Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 53: Haşyet/huşu

Bu kavram 21 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

53Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

2. Bakara Suresi

Ayet 45

Arapça Metin (Harekeli)

52|2|45|وَٱسْتَعِينُوا۟ بِٱلصَّبْرِ وَٱلصَّلَوٰةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلَّا عَلَى ٱلْخَٰشِعِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

52|2|45|واستعينوا بالصبر والصلوه وانها لكبيره الا علي الخشعين

Latin Literal

45. Vesteînû bis sabri ves salât(sâlâti), ve innehâ le kebîretun illâ alel hâşiîn(hâşiîne).

Türkçe Çeviri

Ve yardım/destek isteyin sabırla51; ve salâtla5; ve doğrusu o (salât) mutlak bir büyüktür (yüktür); dışındadır haşyetliler/huşulular53 üzerine (olanı).

Ahmed Samira Çevirisi

45 And seek support with the patience and the prayers and that it truly is a great/burden (E) except on the humble .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vesteiynu ve yardım/destek isteyin وَاسْتَعِينُوا عون
2 bis-sabri sabırla بِالصَّبْرِ صبر
3 ve ssalati ve salatla وَالصَّلَاةِ صلو
4 ve inneha ve doğrusu o (salat) وَإِنَّهَا -
5 lekebiratun mutlak bir büyüktür(yüktür) لَكَبِيرَةٌ كبر
6 illa dışındadır إِلَّا -
7 ala üzerine (olan) عَلَى -
8 l-haşiiyne haşyet الْخَاشِعِينَ خشع

2. Bakara Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

81|2|74|ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُم مِّنۢ بَعْدِ ذَٰلِكَ فَهِىَ كَٱلْحِجَارَةِ أَوْ أَشَدُّ قَسْوَةً وَإِنَّ مِنَ ٱلْحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ ٱلْأَنْهَٰرُ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخْرُجُ مِنْهُ ٱلْمَآءُ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَهْبِطُ مِنْ خَشْيَةِ ٱللَّهِ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

81|2|74|ثم قست قلوبكم من بعد ذلك فهي كالحجاره او اشد قسوه وان من الحجاره لما يتفجر منه الانهر وان منها لما يشقق فيخرج منه الما وان منها لما يهبط من خشيه الله وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

74. Summe kaset kulûbukum min ba’di zâlike fe hiye kel hıcâreti ev eşeddu kasveh(kasveten), ve inne minel hıcâreti lemâ yetefecceru minhul enhâr(enhâru), ve inne minhâ lemâ yeşşakkaku fe yahrucu minhul mâu, ve inne minhâ lemâyehbitu min haşyetillâh(haşyetillâhi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Sonra katılaştı kalpleriniz bunun* ardından; öyle ki o (kalp) taş gibi ya da daha sert katı; ve doğrusu taştan275; mutlak ki fışkırır ondan (taştan) nehirler; ve doğrusu ondan (taştan) mutlak ki yarılarak ayrılır (su); böylece çıkar ondan su; ve doğrusu ondan (taştan) mutlak ki iner (su); Allah’ın haşyetinden53; ve Allah gâfil/aymaz değildir yaptıklarınızdan.

Ahmed Samira Çevirisi

74 Then your hearts/minds became cruel/merciless from after that, so it is as the stones or stronger cruelty/mercilessness, and that from the stones (E) what the rivers bursts/flows from it and that from it (E) what splits/cracks so the water comes out of it, and that from it (E) what drops/reduces from God’s fear, andGod (is) not with ignoring/disregarding from what you are doing/making.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 summe sonra ثُمَّ -
2 kaset katılaştı قَسَتْ قسو
3 kulubukum kalpleriniz قُلُوبُكُمْ قلب
4 min مِنْ -
5 bea'di ardından بَعْدِ بعد
6 zalike bunun ذَٰلِكَ -
7 fehiye öyle ki o (kalp) فَهِيَ -
8 kalhicarati taş gibi كَالْحِجَارَةِ حجر
9 ev ya da أَوْ -
10 eşeddu daha sert أَشَدُّ شدد
11 kasveten katı قَسْوَةً قسو
12 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
13 mine مِنَ -
14 l-hicarati taştan الْحِجَارَةِ حجر
15 lema mutlak ki لَمَا -
16 yetefecceru fışkırır يَتَفَجَّرُ فجر
17 minhu ondan (taştan) مِنْهُ -
18 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
19 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
20 minha ondan (taştan) مِنْهَا -
21 lema mutlak ki لَمَا -
22 yeşşekkaku yarılarak ayrılır (su) يَشَّقَّقُ شقق
23 feyehrucu böylece çıkar فَيَخْرُجُ خرج
24 minhu ondan مِنْهُ -
25 l-mau su الْمَاءُ موه
26 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
27 minha ondan (taştan) مِنْهَا -
28 lema mutlak ki لَمَا -
29 yehbitu iner (su) يَهْبِطُ هبط
30 min مِنْ -
31 haşyeti haşyetinden خَشْيَةِ خشي
32 llahi Allah’ın اللَّهِ -
33 ve ma ve değildir وَمَا -
34 llahu Allah اللَّهُ -
35 bigafilin gafil/aymaz بِغَافِلٍ غفل
36 amma عَمَّا -
37 tea'melune yaptıklarınızdan تَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Dirilme mucizesi

2. Bakara Suresi

Ayet 150

Arapça Metin (Harekeli)

157|2|150|وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُۥ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّةٌ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُوا۟ مِنْهُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَٱخْشَوْنِى وَلِأُتِمَّ نِعْمَتِى عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

157|2|150|ومن حيث خرجت فول وجهك شطر المسجد الحرام وحيث ما كنتم فولوا وجوهكم شطره ليلا يكون للناس عليكم حجه الا الذين ظلموا منهم فلا تخشوهم واخشوني ولاتم نعمتي عليكم ولعلكم تهتدون

Latin Literal

150. Ve min haysu harecte fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve haysu mâ kuntum fe vellûvucûhekum şatrahu li ellâ yekûne lin nâsi aleykum hucceh(huccetun), illellezîne zalemû minhum fe lâ tahşevhum vahşevnî ve li utimme ni’metî aleykum ve leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve her nereden çıktın, öyle ki döndür yüzünü haram mescide158 doğru; ve her nereyse olduğunuz; öyle ki döndürün yüzlerinizi ona (mescide) doğru; olmaması için insanlara aleyhinizde bir tartışma; onlardan (insanlardan) zulmetmiş kimseler dışındadır*; öyle ki haşyet53 duymayın onlara; ve haşyet53 duyun bana; ve tamamlamam için nimetimi sizlere; ve belki sizler doğru yola kılavuzlanırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

150 And from where you got out , so turn your face towards the Mosque the Forbidden/Sacred , and wherever you were, so turn your faces towards it, for that the people do not (have) on you aproof/argument except those who were unjust/oppressive from them. So do not fear them and fear Me .And to complete/ perfect My blessings on you, and maybe you (will) be guided.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve min ve وَمِنْ -
2 haysu her nereden حَيْثُ حيث
3 haracte çıktın خَرَجْتَ خرج
4 fevelli öyle ki döndür فَوَلِّ ولي
5 vecheke yüzünü وَجْهَكَ وجه
6 şetra doğru شَطْرَ شطر
7 l-mescidi Mescide الْمَسْجِدِ سجد
8 l-harami Haram الْحَرَامِ حرم
9 ve haysu ve her nereyse وَحَيْثُ حيث
10 ma مَا -
11 kuntum olduğunuz كُنْتُمْ كون
12 fevellu öyle ki döndürün فَوَلُّوا ولي
13 vucuhekum yüzlerinizi وُجُوهَكُمْ وجه
14 şetrahu ona (mescide) doğru شَطْرَهُ شطر
15 liella için لِئَلَّا -
16 yekune olmaması يَكُونَ كون
17 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
18 aleykum aleyhinizde عَلَيْكُمْ -
19 huccetun bir tartışma حُجَّةٌ حجج
20 illa dışındadır إِلَّا -
21 ellezine kimseler الَّذِينَ -
22 zelemu zulmettiler ظَلَمُوا ظلم
23 minhum onlardan مِنْهُمْ -
24 fela öyle ki فَلَا -
25 tehşevhum haşyet duymayın onlara تَخْشَوْهُمْ خشي
26 vehşevni ve haşyet duyun bana وَاخْشَوْنِي خشي
27 veliutimme ve tamamlamam için وَلِأُتِمَّ تمم
28 nia'meti nimetimi نِعْمَتِي نعم
29 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
30 veleallekum ve belki sizler وَلَعَلَّكُمْ -
31 tehtedune doğru yola kılavuzlanırsınız تَهْتَدُونَ هدي

Notlar

Not 1

*Zulmetmiş kimseler haksız yere aleyhinize bir tartışma her daim başlatır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Haram mescit Kavram 158

158 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer mescittir. Haram mescitse bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan mescittir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 199

Arapça Metin (Harekeli)

492|3|199|وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَمَن يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِمْ خَٰشِعِينَ لِلَّهِ لَا يَشْتَرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Latin Literal

199. Ve inne min ehlil kitâbi le men yu’minu billâhi ve mâ unzile ileykum ve mâ unzile ileyhim hâşiîne lillâhi, lâ yeşterûne bi âyâtillâhi semenen kalîlâ(kalîlen), ulâike lehum ecruhum inde rabbihim innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu kitap ehlinden135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe*; ve kendilerine indirilmişe**; haşyet53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Ahmed Samira Çevirisi

199 And that from The Book’s People whom (E) believes with God and what was descended to you, and what was descended to them, humble and fearing to God, they do not buy with God’s signs/verses/evidences a small price, those for them (is) their reward at their Lord, that God (is) quick (in) the counting/calculating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 min مِنْ -
3 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
4 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
5 lemen mutlak kimselerdir لَمَنْ -
6 yu'minu iman ederler يُؤْمِنُ امن
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 ve ma ve وَمَا -
9 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
10 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
11 ve ma ve وَمَا -
12 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
13 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
14 haşiiyne haşyet duyanlardır خَاشِعِينَ خشع
15 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
16 la لَا -
17 yeşterune satmazlar يَشْتَرُونَ شري
18 biayati ayetlerini بِايَاتِ ايي
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
21 kalilen az bir قَلِيلًا قلل
22 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
23 lehum onlaradır لَهُمْ -
24 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
25 inde indinde/katında عِنْدَ عند
26 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
27 inne doğrusu إِنَّ -
28 llahe Allah اللَّهَ -
29 seriu seridir سَرِيعُ سرع
30 l-hisabi hesap الْحِسَابِ حسب

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Tevrat'a ve İncil'e.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

502|4|9|وَلْيَخْشَ ٱلَّذِينَ لَوْ تَرَكُوا۟ مِنْ خَلْفِهِمْ ذُرِّيَّةً ضِعَٰفًا خَافُوا۟ عَلَيْهِمْ فَلْيَتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَلْيَقُولُوا۟ قَوْلًا سَدِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

502|4|9|وليخش الذين لو تركوا من خلفهم ذريه ضعفا خافوا عليهم فليتقوا الله وليقولوا قولا سديدا

Latin Literal

9. Velyahşellezîne lev terakû min halfihim zurriyeten dıâfen hâfû aleyhim, felyettekûllâhe velyekûlû kavlen sedîdâ(sedîdan).

