken resûllerin elleri.**Resûllerin.***Ağızlarıyla reddettiler.****Risâlet.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

16. Nahl Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

1943|16|44|بِٱلْبَيِّنَٰتِ وَٱلزُّبُرِ وَأَنزَلْنَآ إِلَيْكَ ٱلذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1943|16|44|بالبينت والزبر وانزلنا اليك الذكر لتبين للناس ما نزل اليهم ولعلهم يتفكرون

Latin Literal

44. Bil beyyinâti vez zubur(zuburi), ve enzelnâ ileykez zikre li tubeyyine lin nâsi mâ nuzzile ileyhim ve leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Beyanatlarla620; ve zeburlar477 (-la); ve indirdik sana zikri78; beyan226 etmen için insanlara indirileni* üzerlerine**; ve belki onlar fikrederler868.

Ahmed Samira Çevirisi

44 With the evidences and The Books, and We descended to you the reminder/remembrance to clarify/show/explain to the people what was descended to them, and maybe/perhaps they think.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
2 ve zzuburi ve zeburlar (-la) وَالزُّبُرِ زبر
3 ve enzelna ve indirdik وَأَنْزَلْنَا نزل
4 ileyke sana إِلَيْكَ -
5 z-zikra zikri الذِّكْرَ ذكر
6 litubeyyine beyan etmen için لِتُبَيِّنَ بين
7 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
8 ma مَا -
9 nuzzile indirileni نُزِّلَ نزل
10 ileyhim üzerlerine إِلَيْهِمْ -
11 veleallehum ve belki onlar وَلَعَلَّهُمْ -
12 yetefekkerune fikrederler يَتَفَكَّرُونَ فكر

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ı.**Şerefli Kur'ân insanlara indirilmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Zebur Kavram 477

477 Taş/kil yazıt. Kil tabletler. Üzerine çivi yazısı yazılmış ve sonrası pişirilerek taş haline getirilmiş yazıtlar. Anlarız ki kutsal kitaplar öncesi Yüce Allah insanlara üzerinde çivi yazısı olan tabletler göndermiş. Resûller Yüce Allah'tan aldıkları vahyi taş tabletler üzerine yazmışlar. 3:184 ayetinde nurlu kitap öncesi zikredilmesi taş yazıtların parşömenlerden oluşan kitaplardan daha önce gönderildiğini düşündürür.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Fikretmek Kavram 868

868 Düşünmek, analitik düşünmek, derinlemesine düşünmek, zihninde tasarlamak, değerlendirmek.

16. Nahl Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

1988|16|89|وَيَوْمَ نَبْعَثُ فِى كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا عَلَيْهِم مِّنْ أَنفُسِهِمْ وَجِئْنَا بِكَ شَهِيدًا عَلَىٰ هَٰٓؤُلَآءِ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ ٱلْكِتَٰبَ تِبْيَٰنًا لِّكُلِّ شَىْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرَىٰ لِلْمُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1988|16|89|ويوم نبعث في كل امه شهيدا عليهم من انفسهم وجينا بك شهيدا علي هولا ونزلنا عليك الكتب تبينا لكل شي وهدي ورحمه وبشري للمسلمين

Latin Literal

89. Ve yevme neb’asu fî kulli ummetin şehîden aleyhim min enfusihim ve ci’nâbike şehîden alâ hâulâ(hâulâi), ve nezzelnâ aleykel kitâbe tibyânen likulli şey’in ve huden ve rahmeten ve buşrâ lil muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) görevlendiririz her bir ümmette305* üzerlerine bir şahit/tanık** kendi*** nefislerinden201; ve geldik seninle**** bir şahit/tanık (olarak) üzerine bunların; ve indirdik sana**** kitabı***** (ki) bir beyanattır620 her bir şeye; ve doğru yola kılavuzdur; ve bir rahmettir271; ve müjdededir müslimlere45.