Türkçe Çeviri

Ve haşyet53 duysun kimseler (ki) eğer terk etselerdi* kendilerinin ardından gelen zayıf/perişan bir zürriyet380; korkarlardı onlar üzerine; öyleyse takvalı21 olsunlar Allah’a; ve desinler hedefi tam vuran bir söz.

Ahmed Samira Çevirisi

9 And those who, if they left from behind them weak descendants should fear, fear on them, and so they fear and obey (E) God, and they should say an accurate/truthful saying .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velyehşe ve haşyet duysun وَلْيَخْشَ خشي
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 lev eğer لَوْ -
4 teraku terk etseler تَرَكُوا ترك
5 min مِنْ -
6 halfihim onların sonrasında gelen خَلْفِهِمْ خلف
7 zurriyyeten bir zürriyet ذُرِّيَّةً ذرر
8 diaafen zayıf/perişan ضِعَافًا ضعف
9 hafu korkarlardı خَافُوا خوف
10 aleyhim onlar üzerine عَلَيْهِمْ -
11 felyetteku öyle ki takvalı olsunlar فَلْيَتَّقُوا وقي
12 llahe Allah’a اللَّهَ -
13 velyekulu ve desinler وَلْيَقُولُوا قول
14 kavlen söz قَوْلًا قول
15 sediden hedefi tam vuran سَدِيدًا سدد

Notlar

Not 1

*Ölüp gitseler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

4. Nisâ Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

570|4|77|أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ قِيلَ لَهُمْ كُفُّوٓا۟ أَيْدِيَكُمْ وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ ٱلْقِتَالُ إِذَا فَرِيقٌ مِّنْهُمْ يَخْشَوْنَ ٱلنَّاسَ كَخَشْيَةِ ٱللَّهِ أَوْ أَشَدَّ خَشْيَةً وَقَالُوا۟ رَبَّنَا لِمَ كَتَبْتَ عَلَيْنَا ٱلْقِتَالَ لَوْلَآ أَخَّرْتَنَآ إِلَىٰٓ أَجَلٍ قَرِيبٍ قُلْ مَتَٰعُ ٱلدُّنْيَا قَلِيلٌ وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ لِّمَنِ ٱتَّقَىٰ وَلَا تُظْلَمُونَ فَتِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

570|4|77|الم تر الي الذين قيل لهم كفوا ايديكم واقيموا الصلوه واتوا الزكوه فلما كتب عليهم القتال اذا فريق منهم يخشون الناس كخشيه الله او اشد خشيه وقالوا ربنا لم كتبت علينا القتال لولا اخرتنا الي اجل قريب قل متع الدنيا قليل والاخره خير لمن اتقي ولا تظلمون فتيلا

Latin Literal

77. E lem tera ilâllezîne kîle lehum kuffû eydiyekum, ve ekîmus salâte ve âtûz zekât(zekâte), fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu izâ ferîkun minhum yahşevnen nâse ke haşyetillâhi ev eşedde haşyeh(haşyeten), ve kâlû rabbenâ lime ketebte aleynâl kıtâl(kıtâle), lev lâ ahhartenâ ilâ ecelin karîb(karîbin). Kul metâud dunyâ kalîl(kalîlun), vel âhıratu hayrun li menittekâ ve lâ tuzlemûne fetîlâ(fetîlen).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri (ki) denildi onlara: "Çekin ellerinizi; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10"; öyle ki ne zaman yazıldı onlara savaş; o zaman bir fırka/bir bölük onlardan haşyet53 duyar insanlara; haşyet53 duyar gibi Allah'a; ya da daha şiddetli bir haşyet53 duyma; ve dediler: “Rabbimiz4! Niçin yazdın bize savaş? Keşke tehir etseydin/erteleseydin bizi yakın bir ecele/bir süreye”; de ki: “Dünya metası54 azdır; ve ahiret hayırlıdır; kimse için; takvalı21 oldu; ve zulmedilmez sizlere bir fitil/bir sicim137 (kadar).

Ahmed Samira Çevirisi

77 Did you not see to those who were said to them: "Prevent/stop your hands and keep up the prayers, and give the charity." So when the fighting/killing was written/decreed on them, then a group from them fear the people, as God’s fear, or stronger fear, and they said: "Our Lord, for what (did) You write/decree on us the fighting/killing, if only You delayed us to (a) near term/time." Say: "The present world’s enjoyment (is) little, and the end (other life) (is) best to who feared and obeyed, and you do (will) not be caused injustice to/oppressed (as little as) a cleft in a seed ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem أَلَمْ -
2 tera görmez misin تَرَ راي
3 ila إِلَى -
4 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
5 kile denildi قِيلَ قول
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 kuffu çekin كُفُّوا كفف
8 eydiyekum ellerinizi أَيْدِيَكُمْ يدي
9 ve ekimu ve dikin/ayağa kaldırın وَأَقِيمُوا قوم
10 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
11 ve atu ve verin وَاتُوا اتي
12 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
13 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
14 kutibe yazıldı كُتِبَ كتب
15 aleyhimu onlara عَلَيْهِمُ -
16 l-kitalu savaş الْقِتَالُ قتل
17 iza o zaman إِذَا -
18 ferikun bir fırka/bir grup فَرِيقٌ فرق
19 minhum onlardan مِنْهُمْ -
20 yehşevne haşyet duyar/derin saygı duyar يَخْشَوْنَ خشي
21 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
22 kehaşyeti haşyet duyar/derin saygı duyar gibi كَخَشْيَةِ خشي
23 llahi Allah'a اللَّهِ -
24 ev ya da أَوْ -
25 eşedde daha şiddetli أَشَدَّ شدد
26 haşyeten bir haşyet duyma/derin saygı duyma خَشْيَةً خشي
27 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
28 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
29 lime niçin لِمَ -
30 ketebte yazdın كَتَبْتَ كتب
31 aleyna bize عَلَيْنَا -
32 l-kitale savaş الْقِتَالَ قتل
33 levla keşke لَوْلَا -
34 ehhartena tehir etseydin/erteleseydin bizi أَخَّرْتَنَا اخر
35 ila إِلَىٰ -
36 ecelin bir ecele/bir süreye أَجَلٍ اجل
37 karibin yakın قَرِيبٍ قرب
38 kul de ki قُلْ قول
39 metau metası/yararlanması مَتَاعُ متع
40 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
41 kalilun azdır قَلِيلٌ قلل
42 vel'ahiratu ve ahiret وَالْاخِرَةُ اخر
43 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
44 limeni kimse için لِمَنِ -
45 tteka takvalı oldu/sakındı اتَّقَىٰ وقي
46 ve la ve وَلَا -
47 tuzlemune zulmedilmez sizlere تُظْلَمُونَ ظلم
48 fetilen bir fitil/bir sicim (kadar) فَتِيلًا فتل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Bir fitil/bir sicim Kavram 137

137 Evrenimizin en küçük yapıtaşı 1.6x10 -35 metre uzunluğunda, ipliksi, fitil benzeri titreşen bir sicimdir. İpliksi, fitil benzeri yapılardır.Kur'an’da yüce Allah evrendeki en küçük yapının sicim (kıvrılmış-fitil, ‘string’) olduğunu işaret etmektedir.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

5. Mâide Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

672|5|3|حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ ٱلْمَيْتَةُ وَٱلدَّمُ وَلَحْمُ ٱلْخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ لِغَيْرِ ٱللَّهِ بِهِۦ وَٱلْمُنْخَنِقَةُ وَٱلْمَوْقُوذَةُ وَٱلْمُتَرَدِّيَةُ وَٱلنَّطِيحَةُ وَمَآ أَكَلَ ٱلسَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى ٱلنُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُوا۟ بِٱلْأَزْلَٰمِ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ ٱلْيَوْمَ يَئِسَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَٱخْشَوْنِ ٱلْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِى وَرَضِيتُ لَكُمُ ٱلْإِسْلَٰمَ دِينًا فَمَنِ ٱضْطُرَّ فِى مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِّإِثْمٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

672|5|3|حرمت عليكم الميته والدم ولحم الخنزير وما اهل لغير الله به والمنخنقه والموقوذه والمترديه والنطيحه وما اكل السبع الا ما ذكيتم وما ذبح علي النصب وان تستقسموا بالازلم ذلكم فسق اليوم ييس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم اكملت لكم دينكم واتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الاسلم دينا فمن اضطر في مخمصه غير متجانف لاثم فان الله غفور رحيم

Latin Literal

3. Hurrimet aleykumul meytetu veddemu ve lahmul hınzîri ve mâ uhılle li gayrillâhi bihî vel munhanikatu vel mevkûzetu vel mutereddiyetu ven natîhatu ve mâ ekeles sebuu illâ mâ zekkeytum ve mâ zubiha alen nusubi ve en testaksimû bil ezlâm(ezlâmi), zâlikum fisk(fiskun), elyevme yeisellezîne keferû min dînikum fe lâ tahşevhum vahşevn(vahşevni) el yevme ekmeltu lekum dînekum ve etmemtu aleykum ni’metî ve radîtu lekumul islâme dînâ(dînen) fe menidturra fî mahmasatin gayra mutecânifin li ismin fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Haram kılındı üzerinize ölmüş; ve kan; ve hınzır/domuz eti; ve kendisine Allah’ın dışında başkasının (ismi) adanan/sunulan; ve boğulan (ölen); ve ağır darbeyle/hastalıkla (ölen); ve düşen (ölen); ve boynuzlanmış (ölen); ve yırtıcıların yediği; dışındadır boğazladığınız; ve (haram kılındı) boğazlanan dikilmişler* üzerine -ve ki kısmet ararsınız fal oklarıyla**-; işte bunlar; bir fısktır38; gündür (ki) umudu kesti kâfirlik25 etmiş kimseler dininizden122; öyle ki haşyet53 duymayın onlara; ve haşyet53 duyun bana; bugün (ki) kemale erdirdim/tamamladım sizlere dininizi122; ve kemale erdirdim/tamamladım üzerinize nimetimi; ve razı oldum sizlere İslam’ı218 bir din122 (olarak); öyle ki kim daraldı açlıkta meyletmeksizindir günaha; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Forbidden on you is the animal whose death was caused by suffocation or strangulation, and the blood, and the pig’s/swine’s flesh/meat, and what was declared/praised the name of whom the sacrifice was made for to other than God with it, and the strangled/choked to death, and the beaten to death/dead due to sickness, and the fallen/destroyed/perished (to death), and the animal whose death was caused by another’s horns , and what the beast or bird of prey ate (from), except what you slaughtered, and what was slaughtered on the slaughter places, and that you seek oath with the featherless arrows , that (is) debauchery ; today those who disbelieved despair from your religion, so do not fear them, and fear Me, today I completed for you your religion, and I completed on you My blessing , and I accepted/approved for you the Islam (as) a religion, so who was forced in hunger, not deviating from righteousness/justice to a sin/crime, so that God was/is forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hurrimet haram kılındı حُرِّمَتْ حرم
2 aleykumu üzerinize عَلَيْكُمُ -
3 l-meytetu ölmüş الْمَيْتَةُ موت
4 ve ddemu ve kan وَالدَّمُ دمو
5 velehmu ve eti وَلَحْمُ لحم
6 l-hinziri hınzır/domuz الْخِنْزِيرِ خنزر
7 ve ma ve وَمَا -
8 uhille sunulan/adanan أُهِلَّ هلل
9 ligayri başkası için لِغَيْرِ غير
10 llahi Allah’ın اللَّهِ -
11 bihi kendisi üzerine بِهِ -
12 velmunhanikatu ve boğulan (ölen) وَالْمُنْخَنِقَةُ خنق
13 velmevkuzetu ve ağır darbeyle/hastalıktan (ölen) وَالْمَوْقُوذَةُ وقذ
14 velmuteraddiyetu ve düşen (ölen) وَالْمُتَرَدِّيَةُ ردي
15 ve nnetihatu ve boynuzlanmış (ölen) وَالنَّطِيحَةُ نطح
16 ve ma ve وَمَا -
17 ekele yediği أَكَلَ اكل
18 s-sebuu yırtıcıların السَّبُعُ سبع
19 illa dışındadır إِلَّا -
20 ma مَا -
21 zekkeytum boğazladığınız/kestiğini sizlerin ذَكَّيْتُمْ ذكو
22 ve ma ve وَمَا -
23 zubiha boğazlanan/kesilen ذُبِحَ ذبح
24 ala üzerine عَلَى -
25 n-nusubi dikilmişler النُّصُبِ نصب
26 ve en ve ki وَأَنْ -
27 testeksimu kısmet ararsınız تَسْتَقْسِمُوا قسم
28 bil-ezlami fal oklarıyla بِالْأَزْلَامِ زلم
29 zalikum işte bunlar ذَٰلِكُمْ -
30 fiskun bir fısktır فِسْقٌ فسق
31 l-yevme gündür الْيَوْمَ يوم
32 yeise umudu kesti يَئِسَ ياس
33 ellezine kimseler الَّذِينَ -
34 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
35 min مِنْ -
36 dinikum dininizden دِينِكُمْ دين
37 fela öyle ki فَلَا -
38 tehşevhum haşyet duymayın onlara تَخْشَوْهُمْ خشي
39 vehşevni ve haşyet duyun bana وَاخْشَوْنِ خشي
40 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
41 ekmeltu kemale erdirdim أَكْمَلْتُ كمل
42 lekum sizlere لَكُمْ -
43 dinekum dininizi دِينَكُمْ دين
44 ve etmemtu ve kemale erdirdim وَأَتْمَمْتُ تمم
45 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
46 nia'meti nimetimi نِعْمَتِي نعم
47 ve raditu ve razı oldum وَرَضِيتُ رضو
48 lekumu sizlere لَكُمُ -
49 l-islame İslam’ı الْإِسْلَامَ سلم
50 dinen bir din (olarak) دِينًا دين
51 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
52 dturra daralırsa اضْطُرَّ ضرر
53 fi فِي -
54 mehmesatin açlıkta مَخْمَصَةٍ خمص
55 gayra غَيْرَ غير
56 mutecanifin meyletmeksizindir مُتَجَانِفٍ جنف
57 liismin günaha لِإِثْمٍ اثم
58 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
59 llahe Allah اللَّهَ -
60 gafurun Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
61 rahimun Rahîm’dir. رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Kutsallık için dikilmiş, inşa edilmiş her şey. Tekkeler, türbeler, idoller, tapınaklar, sözde evliyaların mezar taşları vb. **Anlaşılır ki bu yerlerde fal okları atılarak bir kısmet aranmaktadır. Büyük bir hurafe ve aldatmacadır. Günümüzde tekke ve türbelerde bazı ritüeller yaparak kısmet arayan kimseler vardır. Ağaçlara bezler bağlayanlar, mezarlarda mum yakanlar buna örnek verilebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

5. Mâide Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

713|5|44|إِنَّآ أَنزَلْنَا ٱلتَّوْرَىٰةَ فِيهَا هُدًى وَنُورٌ يَحْكُمُ بِهَا ٱلنَّبِيُّونَ ٱلَّذِينَ أَسْلَمُوا۟ لِلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلرَّبَّٰنِيُّونَ وَٱلْأَحْبَارُ بِمَا ٱسْتُحْفِظُوا۟ مِن كِتَٰبِ ٱللَّهِ وَكَانُوا۟ عَلَيْهِ شُهَدَآءَ فَلَا تَخْشَوُا۟ ٱلنَّاسَ وَٱخْشَوْنِ وَلَا تَشْتَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِى ثَمَنًا قَلِيلًا وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْكَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

713|5|44|انا انزلنا التوريه فيها هدي ونور يحكم بها النبيون الذين اسلموا للذين هادوا والربنيون والاحبار بما استحفظوا من كتب الله وكانوا عليه شهدا فلا تخشوا الناس واخشون ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا ومن لم يحكم بما انزل الله فاوليك هم الكفرون

Latin Literal

44. İnnâ enzelnet tevrâte fîhâ huden ve nûr(nûrun), yahkumu bihen nebiyyûnellezîne eslemû lillezîne hâdû ver rabbâniyyûne vel ahbâru bimestuhfizû min kitâbillâhi ve kânû aleyhi şuhedâe, fe lâ tahşevûn nâse vahşevni ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlâ(kalîlen) ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ulâike humul kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu indirdik Tevrât'ı (ki) ondadır* bir doğru yola kılavuz ve bir nur; hükmeder onunla* nebiler132 -İslam218 olmuş kimseler-; yahudileşmiş267 kimselere ve Rabbânîlere462 ve bilginlere; hafızlık etmeleriyle/korumalarıyla** Allah'ın kitabından*; ve oldular onun* üzerine şahitler/tanıklar; öyle ki haşyet53 duymayın insanlara543; haşyet53 duyun bana543; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve kim asla hükmetmez indirdiğiyle Allah'ın544; öyle ki işte bunlar; onlardır kâfirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

44 That We descended the Torah/Old Testament, in it (is) guidance and light, the prophets those who submitted/surrendered , judge/rule with it, to those who guided/Jews , and the knowledgeable Lord worshippers , and the religious scholars with what they memorized/safe kept (learned) from God’s Book , and they were not on it witnessing/present ; so do not fear the people and fear Me, and do not buy/volunteer with My signs/verses a small price, and who does not judge/rule with what God descended, so those, they are the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inna doğrusu إِنَّا -
2 enzelna indirdik أَنْزَلْنَا نزل
3 t-tevrate Tevrat'ı التَّوْرَاةَ -
4 fiha ondadır فِيهَا -
5 huden bir doğru yola kılavuz هُدًى هدي
6 ve nurun ve bir nur وَنُورٌ نور
7 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
8 biha onunla بِهَا -
9 n-nebiyyune nebiler النَّبِيُّونَ نبا
10 ellezine kimseler الَّذِينَ -
11 eslemu İslam olmuşlar أَسْلَمُوا سلم
12 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
13 hadu yahudileştiler هَادُوا هود
14 ve rrabbaniyyune ve Rabbanilere وَالرَّبَّانِيُّونَ ربب
15 vel'ehbaru ve bilginlere وَالْأَحْبَارُ حبر
16 bima بِمَا -
17 stuhfizu hafızlık etmeleriyle/korumalarıyla اسْتُحْفِظُوا حفظ
18 min مِنْ -
19 kitabi kitaptan كِتَابِ كتب
20 llahi Allah'ın اللَّهِ -
21 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
22 aleyhi üzerine onun (Tevrat’ın) عَلَيْهِ -
23 şuheda'e şahitler/tanıklar شُهَدَاءَ شهد
24 fela öyle ki فَلَا -
25 tehşevu haşyet duymayın تَخْشَوُا خشي
26 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
27 vehşevni haşyet duyun bana وَاخْشَوْنِ خشي
28 ve la ve وَلَا -
29 teşteru satmayın تَشْتَرُوا شري
30 biayati ayetlerimi بِايَاتِي ايي
31 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
32 kalilen az bir قَلِيلًا قلل
33 ve men ve kim وَمَنْ -
34 lem asla لَمْ -
35 yehkum hükmetmez يَحْكُمْ حكم
36 bima ile بِمَا -
37 enzele indirdiği أَنْزَلَ نزل
38 llahu Allah'ın اللَّهُ -
39 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
40 humu onlar هُمُ -
41 l-kafirune kâfirlerdir الْكَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Tevrât.**Ezberleyerek, yazarak, zikrederek Tevrât'ın ayetlerinin sözlerle/hadislerle kontamine olmasına engel olarak. Sadece Tevrât diyerek ayetlerin hükümlerini koruyarak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

Yahudileşmek Kavram 267

267 Sadece Tevrat'a tabi olmuş. Tek tanrıcı. Şirke girmemiş. Talmud kitaplarına uyarak sapmamış, müşrik olmamış. Günümüzdeki Yahudilerle uzaktan yakında ilgisi yoktur.