Ahmed Samira Çevirisi

89 And a day/time, We send/resurrect/revive in every nation/generation a witness/testifier on them from themselves, and We came with you (as) a witness/testifier on those, and We descended on you The Book (a) clarification/explanation to every thing, and guidance, and mercy, and a good news to the Moslems/submitters/surrenderers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve gündür وَيَوْمَ يوم
2 neb'asu görevlendiriz نَبْعَثُ بعث
3 fi فِي -
4 kulli her bir كُلِّ كلل
5 ummetin ümmette أُمَّةٍ امم
6 şehiden bir şahit/tanık شَهِيدًا شهد
7 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
8 min مِنْ -
9 enfusihim kendi nefislerinden أَنْفُسِهِمْ نفس
10 ve ci'na ve geldik وَجِئْنَا جيا
11 bike seninle بِكَ -
12 şehiden bir şahit/tanık (olarak) شَهِيدًا شهد
13 ala üzerine عَلَىٰ -
14 ha'ula'i bunların هَٰؤُلَاءِ -
15 ve nezzelna ve indirdik وَنَزَّلْنَا نزل
16 aleyke sana عَلَيْكَ -
17 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
18 tibyanen bir beyan تِبْيَانًا بين
19 likulli her bir لِكُلِّ كلل
20 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
21 ve huden ve doğru yola kılavuzdur وَهُدًى هدي
22 ve rahmeten ve bir rahmettir وَرَحْمَةً رحم
23 ve buşra ve müjdededir وَبُشْرَىٰ بشر
24 lilmuslimine müslimlere لِلْمُسْلِمِينَ سلم

Notlar

Not 1

*Fi edatı "içinde" demektir. Görevlendirilen resûller mutlaka o ümmetin içinden olacaktır.**Ümmete gönderilmiş olan resûl veya resûller.***Ümmetin içinden çıkan ve onlarla aynı dili konuşan kendilerinden bir resûl. ****Nebi ve resûl Muhammed. Şerefli Kur'ân'ın kendisine indirilerek şereflendirildiği nebi Muhammed de tüm bunlara tanık olarak getirilecektir.*****Kur'ân'ı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

65. Talâk Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5226|65|11|رَّسُولًا يَتْلُوا۟ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ مُبَيِّنَٰتٍ لِّيُخْرِجَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَمَن يُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعْمَلْ صَٰلِحًا يُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا قَدْ أَحْسَنَ ٱللَّهُ لَهُۥ رِزْقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

Latin Literal

11. Resûlen yetlû aleykum âyâtillâhi mubeyyinâtin li yuhricellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minez zulumâti ilen nûr(nûri), ve men yû’min billâhi ve ya’mel sâlihan yudhilhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), kad ahsenallâhu lehu rızkâ(rızkan).

Türkçe Çeviri

Bir resûldür418* (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini454 beyanatlarla620; çıkarması için (Allah’ın) iman47 etmiş kimseleri ve sâlihât18 yapmışları karanlıklardan nura** doğru; ve kim iman47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun*** nehirler; ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona**** bir rızık (-la).

Ahmed Samira Çevirisi

11 A messenger, he reads/recites on you God’s evident verses/evidences , to bring/drive out those who believed and made/did the correct/righteous deeds from the darknesses to the light, and who believes with (in) God and makes/does correct/righteous deeds, He enters him (into) treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it, immortally/eternally in it (for) ever (E), God had bettered for him a provision .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rasulen bir resûldür (ki) رَسُولًا رسل
2 yetlu okur يَتْلُو تلو
3 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
4 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 mubeyyinatin beyanatlar (-la) مُبَيِّنَاتٍ بين
7 liyuhrice çıkarması için (Allah’ın) لِيُخْرِجَ خرج
8 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
9 amenu iman etmiş امَنُوا امن
10 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
11 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
12 mine مِنَ -
13 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
14 ila doğru إِلَى -
15 n-nuri nura النُّورِ نور
16 ve men ve kim وَمَنْ -
17 yu'min iman eder يُؤْمِنْ امن
18 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
19 ve yea'mel ve yapar وَيَعْمَلْ عمل
20 salihen bir salih صَالِحًا صلح
21 yudhilhu sokar/girdirir onu (Allah) يُدْخِلْهُ دخل
22 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
23 tecri akar تَجْرِي جري
24 min مِنْ -
25 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
26 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
27 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
28 fiha orada فِيهَا -
29 ebeden ebedidiyen أَبَدًا ابد
30 kad muhakkak قَدْ -
31 ehsene daha güzelleştirir أَحْسَنَ حسن
32 llahu Allah اللَّهُ -
33 lehu ona لَهُ -
34 rizkan bir rızık (-la) رِزْقًا رزق