Rabbânî Kavram 462

462 Sadece Rabba kulluk/kölelik edenler.

Sadece Allah'a haşyet duyulur. İnsanlara haşyet duyulmaz. Kavram 543

543 Haşyet huşu, derin saygıdan yüreğin ürpermesi, bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma demektir. Yüce Allah insanlara haşyet duyulmaması gerektiğini bildirmiştir. Haşyet sadece Yüce Allah'a duyulur. Ancak günümüzde tarikat şeyhlerine, mezhep imamlarına, peygamberlere, sözde hadis/söylenti alimlerine Yüce Allah'a duyulan haşyetten daha fazla haşyet duyulmaktadır.

Yüce Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirlerdir. Kavram 544

544 Sadece kutsal kitaplar demeyip onun yanında tamamı zan olan hadis/söylenti/Talmud uydurmalarıyla hükmederek kitabın ayetlerine kâfirlik edenler.

9. Tevbe Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

1248|9|13|أَلَا تُقَٰتِلُونَ قَوْمًا نَّكَثُوٓا۟ أَيْمَٰنَهُمْ وَهَمُّوا۟ بِإِخْرَاجِ ٱلرَّسُولِ وَهُم بَدَءُوكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ أَتَخْشَوْنَهُمْ فَٱللَّهُ أَحَقُّ أَن تَخْشَوْهُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1248|9|13|الا تقتلون قوما نكثوا ايمنهم وهموا باخراج الرسول وهم بدوكم اول مره اتخشونهم فالله احق ان تخشوه ان كنتم مومنين

Latin Literal

13. E lâ tukâtilûne kavmen nekesû eymânehum ve hemmû bi ihrâcir resûli ve hum bedeûkum evvele merreh(merretin), e tahşevnehum, fallâhu ehakku en tahşevhu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Katletmez720 misiniz bir kavmi/toplumu754 (ki) bozdular yeminlerini; ve yeltendiler ihraca/çıkarmaya resûlü418*; ve onlar başlattılar sizlere evvel kere**; haşyet53 mi duyarsınız onlara? Öyle ki Allah’a daha haktır ki haşyet53 duyarsınız O’na; eğer olduysanız müminler27.

Ahmed Samira Çevirisi

13 Do you not fight/kill a nation (that) broke/violated their oaths , and they got interested/began by forcing out the messenger, and they started/initiated (the) first time with you, do you fear them? So God (is) more worthy/deserving that you fear Him if you were believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ela أَلَا -
2 tukatilune katletmez misiniz تُقَاتِلُونَ قتل
3 kavmen bir kavmi/toplumu (ki) قَوْمًا قوم
4 nekesu bozdular نَكَثُوا نكث
5 eymanehum yeminlerini أَيْمَانَهُمْ يمن
6 ve hemmu ve yeltendiler وَهَمُّوا همم
7 biihraci ihraca بِإِخْرَاجِ خرج
8 r-rasuli resûlü الرَّسُولِ رسل
9 ve hum ve onlar وَهُمْ -
10 bede'ukum başlattılar sizlere بَدَءُوكُمْ بدا
11 evvele evvel أَوَّلَ اول
12 merratin kere مَرَّةٍ مرر
13 etehşevnehum haşyet mi duyarsınız onlara أَتَخْشَوْنَهُمْ خشي
14 fallahu öyle ki Allah’a فَاللَّهُ -
15 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
16 en ki أَنْ -
17 tehşevhu haşyet duyarsınız O’na تَخْشَوْهُ خشي
18 in eğer إِنْ -
19 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
20 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Katletmeyi ilk kez onlar başlatmışken.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Katletmek/katledilmek öldürmekten/ölmekten farklı bir kavramdır. Kavram 720

720 Yüce Allah Kur'an'da her kelimeyi ve kavramı doğru yerde geçirerek biz kullarına takip edebilmemiz için işaretler koyar. 33:16 ayetinde de tam olarak böyle bir işaret var. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katledilmekten/katletmekten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katledilmek/katledilmek aynı şey asla değildir. İki kelimeyi "veya", "ya da" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırmıştır. 9:5 ayetinde de katletmenin/katledilmenin direkt olarak öldürmek/ölmek olmadığını anlarız. Katledilen müşrikler daha sonra tutsak edilecektir. Bu da bize ayrıca bir işarettir. Her katletme/katledilme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Kur'an durup dururken bir kavme/topluma karşı savaş emri asla vermez. Kavram 754

754 Kur'an'ı savaşa, katletmeye/katledilmeye yönlendiren olarak göstermeye çalışanların yatacak yeri yoktur. Şerefli Kur'an'ın tek bir kelimesinde bile savaş özendirilmez, iyi bir şeymiş gibi asla gösterilmez. Ancak şartlar oluştuğunda savaştan geri durulmaması da emredilir. 9:13 ayetinden anlarız ki yapılan antlaşmalara uymayan, antlaşmaları bozan, insanları yurtlarından çıkaran hatta savaşı ilk başlatmış olanlara karşı savaşmak da emredilmiştir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

1253|9|18|إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَٰجِدَ ٱللَّهِ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَلَمْ يَخْشَ إِلَّا ٱللَّهَ فَعَسَىٰٓ أُو۟لَٰٓئِكَ أَن يَكُونُوا۟ مِنَ ٱلْمُهْتَدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1253|9|18|انما يعمر مسجد الله من امن بالله واليوم الاخر واقام الصلوه واتي الزكوه ولم يخش الا الله فعسي اوليك ان يكونوا من المهتدين

Latin Literal

18. İnnemâ ya’muru mesâcidallâhi men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve ekâmes salâte ve âtez zekâte ve lem yahşe illâllâhe fe asâ ulâike en yekûnû minel muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki imar755 eder Allah'ın mescitlerini16 kimse (ki) iman47 etti Allah'a; ve ahiret gününe; ve ikame572 etti salâtı5; ve verdi zekâtı10; ve asla haşyet53 duymaz Allah'ın dışında; öyle ki belki bunlar; ki olurlar muhtedlerden176.

Ahmed Samira Çevirisi

18 But (those who) tend to/visit God’s mosques/places of worshipping God (are) who believed by God and the Day the Last/Resurrection Day, and kept up the prayers, and gave/brought the charity/purification , and did not fear except God, so maybe/perhaps that those they be from the guided.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 yea'muru imar eder يَعْمُرُ عمر
3 mesacide mescitlerini مَسَاجِدَ سجد
4 llahi Allah'ın اللَّهِ -
5 men kimse (ki) مَنْ -
6 amene iman etti امَنَ امن
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
9 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
10 ve ekame ve dikti/ayağa kaldırdı وَأَقَامَ قوم
11 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
12 ve ata ve verdi وَاتَى اتي
13 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
14 velem ve asla وَلَمْ -
15 yehşe haşyet/çekince hissetmez يَخْشَ خشي
16 illa dışında إِلَّا -
17 llahe Allah'ın (birine) اللَّهَ -
18 feasa öyle ki belki فَعَسَىٰ عسي
19 ulaike bunlar أُولَٰئِكَ -
20 en ki أَنْ -
21 yekunu olurlar يَكُونُوا كون
22 mine مِنَ -
23 l-muhtedine doğru yola kılavuzlananlardan الْمُهْتَدِينَ هدي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Mescit Kavram 16

16 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Muhted Kavram 176

176 Doğru yola kılavuzlu, hidayetli, dosdoğru yol olan sıratel müstakim üzerinde olanlar. Yüce Allah'ın biricik dini olan İslam'a yani sadece Kur'an'a tabi olanlar.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

Yüce Allah'ın gerçek mescitlerini ancak tek tanrıcılar imar edebilir. Müşrikler ancak iblisin, şeytânların mescitlerini imar ederler. Kavram 755

755 Yüce Allah'ın gerçek mescitlerini ancak tek tanrıcılar imar ederler. Müşrikler de kendi uyduruk dinlerine göre mescitler imar ederler. Ancak imar ettikleri şeyler Allah'ın mescitleri asla değildir. İblisin, şeytanların mescitleridir. 9:17 ayetinde müşriklerin kendi nefislerindeki küfre/kâfirliğe göre mescitler imar ettikleri bildirilir. Müşriklerin mescitleri kâfirliklerini yansıtır. Mezheplere ait olan tüm mescitler şeytânların mescitleridir. Sadece Kur'an diyen kimseler online platformlarda ya da fiziksel olarak Allah'ın mescitlerini imar etmelidir. Sadece Kur'an diyen kimseler mezheplere ait olan camilere, mescitlere asla girmemelidir.

13. Ra'd Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

1726|13|21|وَٱلَّذِينَ يَصِلُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ وَيَخَافُونَ سُوٓءَ ٱلْحِسَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1726|13|21|والذين يصلون ما امر الله به ان يوصل ويخشون ربهم ويخافون سو الحساب

Latin Literal

21. Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) birleştirirler187 emrettiğini Allah'ın kendisiyle ki birleştirilir; ve haşyet53 duyarlar Rablerine4; ve korkarlar bir kötü hesaba (karşı).

Ahmed Samira Çevirisi

21 And those who connect what God ordered/commanded with it that (it) be connected , and they fear their Lord, and they fear the account’s/calculation’s evil .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimselerdir (ki) وَالَّذِينَ -
2 yesilune birleştirirler يَصِلُونَ وصل
3 ma مَا -
4 emera emrettiğini أَمَرَ امر
5 llahu Allah'ın اللَّهُ -
6 bihi kendisiyle بِهِ -
7 en ki أَنْ -
8 yusale birleştirilir يُوصَلَ وصل
9 ve yehşevne ve haşyet duyarlar وَيَخْشَوْنَ خشي
10 rabbehum Rablerine رَبَّهُمْ ربب
11 ve yehafune ve korkarlar وَيَخَافُونَ خوف
12 su'e bir kötü سُوءَ سوا
13 l-hisabi hesaba الْحِسَابِ حسب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Ayırmama, birleştirme ahdi/antlaşması; insanların Yüce Allah'a verdiği ahit, antlaşma Kavram 187

187 Resullerle Yüce Allah’ın yani O’nun kutsal kitaplarının arasını ayırmama. Yüce Allah’ın tek dini olan İslam’ı parçalara bölmeme. Resulleri kutsal kitaplardan ayırmama. Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzu's Sâlihîn gibi insan söylentileriyle/hadislerle, zan içeren kitaplar aracılığıyla resulleri kutsal kitaplardan ayırmama. Resullerle Yüce Allah’ın arası ayrılmışsa bunu birleştirme. Sadece kutsal kitaplara dönme. Sadece Kur’an deme.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

2673|23|2|ٱلَّذِينَ هُمْ فِى صَلَاتِهِمْ خَٰشِعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2673|23|2|الذين هم في صلاتهم خشعون

Latin Literal

2. Ellezîne hum fî salâtihim hâşiûn(hâşiûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler; onlar salâtlarında23 haşyetlilerdir53.

Ahmed Samira Çevirisi

2 Those who in their prayers they are humble/submissive .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 hum onlar هُمْ -
3 fi فِي -
4 salatihim salatlarında صَلَاتِهِمْ صلو
5 haşiune huşu içindedirler/alçak gönüllülükle boyun eğenlerdir/teslim olanlardır خَاشِعُونَ خشع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanların salâtları (çoğul) Kavram 23

23 Müminlerin her gün belirli vakitlerde (sabah ve akşam) yaptığı iki salât ve her hafta toplantı gününde yaptıkları salât. Salâtlar olarak çoğul.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

3566|33|35|إِنَّ ٱلْمُسْلِمِينَ وَٱلْمُسْلِمَٰتِ وَٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْقَٰنِتَٰتِ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلصَّٰدِقَٰتِ وَٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰبِرَٰتِ وَٱلْخَٰشِعِينَ وَٱلْخَٰشِعَٰتِ وَٱلْمُتَصَدِّقِينَ وَٱلْمُتَصَدِّقَٰتِ وَٱلصَّٰٓئِمِينَ وَٱلصَّٰٓئِمَٰتِ وَٱلْحَٰفِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَٱلْحَٰفِظَٰتِ وَٱلذَّٰكِرِينَ ٱللَّهَ كَثِيرًا وَٱلذَّٰكِرَٰتِ أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

35. İnnel muslimîne vel muslimâti vel mu’minîne vel mu’minâti vel kânitîne vel kânitâti ves sâdikîne ves sâdikâti ves sâbirîne ves sâbirâti vel hâşiîne vel hâşiâti vel mutesaddikîne vel mutesaddikâti ves sâimîne ves sâimâti vel hâfızîne furûcehum vel hâfızâti vez zâkirînallâhe kesîren vez zâkirâti eaddallâhu lehum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu müslim45 (erkekler) ve müslim45 (kadınlar); ve mümin27 (erkekler) ve mümin27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık182 (erkekler) ve sâdık182 (kadınlar); ve sabreden51 (erkekler) ve sabreden51 (kadınlar); haşyet53 duyan (erkekler) ve haşyet53 duyan (kadınlar); sadaka342 veren (erkekler) ve sadaka342 veren (kadınlar); ve siyam322 eden (erkekler) ve siyam322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden78 (erkekler) ve zikreden78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara* bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820 .

Ahmed Samira Çevirisi

35 That truly the Moslems/submitters (M) , and the Moslems/submitters (F), and the believers (M), and the believers (F), and the obeying humbly (M) , and the obeying humbly (F) , and the truthful (M), and the truthful (F), and the patient (M), and the patient (F), and the humble/submissive (M) , and the humble/submissive (F) , and the charity givers (M), and the charity givers (F), and the fasters (M) ,and the fasters (F) , and the protecting/observing (M) their genital parts between their (M) legs, and the protecting/observing (F) , and the mentioning/remembering God much, and the mentioning/remembering (F) , God prepared for them a forgiveness and a great reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 l-muslimine müslim (erkekler) الْمُسْلِمِينَ سلم
3 velmuslimati ve müslim (kadınlar) وَالْمُسْلِمَاتِ سلم
4 velmu'minine ve mümin (erkekler) وَالْمُؤْمِنِينَ امن
5 velmu'minati ve mümin (kadınlar) وَالْمُؤْمِنَاتِ امن
6 velkanitine ve kanaat eden (erkekler) وَالْقَانِتِينَ قنت
7 velkanitati ve kanaat eden (kadınlar) وَالْقَانِتَاتِ قنت
8 ve ssadikine ve sadık (erkekler) وَالصَّادِقِينَ صدق
9 ve ssadikati ve sadık (kadınlar) وَالصَّادِقَاتِ صدق
10 ve ssabirine ve sabreden (erkekler) وَالصَّابِرِينَ صبر
11 ve ssabirati ve sabreden (kadınlar) وَالصَّابِرَاتِ صبر
12 velhaşiiyne haşyet duyan (erkekler) وَالْخَاشِعِينَ خشع
13 velhaşiaati ve haşyet duyan (kadınlar) وَالْخَاشِعَاتِ خشع
14 velmutesaddikine sadaka veren (erkekler) وَالْمُتَصَدِّقِينَ صدق
15 velmutesaddikati ve sadaka veren (kadınlar) وَالْمُتَصَدِّقَاتِ صدق
16 ve ssaimine ve siyam eden (erkekler) وَالصَّائِمِينَ صوم
17 ve ssaimati ve siyam eden (kadınlar) وَالصَّائِمَاتِ صوم
18 velhafizine ve koruyan (erkekler) وَالْحَافِظِينَ حفظ
19 furucehum fürûçlarını فُرُوجَهُمْ فرج
20 velhafizati ve koruyan (kadınlar) وَالْحَافِظَاتِ حفظ
21 vezzakirine ve zikreden (erkekler) وَالذَّاكِرِينَ ذكر
22 llahe Allah'ı اللَّهَ -
23 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
24 vezzakirati ve zikreden (kadınlar) وَالذَّاكِرَاتِ ذكر
25 eadde hazırlardı أَعَدَّ عدد
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 lehum onlara لَهُمْ -
28 megfiraten bir mağfiret مَغْفِرَةً غفر
29 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
30 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Eril çoğul gelen zamir. İşaret edilen erkek ve kadınların tümümü kapsar. Bu da bizlere Arapça gramer olarak eril çoğulla gelen zamirlerin sadece erkekleri değil hem erkekleri hem de kadınları işaret ettiğine güzel bir delil olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

Sadaka nedir? Kavram 342

342 Kur’an’da 3 tip sadaka vardır. Bunlar;1-Sadaka-1: Kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü.Kamu yönetimini 9:60 ayetinde Rabbimiz tarafından zikredilen gruplar için topladığı özel bir kamu vergisi (9:103, 9:58 ve 9:60). 2-Sadaka-2: Kamudan talepleri olan kişi ve kurumların kamu yönetimi ile görüşmeden önce vermesi gereken sadaka vergisi (Kamu harcı).58:12 ayeti; bu fonda toplanan harç vergileri Sadaka-1 fonuna aktarılır.3-Sadaka-3: Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi.Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

3568|33|37|وَإِذْ تَقُولُ لِلَّذِىٓ أَنْعَمَ ٱللَّهُ عَلَيْهِ وَأَنْعَمْتَ عَلَيْهِ أَمْسِكْ عَلَيْكَ زَوْجَكَ وَٱتَّقِ ٱللَّهَ وَتُخْفِى فِى نَفْسِكَ مَا ٱللَّهُ مُبْدِيهِ وَتَخْشَى ٱلنَّاسَ وَٱللَّهُ أَحَقُّ أَن تَخْشَىٰهُ فَلَمَّا قَضَىٰ زَيْدٌ مِّنْهَا وَطَرًا زَوَّجْنَٰكَهَا لِكَىْ لَا يَكُونَ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ حَرَجٌ فِىٓ أَزْوَٰجِ أَدْعِيَآئِهِمْ إِذَا قَضَوْا۟ مِنْهُنَّ وَطَرًا وَكَانَ أَمْرُ ٱللَّهِ مَفْعُولًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3568|33|37|واذ تقول للذي انعم الله عليه وانعمت عليه امسك عليك زوجك واتق الله وتخفي في نفسك ما الله مبديه وتخشي الناس والله احق ان تخشيه فلما قضي زيد منها وطرا زوجنكها لكي لا يكون علي المومنين حرج في ازوج ادعيايهم اذا قضوا منهن وطرا وكان امر الله مفعولا

Latin Literal

37. Ve iz tekûlu lillezî en’amallâhu aleyhi ve en’amte aleyhi emsik aleyke zevceke vettekıllâh ve tuhfî fî nefsike mallâhu mubdîhi ve tahşen nâs(nâse), vallâhu ehakku en tahşâh(tahşâhu), fe lemmâ kadâ zeydun minhâ vetaran zevvecnâ kehâ likey lâ yekûne alel mu’minîne haracun fî ezvâci ed’ıyâihim izâ kadav min hunne vetarâ(vetaran), ve kâne emrullâhi mef’ûlâ(mef’ûlen).

Türkçe Çeviri

Ve o zaman diyordun kimseye* (ki) nimet vermişti Allah ona*; ve nimet vermiştin (sen) ona*: "Tut kendine eşini; ve takvalı21 ol Allah’a"; ve hafiyelik* ediyordun kendi nefsindekine201 (ki) neyse onu Allah açığa çıkarandır; ve haşyet53 duyuyordu*** (nefsin) insanlara; ve (oysa) Allah'a daha haktır ki haşyet53 duyarsın O’na (Allah'a); öyle ki ne zaman tamamladı zeyd725 ondan**** arzuyu/amacı*****; eş yaptık onu**** sana; olmaması içindir müminler27 üzerine bir yasak/engel****** eşlerde (ki) onların babalık714 ettikleri tamamladıkları zaman onlardan******* arzuyu/amacı*****; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçirilen.