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Aydınlık.***Cennetin.****Kimseye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

98. Beyyine Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

6129|98|1|لَمْ يَكُنِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ ٱلْبَيِّنَةُ

Arapça Metin (Harekesiz)

6129|98|1|لم يكن الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين منفكين حتي تاتيهم البينه

Latin Literal

1. Lem yekunillizîne keferû min ehlil kitâbi vel muşrikîne munfekkîne hattâ te’tiye humul beyyineh(beyyinetu).

Türkçe Çeviri

Asla olmaz kâfirlik25 etmiş kimseler kitap ehlinden135 ve müşriklerden36 ayrılmışlar/kopmuşlar*; ta ki verilirler onlara beyanat620**.

Ahmed Samira Çevirisi

1 Those who disbelieved from the Book’s people and the sharers/takers of partners (with God) were not broken to pieces/separated until the evidence comes to them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lem asla لَمْ -
2 yekuni olmaz يَكُنِ كون
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 ehli ehli- أَهْلِ اهل
7 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
8 velmuşrikine ve müşriklerden وَالْمُشْرِكِينَ شرك
9 munfekkine ayrılmışlar/kopmuşlar مُنْفَكِّينَ فكك
10 hatta ta ki حَتَّىٰ -
11 te'tiyehumu verilirler onlara تَأْتِيَهُمُ اتي
12 l-beyyinetu beyanat الْبَيِّنَةُ بين

Notlar

Not 1

*Birbirlerinden.*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

98. Beyyine Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

6132|98|4|وَمَا تَفَرَّقَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ إِلَّا مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَةُ

Arapça Metin (Harekesiz)

6132|98|4|وما تفرق الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاتهم البينه

Latin Literal

4. Ve mâ teferrekallezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câet humul beyyineh(beyyinetu).

Türkçe Çeviri

Ve ayrılmış/kopmuş* değillerdi kitap135 verilmiş kimseler dışında onlara gelen beyanat620** sonrasında.

Ahmed Samira Çevirisi

4 And those who were given/brought the Book did not separate except from after what came to them (from) the evidence.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildi وَمَا -
2 teferraka ayrıldılar/koptular تَفَرَّقَ فرق
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 utu verildiler أُوتُوا اتي
5 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
6 illa dışındandır إِلَّا -
7 min مِنْ -
8 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
9 ma مَا -
10 ca'ethumu gelen onlara جَاءَتْهُمُ جيا
11 l-beyyinetu beyanat الْبَيِّنَةُ بين

Notlar

Not 1

*Birbirlerinden.**Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 620: Beyanat

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Beyanat

Kavram No: 620

Kısa Açıklama: 620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 17

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

En'âm Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: De ki: "Doğrusu ben bir beyanat 620 üzerindeyim Rabbimden 4 ; ve (sizler) yalanladınız onu * ; indimde/yanımda değildir kendisine acele ettiğiniz ** ; ki hükmü ancak Allah'adır; kıssalaştırır (Allah) hakkı/gerçeği; ve O (Allah) hayırlısıdır ayıranların."

Arapça: 846|6|57|قل اني علي بينه من ربي وكذبتم به ما عندي ما تستعجلون به ان الحكم الا لله يقص الحق وهو خير الفصلين

En'âm Suresi - Ayet 157

Türkçe Meal: Ya da dersiniz: "Şayet ki bize; indirilseydi bize kitap * ; mutlak olurduk onlardan daha doğru yola kılavuzlu; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir beyanat 620 Rabbinizden 4 ; ve bir doğru yola kılavuz ve bir rahmet 271 ; öyle ki kim daha zalimdir 257 kimseden (ki) yalanladı Allah'ın ayetlerini 454 ve yüz çevirdi/kaçındı ondan ** ; cezalandıracağız ayetlerimizden 454 yüz çeviren/kaçınan kimseleri kötü bir azap (-la); yüz çevirir/kaçınır olduklarıyla.

Arapça: 946|6|157|او تقولوا لو انا انزل علينا الكتب لكنا اهدي منهم فقد جاكم بينه من ربكم وهدي ورحمه فمن اظلم ممن كذب بايت الله وصدف عنها سنجزي الذين يصدفون عن ايتنا سو العذاب بما كانوا يصدفون

A'râf Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ve Semûd’a kardeşleri Sâlih'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat 620 Rabbinizden 4 ; bu dişi devesi 672 Allah'ın sizlere bir ayetidir 287 ; öyle ki bırakın onu (dişi deveyi) yesin Allah'ın yerinde; ve temas etmeyin ona (dişi deveye) bir kötülükle; öyle ki yakalar sizleri elim bir azap."