Ahmed Samira Çevirisi

37 And when you say to who God blessed/comforted and eased on (to) him, and you blessed/comforted and eased on (to) him: "Hold/grasp on (to) you your wife, and fear and obey God." And you hide in your self what God (is) showing it (E), and you fear the people, and God (is) more worthy/deserving that (E)301you fear Him, so when Zeyd carried out/ended from her a need/desire (divorced) We made you marry her, so that (there) not be on the believers hardship/blame in wives/spouses (of their adopted) ones called after them, if they carried out/ended from them (F) a need/desire (divorced), and God’s order/command was/is made/done.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 tekulu diyordun تَقُولُ قول
3 lillezi kimseye (ki) لِلَّذِي -
4 en'ame nimet verdi أَنْعَمَ نعم
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 aleyhi ona عَلَيْهِ -
7 ve en'amte ve nimet verdin (sen) وَأَنْعَمْتَ نعم
8 aleyhi ona عَلَيْهِ -
9 emsik tut أَمْسِكْ مسك
10 aleyke kendine عَلَيْكَ -
11 zevceke eşini زَوْجَكَ زوج
12 vetteki ve takvalı ol وَاتَّقِ وقي
13 llahe Allah’a اللَّهَ -
14 vetuhfi ve hafiyelik ediyordun وَتُخْفِي خفي
15 fi فِي -
16 nefsike kendi nefsindekine نَفْسِكَ نفس
17 ma neyse مَا -
18 llahu Allah'ın اللَّهُ -
19 mubdihi onu açığa çıkarıcıdır مُبْدِيهِ بدو
20 ve tehşa ve haşyet duyuyordu (nefsin) وَتَخْشَى خشي
21 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
22 vallahu ve Allah'a وَاللَّهُ -
23 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
24 en ki أَنْ -
25 tehşahu haşyet duyarsın O’na تَخْشَاهُ خشي
26 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
27 kada tamamladı قَضَىٰ قضي
28 zeydun Zeyd زَيْدٌ -
29 minha ondan مِنْهَا -
30 vetaran bir arzuyu/amacı وَطَرًا وطر
31 zevvecnakeha eş yaptık onu sana زَوَّجْنَاكَهَا زوج
32 likey için لِكَيْ -
33 la لَا -
34 yekune olmaması يَكُونَ كون
35 ala üzerine عَلَى -
36 l-mu'minine müminler الْمُؤْمِنِينَ امن
37 haracun bir yasak/engel حَرَجٌ حرج
38 fi فِي -
39 ezvaci eşlerde (ki) أَزْوَاجِ زوج
40 ed'iyaihim onların babalık ettiklerinin أَدْعِيَائِهِمْ دعو
41 iza zaman إِذَا -
42 kadev tamamladılar قَضَوْا قضي
43 minhunne onlardan مِنْهُنَّ -
44 vetaran bir arzuyu/amacı وَطَرًا وطر
45 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
46 emru emri أَمْرُ امر
47 llahi Allah'ın اللَّهِ -
48 mef'ulen faaliyete geçirilendir مَفْعُولًا فعل

Notlar

Not 1

*Zeyd.***Gizlemek, görünmez etmek, saklamak. 3. tekil şahıs resûl Muhammed'i işaret eder. Anlarız ki resûl Muhammed kendi nefsindekini kendisine karşı gizlemeye çalışmaktadır.***Nefsin. Fiil dişil tekil olarak gelmiştir. Nefsi işaret eder. ****Kadından.*****Eş olma istediğinin/arzusunun bitmesi, sonra ermesi. ******Anlarız ki bu tarz evlilikler toplum tarafından yasaklanmış, engellenmiştir. İnsanlar toplumun tepkisinden korkmaktadırlar. Resûl Muhammed bile toplumun tepkisinden çekinmektedir. Yüce Allah bu tarz evliliklerin müminler üzerine haram olmadığını, helal olduğunu göstermek için toplumun tepkisine rağmen resûlü Muhammed'e bu görevi vermiştir. Resûl Muhammed dışında başka bir kimse bu tarz bir evliliği toplumun tepkisinden korktuğu için asla yapamayacaktı. Bu nedenle Resûl Muhammed'e bu görevin verildiği düşünülür. *******Kadınlardan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

3570|33|39|ٱلَّذِينَ يُبَلِّغُونَ رِسَٰلَٰتِ ٱللَّهِ وَيَخْشَوْنَهُۥ وَلَا يَخْشَوْنَ أَحَدًا إِلَّا ٱللَّهَ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ حَسِيبًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3570|33|39|الذين يبلغون رسلت الله ويخشونه ولا يخشون احدا الا الله وكفي بالله حسيبا

Latin Literal

39. Ellezîne yubelligûne risâlâtillâhi ve yahşevnehu ve lâ yahşevne ehaden illallâh(illallâhe), ve kefâ billâhi hasîbâ(hasîban).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) belagat515 ederler Allah'ın risâletini223; ve haşyet53 duyarlar O’na (Allah'a); ve haşyet53 duymazlar Allah’ın dışında birine543; ve kâfi geldi/yetti Allah bir hesaplayan (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

39 Those who communicate/deliver God’s messages, and they fear Him, and they do not fear anyone except God, and enough/sufficient with God counting/calculating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
2 yubelligune belagat ederler يُبَلِّغُونَ بلغ
3 risalati risâletini رِسَالَاتِ رسل
4 llahi Allah'ın اللَّهِ -
5 ve yehşevnehu ve haşyet duyarlar O’na وَيَخْشَوْنَهُ خشي
6 ve la ve وَلَا -
7 yehşevne haşyet duymazlar يَخْشَوْنَ خشي
8 ehaden birine أَحَدًا احد
9 illa dışında إِلَّا -
10 llahe Allah’ın اللَّهَ -
11 ve kefa ve kâfî geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
12 billahi Allah بِاللَّهِ -
13 hasiben bir hesaplayan (olarak) حَسِيبًا حسب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Risâlet Kavram 223

223 Yüce Allah tarafından gönderilen mesaj, bilgi.

Belagat Kavram 515

515 Bilgilendirme, mesaj, raporlama, duyuru, ilan, deklarasyon.

Sadece Allah'a haşyet duyulur. İnsanlara haşyet duyulmaz. Kavram 543

543 Haşyet huşu, derin saygıdan yüreğin ürpermesi, bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma demektir. Yüce Allah insanlara haşyet duyulmaması gerektiğini bildirmiştir. Haşyet sadece Yüce Allah'a duyulur. Ancak günümüzde tarikat şeyhlerine, mezhep imamlarına, peygamberlere, sözde hadis/söylenti alimlerine Yüce Allah'a duyulan haşyetten daha fazla haşyet duyulmaktadır.

35. Fâtır Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

3676|35|18|وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ وَإِن تَدْعُ مُثْقَلَةٌ إِلَىٰ حِمْلِهَا لَا يُحْمَلْ مِنْهُ شَىْءٌ وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَىٰٓ إِنَّمَا تُنذِرُ ٱلَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِٱلْغَيْبِ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَمَن تَزَكَّىٰ فَإِنَّمَا يَتَزَكَّىٰ لِنَفْسِهِۦ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

3676|35|18|ولا تزر وازره وزر اخري وان تدع مثقله الي حملها لا يحمل منه شي ولو كان ذا قربي انما تنذر الذين يخشون ربهم بالغيب واقاموا الصلوه ومن تزكي فانما يتزكي لنفسه والي الله المصير

Latin Literal

18. Ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu şey’un ve lev kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihî), ve ilâllâhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve üstlenmez/yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve eğer çağırsa bir ağır yük yüklenen, yüklenmeye onu (yükü); yüklenmez (çağrılan) ondan (yükten) bir şey; kaldı ki olsa (bile) yakınlık sahibi; ancak uyarırsın kimseleri; haşyet53 duyarlar Rablerinden4 gaybla62*; ve ikame572 ederler salâtı5; ve kim zekâtlanırsa10 (verirse zekâtı) ; öyle ki ancak zekâtlanmış10 olur (vermiş olur zekâtı) kendi nefsin için; ve Allah'a doğrudur dönüş yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And no sinner/loader/burdener (F) (self) carries/bears/sins (F) another’s sin/load/burden , and if she/it calls (a) burdened/loaded (F) (self) to (remove) her/its weight/load , nothing from it (will) be carried/lifted a thing, and even if it was/is (to) of relations , truly/indeed you warn/give notice (to) those who fear their Lord with the unseen/hidden and they kept up the prayers, and who purifies , so but he purifies to/for him self, and to God (is) the end/destination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 teziru üstlenmez/yüklenmez تَزِرُ وزر
3 vaziratun bir yüklenici وَازِرَةٌ وزر
4 vizra yükünü وِزْرَ وزر
5 uhra başkasının أُخْرَىٰ اخر
6 ve in ve eğer وَإِنْ -
7 ted'u çağırsa تَدْعُ دعو
8 muskaletun bir ağır yük yüklenen مُثْقَلَةٌ ثقل
9 ila إِلَىٰ -
10 himliha yüklenmeye onu (yükü) حِمْلِهَا حمل
11 la لَا -
12 yuhmel yüklenmez يُحْمَلْ حمل
13 minhu ondan (yükten) مِنْهُ -
14 şey'un bir şey شَيْءٌ شيا
15 velev kaldı ki (bile) وَلَوْ -
16 kane olsa كَانَ كون
17 za sahibi ذَا -
18 kurba yakınlık قُرْبَىٰ قرب
19 innema ancak إِنَّمَا -
20 tunziru uyarırsın تُنْذِرُ نذر
21 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
22 yehşevne haşyet duyarlar/korkarlar يَخْشَوْنَ خشي
23 rabbehum Rablerinden رَبَّهُمْ ربب
24 bil-gaybi gaybla/görünmezle/bilinmezle (gözleriyle görmedikleri halde) بِالْغَيْبِ غيب
25 ve ekamu ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَأَقَامُوا قوم
26 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
27 ve men ve kim وَمَنْ -
28 tezekka zekâtlanırsa/arınırsa (verirse zekâtı) تَزَكَّىٰ زكو
29 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
30 yetezekka zekâtlanmış/arınmış olur (vermiş olur zekâtı) يَتَزَكَّىٰ زكو
31 linefsihi kendi nefsin için لِنَفْسِهِ نفس
32 ve ila ve وَإِلَى -
33 llahi Allah'a doğrudur اللَّهِ -
34 l-mesiru dönüş yeri الْمَصِيرُ صير

Notlar

Not 1

*Gözleriyle görmedikleri halde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

39. Zümer Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

4079|39|23|ٱللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ ٱلْحَدِيثِ كِتَٰبًا مُّتَشَٰبِهًا مَّثَانِىَ تَقْشَعِرُّ مِنْهُ جُلُودُ ٱلَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمْ وَقُلُوبُهُمْ إِلَىٰ ذِكْرِ ٱللَّهِ ذَٰلِكَ هُدَى ٱللَّهِ يَهْدِى بِهِۦ مَن يَشَآءُ وَمَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنْ هَادٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

4079|39|23|الله نزل احسن الحديث كتبا متشبها مثاني تقشعر منه جلود الذين يخشون ربهم ثم تلين جلودهم وقلوبهم الي ذكر الله ذلك هدي الله يهدي به من يشا ومن يضلل الله فما له من هاد

Latin Literal

23. Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Allah indirdi en güzelini hadisin89; bir kitap (olarak); müteşâbih90, çift/ikili; ürperir ondan derileri Rablerine4 haşyet53 duyan kimselerin; sonra yumuşar derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine78; işte bu kılavuzudur Allah'ın; doğru yola iletir onunla dilediği kimseyi; ve kimi saptırırsa Allah öyle ki olmaz ona hiç bir kılavuz.