Arapça: 1027|7|73|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم هذه ناقه الله لكم ايه فذروها تاكل في ارض الله ولا تمسوها بسو فياخذكم عذاب اليم

A'râf Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Ve Medyen'e kardeşleri Şuayb'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat 620 Rabbinizden 4 ; öyle ki tamamlayın ölçüyü 650 ve mizanı 650 ; ve eksiltmeyin insanların eşyalarını; fesat 265 çıkarmayın yerde onun ıslahı 360 sonrasında; işte sizleredir; bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız müminler 27 ."

Arapça: 1039|7|85|والي مدين اخاهم شعيبا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم فاوفوا الكيل والميزان ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها ذلكم خير لكم ان كنتم مومنين

A'râf Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: İşte şudur; kentler (ki) kıssalaştırırız sana onun * haberlerinden; ve ant olsun geldi onlara onların resûlleri 418 beyanatlarla 620 ; öyle ki olmuş değillerdi iman 47 etmeye öncesinde yalanladıkları nedeniyle; işte böyledir; mühürler 175 Allah kâfirlerin 25 kalplerinin üzerini.

Arapça: 1055|7|101|تلك القري نقص عليك من انبايها ولقد جاتهم رسلهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله علي قلوب الكفرين

Yunus Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ve tilâvet 874 edildiği zaman üzerlerine ayetlerimiz 389 beyanatlar 620 (-la); dediler kimseler (ki) ummazlar kavuşmayı bizlere: "Gel bunun başkası bir Kur’ân’la 850 ya da değiştir onu * "; de ki: "Olur değildir bana ki değiştiririm onu * nefsim 201 tarafından ** ; tabi olmam *** üzerime vahyedilen 603 dışında; doğrusu ben korkarım eğer asilik ettiysem Rabbime 4 ; (korku duyarım) büyük bir günün azabına.

Arapça: 1377|10|15|واذا تتلي عليهم اياتنا بينت قال الذين لا يرجون لقانا ايت بقران غير هذا او بدله قل ما يكون لي ان ابدله من تلقاي نفسي ان اتبع الا ما يوحي الي اني اخاف ان عصيت ربي عذاب يوم عظيم

Hûd Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Öyle ki kimse mi * (ki) oldu bir beyanat 620 üzere Rabbinden 4 ; ve tilâvet 874 eder onu ** ondan *** bir şahit/tanık (olarak) ; ve onun **** öncesinde Mûsâ'nın kitabı ***** bir imamdı 884 ve bir rahmetti 271 ; işte bunlardır; iman 47 ederler ona ****** ; ve kim kâfirlik 25 eder ona ****** gruplardan/partilerden; öyle ki ateştir 834 vaat edilen yeri onun; öyle ki olma şüphede ondan ******* ; doğrusu o ******** haktır/gerçektir (senin) Rabbinden 4 ; velakin/fakat çoğu insan iman 47 etmez.

Arapça: 1488|11|17|افمن كان علي بينه من ربه ويتلوه شاهد منه ومن قبله كتب موسي اماما ورحمه اوليك يومنون به ومن يكفر به من الاحزاب فالنار موعده فلا تك في مريه منه انه الحق من ربك ولكن اكثر الناس لا يومنون

Hûd Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam Rabbimden 4 bir beyanata 620 karşı; ve geldiyse bir rahmet 271 indinden/katından O’nun ** ; öyle ki körleştirildiyse *** sizlere; yapıştırır **** mıyım onu ***** sizlere?; ve sizler ona ****** kerhensiniz 697 ."

Arapça: 1499|11|28|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي واتيني رحمه من عنده فعميت عليكم انلزمكموها وانتم لها كرهون

Hûd Suresi - Ayet 53

Türkçe Meal: Dediler: "Ey Hûd! Gelmiş değilsin bizlere bir beyanatla 620 ; ve bizler terk edenler değiliz ilâhlarımızı 74 * senin sözünden (dolayı); ve bizler değiliz sana mümin 27 ."