Ahmed Samira Çevirisi

23 God descended the information’s/speech’s best , a Book looking alike/resembling/ similar doubles of twos Koranic verses , (the) skins (of) those who fear their Lord tremble/shiver from it, then their skins and their hearts/minds soften to God’s remembrance/reminder, that (is) God’s guidance, He guides with it whom He wills/wants, and who God misguides so (there is) none from a guide for him.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 nezzele indirdi نَزَّلَ نزل
3 ehsene en güzelini أَحْسَنَ حسن
4 l-hadisi hadisin/sözün الْحَدِيثِ حدث
5 kitaben bir kitap (olarak) كِتَابًا كتب
6 muteşabihen birbirine benzer مُتَشَابِهًا شبه
7 mesaniye çift/ikili مَثَانِيَ ثني
8 tekşeirru ürperir تَقْشَعِرُّ قشعر
9 minhu ondan مِنْهُ -
10 culudu derileri جُلُودُ جلد
11 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
12 yehşevne haşyet/huşu duyan يَخْشَوْنَ خشي
13 rabbehum Rablerine رَبَّهُمْ ربب
14 summe sonra ثُمَّ -
15 telinu yumuşar تَلِينُ لين
16 culuduhum derileri جُلُودُهُمْ جلد
17 ve kulubuhum ve kalpleri وَقُلُوبُهُمْ قلب
18 ila إِلَىٰ -
19 zikri zikrine (Kur’an’a) ذِكْرِ ذكر
20 llahi Allah'ın اللَّهِ -
21 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
22 huda kılavuzudur هُدَى هدي
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 yehdi doğru yola iletir يَهْدِي هدي
25 bihi onunla بِهِ -
26 men kimseyi مَنْ -
27 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
28 ve men ve kimi وَمَنْ -
29 yudlili saptırırsa يُضْلِلِ ضلل
30 llahu Allah اللَّهُ -
31 fema öyle ki olmaz فَمَا -
32 lehu ona لَهُ -
33 min hiçbir مِنْ -
34 hadin bir kılavuz هَادٍ هدي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Müteşâbih Kavram 90

90 Birbirine benzer.

54. Kamer Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

4851|54|7|خُشَّعًا أَبْصَٰرُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ ٱلْأَجْدَاثِ كَأَنَّهُمْ جَرَادٌ مُّنتَشِرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4851|54|7|خشعا ابصرهم يخرجون من الاجداث كانهم جراد منتشر

Latin Literal

7. Huşşe’an ebsâruhum yahrucûne minel ecdâsi keennehum cerâdun munteşir(munteşirun).

Türkçe Çeviri

Bir huşudur53 bakışları onların; çıkarlar gömütlerinden* sanki onlar bir çekirge890 gibidir yayılan (munteşir).

Ahmed Samira Çevirisi

7 Their eyesights/understanding (are) humble/submissive , they get out/emerge from the graves as though they are spread out grasshoppers/locusts.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huşşean bir huşudur خُشَّعًا خشع
2 ebsaruhum bakışları onların أَبْصَارُهُمْ بصر
3 yehrucune çıkarlar يَخْرُجُونَ خرج
4 mine -den مِنَ -
5 l-ecdasi kabirler- الْأَجْدَاثِ جدث
6 keennehum sanki onlar كَأَنَّهُمْ -
7 ceradun bir çekirge gibi جَرَادٌ جرد
8 munteşirun yayılan مُنْتَشِرٌ نشر

Notlar

Not 1

*Mezarlarından, gömülü oldukları yerden. Ahiret evreninde içinde gömülü bulundukları topraktan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

79. Nâziât Suresi

Ayet 45

Arapça Metin (Harekeli)

5755|79|45|إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخْشَىٰهَا

Arapça Metin (Harekesiz)

5755|79|45|انما انت منذر من يخشيها

Latin Literal

45. İnnemâ ente munziru men yahşâhâ.

Türkçe Çeviri

Ancak ki sen* bir uyarıcısın kimseye (ki) haşyet53 duyar ona**.

Ahmed Samira Çevirisi

45 Truly/but you are a warner/giver of notice (to) who fears it.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 ente sen أَنْتَ -
3 munziru bir uyarıcısın مُنْذِرُ نذر
4 men kimseye (ki) مَنْ -
5 yehşaha haşyet duyar ona يَخْشَاهَا خشي

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Saate.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

87. A'lâ Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5956|87|10|سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

5956|87|10|سيذكر من يخشي

Latin Literal

10. Seyezzekkeru men yahşâ.

Türkçe Çeviri

Zikredecektir78 kimse (ki) haşyet53 duyar.

Ahmed Samira Çevirisi

10 Who fears will remember/praise/glorify .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 seyezzekkeru zikredecektir سَيَذَّكَّرُ ذكر
2 men kimse مَنْ -
3 yehşa haşyet duyar يَخْشَىٰ خشي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

98. Beyyine Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

6136|98|8|جَزَآؤُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّٰتُ عَدْنٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا رَّضِىَ ٱللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا۟ عَنْهُ ذَٰلِكَ لِمَنْ خَشِىَ رَبَّهُۥ

Arapça Metin (Harekesiz)

6136|98|8|جزاوهم عند ربهم جنت عدن تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا رضي الله عنهم ورضوا عنه ذلك لمن خشي ربه

Latin Literal

8. Cezâuhum inde rabbihim cennâtu adnin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), radıyallâhu anhum ve radû anh(anhu), zâlike li men haşiye rabbeh(rabbehu).

Türkçe Çeviri

Cezası63 onların Rableri indinde/katında adn812 cennetleridir; akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada** ebediyen; razı oldu Allah onlardan; ve razı oldular (onlar) O'ndan***; işte bu; Rabbine4 haşyet53 duymuş kimse içindir.

Ahmed Samira Çevirisi

8 Their reimbursement (is) at their Lord, treed gardens/paradises (as) eternal residence the rivers/waterways flow from beneath it, immortally/eternally in it (for) ever (E), God accepted/approved on them, and they accepted/approved on Him, that (is) to who feared his Lord.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ceza'uhum cezası onların جَزَاؤُهُمْ جزي
2 inde indinde/katında عِنْدَ عند
3 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
4 cennatu cennetlerdir جَنَّاتُ جنن
5 adnin Adn عَدْنٍ -
6 tecri akar تَجْرِي جري
7 min مِنْ -
8 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
9 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
10 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
11 fiha orada فِيهَا -
12 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد
13 radiye razı oldu رَضِيَ رضو
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 anhum onlardan عَنْهُمْ -
16 ve radu ve razı oldular وَرَضُوا رضو
17 anhu O'ndan عَنْهُ -
18 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
19 limen kimse içindir لِمَنْ -
20 haşiye haşyet duydu خَشِيَ خشي
21 rabbehu Rabbine رَبَّهُ ربب

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Cennette.***Allah'tan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 53: Haşyet/huşu

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Haşyet/huşu

Kavram No: 53

Kısa Açıklama: 53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 21

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 45

Türkçe Meal: Ve yardım/destek isteyin sabırla 51 ; ve salâtla 5 ; ve doğrusu o (salât) mutlak bir büyüktür (yüktür); dışındadır haşyetliler/huşulular 53 üzerine (olanı).

Arapça: 52|2|45|واستعينوا بالصبر والصلوه وانها لكبيره الا علي الخشعين

Bakara Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Sonra katılaştı kalpleriniz bunun * ardından; öyle ki o (kalp) taş gibi ya da daha sert katı; ve doğrusu taştan 275 ; mutlak ki fışkırır ondan (taştan) nehirler; ve doğrusu ondan (taştan) mutlak ki yarılarak ayrılır (su); böylece çıkar ondan su; ve doğrusu ondan (taştan) mutlak ki iner (su); Allah’ın haşyetinden 53 ; ve Allah gâfil/aymaz değildir yaptıklarınızdan.

Arapça: 81|2|74|ثم قست قلوبكم من بعد ذلك فهي كالحجاره او اشد قسوه وان من الحجاره لما يتفجر منه الانهر وان منها لما يشقق فيخرج منه الما وان منها لما يهبط من خشيه الله وما الله بغفل عما تعملون

Bakara Suresi - Ayet 150

Türkçe Meal: Ve her nereden çıktın, öyle ki döndür yüzünü haram mescide 158 doğru; ve her nereyse olduğunuz; öyle ki döndürün yüzlerinizi ona (mescide) doğru; olmaması için insanlara aleyhinizde bir tartışma; onlardan (insanlardan) zulmetmiş kimseler dışındadır * ; öyle ki haşyet 53 duymayın onlara; ve haşyet 53 duyun bana; ve tamamlamam için nimetimi sizlere; ve belki sizler doğru yola kılavuzlanırsınız.

Arapça: 157|2|150|ومن حيث خرجت فول وجهك شطر المسجد الحرام وحيث ما كنتم فولوا وجوهكم شطره ليلا يكون للناس عليكم حجه الا الذين ظلموا منهم فلا تخشوهم واخشوني ولاتم نعمتي عليكم ولعلكم تهتدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 199

Türkçe Meal: Ve doğrusu kitap ehlinden 135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman 47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe * ; ve kendilerine indirilmişe ** ; haşyet 53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini 454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Arapça: 492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Nisâ Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ve haşyet 53 duysun kimseler (ki) eğer terk etselerdi * kendilerinin ardından gelen zayıf/perişan bir zürriyet 380 ; korkarlardı onlar üzerine; öyleyse takvalı 21 olsunlar Allah’a; ve desinler hedefi tam vuran bir söz.