Arapça: 1524|11|53|قالوا يهود ما جيتنا ببينه وما نحن بتاركي الهتنا عن قولك وما نحن لك بمومنين

Hûd Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: Dedi: "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam bir beyanata 620 karşı Rabbimden 4 ; ve verdiyse * bana kendisinden bir rahmet 271 ; öyle ki kim yardım eder Allah'a karşı eğer isyan ettiysem O’na; öyle ki ziyade eder değilsiniz bana bir hüsran (-dan) başkasını.

Arapça: 1534|11|63|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي واتيني منه رحمه فمن ينصرني من الله ان عصيته فما تزيدونني غير تخسير

Hûd Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam Rabbimden 4 bir beyanat 620 üzerine; ve rızıklandırdıysa beni kendinden güzel bir rızık (-la); ve razı olur değilim ki ihtilaf içinde olurum sizlere karşı sizleri kendisinden men ettiğimde; razı olmam ıslah 360 dışında (ki) tabi ** olduğumadır; ve yoktur bir başarım Allah’la (olması) dışında; O'na *** tevekkül 79 ettim; ve O'na *** sürekli/tekrarla dönerim.

Arapça: 1559|11|88|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي ورزقني منه رزقا حسنا وما اريد ان اخالفكم الي ما انهيكم عنه ان اريد الا الاصلح ما استطعت وما توفيقي الا بالله عليه توكلت واليه انيب

İbrahim Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Hiç gelmez mi sizlere sizlerden önceki kimselerin haberi; Nûh kavminin/toplumunun; ve Âd'ın; ve Semûd'un; ve onlardan sonraki kimselerin? Bilmez onları Allah’ın dışında; geldi onlara kendi resûlleri 418 beyanatlarla 620 ; öyle ki reddettiler ellerini * onların ** ağızlarında *** ; ve dediler: "Doğrusu bizler kâfirlik 25 ettik kendisiyle **** gönderildiğinize; ve bizler mutlak bir kuşkudayız bizleri kendisine çağırdığınızdan; bir şüphedeyiz."

Arapça: 1757|14|9|الم ياتكم نبوا الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم الا الله جاتهم رسلهم بالبينت فردوا ايديهم في افوههم وقالوا انا كفرنا بما ارسلتم به وانا لفي شك مما تدعوننا اليه مريب

Nahl Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Beyanatlarla 620 ; ve zeburlar 477 (-la); ve indirdik sana zikri 78 ; beyan 226 etmen için insanlara indirileni * üzerlerine ** ; ve belki onlar fikrederler 868 .

Arapça: 1943|16|44|بالبينت والزبر وانزلنا اليك الذكر لتبين للناس ما نزل اليهم ولعلهم يتفكرون

Nahl Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: Ve gündür (ki) görevlendiririz her bir ümmette 305 * üzerlerine bir şahit/tanık ** kendi *** nefislerinden 201 ; ve geldik seninle **** bir şahit/tanık (olarak) üzerine bunların; ve indirdik sana **** kitabı ***** (ki) bir beyanattır 620 her bir şeye; ve doğru yola kılavuzdur; ve bir rahmettir 271 ; ve müjdededir müslimlere 45 .

Arapça: 1988|16|89|ويوم نبعث في كل امه شهيدا عليهم من انفسهم وجينا بك شهيدا علي هولا ونزلنا عليك الكتب تبينا لكل شي وهدي ورحمه وبشري للمسلمين

Talâk Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Bir resûldür 418 * (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini 454 beyanatlarla 620 ; çıkarması için (Allah’ın) iman 47 etmiş kimseleri ve sâlihât 18 yapmışları karanlıklardan nura ** doğru; ve kim iman 47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih 777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun *** nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona **** bir rızık (-la).

Arapça: 5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

Beyyine Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Asla olmaz kâfirlik 25 etmiş kimseler kitap ehlinden 135 ve müşriklerden 36 ayrılmışlar/kopmuşlar * ; ta ki verilirler onlara beyanat 620 **.

Arapça: 6129|98|1|لم يكن الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين منفكين حتي تاتيهم البينه

Beyyine Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Ve ayrılmış/kopmuş * değillerdi kitap 135 verilmiş kimseler dışında onlara gelen beyanat 620 ** sonrasında.

Arapça: 6132|98|4|وما تفرق الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاتهم البينه