Arapça: 502|4|9|وليخش الذين لو تركوا من خلفهم ذريه ضعفا خافوا عليهم فليتقوا الله وليقولوا قولا سديدا

Nisâ Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Hiç görmez misin kimseleri (ki) denildi onlara: "Çekin ellerinizi; ve ikame 572 edin salâtı 5 ; ve verin zekâtı 10 "; öyle ki ne zaman yazıldı onlara savaş; o zaman bir fırka/bir bölük onlardan haşyet 53 duyar insanlara; haşyet 53 duyar gibi Allah'a; ya da daha şiddetli bir haşyet 53 duyma; ve dediler: “Rabbimiz 4 ! Niçin yazdın bize savaş? Keşke tehir etseydin/erteleseydin bizi yakın bir ecele/bir süreye”; de ki: “Dünya metası 54 azdır; ve ahiret hayırlıdır; kimse için; takvalı 21 oldu; ve zulmedilmez sizlere bir fitil/bir sicim 137 (kadar).

Arapça: 570|4|77|الم تر الي الذين قيل لهم كفوا ايديكم واقيموا الصلوه واتوا الزكوه فلما كتب عليهم القتال اذا فريق منهم يخشون الناس كخشيه الله او اشد خشيه وقالوا ربنا لم كتبت علينا القتال لولا اخرتنا الي اجل قريب قل متع الدنيا قليل والاخره خير لمن اتقي ولا تظلمون فتيلا

Mâide Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Haram kılındı üzerinize ölmüş; ve kan; ve hınzır/domuz eti; ve kendisine Allah’ın dışında başkasının (ismi) adanan/sunulan; ve boğulan (ölen); ve ağır darbeyle/hastalıkla (ölen); ve düşen (ölen); ve boynuzlanmış (ölen); ve yırtıcıların yediği; dışındadır boğazladığınız; ve (haram kılındı) boğazlanan dikilmişler * üzerine -ve ki kısmet ararsınız fal oklarıyla ** -; işte bunlar; bir fısktır 38 ; gündür (ki) umudu kesti kâfirlik 25 etmiş kimseler dininizden 122 ; öyle ki haşyet 53 duymayın onlara; ve haşyet 53 duyun bana; bugün (ki) kemale erdirdim/tamamladım sizlere dininizi 122 ; ve kemale erdirdim/tamamladım üzerinize nimetimi; ve razı oldum sizlere İslam’ı 218 bir din 122 (olarak); öyle ki kim daraldı açlıkta meyletmeksizindir günaha; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 672|5|3|حرمت عليكم الميته والدم ولحم الخنزير وما اهل لغير الله به والمنخنقه والموقوذه والمترديه والنطيحه وما اكل السبع الا ما ذكيتم وما ذبح علي النصب وان تستقسموا بالازلم ذلكم فسق اليوم ييس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم اكملت لكم دينكم واتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الاسلم دينا فمن اضطر في مخمصه غير متجانف لاثم فان الله غفور رحيم

Mâide Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Doğrusu indirdik Tevrât'ı (ki) ondadır * bir doğru yola kılavuz ve bir nur; hükmeder onunla * nebiler 132 -İslam 218 olmuş kimseler-; yahudileşmiş 267 kimselere ve Rabbânîlere 462 ve bilginlere; hafızlık etmeleriyle/korumalarıyla ** Allah'ın kitabından * ; ve oldular onun * üzerine şahitler/tanıklar; öyle ki haşyet 53 duymayın insanlara 543 ; haşyet 53 duyun bana 543 ; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve kim asla hükmetmez indirdiğiyle Allah'ın 544 ; öyle ki işte bunlar; onlardır kâfirler 25 .

Arapça: 713|5|44|انا انزلنا التوريه فيها هدي ونور يحكم بها النبيون الذين اسلموا للذين هادوا والربنيون والاحبار بما استحفظوا من كتب الله وكانوا عليه شهدا فلا تخشوا الناس واخشون ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا ومن لم يحكم بما انزل الله فاوليك هم الكفرون

Tevbe Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Katletmez 720 misiniz bir kavmi/toplumu 754 (ki) bozdular yeminlerini; ve yeltendiler ihraca/çıkarmaya resûlü 418 *; ve onlar başlattılar sizlere evvel kere ** ; haşyet 53 mi duyarsınız onlara? Öyle ki Allah’a daha haktır ki haşyet 53 duyarsınız O’na; eğer olduysanız müminler 27 .

Arapça: 1248|9|13|الا تقتلون قوما نكثوا ايمنهم وهموا باخراج الرسول وهم بدوكم اول مره اتخشونهم فالله احق ان تخشوه ان كنتم مومنين

Tevbe Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ancak ki imar 755 eder Allah'ın mescitlerini 16 kimse (ki) iman 47 etti Allah'a; ve ahiret gününe; ve ikame 572 etti salâtı 5 ; ve verdi zekâtı 10 ; ve asla haşyet 53 duymaz Allah'ın dışında; öyle ki belki bunlar; ki olurlar muhtedlerden 176 .

Arapça: 1253|9|18|انما يعمر مسجد الله من امن بالله واليوم الاخر واقام الصلوه واتي الزكوه ولم يخش الا الله فعسي اوليك ان يكونوا من المهتدين

Ra'd Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ve kimselerdir (ki) birleştirirler 187 emrettiğini Allah'ın kendisiyle ki birleştirilir; ve haşyet 53 duyarlar Rablerine 4 ; ve korkarlar bir kötü hesaba (karşı).

Arapça: 1726|13|21|والذين يصلون ما امر الله به ان يوصل ويخشون ربهم ويخافون سو الحساب

Mü'minûn Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Kimseler; onlar salâtlarında 23 haşyetlilerdir 53 .

Arapça: 2673|23|2|الذين هم في صلاتهم خشعون

Ahzâb Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Doğrusu müslim 45 (erkekler) ve müslim 45 (kadınlar); ve mümin 27 (erkekler) ve mümin 27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık 182 (erkekler) ve sâdık 182 (kadınlar); ve sabreden 51 (erkekler) ve sabreden 51 (kadınlar); haşyet 53 duyan (erkekler) ve haşyet 53 duyan (kadınlar); sadaka 342 veren (erkekler) ve sadaka 342 veren (kadınlar); ve siyam 322 eden (erkekler) ve siyam 322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını 110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden 78 (erkekler) ve zikreden 78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara * bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Ahzâb Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Ve o zaman diyordun kimseye * (ki) nimet vermişti Allah ona * ; ve nimet vermiştin (sen) ona * : "Tut kendine eşini; ve takvalı 21 ol Allah’a"; ve hafiyelik * ediyordun kendi nefsindekine 201 (ki) neyse onu Allah açığa çıkarandır; ve haşyet 53 duyuyordu *** (nefsin) insanlara; ve (oysa) Allah'a daha haktır ki haşyet 53 duyarsın O’na (Allah'a); öyle ki ne zaman tamamladı zeyd 725 ondan **** arzuyu/amacı ***** ; eş yaptık onu **** sana; olmaması içindir müminler 27 üzerine bir yasak/engel ****** eşlerde (ki) onların babalık 714 ettikleri tamamladıkları zaman onlardan ******* arzuyu/amacı ***** ; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçirilen.

Arapça: 3568|33|37|واذ تقول للذي انعم الله عليه وانعمت عليه امسك عليك زوجك واتق الله وتخفي في نفسك ما الله مبديه وتخشي الناس والله احق ان تخشيه فلما قضي زيد منها وطرا زوجنكها لكي لا يكون علي المومنين حرج في ازوج ادعيايهم اذا قضوا منهن وطرا وكان امر الله مفعولا

Ahzâb Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) belagat 515 ederler Allah'ın risâletini 223 ; ve haşyet 53 duyarlar O’na (Allah'a); ve haşyet 53 duymazlar Allah’ın dışında birine 543 ; ve kâfi geldi/yetti Allah bir hesaplayan (olarak).

Arapça: 3570|33|39|الذين يبلغون رسلت الله ويخشونه ولا يخشون احدا الا الله وكفي بالله حسيبا

Fâtır Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve üstlenmez/yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve eğer çağırsa bir ağır yük yüklenen, yüklenmeye onu (yükü); yüklenmez (çağrılan) ondan (yükten) bir şey; kaldı ki olsa (bile) yakınlık sahibi; ancak uyarırsın kimseleri; haşyet 53 duyarlar Rablerinden 4 gaybla 62 *; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve kim zekâtlanırsa 10 (verirse zekâtı) ; öyle ki ancak zekâtlanmış 10 olur (vermiş olur zekâtı) kendi nefsin için; ve Allah'a doğrudur dönüş yeri.

Arapça: 3676|35|18|ولا تزر وازره وزر اخري وان تدع مثقله الي حملها لا يحمل منه شي ولو كان ذا قربي انما تنذر الذين يخشون ربهم بالغيب واقاموا الصلوه ومن تزكي فانما يتزكي لنفسه والي الله المصير

Zümer Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Allah indirdi en güzelini hadisin 89 ; bir kitap (olarak); müteşâbih 90 , çift/ikili; ürperir ondan derileri Rablerine 4 haşyet 53 duyan kimselerin; sonra yumuşar derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine 78 ; işte bu kılavuzudur Allah'ın; doğru yola iletir onunla dilediği kimseyi; ve kimi saptırırsa Allah öyle ki olmaz ona hiç bir kılavuz.

Arapça: 4079|39|23|الله نزل احسن الحديث كتبا متشبها مثاني تقشعر منه جلود الذين يخشون ربهم ثم تلين جلودهم وقلوبهم الي ذكر الله ذلك هدي الله يهدي به من يشا ومن يضلل الله فما له من هاد

Kamer Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Bir huşudur 53 bakışları onların; çıkarlar gömütlerinden * sanki onlar bir çekirge 890 gibidir yayılan (munteşir).

Arapça: 4851|54|7|خشعا ابصرهم يخرجون من الاجداث كانهم جراد منتشر

Nâziât Suresi - Ayet 45

Türkçe Meal: Ancak ki sen * bir uyarıcısın kimseye (ki) haşyet 53 duyar ona ** .

Arapça: 5755|79|45|انما انت منذر من يخشيها

A'lâ Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Zikredecektir 78 kimse (ki) haşyet 53 duyar.

Arapça: 5956|87|10|سيذكر من يخشي

Beyyine Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Cezası 63 onların Rableri indinde/katında adn 812 cennetleridir; akar altından onun * nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ** ebediyen; razı oldu Allah onlardan; ve razı oldular (onlar) O'ndan *** ; işte bu; Rabbine 4 haşyet 53 duymuş kimse içindir.

Arapça: 6136|98|8|جزاوهم عند ربهم جنت عدن تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا رضي الله عنهم ورضوا عنه ذلك لمن خشي ربه